BU GÜN, KÜRD VE ŞII`LER 2. KEZ PAZARLIK MASASINA OTURUYORLAR
Kurdistan müzakereci heyetinin Bagdat`a dönmesinden sonra Kurdistan müzakereci ekibi ile birleşik şii ittifaki hükümet kurma görüşmelerine başlanildi. Görüşmelerde Kurdistan ittifakinin müzakereci ekibi, YNK ve PDK politbürolarinin taslakta yapilmasini istenigi degişiklikleri masaya yatirdi.
Müzakereci heyetinden Dr. Fuad Masum Kurdistanî Nwe`ye yaptigi açiklamada: “ Toplantida Kurdistan heyeti, daha önce üzerinde anlaştiklari taslak üzerinde yapilmasi istenilen degişiklikler ve Kürd tarafinin yeni önerileri karşi tarafa sunduk“ diyerek açiklamasina devamla “ Bu gün ( sali ) ikinci kez daha bir araya gelecegiz ve Kürd tarafinin yapilmasini istedigi degisiklikler üzerinde görüsecegiz, umuyoruz ki görüsmelerde ilerleme saglanilsin “ diyerek “ Birlesik şii listesi taslakta degisiklik yapilmasi yönünde yeni bir öneri ve talepleri olmadi, görüsmeler bizim yapilmasini istedigimiz degisikler üzerinde olacak“
Dr Fuad Masum yapilmasini istedigi degisiklikleri “ Kurdistan bölgesindeki resmi, yari-resmi ve gayri resmi diger kurum ve kuruluşlarin Irak anayasinda resmi olarak meşrutiyetlerinin tasdik edilmesi, Kerkuk meselesi, Pêşmerge sorununa önem verilmesi ve bölge ve ulusal varidatlarin acik bir sekilde belirlenmesi “ olarak dile getirdi.
MAM CELAL VE BERABERINDEKI HEYET BAGDAT`TA
Mam Celal ve Kosret Resul Ali ve Bayan Hêro Ibrahim Ahmed ( Mam Celal`in eşi ) Irak ulusal meclisinin ilk oturumu ve Halepce jenosinin 8. yil dönümü anmalarina katilmak icin Bagdat`a gitti.
Mam Celal Bagdat`ta yerli ve yabanci basin mensuplarinin katildigi bir basin açiklamasi yapti. Mam Celal yaptigi aciklamada, Kurdistan ittifaki ile birlesik Sii listesi arasinda görüsmelerin devam ettigini, görüsmelerde ilerleme saglanildigini ama halen cözülmesi gereken bir kac madde de oldugunu vurguladi.
Mam Celal, cözülmesi gereken sorunlari, Pêsmerge gücü, Gecici Irak anayasinda belirtilen maddelerin uygulanmasi ve Sunilerin hükümete katilmasi oldugunu dile getirdi.
Mam Celal“ Kürdistan siyasi önderligi arasinda birinci ve önemli öncelikler üzerine hic bir problem yoktur. Irak ve Kurdistan durumu üzerinde iyi bir anlayis birligi vardir, bizim acimizda önemli bir sey vardir, özellikle bizim gazetecilerin iyi kavramasi icin söylüyorum, Bizim acimizda makam ve mevki önemli degildir. Önemli olan Kurdistan halkinin haklarinin Irak halkinin haklariyla birlikte tasdik edilmesi ve kabul edilmesidir. Bizler sadece Kurdistan halkinin haklarini savunmuyoruz, bütün Irak halkininda haklarini da savunuyoruz , bizim acimizda iki sey önemlidir.
Birincisi Irak devletinin, demokrasi federalizm, insan haklari, kadin haklari ve Irak gecici Anayasasinda ( TAL ) belirtilen cevcevede Demokratik bir Irak`ta Kürd haklarinin kabul edilmesi.
Bizler yeni bir sey talep etmiyoruz sadece Arap kardeslerimizin simdi yerine getirmek istemedikleri ama muhalefette olduklari dönemde aldiklari kararlari ile Irak gecici Anayasasinda belirtilenlerin yasa ve kanunlarin yerine getirilmesini istiyoruz “dedi.
Irak anayasasinin 58. maddesinin karsi taraf tarafindan ne ölcüde kabul edildigine iliskin bir soruyada Mam Celal “ Sözle lafla kabul ediyorlar, ama biz detaylandirilmasini istiyoruz, halen sorunlar vardir“ dedi. Kerkuk sorunun 58 Madde belirtildigi sekilde cözülmesini gerektigini belirten Mam Celal “ Kerkuk Kurdistan cografyasi icerinde olan bir Kardeslik sehridir. Irkci ve sövenist rejimler döneminde Kerkuk`ten cikarilanlar geri dönmeli ve Kerkuk`demografyasini degistirmek icin getirilen Araplar de eski yerlerine gitmeli ve Kerkuk`ten koparilan ilceler tekrar Kerkuk`e baglanip bu temelde sorun cözülmelidir
Arap taraflarinin Kürd istemleri karsisindaki tavirlarinin ne oldugu sorusuna da “ Araplar ayri ayri siyasi grup ve partidirler, bazilari Kürd haklarina olumlu yaklasiyorlar, örnegin Irak şii Yüksek Islam Devrimi ( Abdulaziz EL Hakim )eski sözlerine sahip cikiyorlar ve Kürd halkinin bütün taleplerinin arkasindadirlar ve destekliyorlar. El Dawa Partisi ( Ibrahim Caferinin baskani oldugu parti ) ise soruna net yaklasmiyor“ diye cevap verdi.
