Şeyh Ubeydullah Nehri ve ilk Kürd siyasal örgütü(27)
 
Halfin’in   verdiği bilgilere  göre     Suleymaniye,  Amediya,  Hawraman, Botan,   Sason, Siirt, Muş,    Van ve    İran   Kürd  liderleri     Şeyh  Ubeydullah   ile    görüş  alış verişinden  bulunmak  amcıyla    Nehri’ye   geliyorlar. Şeyh  Ubeydullah’ın   Nehri’de   gerçekleştirdiği    Kürd  ileri gelenlerin  toplantısına    „200’den  fazla    kişi“  katılıyor.(Dr. Abdullah  Elyaweyi, age  sayfa 130) Aviryanov   ise    “1880 Eylül’ün  sonlarına     doğru    Ubeydullah  tüm Kürdistan’dan    Sivas ve Amasya’dan Şemzinan’a  gelen     Şeyh ve  Halifelerden  oluşan   bir  Kongre   gerçekleşti.  Bu  kongrede Kürd Birliği     gerçekleşti...diyor(Aviryanov, Kurd, Le Cengi Legel İran U Turkiya da, Silemani, 2004, sayfa 240)
Ayrıca   Aviryanov  toplantıya “5 Şeyh, 24  Halife, 42 Mirza ve 68 Bey”    katıldığını    yazıyor.( Aviryanov,  age,  sayfa 241)
Halfin’de   „Nehri  Ulusal   Kongresi“  diyebileceğimiz   toplantıya  „ikiyüzyirmi   aşiret  reisinin katıldığını“ yazıyor.(Halfin, age, sayfa  88)
Sonuç  olarak     Şeyh Ubeydullah’ın çağrısı  üzerine  toplantıya    katılanların      sayısı   hakında      tam net   bir  tablo vermek   zor.  Ama,     çağdaş   Kürdistan  tarihinde   bu  kadar  geniş   bir yelpazeye  hitap eden   toplantıda    yok  gibidir.  Geçmişte      bir birleriyle  çatışma   içinde   olan bir  dizi  aşiret  lideri     Şeyh Ubeydullah’ın  çağrısına   uyarak    Nehri toplantısına     katılıyorlar.
Beyazid’tan  Bağdat’a  kadar   geniş  bir  alanda   etkili    olan  Şeyh  Ubeydullah  „Yalnızca   Kürdleri  birliştermekle kalmıyor, bu bölgede  yaşıyan  Ermenileri,  Asurileri, Keldanileri ve  Nasturileri  de  kendi    safına   çekmeye  çalışıyordu. Bu  amaçla    Nasturilerin   reisi   Mar Şimon ve  diğerlerinin  ileri  gelenleri  ile   temasa  geçerek maruz  kaldıkları  zulümlerden   kurtulmaları  için,   birlikte  savaşmalarının  önemini anlattı“(Halfin,  age,  sayfa  88)
Aviryanov Osmanlı devleti bazı Şeyhler aracılığıyla Kürdleri Ermenilere karşı kışkırtmaya çalıştığını ve Şeyh Ubeydullah’ın bu planı boşa çıkartığını şöyle dile getiriyor: „Eğer Türk iktidarı şimdi Kürtleri her açıdan destekliyorsa,amacı Kürdleri Anadolu’da Hıristiyan halka karşı harekete geçirmektir. Eğer Ermeniler ortadan kaldırılırsa Türk devletinin gözünde Kürdlerin önemide biter” diyor.(Aviryanov, age, sayfa 240)
Şeyh Ubeydullah’ın küçük torunu, yani Seyyid Abdulkadir’in oğlu Seyyid Abdullah’ın oğlu Dr. Aziz Şemzini’de Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti(Mahabad) sırasında eğitim amaçlı gittiği Sovyetler Birliğinde hazırladığı doktora çalışmasında Nehri Kongresi üzerine duruyor.
Dr. Aziz Şemzini Osmanlı devletinin Kürdleri Ermenilere karşı kışkırtmak amacıyla Şeyh Fehimi gönderdiğini yazıyor. Ayrıca Dr. A. Şemzini Kürd ileri gelenlerinin katıldığı Nehri Kongresinin Temmuz 1880’de gerçekleştiğini, Kürdistan’ın kurtuluşu için „Kürd Aşiretleri Örgütü“nun oluşturulduğunu yazıyor.(Dr. Aziz Şemzini,Culanewey Rizgarî Niştimanî Kurdistan, Senterî Lêkolînewey Stratejî Kurdistan, Silêmanî, 2006, sayfa 117)
Şeyh Ubeydullah Nehri Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada : „Bundan 550 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu kuruldu. Osmanlılar meşru olmayan bir şekilde iktidara geldiler. 400, 500 yıl iktidardan sonra Osmanlılar İslamın yolundan ayrılarak dinsizliğin yolunu seçtiler. Artık yıkımları yakındır. Osmanlı devletinin çöküşü hızlı olacak. Hiç kuşku yok ki, bu yakınlarda yıkılacak.
Değerli Evlatlarım,
Kullaklarınızı    baba ve  dedelerimizin   öğütlerine  kapatmayınız!!  Artık    başınızı    Allahsız  Türklerin   sitem   ve  baskısı  karşısında   eğmeyin!! Yalnızca biz  Osmanlı Kürdleri  değil,  İran  Kürdleri de  gelişmelerinin   önünde   engel olan  güçlerden  kurtulmak istiyor.
Atalarımız  bizden   din için ve  vatanın  özgürlüğü için     yaşamımızı     feda etmemizi  istiyor.
Alimler, ‘fırsattan yararlanma  aklın gereğidir’ diyorlar. Farslar şimdi Türkmenlerle savaşıyorlar ve tüm güçlerini oraya sevk etmişlerdir.Demek ki şu anda İrana hücum etmemiz için koşullar uygundur. Eğer  Farslar   savaş  içinde   olmamış  olsaydılar   yine de  kendilerinden  korkmazdık. İran ancak 100 bin mevcutlu bir ordu çıkarabilir ki bu ordunun yarısı İran baskısı altında yaşayan Kürd  yurttaşlarımızdır.Kürdistan'ın bir kısmı İran'ın elindedir.Diğer düşmanlarımızdan daha zayıf  olan İran ile savaşır ve kardeşlerimizi kurtarırsak Azerbaycan gibi zengin bir memlekete malik olursak diğer düşmanlarımız olan Osmanlılarla savaşmak kolaylaşır.
Eğer   sadece   dağlarımıza   güvenirsek       savaş  için gerekli   erzak   ihtiyacını    karşılayamayız.   Sizin bu konuda     tavrınız  nedir?  Acaba   siz     ileriye   dönük  olan  bu   harekete    katılmaya   hazırmısınız?
Sizlerin  bu  konuda    söyleyebileceğiniz  bir şey varmı?   Buyurunuz ………..”(Dr. Aziz  Şemzini,  age   sayfa  120-121)
Burada açık bir şekilde görülüyor ki, Şeyh Ubeydullah Osmanlı ve Qaçari devletlerinin denetimi altında bulunan Kürdistan’ı özgürleştirip birleştirmek istiyor.
Şeyh Ubeydullah kendi döneminin uluslararası ve bölgesel şartları analiz ederek hareketi ilk önce İran’da başlatmak istiyor. Doğu Kürdistan’ın özgürleşmesinden sonra Osmanlı devleti ile hesaplaşmak amacındadır. Şeyh Ubeydullah Hilafetin Türkler tarafından gaspedildiği inancındadır. Şeyh Ubeydullah Kürdlerin içinde bulunduğu geri yapılanmanın sorumlusu olarak Osmanlı ve Qaçari devletlerini görüyor. Bu devletlerden kurtulmak amacıyla planlı bir savaş stratejisini oluşturuyor ve pratiğe aktarıyor.
Farklı tarihçilerin farklı şekillerde adlandırdığı “ilk” Kürd siyasal yapılanması, ister ismi “Kürd Ligası”, ister “Yekîtîya Kurdan” ve isterse “Kürd Aşiretleri Örgütü” olsun Kürdistan tarihinde yeni bir dönemin ilk habercisiydi.
Şeyh Ubeydullah siyasal bir yapılanmanın önderliğinde Qaçari ve Osmanlı sömürgecileri Kürdistan’dan atarak bağımsız ve birleşik bir Kürdistan’ı hedefliyordu.
Elimizde bulunan verilerden hareketle bu “ilk” Kürd siyasal yapılanması hakkında şu tespitler yapılabilinir:
1)Şeyh Ubeydullah Nehri bu örgütün lideridir.
2)Bedirxan’ın oğlu Bahri Bey sekreter konumundadır.
Örgütün amacı:
1) Kürdistan’ı Osmanlı ve Qaçari sömürgecilerinden arındırma,
2)Kürdistan’ın Qaçari ve Osmanlı denetiminde bulunan parçalarını birleştirerek bağımsız ve birleşik Kürdistan’ı ilan etmek,
3)Şeyh Ubeydullah Nehri’yi Kürdistan Kralı ilan etmek,
4)Kürdistan Ermeni, Asuri ve Keladanilerle dostluk ilişkilerini geliştirmek,
Örgütün hakkında verilen bilgilere göre örgütün Kürdistan’ın her tarafında örgüt birimleri var ve silahlıdır.(M. Hemebaqi, age, sayfa 77-78)