Ana içeriğe atla

Newroz Üzerine Düşünceler(1)

Newroz Üzerine Düşünceler(1)

Aso Zagrosi

Yıllardan beri ülkemizin farklı parçalarında Newroz Bayramı ile ilgili Kürd aydınlarının kaleme aldıkları bir hayli yazılar okudum. Newroz, Newroz tarihçesi, Newroz ve Kawa ilişkisi hakkında hala bir dizi soruya cevap verilmiş değildir.

Hala günümüzde bir dizi Kürd çevresi “Newroz ve KAWA” destanını gerçek olarak algılıyor, fakat bu destanı tarihin her hangi bir momentine yerleştiremiyorlar. Bazı Kürd çevreleri “Kawa ve Newroz” olayını Medlerin 612 yılında Asuri İmparatorluğuna son vermelerine bağlıyorlar. Bugün elimizde bulunan somut ve bilimsel verilerle baktığımız zaman Asuri devleti yıkıldığı zaman başında Dehak/Ejdehak diye bir kral yoktu. Medlerin başında da KAWA diye biri yoktu. Zaten bugün elimizde bulunan Kürd takvimi M.Ö 612 yılından itibaren değil, M.Ö 700 yılından başlıyor. Aktüel olarak içinde bulunuduğumuz yıl 2715 yılıdır.

Kürdistan ve Kürdlere ilişkin tüm alanlarda daha detaylı/bilimsel ve ciddi araştırmalara ihtiyaç var. Aynı şey Newroz içinde geçerlidir.

Güney Kürdistan aydınlarından sayın Şahswar Herşemi kısa bir süre önce Newroz’a ilişkin çok uzun bir makale yayinladı. Sayın Herşemi’nın Newroz’a ilişkin kendine has bazı düşünceleri var ve Newroz olayına ciddi bir şekilde kafa yormuştur.

Kuzey Kürdistan’da Newroz’a ilişkin araştırmalara yardımcı olmak amacıyla Sayın Herşemi’nin makalesini özetleyerek aktarmaya çalışacağım.(önümüzdeki süreçte Newroz’a ilişkin bir dosya hazırladığım zaman yazının tümünü çevirmeye çalışacağım)

Sayın Herşemi Newroz’a ilişkin düşüncelerini açıklarken “Newroz günü hariç diğer söylenenlerin hepsi efsanedir” diyerek başlıyor. Bu arada efsanelerin Kürdler gibi farklı din ve mezheplere sahip olan halkların birleştirilmesi ve ortak bir ruh yaratması konusunda oynadıkları rolle dikkat çekiyor. Her efsanenin dayandığı tarihsel bir gerçek var. Fakat, daha sonra asırlara dayanan anlatımlar neticesinden gerçek ve efsanelerin karıştırıldığını vurguluyor. Avrupa’ya ilişkin de bazı örnekler veriyor ve bir anısını aktarıyor. Sayın Herşemi İslanda’lı biri ile karşılaşıyor. İslandalı ona “İsveçliler bizim Vikkinglere ilişkin bir dizi efsane ve hikayelerimizi tarih kitaplarına koymuşlar” diyor. Sayin Herşemi İslandalının söylediklerini doğruluyor ve şöyle yazıyor: “Gerçekten de doğrudur. İsveçliler bir dizi cadde ve meydana efsane kahramanlarının ismini vermişler” diyor.

NEWROZ VE TAKVİM

Eğer doğa takvimlerine bakarsak dünyanın dönüşü ile, güneş, gece ve gündüz ilişkisi ile ilgili olduğu görülür. Miladi Takvimine baktığımız zaman bir gün önce yada sonra ayın 21 de burçlar birbirlerinden ayrılıyor. 21 Aralık en uzun gecedir. Biz Kürdler buna “Yelda Gecesi” diyoruz. 21 Mart günü gece ve gündüz eşitleniyor. 21 Mart Kürdlerin yeni yılıdır. 21 Haziran en uzun gündür. 21 Eylül’de gün kısalıyor. Bu dört gün dünyanın farklı halkları tarafından farklı biçimlerde kutlanıyor. 21 Haziran günü İsveç, İskandinav ve başka halklar tarafından “Midsommar” bayramı olarak kutlanıyor. Sayın Herşemi Burçların Babiller döneminde de bilindiğini ve buna dair bazı örnekler veriyor.

Sasaniler döneminde kullanılan Zerdeşti Takvimine göre Newroz, yılbaşıydı. Yani gece ve gündüzün aynı uzunlukta olduğu ve havaların ısınmaya başladığı gündür.

Zerdeşti takvimine göre bir yıl 12 aydan oluşuyor ve her ay 30 günden ibarettir. Yani bir yıl 360 günden oluşuyordu. Geriye 5 gün, 5 saat, 48 dakika ve 50 saniye kalıyordu.

Zerdeştiler bu geriye kalan 5 güne “Pence” diyorlardı. Zerdeştilere göre Newroz’dan önce bu 5 günde ölülerine ruhları ailelerini ziyaret ediyorlardı. Zerdeştiler bu 5 güne “Fer Awerdegan” yada “Ferhawrdan” diyorlardı. Zerdeştiler ölülerin gönlünü hoş etmek amacıyla o 5 gün boyunca en güzel yemekleri, çeşit çeşit tatlılar yapar , güzel kokulu gül ve çiçekleri evlerine taşırlardı. Ayrıca ateş yakar ve masalara mum koyarlardı. Ayrıca ölülerin günlünü hoş etmek için kırgın ve kavgalı olanlarda barışırlardı. “Pence” denilen 5 gün sona erdikten sonra Newroz’u yani yeni yıllarına girerlerdi. Newroz günü herkes kendi evinin çatısına, yada yakınındaki en yüksek dağ ve tepeye çıkarak ateş yakıp Newroz’u kutluyor ve ölülerine veda ediyorlardı.

Eğer kısaca Newroz terimi üzerine durursak Newroz, Yeni Gün ve yılbaşı anlamına geliyor. Pehlevice Newroz’a “Nok Roç” diyorlardı. Farsça’da Nuroz, yani Yeni Gün... Bugün Kürdler, Farslar, Afganlar ve uzun süreden beri bizimle yaşıyan başka halklar Newroz’u yeni yıl olarak kutluyorlar.

Eski Mezopotamya kültüründe hatta Romalılarda da Newroz Yeni Yıldı. Avrupalıların kullandıkları ay isimlerine baktığımız zaman bu gerçekliği görebiliyoruz. Bugün 9, 10, 11 ve 12. Aya baktığımız zaman, September, Oktober, November ve Dezember’de bu gerçek bariz bir şekilde ortadır. Yani 7., 8., 9. Ve 10. anlamına geliyor. Aynı hesap ile Ocak 11. Ay ve Şubat 12. Ay olur. Mart ayı yani Newroz ayı yılın ilk ayı olarak ortaya çıkıyor. Hint-Avrupalı halklar çoktan bu gerçekliği biliyorlardı.

Zerdeştilerin Pehlevice de bıraktıkları bazı belgelerde halk Newroz ve “Pence”nin hangi güne/günlere denk geldiğini bilmediğinden Zerdeşti takvimine hakim olan Maglar/Hirbed/Mubedanlar bu görevi yerine getirirlerdi... Onlarda yüksek yerlere ateşler yakarak halka Newroz’un gelişini müjdeliyorlardı. Zerdeştiler için ateş Tanrı’nın nuru ve ışığı olduğundan dolayı kutsaldı.

Sayın Herşemi Kürd ay isimlerinin tarımsal bir yapının hakim olduğu bir toplumdan geldiğini, hava, iklim ve mevsimlerle bağlantılı olduğunu söyler ve Gulan, Cozerdan, Pûşber, Xermanan, Gelawêj, Rezber, Berfanbar, Rêbendan ve Reşemî hakkında açıklamalaradan bulunuyor.

Ayrıca yazar, yeni yıl olan Newroz’unda tarih boyunca hep aynı güne denk gelmediğini ve bu konuda bir hayli karışıklıklara neden olduğunu söylüyor. Sasaniler döneminde 5 günün görmezlikten gelinmesi her 120 yıldan bir Newroz’un bir ay geçikmeli olarak kutlanıldığı ve Sasaniler döneminde bazen de bir yılı 13 aya çıkarıldığını söylüyor.

En son Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde(1072-1792) Vezir Nizam Mülk tarafından Celali Takvimi oluşturuldu ve Newroz’un yerini 21 Mart tarihi olarak sabitleştirildi.(Bazı kaynaklara göre Omer Xeyam başkanlığında bir heyet bu işi yapıyor. Aso)

Newroz Bayramı günleri de hep aynı değildi. Bazen bir gün ve bazen de bir aya kadar sürebiliyordu. Sasaniler döneminde Newroz Bayramı bir ay sürüyordu. Toplumdaki sınıf ve katmanların her birine 5 gün ayrılmıştı. Newroz’un ilk 5 günü Şah ve yakınlarına ayrılmıştı. İkinci 5 günü Şah tarafından kendilere yetki, görev ve rütbe verilecek kesimlere ayrılmıştı. Üçüncü 5 gün, köşkün çalışanlarına, dörtuncu 5 gün Şah’ın tespit ettikleri kimselerin bauramıydı. Beşinci 5 gün askerlerin ve altıncı 5 gün ise tüm halkın bayramıydı.

Newroz ayı Sasaniler için bac ve vergilerin toplandığı, devlet yetkililerin görevlendirildiği, görevlerinden yükseldiği ve görevlerinden alındığı bir aydı. Her katman 5 gün içinde Şah’a bac ve hediyelerini verirlerdi, Şah ise başarılı olanlara hediyeler verirdi.

Sayın Şahswar Herşemi’nin makalesinin birinci bölümünü özetleyerek aktardım.. Diğer bölümlere devam edeceğim.

Aso Zagrosi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.