Bu  makalenin ilk bölümünde  KDP ve YNK'nin  ev sahipliğini   yapacakları  “Kürd  Konferansına“  ilişkin kaygılarımı  ifade  ettim..
Yıllardan beri  Güney Kürdistan  kazanımlarını   tüm  Kürdlerin kazanımları olarak  gören ve savunan  biri olarak   “Kürd  Ulusal Kongresine“   ilişkin   var olan   kaygılarım  bir  çok    okuyucunun  kafasını  karıştırmışa  benziyor.  Ben   bugün  de  Güney  Kürdistan'da  var olan kazanımların  Kürdlerin biricik kazanımı olduğunu ve Kürdlerin   “Özgür Kürdistanı“ göz bebekleri  gibi  koruması  gerektiğini  inananlardanım. Son  yıllarda  Güney Kürdleri  ciddi  bazı hatalar  yaptılar.  Bazı  şeyleri    daha önceden   söylemek  gerektiğine  inanarak,
  bugünde    var olan  kaygılarıma   gerekçe   olan ve    kaygılarımı   doğrulayacak  bazı    hususları   anlatmaya çalışacağım.
Türklerin Hewlêr toplantısına karşı olan tavrı beni kaygılandırıyor.
Bugün Mumtaz'er Türköne Zaman gazetesinde “Kürd Konferansı“ adı altında bir makale yayınladı. Türköne'yi hepiniz tanıyorsunuz.. Bu konuda bir şey yazmayacağım..
“Kürd Konferansın“ ilişkin Türköne ne diyor?
“Bir ay sonra Erbil, başka bir toplantıya evsahipliği yapacak. “Kürd Konferansı“ başlığını taşıyacak bu taplantı tam olarak “Kürd ulusal kongresi“ niteliği taşıyor. Kürdlerin “dört parça“ adını verdikleri dört ülkeden, yani Türkiye, İran, Suriye ve Irak'tan legal ve illegal Kürd örgütlerinin bu toplantıya katılması bekleniyor“ diyor..
Biz Türköne'den yapılacak “Kürd Konferansının“ tarihini ve çerçevesini öğreniyoruz..
Güney Kürdistan yönetiminin bu konferans hakkında resmi olarak Kürd kamuoyunu bilgilendirdiği tarih 27 Ocaktır..
Fakat  böyle bir konferansın  yapılacağına  dair  haberler    daha önce   geniş bir şekilde   Türk  basınında   yer aldı..
Örneğin  bu  konuda 14  Aralık  2008  tarihinde     “Taraf   Gazetesi“      Hewlêr'deki    kaynaklara  dayandırdığı   geniş bir haberi  yayınladı.
Söz konusu haberde Türk devleti ile Güney Kürdistan yönetimi arasında PKK'yi alanda çıkarmak ve silah bıraktırmak için “geniş çaplı bir proje“den söz ediyor.( geniş bilgi için tarafın haberine bakınız)
Ayrıca bu haberde “Kürd Konferans“ınında yapılacağına dair ön bilgiler vardır..
Taraf'ın haberinde Kürd Konferansının yapılacağı şöyle veriliyor: “Yetkililer (Güney Kürdistan yetkilileri) PKK'nin silahlı eylemlerininin Irak ve diğer yerlerdeki Kürd mücadelesine zarar verdiği tezini işleyecek. Ayrıca PKK'ya silah bıraktırma konusunda, Türkiye, Avrupa, İran ve Suriye'deki PKK dışı Kürd örgüt, kurum ve şahsiyetlerin bir araya geleceği bir konferansta planlıyorlar.“
DTP bu öneriye sahip çıktığına göre , PKK'de bu işin içindedir.
Türk devleti ve basını Hewlêr'de yapılacak “Kürd Konferansına“ karşı tek olumsuz bir söz etmiyorlar!!!.. Hatta bu konferansı teşvik ediyorlar..
Neler oluyor? Türk devleti Kürdlere karşı politikalarını tümden değiştirdimi? Biz Türkiye'deki değişimi göremiyecek kadar körleştikmi?
Sanmıyorum.
Türk devleti   yine  eski  Türk devletidir..
Bugün   yapmak istedikleri   farklı bir taktiklerler “Kürdleri  birbirine kırdırtmaktır“..
Kürd  iç savaşı    var olan  Kürd  kazanımların   sonu olabilir..  Türk devleti de  bu tarihsel gerçekliği biliyor ve ona göre  davranıyor.
Güney  Kürdistan  Yönetimi   taraf gazetesinde  çıkan  “Ankara-Hewlêr  Projesi“  hakkında   açık bir  tutum takınmalıydı. “Kürd Ulusal Konferansı“nın  ismini   böyle bir “Proje“  ile  birlikte  anılmasına  izin  vermemeliydi.
“Kürd  Ulusal Konferansı“nın toplanması      tüm  dünya Kürdlerin  rüyasıdır.    Kürd  dünyasının  bu “Ulusal rüyasının“    bu projeye destek   bazında  anılması    rahatsızlık yaratıyor..
Böyle  bir  “Proje“  varmı  yokmu  olayını tartışmıyorum..
Böyle bir proje  olabilir.
Güney  Kürdistan Yönetimi   “Türkiye ile  ilişkilerini   düzeltmek“ amacıyla    böyle bir  “projeye“  yatmış  olabilir.
Bu konuda   dünya  Kürdlerinin  desteğine  ihtiyaç   duyabilirler.
Bunun için  adı konularak  bir  toplantıda  yapılabilinir.
Niçin olmasın?
Zaten toplantıya katılacak Kürdlerin ezici çoğunluğu “PKK'nin silah bırakmasından yana olacak“ ve hatta “PKK'nin silahla Kürd davasına değil, Kürd düşmanlarına hizmet ettiğini“ de söyleyecekler.
Sorun burada değil.
Sorun  neden Türk devleti     bu silah bırakma  işine  Güney Kürdleri alet ediyor?.
Apo   onların  elinde yada   onlarla  birliktedir.  Apo'nun   Kürdler için  istediği ve istemediği  her şey ortadır.
Bu silahları   bırakma meselesinde   Apo çağrı yapmalıdır.   Apo'nun    bugüne  kadar  yaptığı   tüm çağrılar   pratiğe  aktarıldı..Belki  bazı  insanlar   Apo'nun  çağrısına  uymaz, ama   bu  çağrıyı “Ulusal Emir“  olarak   kabul edecek   çok kişi olacak.  Birleşik  Kürdistan  talebinden,  Türkiye devleti  içinde   birey haklarına  kadar    düşürülen talepleri  sözkonusu.  Kimseden de  buna  karşı ciddi bir ses çıkmadı.
Türk devletinin PKK'iyi silahsızlandırma diye bir sorunu yok.. Aksine sürekli bir şekilde kontrol ettiği ve “kontrolu bir savaşı“ yürütüğünden dolayı halinde memnundur. Türklerin işinede geliyor.Savaş ekonomileri yürüyor.Türk devleti istmiş olsaydı bu “konrolu savaşı“ çoktan bitirirdi.
Süreci takip eden herkes   bu gerçeği biliyor.
Ama, Türk devletinin amacı farklı..  Güney Kürdlerinin   dünya Kürdleri içindeki   itibarını  kırmak istiyor. Eğer  bugün  PKK   Güney Kürdistan'a  saldırırsa,  PKK  Kürdler içinde   izole  olur.  Yok eğer   “Türklerle  bir proje“  neticesinde   bir savaş   gündeme  gelirse,   Türkler  amaçlarına   erişecekler.  Türkiye, İran, Irak ve Suriye  devletleri   PKK'ye  gereken desteklerini sunacaklar.  Kürdler arasındaki  bir savaş, Kürdlerin  tüm umutlarını    onlarca  yıl daha  tarihe  gömecek...
Türk devleti  bu  son   6 yıl boyunca   Irak Araplarını ve Türkmenleri    Kürd  düşmanlığı temelinde   örgütledi ve harekete  geçirdi.  Irak  Arapları ile yaşanan  tüm temel sorunların   bir yerinde de  Türk devleti var.  Şimdi ise  Kürdlerin  hamiliğini  üsteleniyor.
Şimdi ise  Türk devleti    Güney Kürdistan  güçlerinin bazı açmazlarını da  kullanarak  bir  Kürd iç savaşını   çıkarmak istiyor.
Hâlâ     top Kürdlerin  sahasındadır..  Türklerin    kirli planlarını  boşa çıkarmak   bizim elimizdedir..
Güney Kürdlerinin     “Türk Planı“nı  doğru  bir şekilde   okuyup, gereken tedbirleri  alacaklarını  umut ediyorum..
Silav
        
    
      
      
      
Re: Hewlêr toplantısına „, “Kürdistan Ulusal Kongresi“ deme