Cevresel , ekonomik ,sosyolojik... gercekler insanlarin hayatinada yön vermektedir. Klasik bir söylem vardir "degismeyen tek sey , degisimin kendisidir" diye . Kis ayi geldiginde insanlar soba yakarlar , kazak giyerler ... cünkü o dönemde yasanan gercekler bunu mecbur kilmaktadir . Düsünün küresel isinmanin etkisiyle belki 1000 yildir belkide 5000 yildir , soguk iklimin etkisindeki bir bölgenin isindigini , yaz dönemini insanlara yasattigini. Dogal olarak insanlarin yasamlarida bu dogrultuda degisecektir ama degisime direnc gösteren insanlarda mevcuttur. Onlar böyle bir durumda hava 30 dereceyken gene kazaklarini giymeye devam edeceklerdir , onlar botlarinida giymeye devam edeceklerdir , onlar evlerinde soba yakmaya devam edeceklerdir... Dersiniz ki , sartlar degisti , artik insanlar tisört giyor . Onlarin cevabi ise efendim eskiden dedelerimiz söyledi , büyüklerimiz böyledi , o öyledi ...vs olacaktir fakat ne yaparlarsa yapsinlar degisim galip gelecektir . Tabiki degisim derken bir daha altini ciziyorum ; sartlarin , ekonomik süreclerin , sosyolojik durumlarin... belirledigi degisim veya yasam kosullari galip gelecektir . Internetin oldugu bir dönemde 200 yil önceki hayat tarzinin hüküm sürmesi develerin bile o hörgüclerine ragmen inanmayacaklari birseydir .
18 yy. ve 19 yy.´da endüstri inanilmaz bir ivme kazandi ,sonuc itibariyle ; fabrikalar yapiliyordu , araclar üretiliyordu... buda önemli ölcüde is gücüne ihtiyac anlamina geliyordu . Dolayisiyla isci sinifi dogmustu. Isci sinifinin o dönemki yasam standartlari cok ic acici degildi . Sadece bir ekmek parasi icin insanlar 15 veya 16 saat hayvanlarin bile zorlanacagi sartlarda calisiyorlardi. Sofralarina bazen tereyagi tesadüf eseri ugradigi zaman bayram yapiyorlardi , hele et yanlislikla onlarin sofrasindan gecerse o gün kutsal bir gündü , o gün belkide kiyamet´in bir alametiydi . Saglik , doktor ve benzeri hizmetler ise isci sinifi icin uzayda hayat varmi , yokmu tartismasi gibi birseydi. Bu tür söylemleri ve hizmetleri rüyalarinda dahi görmüyorlardi . Fabrika sahipleriyse sultanlari bile kiskandiran bir hayat sürmekteydiler.
Velhasil kelam , gel zaman git zaman okuma bilen birileri , yavas yavas bunun böyle gitmeyecegini artik degisim zamaninin geldigi lakirdilarini etmeye basladi ve isci ayaklanmasi basladi.Fabrika sahipleride(Sermaye) papucun o kadar ucuz olmadigini görmeye basladilar.Sürec icerisinde gelinen asamada Dünya cift kutuplu yasamanin iki ideolojinin ortasinda kalmanin ne oldugunu anlayacakti . Neydi bu ideolojiler ? Kominizm ve Kapatalizm , evet iki fil tepisiyordu ; altta karincalarin cani cikiyordu fakat bir gün kaltigimizda sabah mahmurluguyla bir baktikki , Kominizm sizlere ömür . Allah , Allah nasil olurda koskoca Kominizm bir anda cökerdi , bu kadar hizli nasil olurda enkaza dönerdi, insanlar dogu Almanya tabir edilen bölgeden ; bati Almanya´ya gecmek icin elleriyle o duvari nasil yikardi ? . Cevap acaba sartlarmiydi ??? Yoksa insan hala güclü bir egoyami sahipti ? Kominist partinin üst düzey üyeleri gercekten "Mercedes" marka arabalarami biniyorlardi ? Hani , Kominizm bu mentaliteye karsi savas vermiyormuydu ? Yoksa polit büro üyeleri , düzenlenen yemege gitmek icin özel bir kapidan siraya girmiyorlarmiydi ama diger insanlari o sogukta metrelerce uzayan kuyruklara sokmuyorlarmiydi ?Neden , diye sordugunuzda ; cevaplari sen polit büro üyesisin yoldas mi oluyordu .(Bu hikaye bir dostumun yasadigi gercek olan bir hikayedir) ee nerde kaldi esitlik,sinifsal ayrim...vs argümanlari ?Kominizm bu ve buna benzer argümanlardan beslenmiyormuydu? Evet bu sahtelik sadece 80 yil kadar dayanabilmisti . Söylemler cennetten cikmisa benziyordu ama eylemler cehennemle kardesti cünkü karsinizda güclü bir egoya sahip insan vardi .
Kapitalistlerde bu dönemde o kadar bos durmamislardi. Calisan isciler sigortalanmaya baslamislardi , calisma süreleri 8 saate indirilmisti , ögle aralari eklenmisti , kazandiklari para dahada artmisti öyleki artik isciler araba , ev ... alabiliyorlardi . Kisacasi sartlar degismisti artik 18yy. ve 19 yy. daki kadar acimasiz bakmiyordu hayat . Bu sartlarda kim istemezki kendisine ait bir evinin , arabasinin veya laptop´unun olmasini ? Hayaller güzeldir ama ayaklarimiz yere bastiginda , sartlarla yüzyüze geldigimizde yönümüz olabilene dönmekte .
Kürtler mücadeleye giristiklerinde , ezilen taraf olduklari icin Kominizm´e sicak baktilar , Kominizm´i his ettiler ama artik sartlarin o soguk yüzü rüyadan uyanmamiz gerektigini bize söylüyor . Bu demokrat , özgürlükcü , hümanist ...olmamak anlamina gelmiyor. Fakat günümüzde hala sinirlar mevcuttur, hala Uluslar mevcuttur , hala halklar kardes degildir , hala zayif olanlar "Esitlik ve adaleti" istiyor ; güclü olanlar ise hala bunlara burun kiviriyor , hainler diyor . Onun icin kendimize gelip , Ulus oldugumuzu görüp , Ezildigimizi his edip , herkes haklarini ve devletlesmelerini ...alirken bizde "Halklarin kardesligi" söylemleriyle treni kacirmayalim . Birakalim , Sosyalist partilerle yani Dogu Perincek mantiklariyla cati partileri kurmayi . 30 yillik hakli mücadelemizin karsiliginda cok daha fazlasini almak dururken ve buna gücümüz varken neden sadece kültürel haklarla yetinelim ??
NOT: Bu yazi asagidaydi yeterince okunduguna inanmiyorum , onun icin sansimi bir kere daha denedim ve yukari aldim.
Re: Reel DÜNYA!