Ana içeriğe atla

Nawşirwan Mustafa, Suleymaniye olayları ve bazı Kuzeyli Kürdler.....(7)

Daha önce Kürdistan Listesiyle Gorran Listesi arasında Bağdat'ta yaşanan sorunlara vurgu yapmıştım.

Bu iki çevre arasında ve özellikle KDP-YNK ve Gorran arasında en önemli tartışma konularından biri Peşmergelere ilişkindir.

KDP ve YNK çevreleri Gorran'ı " Peşmergeleri Irak Savunma Bakanlığına bağlamayi" savunduğundan dolayı eleştiriyorlar. Bilindiği gibi Gorran'a yönelik bu eleştiri Kuzey Kürdistan basınına da yansımıştı.

Gorran Hareketi bu eleştiriyi kabul ediyor. Yani Peşmergeleri Irak Savunma güçlerinin pozisyonunda değerlendirmek gerektiğini açık açık savunuyorlar. Gorran çevresi bu isteklerini şöyle formüle ediyorlar: Eğer Peşmergeler Irak savunma güçlerinin kategorisinde değerlendirilirse maaşlarını Irak Suvunma Bakanlığınca karşılanacak, Irak ordusunun sahip olduğu tüm ağır silahlar ve malzeme Peşmergelere de aktarılacak, deniliyor. Gorran, KDP ve YNK'nin bu girişime karşı çıkmalarının nedeni Peşmergeler için gelen maaşlarının bir kesimini kendi partilerine aktarıyorlar, diyor. Gorran, KDP ve YNK'yi Peşmergeleri "Irak İçişler Bakanlığına bağlamak istemekle" suçluyor. Onların bu girişimini Peşmergelere ve Kürdlere hakaret olarak değerlendiriyor.

Kürdlerin kendi aralarındaki sorunları Hewler'de çözmemeleri, Güney Kürdistan'ın en büyük handikaplarından biridir.

Dış ve özellikle bölgedeki Kürd düşmanları güçleri farklı biçimlerde Kürdlerin arasındaki sorunlarda kendilerine bir yer edinmelerine neden oluyor.
Örneğin geçenlerde Mam Celal ile Neçirvan Barzani İran'ı ziyaret etmişlerdi.
Hemen aynı dönemde İran Yekgirtuyi İslami Kurdistan(YİK) ve Komelay İslami Kurdistan (KİK) yetkililerini de Tahran'a davet etmişti.

İran, KDP, YNK, YİK ve KİK arasında yaşanan sorunları çözmek için arabulucu pozisyonunu üstlenmişti.

Bu konuda KİK Emiri Ali Bapir Awêne gazetesine yaptığı açıklamada İran'ın Hewler Konsolosluğu tarafından kendisininde Celal Talabani ve Neçirvan Barzani ile birlikte ve aynı dönemde İran'a davet edildiğini ve bu davetiyenin amacı Kürdistan'da yaşanan sorunlara İran'ın arabuluculuğu ile çözüm bulmaktı. Ali Bapir'e göre aynı davetiye YİK'e de yapılmıştı. KİK Emiri bu davetiyeden sonra YİK lideriyle görüştükten sonra İran Konsolosluğuna davetiyeyi kabul edemeyeceklerini ve Kürdistan'da var olan sorunları Kürdistan'da çözmek istediklerini söylediğini ifade ediyor.

Gorran çevresi ise bu girişimin KDP ve YNK tarafından örgütlendiğini ifade ediyor, bu örgütler Gorran'ı "sorunları Bağdat'ta taşımakla suçlarken kendileri sorunları İran taşıyorlar" diye suçluyor. Gorran milletvekillerinden Muhamed Kiyani "İran'ın Kürdistan Bölgesine karşı tavrı iyi değil, sınırları bombalıyor, Kürd liderliğinin üzerine baskı kuruyor ve kendi ülkesindeki Kürdlere karşı da tavrı iyi değildir" diye suçluyor.

YNK merkezi kadrolarından Ala Talabani ise bu girişimi başlatan KDP ve YNK değildir . İran bu girişimin sahibidir. İran Kürdistan'ın iki büyük partisi KDP ve YNK ile muhalefeti bir araya getirirek var olan sorunlara çözüm bulmak istedi.. Bunun olağan bir girişim olduğunu ve İran'ın daha öncede yaşanan sorunların çözümü için bu tip girişimlere ön ayak olduğunu söylüyor.

Sonuç olarak İran'daki görüşmeye kim ön ayak olmuş ve kim başlatmış meselesini bir kenara bırakırsak, Güney Kürdistan siyasal yapılanmaları var olan iç sorunlarının çözümü için Kürdistan dışı merkezlerden hâlâ kurtulmuş değiller.

Partilerin devlet ve devlet kurumlarından daha önemli olduğu ve partilerin devlet gibi hareket ettiği gerçeği Güney Kürdistan'ın en zayıf noktasıdır.

İki hafta önce KDP ve KİK arasında başlayan sert tartışmalar ve ardından gelen basın savaşı sonrasından Tahran görüşmelerinin gündeme gelmesi düşündürücüdür. Sanıyorum KDP ve YNK ikilisi KİK'in arkasında İran'ın olduğunu düşünerek İslami çevrelerle İran'ın ev sahipliğinde bir araya gelmek istediler.

Fakat, İslami çevreler Tahran'a gitmediler.

Kürdistan'da var olan sorunların çözüm merkezi Kürdistan olmalıdır. Buna "Kürdistan Rûsipî"lerimi önderlik edecek, yoksa var olan tüm siyasi parti ve kadrolarını anayasal düzenin içine çekerek mi yada başka ad hoc merciler mi oluşturulacak bilemiyorum. Ama, Kürdlerin eskilere dayalı ilişki ve alışkanlıklardan kurtulması gerekir.

Sen kendi sorunlarına çözüm bulamasan, başkaları senin sorunlarını kendi çıkarları doğrultusunda "çözmeye!" çalışır. Kürdler kendi aralarındaki sorunları çözme kapasitesini göstermiyerek Arap, Fars ve Türk gibi " adil hakemlere" başvurmalarının tarihi büyük hezimet ve husranlarla doludur.

Devam edecek

Rojgar Merdoxi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.