Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 20 September 2009

[i]Kek Hasan Merhaba,

Kürdler maalesef dün oldugu gibi bugün de sinifta kaldilar.
Biz birey olarak ne yazarsak yazalim, bazen bana sanki "bosuna yaziyoruz!" gibi geliyor, cünkü bizler, yani muhalefet örgütlü degil. Sen gercekten önemli noktalara basiyorsun ama bu forumlarda yazanlarin bir de sayisina bir bak; bir elin bes parmagini gecmez ama ben yine de karamsar degilim. Bu sözde Türklerin "acilimi" daha secimlere kadar sürer ama Kürdistan Sorunu'nu asla cözmez. Sana 2004'e yazmis oldugum bir yaziyi yeni baslik altinda aktarmakla yetinecegim, belki de okumussun ama hem okumayanlar icin hem de tekrar olsun diye foruma asiyorum. Bana göre dünyadaki BÜTÜN KÜRDLERI kapsayan bir ULUSAL PROJE, ULUSAL POLITIKA yapabilecek bir KURUM veya KURULUS olmadikca Kürdlerin isi zordur.Selam ve sevgiler....[/i]

[size=x-large]„Kürd Politikasi“ Kürdler ve Birlik![/size]

„Kürd Politikasi“ olmadigindan Kürdlerin tarihinden günümüze degin Kürdlerin kaderini sömürgeciler ve emperyalist ülkeler belirlemistir. Kürdlerde parti coktur. Deyim yeride ise her Kürd bir partidir ve böyle olunca herkesin kendisine göre Kürdistan'i nasil bagimsizlastiracagi, özgürlestirecegi üzerine cüzüm paketi vardir. Bu demokratik olarak iyidir, fakat her agizdan bir ses ciktiginda wirr-warr icinde Kürdler kendilerini dahi duyamiyorlar. Bu nedenle Kürdlerdeki kafa karisikligi diger halklarda yoktur. Bu elbette Kürdistan'in dörde bölünmüslügü ve Kürdistan'in feodal yapisi ile de yakindan iliskilidir. Kürdistan'in dörde bölünmüslügü ve onlarca örgüt ve grubun olusu, feodalizmin etkisi, yani feodal kisiligin asilmamasi bu wirr-warrin, daha dogrusu kafa karisikligin olmasina yol aciyor.

Bütün Kürd Partileri'nin amaci bagimsiz, birlesik ve demokratik bir Kürdistan olamasina ragmen bunlar arasinda KONSENSUS yoktur. Yani bunlar birlesip hep bir agizdan diger dünyadaki devletler gibi ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapamiyorlar. Bunun nedeni bütün bu partilerin kendi derneklerini ve politik ideolojilerini ulusal cikarlardan daha üstün tutmalarindan kaynaklaniyor.

Oysa bir halkin cikarlari, parti ve örgütcügün cikarlarindan cok daha üstünde ve ötesindedir. Kürd parti ve örgütlerin de ulusal bilinc sözkonusudur, fakat her parti, ne yapilacaksa eger ben yapacagim diyor, yani bütün yükü kendisine yüklüyor, yük cok agir oldugundan bunlarin hic birisi yükün altindan cikamiyor ve dolayisiyla basariya da ulasamiyorlar. Feodal „Ya ben – Ya hic!“ mentalitesi bunlari bireysellestiriyor, herkes kedi partisinin ideolojisini hakli gördügünden birbirlerine düsman ediyor. Öyleki bunlarin ORTAK AMAClari olmasina ragmen, ITTIFAKA gidip ayni AMAC icin büyük bir GÜC olup ORTAK mücadele edeceklerine bir birlerinden insan öldürecek kadar ileri gidiyorlar, kardes kani döküyorlar, böl-yönet politikalarina kurban gidiyorlar.

Bütün bu parti ve gruplar birlesip ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapacaklarina, bir birlerine hakaret ve küfürler ederler, zamani geldiginde birbirlerine karsi savasirlar. Öyleki bunlar neredeyse bütün zamanini ve bütün enerjisini birlestirip düsmanlarina karsi degil birbirlerine karsi harciyorlar.

Politika devlet yönetimi sanatina denilir. Yani insanlarin belli taleplerini ifade etmekten öteye KABUL ETTIRMEYE denilir. Bu kabul ettirmenin bir cok yöntemi vardir. Buna karsin Kürdlerin herhangi birseyi ne birilerine ne de düsmanlarina kabul ettirdigi yoktur. Kürdler sadece istemlerini dernek düzeyinde dile getiriyorlar.

Halbuki Kürdlerin ULUSAL DÜZEYDE BIR BIRLIGI Kürdistan'in tam bagimsizligi anlamina geliyor, cünkü ancak böyle Kürdler ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapabilecek ve taleplerini dile getirmek ile kalmayacak onlari bizzat ZOR yolu ile de olsa büyük GÜC oldukarindan sömürgecilere kabullendirecektir.

ULUSAL DÜZEYDE POLITIK BIRLIK siyasal degil, ekonomik ve askeri de olacak ve BIRLIK oldugundan birbirlerine karsi kullanilan bütün enerji BIR NOKTADA harcandigindan basarida kesinlikle saglanacak, bütün böl-yönet politikalarini da bozacaktir.

Bilinmelidir ki bir Atom hictir. Iki'den enerji dogar, ücten sinerji ve dört alip herseyi yakip yikar. Bir KDP/YNK/PKK/PSK/PRK/IKDP ve burada ismini saymadigim yirmiye yakin grup ve partilerin ULUSAL DÜZEYDE POLITIK ITTIFAKA gittigini düsünün. Bunlarin her kesin kendine göre televizyonlari, gazete ve dergileri var. Bunlar elbette olmali, fakat Kürdlerin geldigi seviyede GÜC dagilimina degil GÜC BIRLIGINE ihtiyaci vardir. Bes on televizyon yerine ilkin bir, iki tana olmali ve Kürd halkina ve dünya kamuoyuna yüz agizdan degil bir agizdan hitab edebilirler. ULUSAL POLITIK BIRLIGIN talep ve isteklerini ULUSAL DÜZEYDE DILE GETIREBILIRLER.

Analasilmayan nokta sudur: Bazi insanlar ITTIFAKTAN tek tip insan yaratmayi düsünürler. Bu elbette yanlistir. Ulusal talepler etrafinda birlesmek tek tip insan yaratmak anlamina gelmez. Her insan, parti ve grup yine oldugu gibi olur, bunlar sadece ortak talepler etrafinda birlesir ve bu taleplerin kabul edilmesi icin ortak mücadele ederler. Hepsi aslinda budur, yani ÜLKE SAVUNMASI her Kürd bireyinin, örgütü ve partisi ne olursa olsun, sorunudur.

Askeri alanda: KDP/YNK/PKK'nin silahli güclerini savas döneminde toparlarsak iki yüz bin ancak vardir. Fakat iki yüz bin kisi 600 bin Türk askerine, 200 bin polisine ve bir o kadarda milisine ne desin? Savas olsa olsa tirmandirilacak. Sonuc alinamiyacak. Sonuc almak demek sömürgeciligin her seyine bizzat son vermek ve onlari topyekün herseyi ile ülkeden kovmak, Kürdler üzerindeki bütün siyasi, ekonomik, askeri talan ve sömürü düzenine son vermek demektir. Her Kürd bilmelidir ki sömürgecilerin hic biri kendiliginden Kürdistan'dan cekilmeyecektir.

Iran ve Suriye'nin gücü biliniyor. Yani Ulusal düzeyde BIRLIK olursak eger silahli güclerin sayisinin kisa süre icerisinde iki yüz binden cok daha yukariya cikarmak zor olmayacaktir. Edindigim bilgilere göre dünyada 30-40 milyon arasinda Kürd yasamaktadir. Bu oldukca büyük bir sayidir. 400 bin olmasa dahi kadin/erkekli 250-300 bin kadar savasci yaratmak, bizzat ordulasmak mümkündür.

Bu gücün olmasi önemlidir. Güclü olunca zaten kimse cesaret edip üzerine gelmez. Cünkü politik talepler istem ile olmuyor, bizzat zor ile de olsa kabul ettirtmek gerekiyor. Kürdler sömürgecilere askerlik yapacaklarini gelip kendi halkina yapmalidirlar. Burada da ulusal düzeyde olusan bir birlik devlet düzeyinde kararlar alabilir. Örnegin her Kürdün en azindan iki sene Gerilla/Peshmergeye gitmesi mecburiyeti cikarilabilirler. Kürdler neden sömürgecilere askerlik yapiyorlar? Anlamak zor.

ITTIFAK deyince bir partinin zorunlu digerine katilimi anlasilmamalidir. Bu demokrasiye aykiridir. Her parti veya örgüt her sart altinda kendisini özgür ifade edebilmelidir. Ve her parti ve örgüt bilmelidir ki kendi görüsünü ve isteklerini zor ile sömürgecilere dayatabilir ama kardes partilere dayatamaz. Cünkü karsisinda sömürgeci güc degil ayni amac icin yola cikmis insanlar vardir.

Kürdistan'da fasist, gerici ve irkci partilerin olmayisi sevindiricidir. Bunun böyle olmasi yapilacak bir ITTIFAK ile en demokratik ve temiz bir toplumun temelleride atilmis olur. Kürdlerin demokratiklesmesi ve özgürlesmesi bütün Orta Dogu ülkelerini derinden etkileyecek, onlarin demokratiklesmesini de beraberinde getireceginden kuskum yoktur.

“Kürd Politikasi“ olmadigi sürece, yani BÜTÜN KÜRDLERI temsil etmeyen bir ITTIFAK olmadigi sürece cok komplex olan Kürd sorununu hic kimse cözemez. Bu problem Kürdlerin oldugu icin bu problemi ancak va ancak BÜTÜN Kürdler hep beraber cözebilirler. Bu acidan Avrupa'da Siyonistlerin yaptigi gibi bir Kürd Parlementosu'nun temellerini atmak gerekiyor. Avrupa'da Kürdistan'in bütün parcalarindan insanlar yasiyor. Burada yapilan bir ITTIFAK, kurulan bir parlemento ülkeyide kuskusuz etkileyecektir. Kürd Politikasi gerekirse Avrupa'da yapilir, askeri mücadele bölgede verilir.

Sömürgecilere endeksli bütün cözüm arayislari özünde cüzümsüzlüktür. Cünkü burada dayatilan “Kürd Politikasi“ degil bizzat sömürgeci güclerin politikasidir. Ve bu gücler “cüzüm“lerinde hic bir zaman Kürdlerin cikarlarini degil, kendi cikarlarini ön plana cikaracaklardir. Onlarin amaci on almak bir vermektir. Böyle isbirligi olmaz. Isbirligi demek bir almak bir vermek demektir. Buda ancak bire bir -bütün Kürt partilerinin katildigi- masaya oturmak ile olur.

Bu nedenle Küdler birbirlerini oyalamaktan ve düsman görüp bir birlerine karsi savasmaktan tümden vazgecmeli, bütün enerjilerini birlestirip BIRLIK olarak ULUSAL DÜZEYDE “Kürd Plitikasi“ yapmali, Kürd hakinin taleplerini bir agizdan dile getirip sömürgecilere zor yolu ile de olsa dayatip kabul ettirip TAM BAGIMSIZLIGA kadar mücadele etmelidirler. Bu olmadigi sürece Kürd Sorunu nihai cözülmeyecek, Kürdler devamla ezileceklerdir.

Alan Lezan, Berlin – 13. Eylül 2004

[url=http://alanlezan.com]alanlezan.com[/url]

bir tek atomu PARCALARSAN cok buyuk enerji ortaya cikar. bir kac atomu BIRLESTIRMEK(molekul olusturmak) cogu zaman enerji harcamayi gerektirir. asikar konulara atom metaforu uygun olmamis demek isterim. birlik degil ayri ayri durarak da is uretebilme kulturu lazim sen ile ben bir cok konuda asla bir birlik olusturamayiz amam belli bazi seyleri birlikte yapma kulturu olusturaabiliriz. is bittikten sonra herkes gene kendi kosesine cekilir. olmayacak seye amin demek dogru degildir. senin siraladigin orgutlerden bir birlik olmaz siyasette cephe cephe cok arzu edilir o is bile kolay degildir-ornegi FKO (bir suru orgutun cephesi idi) anacak onune islami cihadi hamasi cikardilar. simdi de birbirilerini vurup duruyorlar. oysa mesela alman hiristiyan demokratlari ile yesiller nihayetinde bir parlementodan soyle boyle yasalar cikartabilyor bir suru komisyionda yan yana oturabilyor. vaktiyle 1. ve 2. reich de bunlarin onculleri de birbirini yemisti bismmark birinci hitler ikinci alman birligini sagladi da iyi mi oldu ikisindede almanya bastan asagi coktu-viran oldu. demek herseyi BIRLIGE baygalyip BIRLIK olamiyoruz o halde isler berbat demek iyi bir yol degil. kurdler bu halleri ile birlik tesis ederlerse bu birligin tepesinde muazllah apo konar bu durum iyi midir allah korusun ne iyisi! durum budur bu mudur? budur! neseli saglikli farklilikli is ureten gunler HeK

Benim birlikten daha cok anladigim [b]ÜLKE SAVUNMASIDIR[/b]. Eger Ruslar Almanya'yi isgal etse hem Yesillerden, hem Hiristiyan Demokratlardan hem de Sol Parti ve sosyal Demokratlardan Nazilere karsi herkes BIR olur bu isgale karsi cikar ve dise dis direnir. Dogru olan da budur. Simdi Kürdistan isgal ve ilhak edilmis mi yoksa edilmemis mi? Eger cevabin evetse o zaman Kürdler neden sömürgecilerin topyekün saldirisina karsi topyekün direnis sergilemiyorlar? Demek ki Kürdler de ULUSAL BILINC, Devlet Bilinci yok degil mi? Benle sen hic bir konuda anlasmasakta ikimiz Kürd oldugu icin düsmana karsi ayni cephede savasmasi gerekmez mi? Yani kisaca demek istedigim bütün dünya devletlerinin parlementosu ve halklari nasilsa Kürdler neden aynen öyle olamiyorlar. Sonucta hepsi Kürd ve ortak yanlari Kürd olmak ve Kürd olduklari icin ezilmiyorlar mi? o halde sorun nedir? Kürdler de isgal ve ilhaka son vermek icin neden her kafadan bir ses cikiyor? Neden Kürdler de ortak bir KONSENSUS yok? Almanya isgal edilse ve isgale karsi cikmayan, isgalcilerlen uzlasan kisiye ne denilir? Ihanetci degil mi? Ama bizde insanlar isgalcilerin parlementosundan tut okuluna gidiyor, televizyonuna bakiyor, cayini iciyor vs. onlarin metropollerin de yasamak icin can atiyor. Lanet olsun böylesi Kürdlere! Diger bir hususta her kafadan bir sesin cikmasidir. Biri tutmus özerklik, otobnomi, biri tutmus federasyon, kültürel haklar vs. ama kimse kalkipta yahu bu Arap, Fars ve Türkün ülkemizde ne isi var demiyor? Iste isin püf noktasi budur: Bir ULUS ve ÜLKE oldugunu, bu ülkenin isgal ve ilhak edildigini BILINCE cikarmak ve savunma icin ne gerekliyse onu yapmaktir. Bu isin baska yolu mu var? Ileride aynen böyle olacagini, böyle olmasi gerektigini, baska türlü özgürlük ve bagimsizligin mümkün olamayacagini düsünüyorum. FKÖ, ANC basari sagladilar mi saglamadilar mi. Önemli olan da budur zaten!

[i]Asagidaki paragraf söyle olmaliydi:[/i] "Eger Ruslar Almanya'yi isgal etse hem Yesillerden, hem Hiristiyan Demokratlardan hem de Sol Parti ve sosyal Demokratlardan Nazilere kadar herkes BIR olur bu isgale karsi cikar ve dise dis direnir. Dogru olan da budur."

tarihte ornekleri bol bir ulus otekine saldirdigina saldirilan ulusun icinden saldirana destek cikan cok olur. ornek: ruslarla is birligi icindeki cecenler Grekler ile isbirligi icindeki ethemciler amerika ile isbirligi icindeki araplar ingilizlerle isbirligi icindeki hintliler ornekler cogaltilabilir butun bunlara ragmen cecenler turkler araplar ve hintliler ulus yaratabilir devlet kurabilir. bir statuye ulasmak icin o ulusun senin bekledigin gibi top yekun bir ses bir yurek olmasi gerekmiyor. demek ki birlik gerek sart degil. her kafadan bir ses cikmasi isine ise cok daha fazla ornek verilebilir demek ki her kafadan bir ses cikmasi da statu ye ulasmakta ENGEL degil. FKO ve ANC ni basarisi filistinlerin hepsini tek ses tek yurek yapmalarindan degil yetmis cesit dusunceyi bir arada tutabilme yeteneginden. buna birlik degil buna isbirligi denir. seninle ayni fikirde olmak zorunda degilim ama seninle bir cok konuda isbirligi yapabilirim. arada fark cok.

buyur kurda gorelim kelle ile is olsaydi koca hindustan yillarca ingiliz somurgesi olmaz di tufengle is olsaydi kurdlerin coktan devleti olmustu orduyla is olsaydi turkler dunyayi feth etms olurdu. geride ne kaldi akil kaldi kultur kaldi zamani kavrama yetenegi gecerli yasalari okuma yetenegi kaldi belkide burda bir defekt var?

Merhaba Kek Alan... Ulusal sorunlarin cözumu ve uluslasma surecleri her ulkede ve ulus icin farkli yollarin denenmesiyle yaratilan konsensuslerle cözulmustur. Bu anlamda Kurdlerde ulusal bir konsensus olusturmak durumundalar. Hic kuskusuz Kurdlerin ulusal sorunlarinin cözumu ulkenin iskalden arindirilmasiyla es anlamlidir. Bu anlamda dunden bugune Kurd siyasal harekti bir cok tezler olusturmus olmasina ragmen bu gun bu tezlerin savunulmasinda Kurdi durmaktan cok statikocudurlar. Statikonun devami anlamina gelen bir cok cözum ve önermeler gunumuz Kurd siyasetinde egemen olan yaklasimin da adidir. Cincirde yazilanlara bakildiginda bile Kurd dusunme sistemi Kurdi olmaktan cok ikameci veya emanetci yaklasim silsilesinin iz dusumleri oldugunu görmek zor degil. Yani Kurd sorunu Kurd olmaktan kaynaklanan bir sorun olmadigi gibi Kurd´dun ulusal siyaset yaratamamasida Kurden kaynaklanmiyor. Kurd sorunu öncelikli olarak ulke yani toprak sorunudur. Yine bu topraklardan kaynakli oldukca zenginlikler jeo politik konum ve buyuk yogunlukta bir nufustur. Bu söz konusu seyler gerek bölgesel dengelerde gerekse dunya dengelerinde ciddi oynmalara neden olacagi icindirki her neden ve nicin iliskisi bilince cikarlilmak durumundadir. Hangi egemenlige veya hangi bölgesel guce nasil yansir hesaplari ayni zamanda Kurd´dun politikasizligi isin icine girdiginde iste o anlasilmaz olan sorunlar yumagi hep kucagimiza yuvarlani veriyor. Dört parcaya bölunmus uluslar arasi bir sömurge statusune sahip bir ulkenin,bir ulusun dört parcayi kapsayan ulusal kurumlardan yoksun ulusal kurtuluscu olmasi mumkun olmadigi gibi böpyle bir beklenti icinde olmakta bana pek dogru gelmiyor. Her kim ne adina olursa olsun Kurdun ulsal kurumlara yaratmasini kucumsuyor veya bu tur kurumlarin islevsizligini anlatiyorsa aslinda statikonun devamini savunuyor demekle es anlamli bir yaklasim icine girmis oluyor demektir. Kurdun sorunlari cözememsindeki nedenler örgutler degildir ve olmamistir. Tam tersine Kurdun sorununu cözememis olmasindaki temel neden örgutlenememis olmasindandir. Yani ulusal kurumlar yaratamamis olmasindandir. Dikkat edilirse mevcut Kurd hareketi buna Guney dahil olmak kosuluyla ulusal kurtuluscu degildir. Tam tersine statikocudur. Son dönemde yapilamk istenen Kurd konferansinin neden ve nicin yapilmadigi biraz dusunulurse kimlerin hatirina veya istemlerine uyularak yapilmadigi dahada iyi anlasilir. Kurdun ortak kurumlar yaratmamasisi icin bir konsensus vardir. Bu konsensuste Kurdler bir taraf olarak vardir. Iste Kurd sorununun bu kadar anlasilmaz ve cetrefilli olmasinin nedenlerinden asil sayilmasi gerekli olan statikoculugun hayatin her alaninda egemen kilinmaya calisilmasidir. Bu gunku dunya kosullarinda silahli bir mucadele biciminin Kurd sorununun cözumunde cözumlerden ziyade cözumsuzlukleri dahada derinlestirecegi gercegi görulmek zorundadir. Kurd sorunun cözumunde yani iskalden arindirma sorunu silahla degilde hayatin her alanininda hayati islevsiz kilmakla mumkundur. Buda Kurd hareketinin illegal degilde legal acik secik istem ve taleplerini ortaya koyarak genis halk kitleleriyle hayati islemez hale getirmekle mumkundur. Daha fazla konuyu dagitmadan Kurdler siyaset hesaplarini yaparken yakin,orta ve uzun vadeli sureclere yayarak ulusal cizgilerinden savrulmadan ulusal kurtulus siyaseti yapmakla beraber ulusal kurumlar yaratmak zorundalar. Sevgi ve Selamlar

Neuen Kommentar schreiben

Hilfe zum Textformat

Klartext

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.