Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 23 April 2010

“Zo'ları hallettik, sıra Lo'larda“

Evet, doğrudur. Bu söz Roma Reş'in söylemiydi. Talan ve işgalin de anlatımıydı. Rum Pontus, şu veya bu şekliyle ortadan kaldırıldı. Asuri- Keldaníler de kalmadı.
Çok renklilk tek renge indirgenmeye çalışıldı.
Direnen Kürdler ise, bu afatın altından hep kalkmaya çabaladı durdu. Direngen yapısıyla ayakta kalmayı beceren bir millet olarak tarih sahnesindeki yerini korumasını bildi. Bedeller ödeyerek.
Gözler ABDye çevrilmiş. Acaba Obama, soykırım sözcüğünü kullanacak mı kullanmayacak mı?
TCnin korkusu büyüdükçe büyüyor. Ama Roma Reş'te oyun çoktur. Bakalım!
Dünya soykırımı kabullendikçe, onlar sıkıntılarını dışarıya yöneltmekten ziyade içte Kürdlere yönelerek bertaraf etmeye çelışır durur.

Güneş çarığı sıkarsa çarık ta ayağı.

Köşeye sıkıştırılması gerekenleri rahatlatan siyasi söylemleriyle, Kemalizmi aklamaya çalışanlarlar utansın.
Gelelim Kürdlerin Ermeni soykırımındaki tutumlarına.
Cangir Axa, Abdulmecit'e Sipki'nin rolünü, mücadelesini en iyi anlatan Heciye Cindi'nin HAWAR romanıdır.
Okuyan dostlar orada direnişin hikayesini, Atranik Paşa ile ilişkilerini bulur. Aso, eğer benimle ilişkiye geçerse, o muhteşem romanı Newroza kaydetmesi için gönderbilirim.
Bu işin bir yanı.
Hamidiye Alayları, Ermenilere, olası Kürd direnişleri ve Çarlığa karşı oluşturulmuş bir yapının adıydı. Bir Osmanlı oluşumu ve siyasetiydi. Bunu Kürdlere maletmek ve onların siyaseti olarak sunmak belki de en yalnış tanımlamadır. Bu gün memolar TC ordusunda görevlidir, kimse buna Kürd ordusudur diyemediği gibi.
Öyleyse Kürdlere;'çapulcu', ’talancı' vs söylemlerini layık gören anlayışları nasıl algılamak lazım. Esef vericidir.

M. Barzani'nin kitabını okuyanlar, orada Nemir Barzani'nin tutumunu okuyabilir. Ermení soykırımında Dersim Kürdlerinin sahiplenme duygusunu, Suriye'ye geçişte Mırdes Aşireti önderleri M.Nuri, Şükri Axa ve Sebri Axa (Osman Sebri'nin babası) Ermeni soykırımındaki vefalı duruşları...Binxetê'de Şahin Beg'in koruma çabası, keza bizlere bir şeyler anımsatır diye düşünüyorum. Anlayana...
Münferit olaylar değil aktardıklarım.
Ama münfertit olanlar ise o hengamede Kürdlere yönelik Taşnak saldırılarında Kürdlerin savunma refleksleridir.
Bunu da M. Paloyi yazsın.Arı kovanlarına saldırtılan öküzlerin boynuzladığı kovanların yarattığı dehşette çoluk çocuklarıyla yaşlıların nasıl vahşice öldürüldükleri.
Uzadı mı?
Dil mi Türkçe?

Aha, rast e. Min biryara xwe ji bîra kir.
Ma ez çî bikim.

De ji were çirokek Kurdî.

Salên 75-76 bû.
Dem dem şoreşgerîyê, yê ku diaxfin zimbêlê xwe badidin û dirêj bi dirêj diaxfin û
qotan diqelişînin.

Gozê qîzek delal e, li gund xwe li ba dike bervê kanîyê tê û diç e.
Ehmo'yê reben, dema kû cavê wî li Gozê dikeve dihele tê xwarê.
De ez dirêj nekim, Ehmo tere Gozê ji bavê wê dixwaze. Mixabin bavê Gozê keça xwe nade.
Roja dine xortên bi zimbêl û tenik, pê dihesin û berî didin Ehmo'yê me û bi tirkîyek zelal;
“Ehmed qardeş, Gozê'nin meslesini hallettin mi, ne oldu?“
Tirkîya Ehmo ne ewqas he ye. Vedigere dibeje;
“men Gozê'ye xirabe demenem lê Goze'nin babasi xirabedir ax ax.“
Ev çirok buye beniştê deve min dema ku ez bi Tirkî dinivîsînim. Lê îjar ez çi bikim...!
Dema we xweş, jî min ewqas.

Kek Berwarto merhaba Öyle sanıyorum Hamidiye alayları konusunda Kürd dünyasında tek kalan biriyim. Çünkü Hamidiye alayları Sultan Abdulhamid'in ismi ile oluşturulan ve Osmanlı oyunun ta kendisi idi.Lakin o dönem Kürdlerin bulunduğu konum nedeni ile Hamidiye alaylarına katılmaları kaçınılmaz bir sonuçtu.Hamidiye alaylarını ele alırken 1860 lardan itibaren Osmanlı-Kürd-Rus ve Ermeni ilişkilerini eğer ele almazsak konu baştan sakat doğar. Rusların Kürdistan'a girişleri döneminde ordusuz ve silahsız Kürdlerin durumuna baktığımızda ne kadar zorlandığını görürüz.Bir Rus subayının o dönem kaleme aldığı hatırasında " Biz bir aşieretle savaşırken ötekisi bakıyordu "cümlesi durumu çok iyi izah ediyordu.Herkes sırasını bekliyordu.Ne silah ve nede düzenli ordu vardı. Asıl mesele ise Rus ordusunun bel kemiğini oluşturan Kazak süvarileri idi. Bunlar ata binme ustalığının yanında korkunç derecedede gaddar idi.Yani teslim olsanda sonuçta tüm mülkiyetin yanacak ve hiç bir canlıda geriye kalmıyacaktı. Bunu gören Abdulhamid Kürdistan da zaten tam hakimiyeti sağlıyamıyordu ve neden bu tarafıda Kürdler kendileri korumasın ? diye düşünmüştür.Hem askeri sorumluluk ve hemde Kürdleri bir nevi özerk görerek sıkıntıyı giderecekti.Nitekim mühimmat Osmanlıdan olunca ve de vergi almama jesti(!) de eklenince Kürdler için cazip geldi.Kürdler bu sayede kazak süvarilerine gerçekten direnebilir oldular. Hamidiye alayları Rus cephesinde başarı gösterdiği gibi Osmanlı nın Balkanlara yardıma çağırdığı öteki Rus cephesindede başarısı elbette Osmanlıyı olduğu kadar Batılı devleteri ve Ruslarıda düşündürür oldu. Dikkat edersen Hamidiye alyları mutlaka dağıtılsın diyede bastıranlar batılı devletleri olmuştur.Çünkü adamalrın planları vardı.Bu planlar içinde Kürdistan yoktu.Batı Ermenistan ve güneyde ise bir Asuristan vardı.Öyle değil diyenlere Wilson haritasına bakmayı öneririm.Yine İngilizlerin Güney Kürdistanı işgal döneminde Asurileri silahlandırıp Kürdlere saldırtması ve Barzanilerin o dönemki direnişlerine bakmayı öneriyorum. Tabi Osmanlının korkusu ise dağınık ve gerilla savaşı tarzına alışık Kürdlerin Hamidiye alayları sayesinde düzenli savaşa alışmları olduğu gibi birliktelik sayesinde düzenli ordunun silahalrının kendisine doğrultma olasığı idi. Nitekim dağıtılan Hamidiye alaylarının üst yetkililerinin Kürd direnişlerine isimlerinin geçmesi Osmanlı nın yanılmadığının bir ispatı sayabiliriz. Osmanlı ve onun değişen yeni kabuğu İttihat terakki ile daha ustaca bir evreye geçip Ermenileri ve daha sonrada Kürdleri tasviye planları korkunç şekilde devreye girdi.Ermeniler Rusların desteği ve korkunç acımasızlıkları ile Kürdleri kuzeyden silme çabasına girmişlerdi.Bunu 50-60 yıl önce Osmanlı desteği ile Kürdlere karşı deneyen Ermeniler bu sefer Rus desteği ile deniyorlardı.Halbuki Kürdler ittihat terakkiye karşı onları saklayıp ve hatta canları pahasına korumaktan başka hiç bir şey yapmamışlardı.1914 ile başlayan Rus ordusunun hızlı ilerleyişi karşısında Kürdler ancak kırılarak geri çekiliyorlardı. Ermeniler ise acımasızca Kürd köylerini yakıp yıktıkları gibi tek bir Kürdü sağ bırakmamayı adeta kendilerine hedef etmişlerdi.Van şehrinde bir gecede beş bin insanı katletmeleri , Erzurumda insanları canlı canlı camide yakmaları Lolan aşiretinden 1500 kürdü acımasızca katletmeleri, yine yakaladıkları kürdlerin hayalarını canlı canlı kesmeleri şeklinde uzayıp giden acmasızlıklar karşısında kürdlerin kendilerini savunacak durumları yoktu.Taki ekim devrimi ile Rus ordularının geri çekilmesine kadar devam etti.Bu dönemde Ermeni kırımı değil, Kürd kırımı yaşanmıştır.1917 ler ile birlikte geri çekilen Rus ordusunun ardı sıra manzarayı gören Kürdlerin adeta artık çılgına döndüğünü ve o güne kadar reva görmedikleri ama kendilerine yaşatılanların aynısını uyguladıklarını inkar etmiyorum.Yani eğer Kürdler bu soykırımın bir yerlerinde var idiyseler bu 1917 den sonrası ile başlar.Taşnak önderlerinden Garo Sasoni bile geri çekilen Rus ordularının ardı sıra Batır Ermenistan dediği Kuzey Kürdistanda 500 binden sadece 100 bin kaldığını itiraf etmiştir.Ki Ermeniler şehirli ve esnaf oldukları için kayıtlı iken , Kürdlerin çoğu kayıt dışı idi.Ayrıca Garo Sasoni sayıyı yarıya indirerek Kürdlerin çoğunluk olduğunuda inkarını eklersek bu sayı iki misli olup 800 binlere dayanır.Kayıt dışı Kürdlerde işin cabası ! Kek Berwarto Eğer sen Gımgım daki Lolan aşiretinin 1500 insanın nasıl katledildiğini anlatmıyacaksan ben nasıl anlatayım ? Erzırom da ve Erzincanda Kürdlerin nasıl silinip süpürüldüğünü benden daha bilirsin.Daha sonra o silinen yerlere Tırkonun nasıl ordan burdan devşirme milletleri getirip Türkleştirdiğini benden daha iyi bilirsin.Lakin Nuri Dersimi nin deyimiyle biz Kürdler bundan dolayı kin gütmeyi kendimize yakıştırmadık.Halada kin duymuyoruz.Lakin geçenlerde bir ırkçı proffesorün görüşü deyip geçiştiremeyiz, çünkü ermenilerin genel görüşü varsın Tırko kuzey Kürdistan da kalsın ama Kürdler kalmasındır. Yada Tırkoya kalırsa orda Kürdler olacağına hiçte batı ermenistan olsundur. Neden böyle bilmiyorum.Ama kendini sevmeyen ve kendi tarihine, büyüğüne hakaret neslimize baktığımda, el neden bizi sevsin ? diyor ve noktalıyorum. Sılavén germ

Her iki yazıda güzel dile getirilmiş.Fakat her iki yazıda da uyarı var.Ermeni konusunda tarihi yanılgıların olduğu,dikkat edilmesi gerektiği açıkca vurgulanıyor.Çekingen bu vurgulamalar Kürt aydını için ikaz niteliğindedir.Ermenilerin örgütlü ve destekli(RUS) katliam girişimlerini görmememezlikten gelen Kürt aydını bu günkü Ermeni politikasını yorumlama kabilyeti veya irdelemesi Kürtlerin aleyhine olmaktan öte gidemez.Bazı Kürt aydınları TC arşivlerinin etkisinde kalarak,bir nevi TC yi ak lıyarak yorumlamaya çalışmaları ibret vercidir. ABD yaşıyan Ermeni lobilerinin Kürtlerin yolunu tıkadığı,diplomasinin sık sık yön değiştirdiği görülmelidir.Bağımsız bir Kürdistanı isteyen tek bir Ermeni aydını,veya kuruluşu varmı?diye düşünmek zor olmasa gerek.Tarihin bu günkü diliminde,Kürtlerin Ermeniler aleyhine bir girişimleri söz konusu değil.Peki Ermenilerin de tutumları Kürtlerle aynı mı?Ya da Ermeni aydınları neyin peşinde.Bu sorularda Kürt aydınlarına sorulmalı. Ber û sıqavel (kürek ve çırpılı süpürge) ile kendini koruyan bir halkı iyi okumak lazım..

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.