Güney Kurdistanı İşgal Etme Senaryoları, Kuzey İçin Tuzaktır.
Sömürgeci Türk devleti, basın-yayın, sivil toplum örgütleri ve Kurdistan’ ın kuzeyinin gündemi; Kurdistan’ ın güneyi ve Kerkuk’ e müdahele üzerine alabildiğince yoğun. Neredeyse her sabah TC güney Kurdistan’ a müdahele etti mi sorusu ile uyanıp bütün gün boyunca müdahele edecek mi etmeyecek mi? şeklinde tartışıp duruyoruz. Yıllardır bu kısır döngü içersinde, TC ve PKK tarafında belirlenen gündem içersinde yuvarlanıp duruyoruz. TC ve PKK tarafında yaratılan gündem kaosu içersinde kendi irademizle sorunlarımıza ilişkin gündem belirleme ve çözüm yöntemlerinden uzaklaştırılıyoruz. Gündem ve irade jimnastiği irademiz dışında başkaları tarafından belirleniyor. Son bir-iki aylık hengame içersinde neredeyse TC’ de yapılacak genel seçimler bile bir kenara atılmış gibi görünüyor. Sömürgeci Türk devleti suni gündem yaratma ve bu sunii gündem içersinde esas planlarını sessiz sedasız bir şekilde yaşama geçirme konusunda oldukça uzman. Daha önce yazdığım makalelerde, TC’ nin Kurdistan’ ın Güneyine müdahele ve Kerkuk’ ü işgal etmenin koşulları olmadığı, uluslararası dengelere rağmen TC-TSK’ nin bunu göze alamayacağını belirtim. TC-TSK herşeye rağmen müdahele ve işgalı( TC zaten Kurdistan’ ın önemli bir bölümünü işgal ediyor) göze alması, ulusal ve uluslararası alandaki tepkilerin yanında, Kürtler arasındaki ulusal birlik ve dayanışma ruhunu da kenetlendirecektir. TC’ nin Kurdistan’ daki işgal ve sömürüsünün çözülüşüne yönelik ilk adımlar olacaktır. Bunun için TC-TSK Kurdistan’ ın diğer parçasına yönelik işgalı göze alamayacaktır. TC-TSK’ nın burada esas amaç ve planları, değişen uluslararası dengelerden dolayı iç düzenlemeye yönelik yeni bir iç dizayn ve Kurdistan’ ın kuzeyindeki işgal ve sömürüsünü tekrar meşrulaştırmaktır. ABD-AB ve AKP, görecelide olsa TSK-Kemalizme karşı kerhen bir ittifak içersindedır. Bu ittifak TSK-Kemalizmi göreceli şekilsel reformların yapılması konusunda zorlamaktadır. Bu olgu TSK-Kemalizm kampında kısmi panık yaratmıştır. Diğer bir olgu ise Güney Kurdistan’ ın uluslararsı alanda aldığı yarı resmi meşruiyetlik kazanması ve bunun Kuzey Kurdistana olası yansımaları. Bu iki temel konu TSK ve Kemalizm açısında hayat-memat meselesidır. Dönemin uluslararası dengelerin konumundan dolayı Sunii bir şekilde inşae edilen Türkiye, bu dengelerin değişmesi ile Kuzey Kurdistan’ daki işgal ve sömürüsü ciddi bir şekilde yara alacak bir konuma gelmiştır. TC, TSK ve Kemalizmi ciddi bir şekilde darbeleyecek tek güç Kürt ve Kurdistan sorunudur. TC bunu ço kiyi bildiğinden Öcalan ve bir takım kesimleri de arkalayarak, Güney Kurdistan ve Kerkuk’ e müdahele propağandaları içersinde kendi iktidarını sağlamlaştırmak için, Kuzey Kurdistanı tarihten silmek ve Türkiyelileştirmek için adım adım planlarını yaşama geçirmektedir. Kuzey Kurdistan politik arenasının göremediği temel nokta budur. TC’ nin Kurdistan’ın demografık yapısını değiştirip asimilasyon ve Türkiyelileştirme programın haylı bir yol aldığı ortadadır. Her ne kadar bu konuda elimizde ististastiki bilgiler olmazsa da, Erzurum, Elazığ, Maraş, Antep, Sivas, Erzincan...vs Kurdistan şehirlerinin pozisyonuna bakıldığında TC’ nin Kurdistanı kuşatarak Türkleştirme tahribatlarının sonuçları ortadadır. TC planlarının 2.halkası Urfa, Adıyaman, Malatya, Bingöl, Wan, Bingöl, Bitlis GAP ve diğer projelerle Kurdistani kimliklerini Türkiyeliliğe çevirmektir. Buna kırsal alanların boşaltılarak, Kürt dil ve Kültürünün yok edilmesi, ÇATOM ve benzeri kadın örgütleri aracılığı ile ANA-ÇOCUK SAĞLIĞI altında Kürt nüfüsünü azaltma planları, Kurdistan bir bütün olarak ekonomiş albuka altına alınarak Kürt nüfusunun Türk metrepollerine sürmek, Kurdistan’ da dejenarasyon ve ahlakı çöküntü oluşturup, ulusal kimliğine yabancı üretimden uzak asalak serseri-ucube bir kuşak yaratmak.... Politik arenada, Türkiyenin demokratikleştirilerek, Kürt ve Kurdistan sorunun bireysel haklar temelinde çözme hayal tacirliğini geliştirmek. Bunun ilk adımı olarakta ‘’ Bağımsiz Kurdistan’’ şiarını kuşatıp tecrit etmek. Bağımsız Kurdistan şiarı Kürt halkının farklı bir ulus ve ülke olduğu bilincini her zaman gündemde tutup, T.C sömürgeci bir devlet olduğu olgusunu bilinçlere kazıdığı için, TC planları önündeki en büyük engeldir.Osmanlı ve TC’ nin kuruluş yıllarının tecrübeleri bize şunu net ve hiç bir yoruma meydan vermeden göstermiştır ki, Kürtlerin birlikte eşit ve kardeşçe yaşama istemi, katliam, sürgün, talan kölelik zincirleri Kürtlerin bonuna takılmıştır. İnkar ve imha temelinde atılan TC’ nin Kurdistan’ daki işgal ve katliamı bundan dolayı devrimci-demorat-islamcılar tarafından çok sıradan doğal olarak karşılanılmaktadır. İşlenılen temel mantık, Kurdistan’ ın Türkiye’ nin herhangi bir bölgesi şeklinde olduğudur. Bundan dolayı, Kurdistan’ daki işgal kurum kuruluşları olan, TSK, Emniyet, Mahkemeler. Okullar, Türk Bayrağı...vs işgal ve sömürünün uzantıları olarak görülmemektdir. TC-TSK-Kemalizm bu alanda devşirmeler topluluğu içersinde başarılı olduğu kadar büyük bir oranda Kürt toplumu içersinde de başarılı olmuştur. Sonuç itibari ile TC-TSK-Kemalistler ve Öcalan şurekasının, Güney Kurdistan ve Kerkuk’ e müdahele etmenin propağandalarını canlı tutmalarının temel amaçları, Kuzey Kurdistanı adım adım Türkiyeleştirme manevralarıdır. Bu propağanda psikolojisi içersinde Kuzey Kurdistan ve uluslararası kamuoyunun dikkatlerini Güney Kurdistan’ a yöneltip, yeni bir iç dizayn yapıp, Kuzey Kurdistanı adım adım Türkiyelileştirmedır. TC’ nin Güney ve Kuzey Kurdistan’ a yönelik planlarını darbelemenin yolu, Kuzey Kurdistan’ da ulusal bağımsızlık mücadelesini örgütlü bir temelde yürütmekten geçer. Kerkuk ve Güney Kurdistan’ ı savunmanın temel yoluda budur. Güney Kurdistan ve Kerkuk işgaline hayır demek eksik ve yanıltıcı bir slogandır. Bu slogan Kuzey Kurdistan’ ın sömürge statüsünü uluslararası alanda gözardı etmektedir.