Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 16 April 2010

Nasname Okurlarına Açıklamam

1848'li dönemlerde gerek Rusya'da gerek Avrupa'da yazarlar ve aksiyonerler arasında olagelen durumlarda; birbirlerini düelloya davet etme gelenekleri vardı. Daha sonraları bir nevi tarafsızlardan oluşan bir Şeref Mahkemesi oluşumuna gidilmek istendi. ’Şeref Mahkemesi' ismi o dönemlerden kalmadır.

Rus yazarlarından Herzen ve Herweg arasında geçen bir olay var. Herweg, Herzen'i düelloya davet eder. Ama bu gerçekleşmez. Onun yerine Şeref Mahkemesi devreye girer. Bu anlamıyla -mevcut devlet sistemlerinin mahkemeleri dışında- Rus devrimcileri, yazar ve düşünürleri kendilerine uygun bir yol bulmaya çalıştılar. En azından yazılarla, kitaplarla polemiklerini sürdürdüler.

Biz Kuzey Kürdlerinden ne düello geleneği, ne şeref mahkemesi ne de entelektüellere uygun bir polemikler var. Yani bizim her şeyimiz bize benzer.

Nasname'de -birkaç ayı bulan- Berzan Botî – Şükrü Gülmüş arasında bir sorun var. Bu kısmi olarak kamuoyuna yansıdı. En son Berzan Botî ’Nasname'den Ayrılırken' adında bir makaleyle kendi gerekçelerini sıralayarak ayrıldı. Bu açıklama ve gerekçeler Şükrü Gülmüş kaydadeğer bir açıklamada bulunmadı. Bulunmadı çünkü ileri sürülen iddialar soyut ve Botî'nin tamamıyla subjektif değerlendirmeleriydi.

Neydi bu gerekçeler?

’Ahlak, dürüstlük, samimiyet ve Dersimlilerle ilgili yazı'ydı.

Dersimlilerle ilgili yazıyı ayrı tutacak olursak; geriye ’Ahlak,dürüstlük ve samimiyet' kalıyor.

Bu kavramlar soyut, göreceli ve kişiden kişiye, yerden yere değişkenlik gösteren kavramlardır. En basitinden ahlakı ele alacak olursak; Kürd ’Karıma filanca şahıs ters baktı' der ve kurşunları alın boşluğuna boca ederken, bir Eskimolu misafirine –hediye olarak- o gece yatağına gönderebilir.

Bu tür suçlamalara maruz kalan bu satırların yazarı ne yanıt verebilir ki?

Bu nedenle yapılacak tek şey vardı: Susmak. Ama susmak da böylesi bir durum karşısında ağır bir vebaldır. O nedenle;

Susmak bazen insanlaşmak

Susmak bazen hayvanlaşmaktır.

İsyanlı susuşların iki çatal ucu.

Sustum!..

Sustumsa eğer bu tür şeylere girmemin ne bana ne hiç kimseye yarar getirmeyeceğime inanmamadandır. Çok az da olsa bazı arkadaşlarıma ve dostlarıma verdiğim bir söz gereğiydi.

Lakin karşı mahalle bu konuda söyledikleri kadar, kendilerini bu kavramların icatçıları göstermeleri kadar denk düşmüyor.

Tabiri cazile . ’Köpekler salınıp, taşlar bağlanıyor.'

Şu anda Nasname ideresi ve yönetimi aynı anlayışın elinde.

Yorumlarım verilmez, yazılarım bekletilir ve bana her türden hakarete ’Geç' denilen yerde ben bir tek şey yaparım.

Bikez daha uyarmak!..

Ve Şeref Mahkemesi'ne durumumu arz ve hal etmek.

Madem yazılarım durdurulmuş, madem yorumlarıma geçiş verilmez; o zaman beyler taşları bağlayıp, köpekleri salmayın üstüme.

Elimden sahtekarca alınan www.nasname.com adresimin geri iadesi ve özür dilenmesi şartımla beraber, Almanya Mehkemesine dava açmış bulunmaktayım. Şu anda bile Nasname yayınını durdurma hakkım var. Ancak mahkeme sonuçlanmayıncaya kadar açıklamada bulunmayacağım. Sizin yaptığınız ’Kamuoyuna' açıklamanız ve Nasname'den ayrılan arkadaşların gerekçeleri yok. Yaptığınız açıklama tam anlamıyla kendinize yandaş bulma faaliyetidir. Yorumlara geçiş vererek kendinizin özel kinininin yan ürünüdür. Belki bazı şeylere hakkınız var. Ama bu kadar ağır ithamlara hakkınız yok.

Yasal bir hak olarak Alman Mahkemelerine, vicdani olarak da sizi Şeref Mahkemesine şikayet ediyorum.

Madem yollarımız ayrıldı o zaman birbirimizin yüzüne bakacak kadar bir insanlıkla bu oluşsun. Birlikte olmak kadar, ayrılmak için de bir ahlak gerekmiyor mu?

Selamlarımla.

11 Nisan 10, Almanya

[email protected]

Olayın içeriği tam olarak bilinmez, şükrü mü tam olarak kanı bozuk? yoksa ötekilerde mi bir bit yeni var!. ama hiç te önemli değil sonuç çok düşündürücü-ki aslında benim için hiç de düşündürücü değil!. allahtan "nasname" denen bu fenomenin şehitleri, kahramanları, kan dökme ve kutsallaşmış ikonları yok değilse orada da çok kürd bir hiç uğruna heba olurdu. [b]olayın en sevindirici ve ferahlatıcı yanı bu.[/b] bu olayda ön plana çıkan şey ise primitif akıl nosyonu. biliyoruz tarihte hem kral hem de tanrı olan insanlar ve biraz daha gelişmiş aşaması olan padişah sistemleri yaşandı. kürdler de hala ikisinin de karmşası olan bir durum söz konusu. PKK bunun en doruğa çıkmış halidir. 30 yıldır binlerce taze kan girdi-çıktı yaptı ama hiç birine en tepeye çıkma nasıp olamadı. ne varsa "ilk çekirdek" denen 4 ile 5 kişiden oluşan kast sisteminde ki kan bağına takılı kaldı. onlara göre örgüt "kendileri" idi, "öcalandı" ve istina olarak öcalanın kan bağında gelen kişilerdi. tüm o ölenler; zilanlar, agitler, semalar, berivanlar... hepsi olayın kerpiçleri ya da effectleriyidi. parti; [b]"önderimizindir ve ona temas eden ilk arkadaşlarınındır."[/b] işte nasname partisini kurucu şükrü de yukarıdaki tanrı kral, padisah kurdlerden bır farkı yok. adama derler; [i]'ya kardeşim bak ne güzel iş yapmıssın kalkıp büyük tanrılara meydan okumuşşun ve bir muhalfet alanı açmışsın. neden 10 yıldır kadro yetiştiremedin ve neden hala kurd toplumuna malolmuş bir şeyi hala benimdir'[/i] diyorsun. sen kimsin? sen; [b]salt bir birey ve kürd olan şükrü gümüşsün.[/b]

sahsen sana hic uzulmedim. bak sukru kimse yaninda yok. bence sapkayi önune koy ve kendi kendine bir ahlak ve insanlik muhasebesi yap.

Müstahakindir xoce. oyuncagi elinden alinan cocuk misali agla dur iste böyle. sende serokun gibi cigersizin tekisin be xoce.susmak erdemlilikmis. sanki sen de serokun da konustunuzda,konusuyorsunuzda ne oluyor. öyle ah vah etmelerin artik nafile xoce. neymis efendim."elimden sahtekarca alinan Nasname com adresimi geri iadesi ve özür dilenmesi şartımla beraber, Almanya Mehkemesine dava açmış bulunmaktayım." sahtekarin önde gideni seni, elmi yaman beymi yaman misali iste böyle koydularmi oturursun oturdugun yerde. sen bitini bile bedevaya vermezsin. kim bilir ne karsiligi kendini pazarladin. fransiz cigeriylen deli kanli olunmaz xoce, seni artik serokun bile kurtarmaz. imamin kayigina bindirdiler,selavatin cumadan okundu. iyimi yaptilar bunu zaman gösterecek, ama gözüken köyede kalavuz gerekmez. senin mirasin"gasbi"üstüne gecekonu konduranlardan bir hasil olunmaz. eger ortada bir kata küllü yoksa ve seni kandirarak ki sanmiyorum, oyuncagin elinden alinmissa, niye ayip etsinler ki degilmi xoce. senin dergahinda boy verenler senden cok seyler ögrenmisler xoce. sen isini bilirsin xoce, seytana papucunu ters giydirisin. seytanlikta sen,kurnazlikta ise tilkinin üzerine yoktur. gel bu kez dogruyu söyle,nasil düstün bu hallere onu söyle.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.