Ìki olay, iki ülke ve Kek Mesud Barzani’nin tutumu

   Ìki olay, iki ülke ve Kek Mesud Barzani’nin tutumuAris ArdaSon dönemlerde Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani Kuveyt ve Çin’e resmi ziyaretlerde bulunmak için bir dış sefere çıkmıştı. Bu ziyaretler için söz konusu olan iki devletin resmi davetlerini almıştı.. Kek Mesud ve beraberindeki Kürdistan heyetinin ilk duraĝı Kuveyt olduĝundan bu ülkenin Kralı, Parlamento Başkanı, Dışişler Bakanı, ekonomi ve ticaret dünyasıyla bir dizi görüşmeler yaptılar.. Sonuç olarak Kürdistanlı bir dizi siyasal gözlemciye göre görüşler çok olumlu geçmişti..Ama bu arada iki önemli gelişme yaşındı... Birincisi, Kek Mesud’un bir Arap gazetecisinin „Ìsrail ve Kürd ilişkilerine“ ilişkin sorduĝu soruya verdiĝi cevap; diĝeri ise Çinlilerin görüşme protokulunda yaptıkları deĝişmelerden sonra KeK Mesud Barzani ve beraberindeki heyetin Çin ziyaretini iptal etmesi meselesiydi..Arap gazetecisi Kürdistan Başkanı’na „Kürd ve Ìsrail arasındaki baĝlantıya “ ilişkin bir soru sorduĝunda Kürdistan Başkanı: „ Bilemiyorum niye hep bu soru sorulur.. Tüm Arap devletlerinde Ìsrailliler var... Ìsrail devletiyle ilişki kurmakta suç deĝildir“.. Eĝer Irak Israil devletiyle diplomatik ilişkiye geçerse biz de Hewlêr’de bir Ìsrail Konsulosluĝunu açarız“ diyor....Kürdistan Başkanı’nın bu açıklamasına karşı bir çok Arap çevresi gibi „Musluman Ulemalar Heyeti“ sert bir açıklama yaparak „Bu açıklamaların çok tehlikeli olduĝu, direk veya indirek Ìsrail devletinden acı çeken dünyadaki 1.5 milyar muslumanın duygularını rencide ettiĝini, bu açıklamaların Irak halkını temsil etmediĝini , Irak’ın ulusal çıkarlarına hizmet etmediĝini ve eĝer Barzani’nin Ìsrail’le ilişkisi varsa kendilerine söylesinki Filistinli kardeşlerimize zulüm etmesinler“ diye bitiriyor...<Ìslami Ulemaların bu açıklamalarına karşı Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani’nin bürosundanda bir açıklama geldi.. Açıklamada Ìslami Ulemaların beyannamesini Saddam Hüseyin’in başında bulunduĝu „Devrim Komuta Konseyinin açıklamalarına“ benzeterek Kek Mesud’un söyledi „ Bilemiyorum niye hep bu soru sorulur.. Tüm Arap devletlerinde Ìsrailliler var... Ìsrail devletiyle ilişki kurmakta suç deĝildir“.. Eĝer Irak Israil devletiyle diplomatik ilişkiye geçerse biz de Hewlêr’de bir Ìsrail Konsulosluĝunu açarız“ sözünü olduĝu gibi aktarıyor..Yine açıklamada „Kim bu heyete muslumanları temsil etme yetkisini vermiş?“ diye soruyor.. Ayrıca „ muslumanların duygularının incitilmesinden söz ediliyor.. Neden Ìslami Ulemalarının Başkanının oĝlu Musena Haris El Zari Kahire’yi terketmiyor... Orada Israil’in Büyük Elçiliĝi var...Şeyh orada her gün Ìsrail bayraĝına dokunuyor... Ìslami Ulemaların Katar temsilcisi Muhamed Ayaş Kubisi’nin bürosu Ìsraillilerinkiyle yanyanadır... O neden oradan ayrılmıyor?diye açıklamada soruluyor..Yine açıklama Irak’ta yapılan terör olayları konusunda bu çevrenin tutumunu sert bir şekilde eleştiriliyor... Helebçe ve Enfal kıyımları konusundaki tutumlarını mahkum ediyor. Sonuç olarak „Kürdlerin içişlerine karışmayın“ diye kendilerini uyarıyor...Bu tutum doĝru ve saĝlıklı bir tutumdur.. Kürdlerin Ìsrail devletine ve halkına düşmanlık yapma diye bir sorunu yoktur... Bu konuda (Ìsrail devletiyle diplomatik ilişki sorunu) Kürdistan Başkanı’nın topu Irak Araplarına atması ve Kürdler açısında kapıyı açık tutması olumludur..Ìkinci olay: Çin ziyareti...Çin devleti Kürdistan Başkan’ını resmi olarak davet etmişti.. Davet programı „Çinli devlet yetkilileriyle görüşmeyi“ öngürüyordu... Daha sonra Çinliler programı deĝiştirerek „Politbüro üyeleriyle görüşme“ şekline soktular... Bundan dolayi Kürdistan Başkanı ve beraberindeki heyet Çin’e yapacakları ziyareti iptal ettiler.. Daha sonra Kuveyt’ten Kürdistan’a geri döndüler..Bu tavır kendi içinde tutarlı ve prensipli bir tavırdır... Kürd yöneticileri bu tavırlarıyla Kürd yurtseverlerinin duygularını kamçılıyor ve ulusal duruşlarına katkıda bulunuyorlar..Bugün Çin Baĝdat Büyük Elçisinin „Kürdistani Niwê“ gazetesinden çıkan söyleşisinde dikkatimi çeken bazı vurgular vardı.. Her halde söyleşi bu son gelişmelerden önce yapılmıştı... Çünkü, Kek Mesud’un Çin ziyaretiyle ilgili soru yoktu..Çin Baĝdat Büyük Elçisi Kürdistan halkına selamla söyleşiye başlıyor „Çin ve Kürdistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinden yana olduĝunu........ Irak için ayrılan 25 milyon doların özel bir kısmının Kürdistan için olduĝunu“ söylüyor... Türk ve Ìran devletlerinin Kürdistan sınırlarına asker yıĝmalarına ilişkin olarakta Çin Baĝdat Büyük Elçisi „biz hiç bir şekilde Kürdistan’ın içişlerine karışılmasından yana deĝiliz... Bu hem Ìran ve hem de Türkiye içinde geçerlidir... Umut ediyoruz ki tüm bölge devletleri Kürdistan Bölgesinin ve Irak’ın sınırlarına ve güvenliĝine saygılı olur, sorunlarını diyalog kanalıyla çözerler“ diyor.. Kürdlere yönelik daha bir çok övgü ve karşılıklı işbirli çaĝrılarını yapıyor Çin Baĝdat Büyük Elçisi....................Sonuç olarak, Kürdistan Başkanı iki konuda da Kürdlerin ulusal duruşlarını en doĝru bir şekilde tespit ederek ve uygulamaya soktu... Israil devleti Ortadoĝudaki cehnem ortasındaki barış ve özgürlük Kürd adasına düşman haline getirmek Kürdlerin çıkarına deĝildir... Kürdleri ve Ìsrail devletini birleştiren bir dizi ortak çıkarlar var.... En önemlisi ise bu iki yapılanma tarih boyunca Ortadoĝu ve sonradan gelen halklardan zarar gördüler..Çin devleti ise Kürdistan’da çıkarı var, yatırımlar yapmak istiyor, Hewler’de bir diplomatik ilişki aĝını yerleştirmek istiyor.. O zaman Kürd devlet adamlarına devlet adamı olarak kabul etsin... Kek Mesud Kürdistan Başkanıdır... Çin Büyük Elçisi hazır bulunduĝu ve Kürdistan Parlamentosunun oybirliĝiyle onayladıĝı Kürdistan Hükümetiydi... Kürdler tavırlarını net ve açık bir şekilde ortaya koyuyorlar..Gerisi ilgilenenlere kalmıştır..17.05.06