Belli bir dönemden beri bir grup arkadaş tarafından yukarıda anabaşlığa çıkardığım terimler ve etimolojileri konusunda görüş alış-verişi var. Aslında iyi bir tartışma ve bir hayli derinleştirilmesi gerekir. Ayrıca Kürdlerle ilgili bağlantıları üzerine yoğunlaştırılmak istendiğinde, şimdiye kadar Batı-Doğu ve bölgemizde yapılan tüm araştırmaları bir kenara bırarak yaklaşmak lazım.
Bir çok tarihsel olaya ilişkin olduğu gibi, İrani halklara ilişkin yapılan araştırmalarda da Kürdler yok sayılarak tespitlere gidildi... İrani hakların tarihsel mirası esas olarak Fraslara maledildi.
Örneğin „Pehlewi dili“, „Orta Farsça“ ilan edilerek bilinçlere yerleştirildi.
Bazı yanlış tartışmaların önünü kesmek amacıyla Sasani Kralları üzerine yaptığım kısa bir araştırma sürecinde kısmen de olsa „Pehlewi Dili“ üzerine de yoğunlaştım. Pehlewice yazılan ve günümüze ulaşan bir çok kaynağı gözden geçirdim. Sasani Krallarının „Kürd kökenli“ olduklarına dair var olan kaynaklardan bazılarını o makalemde gündeme getirmiştim.(Newroz.com’da „ Sasani Kralı Ardeşirin etnik kimliği üzerine“ olan makaleme bakınız)
Sasaniler dönemi boyunca resmi dil olan Pehlewice gibi canlı/diri ve zinde bir dile neden Farslar sırt çeviriyorlar? Firdewsi Şahnamesiyle „Fars dilinini yeniden canlandırmayı amaçlarken“ yine bir „Fars dili“ olan Pehlewiceyi canlandırmıyordu(Zaten hala canlı bir dildi) Kürdçe’nin farklı lehçelerinde binlerce kelimeyi alarak „ Fars dilini“ canlandırıyor!!! Yüzyıllarca resmi dil olarak var olmuş hazır bir dil varken „Yeni Farsça“ ya gidiliyor.
Burada ciddi bir sorun var.
Ayrıca, Cemal Özel arkadaşın Türkçe’ye çevirdiği Mani’ye ilişkin „TURPAN (Orhun) YAZITLARINDA PARTCA MANI ILAHI TEXTLERI-2” ine ve başka dillere olan çevirlerine (http://www.bbaw.de/bbaw/Forschung/Forschungsprojekte/turfanforschung/bilder/TextePadeutsch.pdf ) bakıldığında zaman bu yazıtlar Farsça’ya kıyasla Kürdçe’ye çok çok daha yakındır. Kürdçe’nin farklı lehçelerini bilen her hangi bir Kürd yaklaşık olarak bu tektleri anlar.(Bu yazıtların bir Kürdçe sözlüğünü vermek gerekecek) Aslında bu konuda Doğu Kürdistan’da yapılan çok değerli çalışmalar var. İmkanım olursa o çalışmaları Kuzey Kürd okuyucularına aktaracağım.
Şa, Kavi, Key ve Kai
Kavi, Key ve Kai’ya ilişkin daha önceki kısa makalemde kısmen değindiğimden dolayı geçiyorum.. terimine ilişkin „Xwurde Avêsta"da zaten Şah, Şah/Kral anlamında geçiyor. Hemde bir çok defa” demiştim. Prof. Dr. Cemal Nebez : “ Şa terimi eski İran’da kullanılan bir kavramdır. Şa Xshayeoya’dan geliyor. Şeyh kelimeside oradan geliyor” diyor.(Prof.Dr. Cemal Nebez, Üşenameki Etnolojiyay Zmani Kurdi, 2008, sayfa 301)
Cemal  Özel,  Kadir Canbek arkadaşın   “Krallar Kralı Shâpur ve Mani Peygamber ile Dersim- Der Simeon”  adlı    makalesine    “Şapur”  ilgili     yaptığı  yorumda  “Şahpuhr; Şah=Kral, Puhr=Eski iranice pusar kelimesinden gelir. Kurmancide bu Khur olmus, Kirmanciki (zazaca, dimili, kirdki) Laz(j)`dir. Yani; ogul>Kralin oglu> Şehzade, Bizdeki karsiligi; Mihrza`dir. Ayrica ilk önce Şahpuhr`un oglu Ohrmazd (Persce; Hürmüz)” diyor.
Cemal  arkadaş   Kurmanci’de  „pusar”  “  Khur”  olmuş   diyor.   Aslında  bu tespit yanlıştır.   Kurmançlar    hiç bir zaman “Khur”  demezler   “Kur” derler.   Fakat, esas  problem  şimdi  başlıyor.  Çünkü   Kurmanci’deki  “Kur”  “Pusar”ın   karşılığı değil.   Aslında   Kürdçe’nin  Kurmanci  lehçesinde   Klasik Kürd  Edebiyatında   yaygın bir şekilde    kullanılan   ve  halada   zinde  olan  “Pismam”  ve  “Dotmam”   terimlerimiz var.   Yani    “Amca  Oğlu” ve “Amca Kızı”.    Mam,  amca,” “Pis” oğludur.(pismam)     Mam amca,  “Dot” kızıdır.(Dotmam)
Cemal  arkadaş  Almanca  bildiğinden  dolayı   Almanca’dan   bir örnek ile  açıklamaya çalışacağım.  Almanca’da       das Mädchen,   der  Junge,   die Tochter ve   der Sohn var..  das Mädchen ve  die Tochter,  der  Junge ile der Sohn’un   aynı   şey  olmadığı  açık.
Kürdlere karşı tarihsel olarak yürütülen fiziki soykırımın yanında kültürel soykırımda yapıldı. Bu konuda en çok tahribe uğrayan da Kürd dilidir.
Bin sekizyüzlerin sonlarına doğru Ulusal Kürd Şairi Haci Qadri Koyi bir şiirinde başka halkların dillerinin “gird”leştiğini Kürdlerin “belawbun’ından söz ederken anlamıştım.. Fakat, süreç içinde merkezileştirilmeyen bir dilin süreç içinde küçük gölcüklere dönüşmesini eleştirdiğini fark ettim.
Kurmançlar, “Kur” ve “kiç”ı Almanların iki farklı terminolojisine karşılık olarak kullanıyor. Elbette bu yanlıştır. Kürdlerin tarih ve dil çalışmaları çok yeni .. Kürdler mutlaka “Pis” ve “Dot” kelimelerini yeniden canlandırmalılar. Zaten Klasik Kürd Ebebiyatında var. Mesele Klasik Kürd Şairlerinden Feqiyê Teyran “Şêxî Sennan” adlı eserinde Şêxî Sennan’ın uğruna domuz ahırlarını temizlediği Hıristiyan Gürcü kızına “Dota Gurci” diyor.
Yani sonuç olarak Cemal arkadaşın gündeme getirdiği “Pusar”ın Kurmanci’deki karşılığı “Pis”dır.
Mademki    bu dil  meselesine   ve  kelimelerin  etimolojik anlamlarına    kafa   yoruyoruz   bir  örnek  daha…
Hani   biz   “Kiç’tan   söz  ettik.   Kürdçe’de     aynı  anlama  gelen  çok  kelime var:   Kiç, Keç,  Kîj,  Kenîşk, qîz,  Çena,  Keyna,  Kînaçe ,  Kenî  vs.  vs.   Bunların  hepsi   Sanskritçe’deki   kadın anlamına  gelen  Kenya’dan geliyor.    Pehlewice  de  genç  kadınlara  “Kenîç” deniliyordu.     Kûrdçe’den    “kîj” ve  “qiz”   kelimeleri     “Kız” olarak  Türkçeye   gittiğini biliyoruz.(Dr. Cemal Nebez,  age,  sayfa  189)
Fazla uzun oldu, tartışan arkadaşlara spas….. “Spas” dedim de Rusça’da Kürdçe gibi teşekkür için biraz farklı biçimde aynı kelime kulanılıyor.. Spas kelimesinin kökenide Avêstadir.
Spas