Bence olayları çırığından çıkarıyorsunuz.
Evet, HeK'in üslübü ve tarzı kabul edilemez
ama sonuçta bir beyin fırtınası yaratıyor,
eğer onun tarzı olmazsa buradaki katılımcıların
klasik hamaset ve şablon katılımlarıyla
tartışmaların olacağını pek sanmıyorum.
Bazen HeK karşıdakinin doğrusunu
içten kabul eder ama varolan süper egosu! gereği
bunu klavyede kabullenmiyor.
Ben bu benzeri insanlarla tanışıklığım var.
HeK'in yıpratıcı egosunu bence varolan Sokratesçi
doğurtmaca tarzı onu kapatıyor,
hatta bazıları için sempati olarak yansır.
Hepinizin hayatında vardır, çok sinir edici ve ukala
ama bir o kadar da onsuz yapamayacağınız arkadaşlar.
Şimdi meseleyi birde başka bir konuya bağlayacağım.
Dışarıdan ya da uzaktan bazı insanlar bize olgun, ağırbaşlı,
mütevazi, dingin, erdemli.....gibi görüntülerle kendilerini
lanse eder.
Bu bence toplumsal bir silahtır.
Ben gençken hatırlıyorum Med tv veya kitaplarında Ali Haydar kaytanı
ve şair kerdeşi Hüseyini yukarıda açıkladığım dışavurumlarla
tanıdım ve müthiş hayran kalıyordum.
Ama gel zaman git zaman ne zaman onları
yakından tanıma fırsatım oldu her şeye lanet ettim!!.
Hayat bu kadar mı illizyon yapıyordu insana!?.
Tam birer eşkiyaidiler, o dört dörtllük dışavurumlu insanlar.
Yani bence dışarıdan insanların kalıplarına ve üslüplerine
daha derinlikli yaklaşalım.
Klasik toplumsal hareketlerle yargılarda bulunmayalım.
HeK'in buradaki pratiği hiperaktif diye tüm kişiliği ve hayata
yaklaşımı öyledir yargısına gitmeyelim.
Eminim o da Kürdlerin durumuna dair çok acılar çekiyor,
bazı konuları acimasizca tartışmaya açması illada teslimiyeti kabullenip
Kürdleri ona layık görmesi değildir.
Kolay değil, 1995'ten beri yazıyor ve çiziyor.
Bence olaya biraz global bakalım.
Ummadığımız taş baş yarar.
önyargılıyız