aktarma .www.ajans3g.com
Siverek faili meçhullerini ariyor
Güneydogu'da yillardir tozlu raflarda bekletilen faili meçhul dosyalarin bir bir indirilmesi, karanlikta kalan diger olaylarin aydinlatilmasi için de umut oldu. Simdiye kadar susan aileler, 90'li yillarda kaybolan yakinlarini anlatmaya, onlari aramaya koyuldu. Bunlardan biri de Sanliurfa'nin Siverek ilçesinde yasaniyor üs olarak kullaniliyordu
1994 yilinda bir haber yapmak için ilçeye giden Nazim Babaoglu adli gazeteciden bir daha haber alinamadi.
Siverek, 1990'larin ortalarinda Susurluk kazasinin ardindan, dönemin DYP Milletvekili Sedat Bucak ve bölgenin en büyük asiretlerinden olan Bucaklar ile uzun süre gündemi mesgul etti.
Korkut Eken, Yesil, Ibrahim Sahin ve Abdullah Çatli gibi isimlere yabanci olmayan ilçede garip bir korku havasi hâkim. Bu isimlerin ilçeyi 93-97 yillari arasinda üs olarak kullandiklari ve sik sik burada görüldükleri bilinen bir gerçek. Faili meçhul cinayetlerin yani sira adam kaçirma, haraç, uyusturucu ve silah ticaretinin de yaygin oldugu konusulan ilçede, yakini kaybolan, bir esyasi çalinan, arazisi gaspedilen, solugu agalarin yaninda aliyor. Basvuran kisiler muhalif degilse sorunlari çözülüyor. Ilçede, Bucak ve Kirvar asiretlerine devlet tarafindan korucu olmalari için 20 bine yakin silah verildigi iddia ediliyor.
Ilçede 1993 yilinda bes kisi arka arkaya kaybolmus. Bunlar, firincilik yapan Mehmet Kalpar, gazeteci Nazim Babaoglu, çitçi Sefik Gençgel, taksici Adnan Bagca ve is adami Hüseyin Taskaya. Yakinlari kayiplarin adresinin ilçedeki Kimsesizler Mezarligi olabilecegini düsünüyor.
1975 dogumlu olan Nazim Babaoglu Özgür Gündem gazetesi çalisaniyken 12 Mart 1994'te kayboldu. Anadolu Ajansi Siverek muhabiri Murat Yogunlu, Siverek'te faaliyet gösteren Irfan Matbaasi'ndan Nazim Babaoglu'nu arayarak bir haber oldugunu ve Siverek'e gelmesini söyler. Babaoglu, bunun üzerine Siverek'e gider ve bir daha kendisinden haber alinamaz.
Öldürüldügünü biliyoruz
Babaoglu'nun yakinlari ve onu son görenler yasananlari söyle anlatiyor:
Cemal Babaoglu (Agabeyi): “Alti ay önce Sanliurfa Cumhuriyet Bassavciligina basvurduk. Elimizdeki bilgileri, belgeleri ve taniklari bildirdik. Ancak, bugüne kadar o basvurumuza da yanit gelmedi. Nazim'in öldürüldügünü biliyoruz. Cesedi ise ya Firat'a atildi, ya Hadro köyüne ya da Siverek'teki kimsesizler mezarligina gömüldü. Buralarda kazi yapilirsa kemikleri mutlaka çikacaktir.“
Abdulaziz Taskaya (Babaoglu'nu son görenlerden): “Kaybolan agabeyim Hüseyin Taskaya'nin nerede oldugunu ögrenmek için 1994 yilinin mart ayinda, Sedat Bucak'in evine gitmistim. Ben oradayken, Bucak'in evine, iki kisi koluna girmis bir vaziyette Nazim Babaoglu'nu getirdiler. Tabi ben Nazim'i tanimiyordum, kim oldugunu bilmiyordum. Sordugumda gazeteci oldugunu söylediler. Oradan ayrildim ve Istanbul'a döndüm. Sonra gazetelerde Nazim'in fotograflarini gördüm.“
Fatime Tasakaya (Nazim Babaoglu'nu gören tanik): “1994 yilinin Nisan ayinda, kaybolan oglumun cesedi olabilir diye, beni Hadro köyü yakinlarinda Firat kenarina götürdüler. Bir ceset gösterdiler, çok gençti. Tarif edilene göre Nazim Babaoglu'na benzettim. Daha sonra kimsesizler mezarligina gömdüler.