Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 2 June 2008

Seni nasıl sevmem yüce Hewreman?

Sen mevlevi değildin, senden 250 yıl sonra gelen "Mevlanayı" hewri ettin.

Baza baza her onçi hestî baza
Ger kafer u gebr u putperestî baza
İn dergehî ma dergêhî novmîdî nist
Sad bar eger tovbe şikestî baza.

Hoşgörü ve tahammül, farklı olanı kabul ve farklılığa saygı, günümüzden 1100 yıl öncesinin kürtleri arasında vardı. Eğilim olarak dominant hale gelemediyse bile çağdaş düşüncenin bugün ulaştığı zirveyi kıskandıracak düzeyiyle vardı. Şairlerin bilginlerin dünyasında düşünce olarak yer buldu demeyin. İnsan düşüncesi çevremizde var olan ilişkilerin bilincimize yansıması aracılığıyla oluşuyor ve gelişiyorsa geçmişimizde yer tutmuş bir olguyu dolayısıyla bir eğilimi işaret ediyor demektir. Hiçbirşey yoktan varedilemez. İnsan düşüncesi yaşanmış tecrübelerin özümsenmesidir. Hoşgörünün, saygının bir eğilim olarak sürekli törpülenmesi, geri bıraktırılması, giderek köreltilmesi, kürtlerin gelişme dinamiklerinin sömürgeci müdahale ile tahrip edilmesinin yolaçtığı bir sonuçtur. Sömürgecilik sadece zenginliklerimizi yağmalamakla kalmıyor, felsefi algılayışımızı, kültürümüzü, dilimizi, üslubumuzu, özgünlüğümüzü, moral değerlerimizi ve bütün bunların özgürce gelişme seyrini sekteye uğratıyor, tahrip ediyor.

Bir başka usta, 'Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir' diyor.

Ancak kendi köklerimizi yeşertmekle, köklerimize sahip çıkmakla yaşam bulacağımız açıktır. Sömrügeciliğe karşı çıkmak ilk etapta kültürel karşıkoyuştur. Sömürgeciliğe karşı var olan değerlerimizi yükseltmeksizin tahribatı önleyemez, sömürgeciliğe karşı bariyer oluşturamayız. Sevgi ve hoşgörü toplum olmanın dayanağıdır. Uygar insan olmanın ilk koşuludur. Siyasi bir amaçtan yola çıkmaz ama insanları birleştirmek, güç haline getirmek gibi siyasi bir sonuca yol açar. Elele tutuşmasını bilmeyenlerin elleri kırık kalır. Dünyanın bağımsız bütü toplumları fertlerinin elele vermesiyle, değerlerine tutkunluklarıyla güç olmuş, kendileri olarak yaşamayı başarmışlardır.

Haydi köklerimize..

Sevgiye, hoşgörüye, tahammüle, elele vermeye.. bizim bunu kimseden öğrenmeye ihtiyacımız yok, mayamızda var..

Bizim en büyük zindanımız kendi kendimize ördüğümüz zindadır. Başarmak mahkumiyetimizdir. Başka mahkumiyete yer yok. Başarı, mahkumiyetini tamamlar biz bu zindanı aşarız.

Kürt soyludur.

Binlerce Baba Efdal'ı, Selahaddin'i kürtler yarattı ve daha milyonlarcasını yaratmaya muktedirdir. Bizleri besleyen kaynak o kadar arı ve temizdir. Yeterki bulandıranlara kanmayalım, bulandırma alışkanlığına prim vermeyelim. Biz başarırız. Geçmişte başardık, bugün de başarırız.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.