Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 20 December 2008

Organize olalim dedik ve bu organizasyon icin cesitli amaclar belirledik. Organize olmak insanlarin belirli bir amac veya amaclar icin bir arada , beraber hareket etmesidir. Organizasyonumuzun yapilanmasinda 20 veya 30 kisilik beyin takimini en üst düzeyde yönetim mekanizmasi olarak kullanmak istedigimizi ve organizasyonumuzun yasal cercevede hareket edecegini ,belirttik .Yönetim mekanizmasindaki kisiler akademik gecmise sahip beyin grubu olacak dedik .(Hek ve Hanife gibi) Önümüzede bircok hedef koyduk think - thank kuruluslari ,demokratik yönetim ,demokratik bilincin arttirilmasi ,ulus olma bilinci ,teknolojiyi kullanma vs...gibi

Bunlari söylerken elbetteki , bunun hemen gerceklesecegini belirtmedik . Kürt halkinin bu anlamdaki eksikliklerini hepimiz biliyoruz , bunlarin bir anda degismesini ve yerine oturmasini hicbirimiz beklemiyoruz ama bunlarin orta vadede gerceklesebilecek projeler olduguna ben sahsen inaniyorum. Düsünün organizasyonun 20 veya 30 kisilik beyin takiminin sosyoloklardan ,psikoloklardan ,toplum mühendislerinden ,tarihcilerden ,ekonomistlerden ,siyaset bilimcilerden...olustugunu . Kürt halkinin icerisinde bu sayida degerli ve yetenekli insanlar mevcuttur iste bizim yapmamiz gereken bu insanlari bir araya getirmektir ve onlarin koordineli bir sekilde calismalaridir. Amerika devleti 350 milyon nüfusa sahip ama bu 350 milyon nüfusu sadece 2 milyon civarinda insan yönetiyor ve sirtliyor.

Günümüzde artik diktatoral yönetimlerin cok fazla sansi yok ve git gidede bu tarz yönetimler yikilmaya yüz tutuyorlar. Mantikli olanida zaten budur. Düsünün biz Kuzey Kürtlerinin kaderi Abdullah Öcalan´in iki dudaginin arasinda.

21.yy´da yasiyoruz ve hersey inanilmaz bir hizla degisiyor. Eger biz caga ve degisime ayak uyduramazsak ,cok fazla sansimiz yok .

Selamlar Sn. Bawer, Aslinda su son Ermeni soykirimi tartismasi bile eksikliklerimizin ne kadar fazla oldugunu gostermeye yetiyor. Bu kadar eski bir konu hakkinda dahi, bunca orgut olmasina ragmen bir politika olusturulmamis. Hic biri bu konu hakkinda bir calisma yapip, uzerine dusunup, Kurdlerin cikarlari en iyi nasil korunur dememis. Aslinda tartismalar baktiginizda her fikrini beyan eden arkadasin mutlaka uzerine parmak bastigi onemli bir nokta oldugunu goruyoruz. Yani aslinda birbirine zit gibi gorunen fikirlere baktiginizda dahi aslinda her birinin kendi icinde dogrulari barindirdigini goruyoruz. Bunlarin hepsinin sentezini cikarmak yerine kimimiz TC'nin politikalarini kendimize uyarlamakta medet umuyor, kimimiz de olaya ahlaki acidan bakiyor, kimimiz de bu bakis acilarinin tek basina yeterli olmayacagini dusunuyor. Sonucta gercek su ki, Kurd cikarlarini koruyacak ama akillica izlenecek bir politikanin gelistirilememis olmasi. Yeni kurulacak orgutun Kurd cikarlarini koruma merkezli olarak, bu tarz hayati ama kimsenin onemsemedigi konulara da el atmasi ve kalici calismalar yapmasi bence cok onemli. Sevgiyle kalin, Hanife

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.