İlhan Qani Ferd Doğu ve Güney Kürdlerini birleştirdi.
1  Ağustos'dan  bu yana   Güney ve Doğu Kürdleri    ortak bir  konu  üzerine  tartışıyor ve  görüş belirtiyorlar.
Kuzey Kürdleri    bu tartışmanın   dışında..  Kürdistan'ın diğer  parçalarında   tartışılan    konu   haber  bazında  dahi  Kuzey  Kürdlerine  yansımıyor.
Bazı  Kuzeyli Kürdler    bilinçli bir şekilde   böyle  bir  tartışmanın   Kuzey Kürdistan'da    duyulmasını   istmemiyor..    Diğer     bir  kesimde   dil  meselesinden  dolayı  yaşananan  tartışmadan   habersizdir.
Sanki bir millet değiliz gibi bir durum var ortada..
1 Ağustos günü Güney Kürdistan'da yayın yapan „Lvin Dergisi“ Doğu Kürdlerinden olan İlhan Qani Ferd ile bir söyleşi yapmıştı.
İlhan Qani Ferd bu röportajinda Molla Mustafa Barzani'ye, Qazi Muhamed'e ve Demokartik Kurdistan Cumhuriyetine dair bir dizi iddia ortaya attıyor.
Özetlemeye çalışırsak:
1) Molla Mustafa Barzani Olson ile söyleşi yaparken(yazarın iddiası İngiliz arşivlerinde ses kayıtları var) „Qazi Muhamed'in korkak bir adam olduğunu“ söylemiş.
2) Amerikan Ulusal Arşivinde 1970-1975 dönemine dair Güney Kürdistan'a ilişkin 8000 cıvarında belge var. Bu belgelerden biri Molla Mustafa Barzani kendi elyazısıyla Cezayir Antlaşmasından önce Şefiq Xezaz'ın kardeşi aracılığıyla Amerika'dan iltica talebinden bulunduğunu,
3) Amerika'lıların bir belgesi de Qazi Muhamed'in Şah tarafından değilde, İngiliz yanlısı İran Başbakanı Razmara tarafından idam edildiğini söylüyor.
4) İngilizlerin bir belgesine göre Qazi Muhamed Cumhuriyeti kurmuştu.. Molla Mustafa Cumhuriyeti yıkmak için oraya gitti.
5)Qazi Muhamed Molla Mustafa Barzani'ye Kürdistan Bayrağını emanet etmemişti.
6)Molla Mustafa 1975 yılında İran'ın Keyhan gazetesine verdiği bir demeçte „benim memurluk görevim burada sona erdi“ diyor.
7) Molla Mustafa Mahabad ovasında olduğu bir sırada bazı Doğulu Kürdler kendisine gidip Qazi Muhamed'i kaçırmayı öneriyorlar, fakat Molla Mustafa „benim işim değildir“ diyormuş!! Yazar buna da Mahmud Osman'ın „Barzani ile Qazi Muhamed'in arası iyi değildi“ söylemini örnek olarak gösteriyor.
Daha bir çok iddia..
Lvin Dergisinin İlhan Qani Ferd ile yaptığı bu söyleşinin ardından Güney Kürdistanlı bir çok çevreden tepkiler geldi.
Kürdistan Din Alimleri Molla Mustafa Barzani'ye ve Qazi Muhamed'e sahip çıkan bir açıklama yaptılar.
Ayrıca Duhok ve Hewler'de bu mesele Cuma hutbesine taşındı.
Bazı gazetelerde Lvin Dergisi yarı tehdit ile özür dilemeye çağırdılar..(Gençlerin Xebat Gazetesindeki açıklaması)
Bu arada Lvin dergisi Uluslararası, Kürdistan ve Irak kurum ve kuruluşlarına bir mektup göndererek „basın özgürlüğü“ ve „ can güvenliği“ gibi gerekçelerle yardım talebinde bulundu..
Ayrıca sözkonusu olan dergi Suleymaniye'de Kürdistan Başkanı Kek Mesud'a karşı dava açmak için bir başvuruda bulundu.
İran Kürdistan Demokrat Partisi bir açıklama yaparak „ İlhan Qani Ferd'in İran İstihbaratının bir elemanı olduğunu ve tarihi gerçekleri çarpıtmak için görevlendirildiğini........ Kürdistan'ın tüm parçalarındaki Kürdlerin bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini“ söylüyor.
İran Kürdistan Demokrat Partisi eski sekreteri Abdullah Hasanzade, eski Raberayeti Şoreşger(İKDP)in sekreteri Celil Gadani, PAK Başkanı Ali Qazi(Qazi Muhamed'in oğlu) ve yine Pak yöneticilerinden Huseyin Yezdanpena verdikleri söyleşlerde ve yazdıkları makalelerde „ İlhan Qani Ferd'in İran Gizli servisine bağlı olduğunu, Kürd tarihini çarpıtmak, Kürd liderlerini gözden düşürmek, Kürdleri bölmek ve farklı parçalardaki Kürdleri karşı karşıya getirmeyi amaçlayan“ bir yeni plandan sözediyorlar..
Doğu Kürdistanlı bu siyasetçileri tümü İran devletinin yıllardan beri „akademisyenlere dayalı“ yeni bir taktik uyguladığı noktasında hem fikirler.. Bu hususa dair bir hayli bilgide veriyorlar.(Aslında bu söyleşileri çevirmek gerekir)
Mahmud Osman'da yaptığı açıklamada aslında bu tip şeyleri ciddiye almamak lazımdır diyor.. Fakat, ismi geçtiğinden dolayı bu açıklamayı gerekli görüyor. Mahmud Osman „ bu tip yazıları kim yazarsa yazsın, işgalcilerin var olan çabalarının bir parçasıdır. Kürd meselesinin düşmanları Kürd tarihini çarpıtmak ve lekelemek, Kürd milletinin birliğini bozmak için bunu yapıyor“ diyor.
Mahmud Osman „ İlhan Qani Ferd ile bir defa görüştüğünü ve bu görüşmede Mam Celal üzerine yaptığı çalışma için benim ile Mam Celal arasındaki ilişkilere dairdi“ diyor.
Aslında İlhan Qani Ferd yıllardan beri Güney Kürdistanlı politikacılarla ilişki halindedir.
Mam Celal ve Kek Mesud  dahil  görüşmediği    siyasetçi   yok gibidir.  Yıllardan  beri  çalmadığı  kapı  kalmadı..    Aslında
13 Ağustos'da   Mam Celal    yaptığı   basın  toplantısında   bu   mesele  üzerine  geniş bir  şekilde  durdu.
Mam Celal yaptığı uzun konuşmasında „bana göre ölümsüzlerin ölümsüzü Barzani'ye yapılan saldırı ve ölümsüz Qazi Muhamed'e yapılan saldırı, Kürd milletine, egemenliğine ve mukadeslerine yapılan saldırıdır.. Buna düşünce özgürlüğü ve tarihi gözden geçirme denilemez“ diyor.
Mam Celal, Molla Mustafa Barzani, Qazi Muhamed, Eylül Devrimi ve Demokratik Kürdistan Cumhuriyetinin Kürdlerin tarihinde sahip oldukları önemli rollerine vurgu yaptıktan sonra dış güçlerin Kürd ve Kürdistan kazanım ve değerlerini gözden düşürmek için bir dizi girişimde bulunduklarını ve bunları bilimsel verilere dayanarak çürütmek gerekir, dedi.
Bilindiği gibi  İlhan Qani Ferd     geçen  yılın  başlarında   Mam Celal'ın   yaşamı ve  anılarını  konu alan     „60  yıl Sonra“  adlı   eserini  Tahran'da  yayınladı..   İlhan Qani Ferd    2009  yılının mayıs ayında     Tabnak adlı  İranlı  bir   Web Sayfasına yaptığı  söyleşide      bu  kitabı  yazmak  için    Talabani  ile  yüzlerce  saat  boyunca  görüştüğünü,  17  ülkeye  gittiğini ve   450  cıvarında  dünya ve  bölge  şahsiyetleriyle    Talabani'nin   yaşamı ve   ilişkileri hakkında  söyleşi  yaptığını  söylüyor.
İlhan Qani Ferd  2009  mayısında   Tabnak adlı  İranlı     Web Sayfasına yaptığı  söyleşide   söylediklerinin   aynısını   Lvin Dergisine  söylüyor.  Awene  gazetesi   yine  geçen yıl mayısında    bu söyleşiyi Farsça'dan  Kürdçe'ye  çeviriyor ve Güney Kürdistan'da  yayınlıyor.
Tek bir tartışma yok.
İlhan Qani Ferd bu arada bir dizi eski Savak yöneticileriyle Paris'te ve Avusturalya'da görüşüyor.. Molla Mustafa Barzani, Eylül Devrimi, Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti ve Qazi Muhamed hakkında bir dizi negatif şeyler yayınlamasına rağmen bir tek ses yok.
İran Kürdistan Demokrat Partisi ve Dr. Qasimlo hakkında bir dizi negatif şeyler yazmasına rağmen kimse bir şeylerlemedi.
5 yıl boyunca İlhan Qani Ferd Kürdistan'da ve diasporada Kürdler arasında dolaşırken, görüşmediği Kürd bırakmazken hiç kimsede bir ses yok.
1 Ağustos'da Lvin gazetesinin röportajından sonra İlhan Qani Ferd'ın „Doktor“ olmadığı, ailesinin 1979 „İslami Devrimi“inden sonra Pasdaranların saflarında Kürdlere karşı savaştığını.... bundan dolayı Meriwan'ı terkederek Hamadan'a ve daha sonra Tahran'a yerleştikleri“ yazılıyor..
Şimdi ise İlhan Qani Ferd „ Savak ve Eylül Devrimi“ adlı bir kitap üzerine çalışıyor.
Daha şimdiden sonuç biliniyor. Çünkü, İlhan Qani Ferd Savak'ın eski Irak yöneticilerinden İsa Pijman ile yaptığı söyleşide Pijman „Eylül Devrimi(1961) ben başlatım ve ben bitirdim(1975)“ diyor. Nedeni ise Irak rejimi ile olan sınır sorunları ve Şah'a ilişkin yaklaşımları...
Sonuç olarak, başkalarına kızmaya gerek yok. İlhan Qani Ferd gibi insanlara yol açan biziz. Yarın onun kitapları bir dizi dille çevrilir ve Kürd kitlelerine ulaşır.
Kürd   tarihi  yazılırken      olumlu  ve  olumsuz  tüm yanlarıyla   ortaya  konulmalıdır.
Eğer   Kürd  tarihini yazanlar çeşitli  nedenlerden  dolayı  kendilerini sadece  olumlu  şeylerle   sınırlarlarsa  başkalarıda   diğer  boyutları  önplana  çıkarır.
O zaman sorunlar çıkar.
Molla Mustafa Barzani yarım yüzyıl boyunca Kürd hareketine damgasını vurdu.. Bir anlamda ölümsüz Barzani'nin yaşamı yarım yüzyıl Kürd tarihidir. Bu yarım yüzyıl boyunca hiç bir yanlışlık olmadımı? Böyle bir şeyi düşünmek eşyanın tabiatına aykırıdır. Molla Mustafa Barzani'nin hataları da olsa onun yürütüğü mücadele sayesinde Kürd davası dünyanın gündemine girdi.. Bu konuda kaynak ve belgelere bir göz atmak yeterlidir.
Pekala Qazi Muhamed ile Molla Mustafa Barzani arasında çeşitli konularda görüş ayrılığı olabilir. Sonuçta İran rejimine karşı ikisi farklı yolları seçtiler.
Bu farklı yolları seçmeleri onların Kürd tarihinde oynadıkları rollerini minimize etmez.
Qazi Muhamed ve Molla Mustafa Barzani'nin Kürd tarihinde oynadıkları rol ve sahip oldukları pozisyon yeni ve eklenti şeylere ihtiyaçları yoktur.
Bugün bazıları bu Kürd liderleri hakkında bazı tartışmaları açıyor. Yarın tüm Kürd siyasi partileri hakkında tartışmalar açılacaktır..
Kürdistan'da bir kaç parti yada grup dışında Kürdistanlı tüm parti ve örgütler İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi devletlerle ilişkileri oldu.. Bu ilişkiler esas olarak istihbarat örgütleri üzeri gerçekleşti ve o biçimde sürdürüldü. Yarın sözkonusu olan devletler bu bilgileri servis yapacaklar.
Hala bir çok partinin kadro ve yöneticileri yaşıyor. Onlar bu ilişkileri Kürd kitlelerine anlatmalılar. Nedeni ne olursa olsun yapılmalıdır.. Gelecek kuşaklar için olduğu gibi şimdiki kuşaklar için de gereklidir.
Bu konuda Kürd araştırmacılarına da büyük görevler düşüyor.
 
        
     
 
       
       
       
       
       
      