[i]Kek Hasan Merhaba,
Kürdler maalesef dün oldugu gibi bugün de sinifta kaldilar.
Biz birey olarak ne yazarsak yazalim, bazen bana sanki "bosuna yaziyoruz!" gibi geliyor, cünkü bizler, yani muhalefet örgütlü degil. Sen gercekten önemli noktalara basiyorsun ama bu forumlarda yazanlarin bir de sayisina bir bak; bir elin bes parmagini gecmez ama ben yine de karamsar degilim. Bu sözde Türklerin "acilimi" daha secimlere kadar sürer ama Kürdistan Sorunu'nu asla cözmez. Sana 2004'e yazmis oldugum bir yaziyi yeni baslik altinda aktarmakla yetinecegim, belki de okumussun ama hem okumayanlar icin hem de tekrar olsun diye foruma asiyorum. Bana göre dünyadaki BÜTÜN KÜRDLERI kapsayan bir ULUSAL PROJE, ULUSAL POLITIKA yapabilecek bir KURUM veya KURULUS olmadikca Kürdlerin isi zordur.Selam ve sevgiler....[/i]
[size=x-large]„Kürd Politikasi“ Kürdler ve Birlik![/size]
„Kürd Politikasi“ olmadigindan Kürdlerin tarihinden günümüze degin Kürdlerin kaderini sömürgeciler ve emperyalist ülkeler belirlemistir. Kürdlerde parti coktur. Deyim yeride ise her Kürd bir partidir ve böyle olunca herkesin kendisine göre Kürdistan'i nasil bagimsizlastiracagi, özgürlestirecegi üzerine cüzüm paketi vardir. Bu demokratik olarak iyidir, fakat her agizdan bir ses ciktiginda wirr-warr icinde Kürdler kendilerini dahi duyamiyorlar. Bu nedenle Kürdlerdeki kafa karisikligi diger halklarda yoktur. Bu elbette Kürdistan'in dörde bölünmüslügü ve Kürdistan'in feodal yapisi ile de yakindan iliskilidir. Kürdistan'in dörde bölünmüslügü ve onlarca örgüt ve grubun olusu, feodalizmin etkisi, yani feodal kisiligin asilmamasi bu wirr-warrin, daha dogrusu kafa karisikligin olmasina yol aciyor.
Bütün Kürd Partileri'nin amaci bagimsiz, birlesik ve demokratik bir Kürdistan olamasina ragmen bunlar arasinda KONSENSUS yoktur. Yani bunlar birlesip hep bir agizdan diger dünyadaki devletler gibi ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapamiyorlar. Bunun nedeni bütün bu partilerin kendi derneklerini ve politik ideolojilerini ulusal cikarlardan daha üstün tutmalarindan kaynaklaniyor.
Oysa bir halkin cikarlari, parti ve örgütcügün cikarlarindan cok daha üstünde ve ötesindedir. Kürd parti ve örgütlerin de ulusal bilinc sözkonusudur, fakat her parti, ne yapilacaksa eger ben yapacagim diyor, yani bütün yükü kendisine yüklüyor, yük cok agir oldugundan bunlarin hic birisi yükün altindan cikamiyor ve dolayisiyla basariya da ulasamiyorlar. Feodal „Ya ben – Ya hic!“ mentalitesi bunlari bireysellestiriyor, herkes kedi partisinin ideolojisini hakli gördügünden birbirlerine düsman ediyor. Öyleki bunlarin ORTAK AMAClari olmasina ragmen, ITTIFAKA gidip ayni AMAC icin büyük bir GÜC olup ORTAK mücadele edeceklerine bir birlerinden insan öldürecek kadar ileri gidiyorlar, kardes kani döküyorlar, böl-yönet politikalarina kurban gidiyorlar.
Bütün bu parti ve gruplar birlesip ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapacaklarina, bir birlerine hakaret ve küfürler ederler, zamani geldiginde birbirlerine karsi savasirlar. Öyleki bunlar neredeyse bütün zamanini ve bütün enerjisini birlestirip düsmanlarina karsi degil birbirlerine karsi harciyorlar.
Politika devlet yönetimi sanatina denilir. Yani insanlarin belli taleplerini ifade etmekten öteye KABUL ETTIRMEYE denilir. Bu kabul ettirmenin bir cok yöntemi vardir. Buna karsin Kürdlerin herhangi birseyi ne birilerine ne de düsmanlarina kabul ettirdigi yoktur. Kürdler sadece istemlerini dernek düzeyinde dile getiriyorlar.
Halbuki Kürdlerin ULUSAL DÜZEYDE BIR BIRLIGI Kürdistan'in tam bagimsizligi anlamina geliyor, cünkü ancak böyle Kürdler ULUSAL DÜZEYDE POLITIKA yapabilecek ve taleplerini dile getirmek ile kalmayacak onlari bizzat ZOR yolu ile de olsa büyük GÜC oldukarindan sömürgecilere kabullendirecektir.
ULUSAL DÜZEYDE POLITIK BIRLIK siyasal degil, ekonomik ve askeri de olacak ve BIRLIK oldugundan birbirlerine karsi kullanilan bütün enerji BIR NOKTADA harcandigindan basarida kesinlikle saglanacak, bütün böl-yönet politikalarini da bozacaktir.
Bilinmelidir ki bir Atom hictir. Iki'den enerji dogar, ücten sinerji ve dört alip herseyi yakip yikar. Bir KDP/YNK/PKK/PSK/PRK/IKDP ve burada ismini saymadigim yirmiye yakin grup ve partilerin ULUSAL DÜZEYDE POLITIK ITTIFAKA gittigini düsünün. Bunlarin her kesin kendine göre televizyonlari, gazete ve dergileri var. Bunlar elbette olmali, fakat Kürdlerin geldigi seviyede GÜC dagilimina degil GÜC BIRLIGINE ihtiyaci vardir. Bes on televizyon yerine ilkin bir, iki tana olmali ve Kürd halkina ve dünya kamuoyuna yüz agizdan degil bir agizdan hitab edebilirler. ULUSAL POLITIK BIRLIGIN talep ve isteklerini ULUSAL DÜZEYDE DILE GETIREBILIRLER.
Analasilmayan nokta sudur: Bazi insanlar ITTIFAKTAN tek tip insan yaratmayi düsünürler. Bu elbette yanlistir. Ulusal talepler etrafinda birlesmek tek tip insan yaratmak anlamina gelmez. Her insan, parti ve grup yine oldugu gibi olur, bunlar sadece ortak talepler etrafinda birlesir ve bu taleplerin kabul edilmesi icin ortak mücadele ederler. Hepsi aslinda budur, yani ÜLKE SAVUNMASI her Kürd bireyinin, örgütü ve partisi ne olursa olsun, sorunudur.
Askeri alanda: KDP/YNK/PKK'nin silahli güclerini savas döneminde toparlarsak iki yüz bin ancak vardir. Fakat iki yüz bin kisi 600 bin Türk askerine, 200 bin polisine ve bir o kadarda milisine ne desin? Savas olsa olsa tirmandirilacak. Sonuc alinamiyacak. Sonuc almak demek sömürgeciligin her seyine bizzat son vermek ve onlari topyekün herseyi ile ülkeden kovmak, Kürdler üzerindeki bütün siyasi, ekonomik, askeri talan ve sömürü düzenine son vermek demektir. Her Kürd bilmelidir ki sömürgecilerin hic biri kendiliginden Kürdistan'dan cekilmeyecektir.
Iran ve Suriye'nin gücü biliniyor. Yani Ulusal düzeyde BIRLIK olursak eger silahli güclerin sayisinin kisa süre icerisinde iki yüz binden cok daha yukariya cikarmak zor olmayacaktir. Edindigim bilgilere göre dünyada 30-40 milyon arasinda Kürd yasamaktadir. Bu oldukca büyük bir sayidir. 400 bin olmasa dahi kadin/erkekli 250-300 bin kadar savasci yaratmak, bizzat ordulasmak mümkündür.
Bu gücün olmasi önemlidir. Güclü olunca zaten kimse cesaret edip üzerine gelmez. Cünkü politik talepler istem ile olmuyor, bizzat zor ile de olsa kabul ettirtmek gerekiyor. Kürdler sömürgecilere askerlik yapacaklarini gelip kendi halkina yapmalidirlar. Burada da ulusal düzeyde olusan bir birlik devlet düzeyinde kararlar alabilir. Örnegin her Kürdün en azindan iki sene Gerilla/Peshmergeye gitmesi mecburiyeti cikarilabilirler. Kürdler neden sömürgecilere askerlik yapiyorlar? Anlamak zor.
ITTIFAK deyince bir partinin zorunlu digerine katilimi anlasilmamalidir. Bu demokrasiye aykiridir. Her parti veya örgüt her sart altinda kendisini özgür ifade edebilmelidir. Ve her parti ve örgüt bilmelidir ki kendi görüsünü ve isteklerini zor ile sömürgecilere dayatabilir ama kardes partilere dayatamaz. Cünkü karsisinda sömürgeci güc degil ayni amac icin yola cikmis insanlar vardir.
Kürdistan'da fasist, gerici ve irkci partilerin olmayisi sevindiricidir. Bunun böyle olmasi yapilacak bir ITTIFAK ile en demokratik ve temiz bir toplumun temelleride atilmis olur. Kürdlerin demokratiklesmesi ve özgürlesmesi bütün Orta Dogu ülkelerini derinden etkileyecek, onlarin demokratiklesmesini de beraberinde getireceginden kuskum yoktur.
“Kürd Politikasi“ olmadigi sürece, yani BÜTÜN KÜRDLERI temsil etmeyen bir ITTIFAK olmadigi sürece cok komplex olan Kürd sorununu hic kimse cözemez. Bu problem Kürdlerin oldugu icin bu problemi ancak va ancak BÜTÜN Kürdler hep beraber cözebilirler. Bu acidan Avrupa'da Siyonistlerin yaptigi gibi bir Kürd Parlementosu'nun temellerini atmak gerekiyor. Avrupa'da Kürdistan'in bütün parcalarindan insanlar yasiyor. Burada yapilan bir ITTIFAK, kurulan bir parlemento ülkeyide kuskusuz etkileyecektir. Kürd Politikasi gerekirse Avrupa'da yapilir, askeri mücadele bölgede verilir.
Sömürgecilere endeksli bütün cözüm arayislari özünde cüzümsüzlüktür. Cünkü burada dayatilan “Kürd Politikasi“ degil bizzat sömürgeci güclerin politikasidir. Ve bu gücler “cüzüm“lerinde hic bir zaman Kürdlerin cikarlarini degil, kendi cikarlarini ön plana cikaracaklardir. Onlarin amaci on almak bir vermektir. Böyle isbirligi olmaz. Isbirligi demek bir almak bir vermek demektir. Buda ancak bire bir -bütün Kürt partilerinin katildigi- masaya oturmak ile olur.
Bu nedenle Küdler birbirlerini oyalamaktan ve düsman görüp bir birlerine karsi savasmaktan tümden vazgecmeli, bütün enerjilerini birlestirip BIRLIK olarak ULUSAL DÜZEYDE “Kürd Plitikasi“ yapmali, Kürd hakinin taleplerini bir agizdan dile getirip sömürgecilere zor yolu ile de olsa dayatip kabul ettirip TAM BAGIMSIZLIGA kadar mücadele etmelidirler. Bu olmadigi sürece Kürd Sorunu nihai cözülmeyecek, Kürdler devamla ezileceklerdir.
Alan Lezan, Berlin – 13. Eylül 2004
atom birlik vs