Merhabalar,
Türk egemenlik sistemi, varlığını Kürdleri “inkar ve katlet” ya da, “ya sev ya terk et” üzerine kurmuştur.
Bu algı sonucudur ki, Kürdleri potansiyel bir tehlike olarak görmektedir.
Bu nedenle aleyhlerinde gördükleri asgari talepleri bile devlet terörü ile yok edilmeye çalışılmış ve çalışılmaktadır.
Bu güne kadar uygulaya geldikleri dil şiddet dili olmuştur.
Barış, demokratik çözüm literatörlerinde yoktur.
Duruma bakılırsa olacağıda yok.
AKP'nin son “açılım” komedisi bunu bir kez daha gösterdi.
Kimi çevre bunu devletin diğer kanat ve Apocuların tutumuna bağlasa da, durum bunun ötesindedir.
Türk yönetim sisteminde hangi kanat olursa olsun; dünyalarında Kürd'ün yeri yoktur.
Kürdlerinde bunlar arasında tercih lüksü yoktur.
Kimse yanılmasın.
Bir AKP'nin bir CHP, MHP ve sistem sahibi Ordudan farklı değildir.
Sistem üstünde aralarında bir kavga olsa da, sorun Kürd-Kürdistan sorunu karşısında “Türk milli cephesinde” birbirlerine sarıldıkları gerçeği orta yerdedir.
Apocu ihanet çeteside bu sistemin Kürd-kıran boyutudur.
Son günlerde tırmandırılan danışıklı savaşta bunun ürünüdür.
Bir yanda kuzey Kürd potansiyeli bu savaş atmosferi altında denetim altına alınırken, diğer yandan Güney'e müdahale etmenin aracı rolünü oynamaktadır.
Bunlar, bilinenlerdir.
Bilinen bir başka gerçekliğimiz var. O da:
Yurtsever bir Kürd gücünün ortalıkta olmayışıdır.
Umalım yeni site ve forum katılımcıları, bu süreci doğru bir tarza algılar, yorumlar ve düşüncelerini kamuoyuna taşırarak aydınlatıcı bir rol oynarlar.
Bu vesileyle yeniden merhabalar.
26 Haziran 2010