Teshis-Sentez-Cozum tartismasi/ Apo-stasy, Apo-ptosis
Gönderen: HeK (IP Kaydedildi)
Tarih: 25 April, 2008 23:28
Bychowski (Gustav) diktatorlerin psikonalizini yapmis bir uzman.
yazdiklarina goz atilabilir.
farkli diktatorun psikanilizini yaptigi kitabi en kisa zamanda bulup okumaya karar verdim.
bunu nicin yapmak istiyorum?
sadece BILIMSEL yontemle
bir insanin nasil hem korkak-
hem had safhada psikopat
hem narsist
hem asiri megalomanyak olabilecegini
(butun bu terimler psikanizlde kullanilan mesru -bilimsel-terimlerdir)
bir uzmanin yontemleri ile
anlamak ve anlatmaya calismak icin
Gustav Bukiwski nin kitabinin tanitiminda
GB nin
bir diktator nasil diktator olur
bunu anlamak icin iki temel soru sordugu yaziliyor:
1- Ne cesit insanlar diktator olabilmeyi basarir?
2- bir diktatatorun diktator olabilmesi icin diktatorluk yaptigi ahalinin ne cesit izdirap-sikinti-mucadele icinde olmasi gerektigi
bu iki ana soru cercevesinde bizde kendi vakiamiza bakabiliriz.
ancak vakianin agirligi ve diger vakialardan farkligini surekli goz onunde tutmak da gerekir. oncelikle biraz BILIMSEL malzeme toplamak icin bu mevzuda yazilan cizilenlere bakmak icap ediyor (bunu aslinda yapmak bile bir zul-fakat abdoistlerin yani sira onlari zamanla adam edeceklerini sananlar arasinda derece derece abdoist avukatlar belirdi ve bazilari elestirilerin BILIMSEL olmamasindan yakiniyor. madem oyle bakalim bilim ne diyor bu hususalarda.
bu vesile ile sagi solu karistirken
karsima cikan ilginc tesbitleri sizlerle paylasmak istedim.
bugunluk bir baska bir kitap tanitimiyla devam edeyim
Physicoanalysis and social Science (psikoanaliz ve sosyal bilimler)
Editors:
kitap cok yazarli bir kolleksiyon
ve orda gene Bukowski karsimiza cikiyor ve
diktatorlerde surekli infaz edilme saplantisi ve magalomania gorudlugunu vurgulyor.
Bukowskiye gore , diktatorun takipcileri diktator tarafindan yoldan cikarildiklari gibi onlarda diktatorun yoldan cikmasina-sapkinliklara yonelmesine yol acarlar.
liderlerini her seye kadir-tum problemleri cozebilen bir ebeveyn gibi gorme egilimindedirler
ancak burda ilginc bir tesbit daha var.
Bu derece de bagli taraftar diktatorden-liderinden bazi faydalar basarilar saglamasini bekler, bu saglanmayinca asiri tutkulari asiri nefret e donusebilir.
tuylerim ureperdi-
bizim apocu kitle apodan beklediklerini ya karsilannmis sayiyor olmali, yada
imralidan cikip bu beklentileri tek tek halledecegini varsayiyor olmali.
ancak eger Bukowski hakli ise, yakinda bu ekibin icinden apo nefreti dalgasi da kopabilir.
her neyse once sinirsiz bir baglilik-basari gelmez ise sinirsiz bir nefrete ihtimali
bu seytan sarmali
liderin gerceklikten uzaklasip sahte sozler ve vadlerde bulunmasina, daha fazla despotlasmasina ve dogmatiklesmesine yol aciyormus. bu bana pek makul gelmedi. ancak simdi bukowski elestirecek zamanimiz yok devam edelim.
burya kadar incelenen diktatorler
hitler stalin
hatta napeleon gibi kislerdir.
dikkat edilirse
bu sahislarin hastalikli yanlari disinda
cesaretleri , risk alma ozellikleri, ve dusman diye tanimladiklari karsisinda
kendilerine has bir onura sahip olduklari soylenebilir.
teknik anlamda basarilari da yadsinamayacak boyutlardadir.
stalin baslangica asiri derecede aleyhine olan savasi lehine cevirmis
hitler teslim olmak yerine intahari secmis
napoleon bonaparte ise zekasinin parlakligi ve incelenen diktatorler icinde en insana yakin-en makul olanidir. savas ve idare konusunda oldukca ozgun ve zekice tesbitleri ve yontemleri oldugu kabul edilir-bu ozellikleri bile onun bir diktator olarak tasnif edilmesini engellemez.
yukarida kisaca tariflenen marazi lider tiplemelerindeki temel sapkin karekterler
ve bu tip bir lidere baglanan kitledeki temayuller
aynen abdullah ocalan ve ona tutku ile bagli taraftarlari arasinda da fazlasiyla gozlenir.
bunlarin disinda
abdullah ocalan da ekstradan var olan
-asiri korkaklik
-kendisinden daha guclu olana hizla biat etme
-dunyayi kavramadaki marazi yanilsamalarini, kifayetsizligini megalomaniasi ile tezler haline getirebilme curretidir
simdilik bunlar sayilabilir.
basari hanesine yazilan
kosullarin dayatmasi ile
zamanlamayi iyi yaparak yasamsal enerjisi yuksek bir orgut agi kurabilmis olmasidir.
bu orgutun her turlu terslige ragmen bu olcude yasayabilmesi
elbette sadece abdullah oclan in yetenekleri ile aciklanamaz
Kurdlerin icine dustukleri kosullarin bunda rolu buyuktur, ancak bu kosullari derli toplu bir enerjiye cevirme zamanlamasi abdullah oclana a aittir.
onun otesinde bir kar topu hipotezinden bahsetmek mumkundur.
kar topunu bir kez uygun bir yamactan biraktiginizda yamacin altinda devasa bir kar yigini olusturabilirsiniz.
orgut bir kez belli bir varolma ve net kurma asamasini astiktan sonra
abdullah oclan in kayda deger hic bir basarisi olmamistir.
uluslasma projesinde
orgutun yukselisi doneminde
hedefleri arasinda olmadigini kendi ifadeleri ile belirtigi bir suru irili ufakli toplumsal gelismeye sebep olmasi da indirek basari hanesine yazilabilir.
bunlar liderin stratejik dusunusle planladigi seylerden cok, bicagin kemige dayanmasi asamasindaki milyonluk bir ahalinin enerjisinin bu orgute akmasi ile becerilimis islerdir ve mechul elemanlarin, apo tarafindan surekli latent birakilan enerjinin, bu enerjinin toplanmasindaki rolu bizaat abdullah oclana tarafindan silinmis binlerce yigit kurdistanlinin, veya kurumun bu surec icinde en ufak bir kredi verilmemis, apo butun basari kredilerini inanilmaz bir yuzsuzlukle kendine akitmasini becermistir.
son dokuz yildir da uluslasma projesinin icini oyan girisimleri ile baslagicta planlamadigi(hic hesaplamadigi) gelismelerdeki katikisini fazlasiyla eriten bir tahribata yol acmistir. tahribatin devam ettigini biliyoruz. boyutlarinin nereye varacagini bilemiyoruz. butun bur surec boyunca da kurd siyasi kulturune, kurd fedoal kulturunden transfer ettigi bir suru berbat aliskanlikla birlikte , yeni olarak sundugu bir suru sapkin aliskanliklar da uzun vadeli kotulukleri hanesine yazilmalidir.
onun ve onu tanrilastiranlarin yarattigi
bu seytani dongunun bir yerden kirilmasi isin
kabaca uc yol olabilir
1-yumusak yontemle abdulah ocalan in ortaya attigi ve hemen hemen hepsi hayatin gerceklerine carpip tuzla buz olan "perspektifler-tezler" bu tuzla buz olusa ragmen, yapmacik bir ciddiyetle tek tek ele alinip Abdullah Ocalan a belli bir statu alani birakmak kaydiyla bu tezleri tedricen kollektif alanlardan izole etmek boylece abdoizmin toplumdan belirleyici-etkileyicilikten marjinal bir konuma dusurmek. bu yontemin kulaga hos gelen yanlari disinda gercekten calismayacagini dusunmekteyim.buna sonra deginecegim
2-ilk yontemin tam tersi, seytani cemberi kirmanin yolu olarak abdullah oclana a hic bir statu tanimadan, bu adamin yukarida tadimlik ornekler verdigim turde psikanlizi yapilarak ve sacmaliklarini teshiri ile-teget degil dikey bicimde bu donguye yuklenmek. bunun kisa vadede bir direncle karsilanacagi dogrudur. bu dirence ragmen toplumun rasyonaliteye en yakin kesimini hizla bu tavirin icine cekme sansi vardir. bu mevzu da uzun tartsima geretiren konu
yol ise en kolayi ama imkasizi da-biyolojiden
Apo nun apostasy sinin sonlanmasinin-yani onu lider yapan toplumun beklentilerinin ozeti olan tum goruslerden yan cizmesinin-sonlanmasinin en kolay yolu
en imkansiz yolu
onun APO-ptosis yaparak intahari secmesidir. siyasi intahari gayet kolay yapan bu adam biyolojik intahari asla yapmaz. dolayisiyla bu opsiyon gundem disidir.
tabii butun bu soylediklerim
onun ergenokon un bir parcasi gibi gormek isteyen tezlere de indirek bir cevap niteliginde. ortada hic bir direk kanit yokken boyle bir idda savunulamaz.
apo nun ergenekoncu olmasi veya olmamasi
onun becerdigi berbat isleri pek degistirmiyor.
butun becerdiklerini ergenekon vari bir orgut uyesi olmaksizin, bir kurd olarak, akli sira kurdlerin dayatan ihtiyackarindan kendine guc olustrmaya kalkan bir kurd olarak da yapma ihtimali var-bu ihtimal cok daha gercege yakin.
gelecek yazida bu adamin ortaya attigi dusuncelerle neye ulasmaya cabaladigini tartismak isterim.
ip ucunu KT ondan yaptigi alinti ile verdi.
yani kendi agzindan adam kendi niyetini gayet net aktariyor aslinda
bu acilimi KT yapsa daha iyi olacak
kisaca
apo
bir kurd taseronu olarak is bekliyor!
kimden mi?
yahudilerden degil
abd den degil
ingilizlerden degil
kurdlerden hic hic degil
kimden is bekliyor ?
firsat verilirse yapacagi seylere
kim firsat verecek?
iste boyle
el oglu onu ileri goturecek mevzulara enerji harcar
biz bizi ortacagin magara devrinin karanliklarina goturmeye kalkan bu adamla vakit oldururuz mecburen
herkese hurmetler
hala saftrik bicimde apoculuk yapan genclere ozel hurmetler
belki hurmet zihinlerini acar!
HeK
NOT: bu yazi Hanife nin asagida yaratigi tartisma zincirinin