Ana içeriğe atla

Mele Mehmudê Beyazidî(1797- 1870?)


Ben yıllar öncesi Mele Mehmudê Beyazidî’nin ismini duymuştum. Fakat onun hakkındaki bilgilerim Aleksander Jaba’nın klasik Kürd şairlerinden Elî Herîrî, Melayê Cizîrî, Feqîyê Teyran, Melayê Batê, Ahmedê Xanî, Îsmaîlî Beyazidî, Şerefxan Hekkarî ve Muradxan Beyazidî’nin yaşamına ve eserlerine ilişkin verdiği özet bilgilerin kaynağının Mele Mehmudê Beyazidî olmasıyla sınırlıydı. Jaba’nın Mele Mehmudê Beyazidî’den aldığı bu özet notlar sonradan bir çok Kürd araştırmacısı tarafından eserlerinde kullanıldı. Fakat benim Mele Mehmudê Beyazidî ve eserleri ile gerçek tanışmam 1993 yılında Hewlêr’de oldu. Bilindiği gibi o dönemler Güney Kürdistan yeni Baas rejiminin sultasından kurtulmuştu, dört bir yandan ambargo altındaydı ve halkın ekonomik durumu çok kötüydü. İnsanlar evlerinde ne varsa kitaplarda dahil herşeylerini satıp günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlardı. Yani anlayacağınız gibi o dönemin Güney Kürdistan’ın durumu bugünkünün tam tersiydi. Şimdi herkes oraya para kazanmaya gidiyor. O dönem Hêwler’de camlı bir lokanta olan Tacıryan’da yemek yediğimiz zaman pencerelerden bizim yemek yiğişimizi mercek altına alan çocukların bakışları hep gözlerimin önündedir. İşte böyle bir ortamda ben Hewlêr, Duhok ve Suleymaniye uğradığım zaman sokkaklarda satılan kitap yerlerine uğrardım. Bende kitapçılara uğramak tam bir hastalık halini almıştı. Kitaplar hiç pahasına satılıyordu. Bir dolara en iyi kitap alınabiliyordu. Çocuklar çarşıda sattıkları kuru yemiş ve çekirdekleri paketlemek için en değerli kitap sayfalarını kullanıyorlardı. İşte böyle bir atmosferde ben Mele Mehmudê Beyazidî’nin “ Kürdlerin Örf ve Adetleri” adlı eserinin “Sorani”ce yazılmış bir nushasını buldum.(Bu kitabın Türkçesini o dönemler İstanbulda ki Peri Yayınları tarafından basıldı) Daha sonra Êlî Termuxî’nin “Kürdçe izahlı Arapça Grameri”ni ki Mella Mehmudê Beyazidî kendi elyazmasıyla A. Jaba’ya teslim etmişti. Ben yıllarca Mella Mehmudê Beyazidî hakkında ne buldumsa toplamaya başladım ne gördümse okumaya çalıştım. Ben Mella Mehmudê Beyazidî’yi her okuduğumda onu yazarların hangi kategorisine koyacağıma şaşırıyordum. Çünkü, Mella Mehmudê Beyazidî tek başına “Ayaklı bir Kürd kitaphane”siydi. Acaba Mella Mehmudê Beyazidî bir tarihçi mi? İlk Kürd Sosyologu mu? Dilbilimcisi mi? Etnograf mı? İlk Kürd öykü yazarımı? Çevrirmen mi? Edebiyat tarihçisi mi? Polikacı mı? Yoksa bu bilim dallarının hepsini sentezleştiren ender Kürd şahsiyetlerinden biri mi? Bu sorulan sorulara sağlıklı bir cevap vermek için Mella Mehmudê Beyazidî’nin çalışmalarına ve eserlerine bir gözatmak gerek. Okuyucalar vereceğim eserlere bakarak kendileri karar vermeliler. Mella Mehmudê Beyazidî Kimdir? Mella Mehmudê Beyazidî’nin doğum ve ölüm tarihleri konusunda hâlâ netleşmiş ortak bir görüş yok. Onun doğum tarihi konusunda tarihçiler genelikle 1797 veya 1799 yılları üzerine duruyorlar. O Kuzey Kürdistan’ın Beyazid şehrinde dünyaya geldi. Mella Mehmudê Beyazidî’nin ölüm yılına dair bugüne kadar hep 1860 yılı düşünülüyordu. Fakat son yıllarda ona ait olan bir elyazması 1867 tarihini taşıyor. Aleksender Jaba’nın ailesinin verdiği bilgilere göre ise 1870 yada 1871 yılında hayata gözlerini kapatmış olabileceği yönündedir. O, ilk eğitimini doğduğu şehirde Kürd Medreselerinde tamamladı. Daha sonra Tebriz’e giderek orada eğitimine devam etti ve Farsça’yı öğrendi. Mella Mehmudê Beyazidî Tebriz eğitiminden sonra yeniden Beyazid’a , yani doğduğu şehre geri dönüyor. Mella Mehmudê Beyazidî, Beyazid’a döndükten belli bir dönem sonra Kuzey Kürdistan’ın Erzurum şehrine yerleşiyor. Aslında Mella Mehmudê Beyazidî’nin Beyazid’a dönüşü ve Erzurum’a yerleşmesi ve Polonya asılı Erzurum Rus Konsolosu Aleksander Jaba ile tanışması Kürdlerin tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Çünkü bu tarih buluşma aynı zamanda daha sonra Kürdistan’da Kürd tarih ve kültür değerlerine karşı yaşanacak olan Türk vandalizminden “Kürd kültürel ve tarihi eserlerini” kaçırma ve koruma girişimdir. Bugün Kuzey Kürdistan’da Mella Mehmudê Beyazidî’nin tek bir eseri ve elyazması olmadığını düşündüğümüz zaman, Aleksander Jaba’ya kendi elyazısıyla aktardığı eserlerin Rusya’da koruma altına alınması ve günümüze kadar ulaşması Jaba-Beyazidî buluşmasının “Tarihi önemini” ortaya koyuyor. Aleksander Jaba(1803-1894), 1836 ve 1869 yılları arasında Çarlık Rusyasının İzmir ve Erzurum Konsolosuğu görevini yaptı. A. Jaba aynı zamanda o dönemin “St. Petersburg Bilimler Akademisi”ndede çalışıyordu. Sözkonusu olan Akademi Jaba’dan Kürdlere dair tarihi eserler ve elyazmaları hakkında bilgi istiyor. Aleksander Jaba bu amaçla bölgede bulunan Kürd aydınlarıyla ilişkiye geçiyor. Aleksander Jaba ile M. Beyazidî’nin ilk karşılaşması 1856 yılında Erzurum’da oluyor. İşte bu tarihten itibaren Mella Mehmudê Beyazidî Alexander Jaba’nın bir çalışma arkadaşı yada bazılarının da iddia ettiği sekreteri olarak Kürd kültürel değerleri üzerine çalışmaya başlıyor. Mella Mehmudê Beyazidî üzerine akademik çalışmalar yapan Dr. Ferhad Pîrbal Beyazîdî’nin 1856 ve 1860 yılları arasında 4 alanda Alexander Jaba’nın çalışmalarına katkıda bulunduğunu söylüyor. Bunlar “ yardımcı olmak, Kürdlerle ilgili kitap ve belgeleri yazıya dökmek, çeviriler yapmak ve kitap hazırlamada yardımcı olmak” diye sıralıyor. Bilindiği gibi bugün St. Petersburg kutuphanesinde “ Mella Mehmudê Beyazidî’nin kaleminden çıkan 54 elyazması var. Bunlardan 44’u Kurmanci lehçesiyle kaleme alınmış, 4’u Farsça ve 3 tanesi de Türkçedir.” Mella Mehmudê Beyazidî, bu eserleri farklı mahlaslarla yazmıştır. Bunlardan Mahmud Efendi, Faqir Mahmud Efendi ve Hoca Mahmud Efendi en çok bilinen isimleridir. St.Petersburg Kutuphanesinde bulanan eserlerden bazıları: 1) Mella Mehmudê Beyazidî, 1856 yılında Mem û Zîn’i Kurmanci lehçesiyle bir öykü gibi kaleme alıyor. Bir çok edebiyat eleştirmeni Beyazidî’nin Mem û Zîn’ini ilk Kürdçe öykü olarak kayıtlara geçirmeye çalışıyorlar. 2) Mella Mehmudê Beyazidî’nin kaleminden çıkan bir başka eser ise “Çocuklar için Kürdçe Alfabe”dir. Bu çocuklar için “Kürdçe yazılan ilk Alfabe” olarak biliniyor. 3) Mella Mehmudê Beyazidî, Şerefxan’ın Şerefname’sini Farsça’dan Kürdçe’ye tercume ediyor. Mella Mehmudê Beyazidî sözkonusu olan tercumesi 2007 yılında Duhok’ta Kurmanci lehçesiyle yayınlandı.( Said Dêreşî, Şerefnameya Şerefxan Bedlisî, Tercuma Mella Mahmudê Beyazîdî, Dezgahê Sprêz) 4) Elî Termuxî’nin 1600’larda kaleme aldığı “Kürdçe izahlı Arapça Grameri”. Bu eserin bizim elimizdeki tek nushası Mella Mehmudê Beyazidî’den 1857 yılında kalan elyazmasıdır. Mella Mehmudê Beyazidî bu kitaba bir önsözde yazıyor. Elî Termuxî’nin elyazması ortada yok. Eğer Mella Mehmudê Beyazidî olmasaydı, bu eserde vandalizme uğrardı.(ben bu eseri yıllar önce büyük oranda Kurmanci’ye aktardım. Zaman yokluğundan bitiremedim. Zaman bulursam çevirdiğim bölümü Newroz.Com’da yayınlarım) 5) Mella Mehmudê Beyazidî’nin kendi kaleminde “Kürdlerin Örf ve Adetleri” adlı eseri. Bu eser Kürdler üzerine bir Kürd tarafından yazılan ilk sosyolojik eser olarak kabul edilebilinir.(bu kitap Peri yayınları tarafından İstanbul’da basıldı) 6) 1700 ‘lerde yaşıyan Harisî Bedlîsî’nin Kürdçe kaleme aldığı “Leyla û Mecnun” adlı eseri.(geniş bilgi için Newroz.Com’un Kürdçe bölümünde “Di Leyla û Mecnûna Hozanvan Haris Bitlîsî Da” adlı araştırma yazısına bakınız) 7) Kürdçe Hikayeler. 40 hikayeden oluşuyor. A. Jaba tarafından Fransızca ve son dönemlerde ise Güney Kürdistan’da Kürdçe baskısı yapıldı. 8) “Qamusa Hakkari-Rewendî-Fransî adlı Kürdçe-Fransızca sözlük .. Fransızca bölümleri Jaba’nın elyazısı, Kürdçe bölümü Mella Mehmudê Beyazîdî’nin elyazmalarından oluşuyor. 9) Selîmê Suleyman’ın Kürdçe olarak 1586-1587 yıllarında kaleme aldığı “Yusuf û Zuleyxa” adlı eseri. 10) Destana Qela Dimdimê, 11) Siyabend ve Şemsê hikayesi, 12) Nizamî Gencewî’nin 1191 yılında Farsça kaleme aldığı “İskendername” adlı eserinin Kürdçe’ye çevirisi( Bazıları bu çeviriyi yine Erzurumlu Kürdlerden biri olan Şahnezer ait olduğunu söylüyorlar) Kısacası, Sadi Şirazi’nin “Gulistan”ın Kürçeye çevirisi, Mevludî Şerif’in Kürdçesi, yine Mella Mehmudê Beyazîdî’nin elyazısı ile FeqiyêTeyran’ın “Şêxî Sennan”ı, Ferhad û Şîrîn, Zuhakpaşa, Rustem, Noşirwan, Cengizxan Gelin Getirişi gibi bir çok eser ve çeviri onun kaleminden çıkmıştır. En önemli husus Mella Mehmudê Beyazîdî 1857’den itibaren Şerefxan Bedlisî’nin yani Şerefname sonrasına ait Kürdistan tarihine dair kaleme aldığı “Tarixi Cedidi Kurdistan” adlı eserdir. A. Jaba bu kitabı 1865 yılında Fransızca’ya çeviriyor ve bir önsözle bu eseri St.Petersburg’daki akademiye gönderiyor. Bu kitap giriş hariç 11 bölümden oluşuyordu. Şerefname’nin yazılışı 1597’de bitirildiği gözönüne alınırsa, 1597’den 1860 kadar Kürdistan tarihini konu alan ve 1000 sayfadan oluşan bu eser kayip.!!!!! Bu kitabı ve daha başka eserleri bulmak için bazı akademisyenlerin görevlendirilmesi gerekir. Örneğin Alexander Jaba’nın ailesinde Mella Mehmudê Beyazîdî’nin çekilmiş bir resmi var deniliyor. Mella Mehmudê Beyazîdî ulusal kültürel mirasımızın en önemli kilo metre taşlarından biridir. O, Botan ayaklanması sırasında Osmanlı devleti ile Bedirxani’ler arasında aracılıkta yapıyor. Hatta Mahmudxan’ın Osmanlılarla Erzurumda yaptığı görüşmede Mella Mehmudê Beyazîdî’de var. Botan ayaklanmasından sonra Mella Mehmudê Beyazîdî tutuklanıyor ve belli bir dönem içeri atılıyor. Daha fazla uzatmadan Mella Mehmudê Beyazidî’nin bir hikayesi ile bu yazıyı sonuçlandırayım. Mella Mehmudê Beyazidî şöyle anlatıyor: Kürdistan’da Mella Beyazidî diye biri varmış. O sürekli olarak cami gidenlere öğütler veriyormuş. Birgün yine ey dindaşlarım eğer iki çift elbiseniz varsa birine fakirlere verin! Eğer iki ekmeğiniz varsa birini fakirlere verin!! Mella Beyazidî’nin eşi de kocasının verdiği nutku bir köşede dinliyor ve eve gidiyor. Mella eşi Mella’nın iki takım elbisesi olduğunu düşünerek evdeki elbiseyi Allah’ın rızası için bir fakire veriyor. Var olan yemeği de fakirlerle paylaşıyor. Neyise akşam Mella Beyazidî eve geliyor ve eşine ‘benim elbiselerim kirlenmiş, diğer temiz elbiseleri gitirde üstümü değiştireyim’ der. Mella’nın eşi ona cevaben ben bugün senin fazla elbiselerini fakirlere ve var olan yemekleride yoksullarla paylaştım’ Mella: nasıl oluyor sen elbiselerimi fakirlere, ekmeğimizi yoksullarla paylaşıyorsun? Mella’nın eşi: Sen bugün cami de herkese öğüt veriyordun, fazla elbisesi olan ve fazla ekmeği olan Allah rızası için fakirlerle paylaşsın, diyordun. Bende dediklerini yaptım. Mella bunu duyunca hemen sinirlenerek “kızım ben bu nasihatları sana değil, millete yapıyordum. Benim amacım halkın fazla olan elbise ve yiyecekleri bizim için almaktı. Benim bu nasihatın halka idi, sana değildi” diyor. Ben pazarımı Mella Mahmudê Beyazidî ile geçirdim. Ve hepinize iyi pazarlar, Aso Zagrosi Kaynaklar: 1)Said Dêreşî, Şerefnameya Şerefxan Bedlisî, Tercuma Mella Mahmudê Beyazîdî, Dezgahê Sprêz, 20072) Ferhad Pîrbal, Mella Mahmudî Beyazidî, Dezgay Aras, Hewlêr-200,3)Reşid Findî, Pirtuka Adet û Risumatnayê Akradiye, Dezgayê Spîrêz, 2006-Duhok,4) Mella Mahmudê Beyazîdî, Kürdlerin Örf ve Adetleri Peri yayınları İstanbul,5)Jaba August, Dictionnaire Kurde- Français, 1975 Paris 6) Jaba Alexandre,Recueil de notice et recits kourdes servant a la connaissance de la lanque, de la litterature et des tribus du Kurdistan, St Petersbourg 1860 7) Rovar Dergisinin 52.sayısı

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.