Ana içeriğe atla

Gawan Aşireti ve Gawestîlerin Düşündürdükleri (1)

Yıllardan beri Kuzey Kürdistanlı bir çok çevrenin yazılarında, yorumlarında ve ikili konuşmalarımızda sık sık “Gawestî“ler adı altında bir Kürd aşiretinden yada aşiretin Gawestî kolundan söz ediliyor. Bir bakıyorsun „Kikilerin Gawestisi“ , bir bakıyorsun „Canbeglerin Gawesti’si ve bir bakıyorsun Mirdesilerin Gawestîsi olarak karşımıza çıkıyor.
Kuzey Kürdistan coğrafyasında „Gawestî“si olmayan bölge yok gibidir.
„Gawestî“ler söylemi aşiretlerin bir kolundan sözedildiği zaman göç esnasında „öküz yoruldu ve oraya yerleştiler ve aslında onlar da bizim akrabalarımızdır“ söylemini sıkça duyarsınız.
Bu „Gawestî“ olayı Kuzey Kürdlerince aktüel olarak anlatıldığı kadarıyla dinsel, mezhepsel ve lehçesel dimensiyonların ötesinde bir Kürd olayıdır.
Kuzey Kürdistan’ın bir çok alanında Gawestî leri bulabilirsin.. Yada „Gawesti“ söylencesini andıran bir hikayeyi duyabilirsiniz.
Sık sık kendi kendime neden yolculuklar ve göçler sonucunda bir yere yerleştikleri zaman „Gawesti“ mitolojisine baş vuruluyor..
Kürdlerin yaşamında at çok önemli bir hayvandır.. Kürdler Kürdistan’ı işgal eden ülkelerin ordularından çekildikleri zaman suvari birlikleri kalmıyordu.
Neden „Hespwesti“ diye bir aşiretimiz yada aşiret kolumuz yok. Eğer amaç, daha verimli ve savunması kolay topraklara yerleşmekse Kürd aşiretleri öncü suvarilerini gönderir, uygun yeri tespit eder ve yerleşirler. Eğer atları yorulsa „Hespwesti“ der işin içinden çıkarlardı..
Fakat, şimdiye kadar hiç bir yerde böyle bir anlatıma rastlamadım.
Hep „Gawestî“ meselesi var.
Yıllardan beri „Gawestî“ilere ilişkin yapılan tartışmaları takip etmeme rağmen hala da bir düşünceye sahip değilim.
Kürdistan Forum’da yıllar önce Canbek ve başka arkadaşlarında bu konuda yaptıkları bir tartışmada bir çok şeyi öğrenmeme rağmen, „Gawestî“leri bir yere oturtamadım.
Gawestîler bir aşiret mi? Bir çok aşiretin Gawestîleri mi var? Nereden geliyorlar? Nasıl dağıldılar?
Bilmiyorum.
Soykırımları uğramış, yüzyıllara yayılan sürgünler, zorunlu göçlere maruz kalmış, tarihine ilişkin en basit belgelerin yok edildiği ve zorunlu asimilasyona tabi tutulan devletsiz bir halkın tarihinde bir aşiretin yada aşiret kolunun tarihçesini tespit etmek kolay olmadığını biliyorum.
Ama bu reel duruma rağmen herkesin kendi aşiretine, kendi köyüne, kazasına ve şehrine ilişkin duyduklarını ve bildiklerini yazmasını önemsiyorum..
Gawestî’lere ilişkin tartışmaları takip ettiğim zaman benim aklıma hep Kürd „Gawanî Aşireti“ geliyordu.
Güney Kürdistan’da 1991 Raperin’i gerçekleştiği zaman, Özgür Kürdistan dört bir yandan abluka içine alınmıştı...
Açlık başını almış gidiyordu.
Herkes neyi var neyi yok satıp geçimini sağlamaya çalışıyordu.
Kitabı olanlarda kitaplarını çarşıda satıyorlardı..
Çocuklar kuru yemişlerini satmak için bir kaç dinara yüzlerce sayfalık değerli kitapları alıp kullanıyorlardı..
İşte tam o dönemlerde ben Kori Zanyari Kurd’un 1970 ve 1975 yılları arasında çıkan tüm sayılarını çok ucuza satın aldım...
Bilindiği gibi 1970’de Mela Mustafa Barzani ile Irak rejimi arasında „Peymana 11 Adarê” adı altında otonomi antlaşması imzalanmış ve o süreçte Bağdat’ta Kürdistan farklı parçalarından akademisyenlerin katıldığı Kori Zanyari Kurd kurulmuştu.

Bu oluşum o tarihten başlayarak Gowari Korî Zanyari Kurd adı altında bir dergi çıkarıyordu.
İşte benim beleşe satın aldığım dergi bu dergiydi.
Bu derginin bir sayısında büyük Kürd şairi Mamoste Hejar Mukriyani’nin Arapça’dan Kürdçe’ye çevirdiği „Hozî Bîrkrawî Gawan” (unutulan Gawan Aşireti) makalesini okumuştum..
Bu akademik makalenin yazarı Sorbon’da eğitimini tamamlayan Bağdat’ta öğretim görevlisi olarak çalışan Dr. Mustafa Cewadtı.(1901-1969)
Gawestî“lerle ilgili tartışma ve konuşmalar olduğu zaman hep „Hozî Bîrkrawî Gawan”ı düşündüm.. Acaba Gawestilerle Gawanlar arasında bir bağlantı yokmu? diye kendi kendime soruyordum.
Gawestî’leri bir yerlere oturtamıyoruz.. Gawanlarda Abasiler ve Selçuklar döneminde Hilla gibi şehirler kuran, devletlerle boğuşan, sözleri dinlenen, büyük komutan ve edebiyatcılar veren bir Kürd aşireti olarak kayıplara karıştı ve unutuldu..
Birini bir yere yerleştirmiyoruz ve diğeri de „unutulan bir aşiret“ olarak karşımıza çıkıyor.
Gawanlar meselesi birazda İsrail’in kayıp olan 12. Aşireti gibi bir şey.. Şunun altını çizmek lazım İslam ve Arap tarihçileri yüzyıllarca bu meşhur Kürd aşiretinden sık sık sözettiler.
Fakat, belli bir dönem sonra bir kopuş başlıyor.
Şerefxan dahi Şerefname’de „Gawan“lardan söz etmiyor.
Acaba Gawestilerle Gawanlar arasında bir bağlantı varmı?
Tam olarak daha şimdiden bir şeyler
Söylemek kolay değildir. Bazı oluşumları tarihsel bağlantılar içinde değerlendirmek ve yeni pencereler açarak aydınlatmaya çalışmak gerekiyor. Kaldı ki Gawesti ve Gawan birbirlerine o kadar da yabancı terimler değiller.
Yıllar önce okuduğum ve derbederilikten dolayı ulaşamadığım „Hozî Bîrkrawî Gawan” adlı makaleye kısa bir süre önce yeniden ulaştım ve okudum.
Önümüzdeki bölümde sözkonusu makale hakkında bilgi vereceğim.
Devam edecek

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.