Merhaba Kenan,
Aso Zagrosi
Forum Çalışanlarının açıklamasından sonra senin düştüğün not dikkat çekiciydi.
Forum Çalışanlarının yapmak istediği tek şey var olan farklılıkları korumaktır.
Sen ile Hek'in farklı biografileri var. Bu farklılık çok normal.
Sizlerin Kürdistan tarihinin farklı dönemlerine dair farklı yaklaşımlarınız var.
Bu meseleyi tartışabilirsiniz.
Ama görünen o ki siz var olan farklılıklarınızı bir birlerinize empoze ediyorsunuz.
Sadece argümenlerle değil, birbirinizi rencide ediyorsunuz.
Bu tutum doğru değil.
Ben kimseye kendi biografimı empoze edemem. Bu var oluş yanlışlıklarıyla/doğruluklarıyla sadece bana ait.
Biz bir milletiz. Bu milleti oluşturan bireylerin farklı biografları var.
Önemli olan asgari ortak paydayi yakalamaktır.
Bizde birbirimizi bitirme kültürü var.
Ben buna “derdekurd“ dedim.
Forumda ayrılacağını ve kendi küçük dünyanı oluşturacağın anlamında bir şeyler söylüyorsun.
Bunu her zaman yapabilirsin.
Zaten bugüne kadar Kürdlerin yaptığı budur.
Bizim esas sorunumuz farklılıklarımıza rağmen aynı zeminde kendimizi ifade etmemekten kaynaklanıyor.
Acaba biz birgün bunu becerebilirmiyiz? Bilmiyorum.
Bizim bu kuşağın bu işi becerebileceği bana bir rüya gibi geliyor.
Bir tartışma başlatınız. Ben sizin başlatığınız tartışmayi önemsedim ve elimdeki belgeleri aktarmaya çalıştım.
Hâlâ işin başındayım.
Ama, bendeki his sen ve Hek kendinizi dayatıyorsunuz. Yanlış olabilirim. Ama bendeki kanı bu.
Asuri-Keldani-Suryani meselesini gündeme getirdiniz.
Çok olumlu buldum.
Hakaret ve küfürler ortamında sizlerin ileri sürdüğünüz argümentlere kanalize olmaya çalıştım.
Bana o hakaret ve küfürler argümenler yanında “Gül bahçesindeki dikenler“ gibi geldi.
Tüm Forum Çalışanları için aynı şekilde olduğunu söyleyemem.
Her halde burada benim tarihle olan ilişkim bir rol oynadı.
Bu tartışmalar esnasında kutuphanemdeki Asuri-Keldani-Suryanilerin Birinci Dünya savaşı sırasındaki konumlarına bakmaya çalıştım.
Tam bir trajedi.
Ortdadoks Rusya, Protestan İngiltere ve Katolik Fransa bu halkı mezhepsel olarak param parça etmilerdi.
Her biri Osmanlıya karşı onları “Himaye etme meleği“ olarak ortaya çıkmıştı.
1) Birinci Dünya savaşı başladığında Mar Şimon Rus Çarının yetkililerinin sözlerine kanarak Osmanlıya karşı savaş ilan etti. On binlerce Asuri Hakkari'den Urmiye'ye göç etti.
2) Urmiye ve Selmas'da Rus işgalcilerin denetiminde bir devlet kurmaya çalışırken Ekim devriminden sonra Rusya onları yüz üstü bıraktı. Bu arada İngiltere bir dizi söz verdi, ama olmadı.
3) İngiltere bu sefer Asurileri Urmiye'den Hamadan'a taşıdı.
4) Sonra Bakuba ve Xaniqine. Yıllarda bir dizi Asuri ailesi kamplarda kaldı.
5) Bu arada İngiltere silahlı Asurileri Şii ayaklanmasına, Şêx Mahmud ayaklanmasına, Barzan ve Zebari ayaklanmasına karşı kullandı. Çok kan döküldü.
6) Daha sonra İngiltere Asurileri Irak devletinin kıyımına terketti.
7) Bu arada Fransa Mardin, Cizire mıntıkasında Asurilere bir siyasi otorite oluşturma çağrıları yapıyordu. Petros ve Malik önderliğinde binlerce Asuri Fransa'nın denetim bölgesine geçti. Fransa tarafından Asuri Birlikleri oluşturuldu.
8) Sonuçta Fransa'da Türklerle anlaştı, Asuri Birliklerleri dağıtı ve binlerce Asuri'yi “Lejyonerlere“ katıverdi.
Çok acı bir tarih. Bizlerinde Asurilerinde büyük dersler çıkaracakları bir tarih.
Ben bu derme çatma bilgileri, bu saate aktarırken amacım, sen ve Hek'in yürütüğünüz tartışmanın ürünlerini ortaya koymaktır.
Sen ve Hek kendinizi aynı ortamda ifade edebilirsiniz.
Başarılması zor olan budur. Farklı ortamlara kaymak en kolayıdır. Kürdler tarih boyunca zaten oyle yaptılar.
Ben şahsen sen ve Hek'in düşünce alanında gösterdiğiniz performasa saygı ile bakan insanlardan biriyim.
Beni şaşırtacak olan sen ve Hek'in ayrılmanız değil, aynı arada yazmanız olacak.Umut ederim ki yanılırım.
Aso Zagrosi
Teşekkür ederim.