Emine Ayna, açılımı soran gazetecilere:''Açılım bitti arkadaşlar, bittiii. Bu saatten sonra ne açılımı. Açılım İmralı ile, İmralı'daki Öcalan'a yaklaşımla bitti,'' diyor.
Vay be, diyorum ben de... Demek bütün derdiniz buydu ha... Demek ki temsil ettiğiniz kitlenin insanca yaşaması, akan kanların durması değil, Öcalan'ın keyfi ve otoritesiymiş umurunuzda olan...
Sadece Emine Ayna mı, bütün DTP Öcalan'ın keyfiyetinin peşinde koşturur oldu.
Hayret ki ne hayret... Gaflet ki ne gaflet...
Filler dans ederken çimenler eziliyor ve...
Olan, Lice'deki Ceylan'lara, Kızıltepe'deki Uğur'lara oluyor....
Sokak terörünü masum ve kendiliğinden oluşmuş gibi gösteren tüm ’'demokratlara'' yazıklar olsun...
DTP'ye de yazıklar olsun...
Sadece birkaç küçük cümle bekledim sağduyulu olduğunu sandığım DPT'lilerden ve ''demokrat'' geçinenlerden:
’'Bu sokak terörünün Kürt meselesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Oyundur, düzendir, provokasyondur. Ortalığı yakıp yıktıran, barış sürecini sabote eden hainler çocuklarımızı ve gençlerimizi kullanıyorlar.'' desinler istedim.
Demediler. Diyemediler...
Dedirtmediler esasında...
’' DTP'nin Öcalan sorununa kilitlendiğini söylemek haksızlık olur,'' dediler, diyebildiler ama...
Pardon!... Ya neye kilitlendi DTP?... Ya o çocukları kullanan sokak teröristleri?...
Başka bir açıklama yapıldı da biz mi duymadık...
Önder'lerine yapılan haksızlığa karşı öfkeliymişler de ondan sokağa çıkmışlar... Engel olmak mümkün değilmiş. Sabırları taşmışmış... Sevsinler...
Bu nasıl bir kendiliğindenlikse Ceylan paramparça olduğunda, devletin savcısı bölgeye sokulmadığında sokağa çıkmıyor da, hapisteki bitmiş -ve aslında hiç olmamış-, ’'derin ve kirli'' devletin hizmetindeki bir figür için meydanı ateşe veriyor.
En kötüsü de herkes –mış gibi yapıyor. Bütün bunlar, bilmesi gerekenler tarafından zaten biliniyor. Ama kimse de çıkıp ’'Durun yahu, ne yapıyorsunuz. Bu çok kirli bir oyun. Ülkeyi ateşe atmayın''demiyor. Diyemiyor. Diyebilenlerin sesi de türlü oyunlarla kesiliyor.
İnsanlar... sokaktaki kime, neye ve niçin güveneceğini şaşırmış biçare insanlar, en çok bağıranın peşinden oradan oraya savruluyor.
Uyanalım artık ne olur... Kullanılıyoruz hepimiz. O veya bu biçimde alet oluyoruz bu kirli oyunları düzenleyen kötücül ruhlara.
En doğru laflarımız bile eğilip, bükülüyor ve çarpıtılarak yanlışlara malzeme yapılıyor.
Olan yine, kanları deli, başları dumanlı gençlere oluyor. İnsanlığa oluyor. Evladını kaybeden analara oluyor.
Şuna eminim ki, DTP, partinin kapatılması için hazırlanan ateşe odun taşıyacağına ve Öcalan'ın elli santimetrekaresi için seferber olacağına, süregiden JİTEM davasının peşinde olaydı eğer, bugün çok farklı şeyleri tartışıyor olurduk.
Resmen gündem saptırılıyor, JİTEM davası gözardı ediliyor... Hem de Öcalan ve DTP'lilerin öncülüğünde...
Ve bu ortamda Emine Ayna, ’'Açılım İmralı ile bitmiştir,'' diyor, diyebiliyor.
Oysa ki o, bu sözleri söylerken aynaya baksa, bakabilse yani, apoletli bir cuntacı ile karşılaşacak...
Ama bakmaz, bakamaz ki...
Baksa bile göremez; görse bile söyleyemez ki...