Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 7 June 2009

Geçen hafta Genel Enerji'nin 2003'ten bu yana petrol arama ve çıkarma çalışmaları yaptığı Kuzey Irak'tan Kürt petrolünün Kerkük Ceyhan Boru Hattı kanalıyla dünya pazarlarına ulaşması nedeniyle yaptığımız Erbil seyahati, biz gazetecilere bu kadar çok sözü edilen ve bu denli yakın bir coğrafya ile ilgili ne kadar az şey bildiğimizi gösterdi. Yüzyıllardır savaş ve yoksulluk ile boğuşan Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi (Kurdistan Regional Government - KRG), şimdi petrolle bu kötü kaderi değiştirmeye çalışıyor. İşin ilginç tarafı, geleceklerini şekillendirirken Kürt yönetiminin özellikle ABD'li think tank kuruluşlarıyla yakın temas halinde olması. Söylenenlere göre, KRG think tank kuruluşlarına ve danışmanlık faaliyetlerine yaklaşık 300 milyon dolar harcıyormuş. KRG'nin danışmanlık şirketi ABD'li Atlantic Counsil, Türkiye ve Irak Kürtleri arasındaki ilişkilerin yol haritasını kısa süre önce Kürt Hükümeti'ne sunmuş. Raporun detayları ortaya çıktıkça, tahminen konu ülkelerin kamuoylarında da tartışmaya açılacak.

En büyük projeler 77 İnşaat'a gidiyor

Sahip olduğu 45 milyar varillik rezervle uluslararası petrol şirketlerinin dikkatini çeken bölge, OPEC verilerine göre günlük ihracatını 1 milyon varile çıkardığında dünyanın 24'üncü büyük petrol ihracatçısı olacak. Şu anda hükümetle saha anlaşması yapan 15 ülkeden 26 şirket mevcut. Bölgede, bankacılık sistemi çok zayıf, hemen hiç gelişmemiş durumda. Petrol dışında bölgenin yeniden inşası için konut, otel, otoyol, iş ve alışveriş merkezi gibi akla gelebilecek her şey gerekli. Zaten şehirdeki şantiye havası hemen fark ediliyor. İnşaatı devam eden birkaç tane otel var. Bunlardan biri de bu yıl bitirilmesi planlanan beş yıldızlı The Park Hotel Kempinsky. Üç dört Çinli şirkette bölgede faaliyette. Otoyol ihaleleri almaya başlamışlar.

Bu anlamda aslında en şanslı olanlar da Türk şirketleri. Şehrin billboardlarında Vestel, Beko gibi Türk markalarının reklamlarını görmek mümkün. İnşaat sektörünün yüzde 75'ini Türk şirketleri oluşturuyor. Bunların bir kısmının MHP kökenli işadamları olduğu da konuşulanlar arasında. Türk şirketlerinin iş hacmi 2 milyar doları aşmış. Yapılan yeni anlaşmalarla birlikte bu rakamın beş yılda 7,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bölgedeki en büyük inşaat işlerini alan şirketlerin başında ise Oyak (Ordu Yardımlaşma Kurumu) var. İş bağlantılarından taşeron firmalar kullanan Oyak'ın sahip olduğu 77 İnşaat ve ortak olduğu bazı şirketlerin Dohuk Havaalanı ile Erbil-Kerkük arasındaki yol yapımı için 200 milyon dolar harcadığı belirtiliyor. Anlatılanlara göre, 77 İnşaat, sadece Kuzey Irak'ta değil, tüm Irak'ta en etkili Türk şirketlerinden biri. 77 İnşaat'ta, Başbakan Neçirvan Barzani ve kardeşi Nihat Barzani'nin ortaklığı olduğu da söyleniyor. Aslında Kuzey Irak'ta iş yapmanın sırrı da bu: Barzani ailesi ile ortak iş yapmak.

16 ülkenin diplomatik temsilciliği var

Bu bölge Irak'ın en güvenli bölgesi. Bölge güvenli ancak yine de buraların Irak toprağı olduğunu unutmamak gerek. Yollarda, şehrin giriş ve çıkışlarında, adım başında mevzilenmiş elleri kalaşnikoflu askerler dikkat çekiyor. Bütün önemli binaların çevresi kalın taş bloklarla çevrili ve binaların dışında yapılan birkaç aramadan sonra içeri girilebiliyor. Tüm bunlar geçmişte bölgeye kanlı eylemler yapmak için gelenleri önlemek için kurulmuştu ama uygulama devam ediyor. Mayıs 2009 verilerine göre 16 ülkenin şu anda Kuzey Irak'ta diplomatik temsilciliği var. KRG'nin dış ilişkiler ofisinden yapılan açıklamaya göre, Avrupa'nın 10 ülkesinde KRG de temsilcilik ofisleri açacakmış. Erbil, dünyaya yeni yeni açılan bir yer olsa da, dünyanın en uzak köşelerinden bile göç almaya başlayan bir kent. Kentte 4000 Çinli, 5000 Filipinli ve Bangladeşli var.

Irak'ın laik yüzü

Bölgedeki yoğun güvenlik, Erbil'de hayatın cıvıl cıvıl hareketli olmasına engel değil. Caddeler gezen, alışveriş yapan, restoranlarda oturan insanlarla dolu. Şehirde rahatlıkla içki içilebilen restoran bulunabiliyor. Yazılı ve görsel medya yeni yeni oluşuyor, ancak çok sayıda özel kanal mevcut. Şehirde zenginler, yabancılar ve işadamları için lüks villalardan oluşan mahalleler yapılıyor. Caddeler kimisi gösterişli kimisi zırhlı jeeplerle dolu. Kadın erkek ilişkileri ve sosyal yaşam rahat, hatta bu durumun Süleymaniye'de Erbil'den daha rahat olduğu belirtiliyor. En olmazsa olmazlardan biri ise, İbrahim Tatlıses. Şehirdeki tüm dükkan, restoran ve arabalarda İbrahim Tatlıses çalınıyor, şehirde gezerken onun sesini duymadan bir yerden bir yere gitmek imkansız. Bir taksiciye nedir bu Tatlıses sevgisi diyoruz, “Erbil İbrahim Tatlıses dinler“ diyor.

Kürt Bölgesi'nin nüfusu ile ilgili ise farklı rivayetler mevcut. Kaç kişiye sorduysak, hep farklı cevaplar aldık. 4.5 milyon diyen de var, 6 milyon diyen de. Acil olarak bir nüfus sayımına gidilmesine ihtiyaç var. Kürtler hâlihazırda Irak merkezî hükümetinden petrol gelirlerinin yüzde 17'sini alıyor. Bu Kürt bölgesinin nüfusuna göre ortaya çıkarılmış bir rakam. Nüfus sayımı bu oranla ilgili dengeleri değiştirecek olması açısından önemli.

Erbil Kalesi dünya mirası listesinde

Bölgede güvenliğin iyiye gitmesi ile birlikte turizmde de canlanma başlamış. En çok rağbet Irak'ın diğer bölgelerinde yaşayanlardan gelse de, ABD, Avustralya gibi ülkelerden de turistler geliyor. Ziyaret edilen yerlerin başında da kentin sahip olduğu en önemli eser olan ve geçmişi milattan 3000 yıl önceye dayanan Erbil Kalesi var. Bundan birkaç yıl önceye kadar kalenin içinde kurulmuş olan mahallelerde yaşam devam ediyormuş. Ancak, UNESCO'nun kaleyi ve içindeki yapıları Dünya Mirası listesine almasının ardından, Kürt Hükümeti burada yaşayanları başka bir bölgeye taşımış, restorasyon çalışmalarına yakında başlayacak.

Kuzey Irak'ı da kapsama alanına almak istiyor

Kuzey Irak'ta geçen dönemde üç yeni GSM lisansı için açılan ihaleyi Korek, AsiaCell ve Kuwait MTC kazandı. İhale gereği, lisans başına fiyat 1.250 milyar dolar olarak belirlendi. Bu paraların ödenmesi için GSM şirketlerine süre verildi, iki şirket yabancı ortak bulurken, Barzani ailesinin sahibi olduğu Korek şirketi Turkcell ile ortaklık görüşmeleri yapmaya başladı. Söylenenlere göre pazarlık ise şöyle sürdü: Şirketin yüzde 37'si için 600 milyon dolar istediler, Karamehmet'in şirketi Turkcell, yüzde 51'ine 1,1 milyar dolar veririm ama yönetimi alırım dedi. Bu teklif reddedilse de, bir süre sonra pazarlık yeniden başladı. Karamehmet, en son şirketin yüzde 50'si için teklif edilen 800 milyon dolar üzerinden sürüyor.

Kimimiz gecesini gündüzüne katarak bagimsizlik icin silah elde dagda, iskencede, hapiste yatarken, kimimiz milyar dollarlik ihaleleri götürüp fasist Türklere veriyoralar. Gelde bagimsizlik icin savas!

Alan; [b]Gecesini gündüzüne katarak elde silah, dagda, iskencede,hapiste yatip "bagimsizlik" icin mücadele edenler kim?[/b] Kürdistanda senin bu elde silah [b]"dagda, hapiste"[/b] olanlar kategorisinde saydiklarin kim olabilir diye baktim karsima eli silahli olanlar kategorisinde iki gurup cikti. 1- PKK-KCK denilen ihanet cetesinin silahli örgütü HPG yani Apo denilen soysuz-devsirmenin tarifiyle (halk savunma-koruyucu gücleri) 2-Türk devletinin yasal olarak hizmetindeki Köy koruyuculari. Köy koruyucularini-korucularini bir tarafa birakalim. Elde silah dagda,"hapiste" (imralida) olan soysuz-devsirme Apo ve örgütünün neye hizmet icin silahli oldugu belli degilmi? Türk devletinin (demokratik cumhuriyeti) bekaasi icin, üniter devletin sinirlarinin korunmasi, türk sömürgeciliginin sembolu bayraginin, resmi dil türkcenin korunmasi, misaki milli sinirlari denilen sömürgeci sitatikonun korunmasinin teminatiyiz diyen, kisacasi [b]tek devlet, tek bayrak, tek millet =ÜNITER DEVLET=DEMOKRATIK CUMHURIYET[/b] bir örgüt ve devsirilmis liderinin hangi pratigi "bagimsizlik" mücadelesi kategorisine giriyor anlayamadim. Federe güney Kürdistanin yetkililerinin devletlesmeye giderken devletlerle olan siyasi, diplomatik, ekonomik, ..vs iliskilerini , onlarin türkiyeyle ve firmalariyla olan ticari iliskilerini türk devletinin fasist karekterine bakarak yorumlamak ve elestirmek siyasi bir zayifliktan ötesi degildir. Ne yani türkler- devleti sömürgeci düsman bir devlettir diye güney Kürdistan kendi ulusal cikarlari geregi bunlarla dialog- ekonomik baglanti-diplomatik iliski kurmayacaklarmi? Dikkat edersen bu iliskilerin kurulmasindan rahatsiz olanlar sadece türk devletinin savas rantindan beslenen "Ergenekoncu" ayagi ile bu Ergenekon ayagiyla direk-indirek iliskisi olan yerli "kürd" isbirlikcileidir..! Imralidan her hafta Ergenekon=Genelkurmay dan talimat alan Devsirme Soysuz Aponun görüsme notlerini okumak bile ne demek istedigimi cok iyi anlatiyor...! Her hafta IHANET, kÜRDÜ YOKETME, ENTEGRASYON MASKESIYLE ASIMILASYONUNU HIZLANDIRMA, ORTAK VATAN MASKESIYLE SÖMÜRGECILIGI PEKISTIRME formülasyonlarini "elde silah" olan kck=pkk=hpg kontra gücleri vasitasiyla bu halka dayatmiyormu? Muglak bir sekilde bu cete örgütü ve elinde tuttugu "silahi" ne icin , kime karsi kullandigini görmeden "bagimsizlik" kemlimesini kullanmak sig bir yaklasimdir... Güney Kürdlerinin bazilarini rahatsiz etmesi, korkutmasi (örnegin TC devletini, imralidaki soysuz devsirme Apo,yu !) dogru bir yolda olduklarinin göstergeleridir. Kisacasi Kürdler Global dünyada devletlesmeye giden yola adim atiyorlar... Umudumuz Güney Kürdistanda !

dogru isi yapiyorlar gercekciler bir miktar fazla para harcamalari yakin gecmislerinde bu tur iliskilerin bugunku dunyada nasil isledigine dair deneyimleri olmamasi ve bu platformun kulturune yeni duhul olmalaridir. guneyliler bir miktar parayi bosuna harcayacaklar-bu isin tabiati boyle. bugune kadar bu yolda hic bir sey biriktrmemissen dogru dusrust ne sosyal bilimcin ne dunyanin bur yetmis cesit zamazingo dolu islerinden anlayan deneyimli kadrolarin yoksa essek gibi mecbursun bu yollara girmeye. bu yollara giren de o yollarn kurallarini belirlemez uyar. taa ki kendine ait bir guc deneyim bilgi yogunlasmasi yaratan kadar. o vakte kadar bir suru gereksiz yere de tomar tomar para harcayacaklar -bunu yapmalari da normal-mecburiyet. bati think tankleri koy bir kenera turk girisimci ve sanayicilere de tomar tomar onlarin haketmedigi paralari akitacaklar. bu da kuzeylilerin bugue kadar beceripte acamadigi bir kanali onla acacak. isteyen ulkeyi satisa basladilar desin. baska alternatifleri yok. askeri olarak etraflarina abd siz guc yetirmeleri mumkun degil. seref namus ile direnmek ise yuz kusur uc yuz kusur bize ancak bugunku durumumuzu kazandirdi. bugun artik isler eski yontemlerde yurumuyor. ve guney de yeni yontemlerin ne oldugunu gayet PRATIk algilara kavramis gorunuyor. yaptiklari aslinda dupeduz orta doguda askeri guce degil de ekonomiye dayanarak kendinileri savunma isini basklarinin ekonomik cikarlarina yukleme isi olarak ISVICRE modeline benziyor (bu gorusu baska bir yerden aktarmiyorum-bildigim kadariyla guneyin yilladir yapmaya cabaladigi seyi bu bicimde yorumlayan baska bir yazi kaynak gorus de yok) bari otur da spesifik bir yanlislarini yaz elestir de cok cok kucuk olasilik ama bakarsin kulaklarina gider de senin aklin da bir ise yarar. aksi halde burda senin yazdigin hayallarle bu dunya ne anlasilir ne yurutulur. sen daha bunu kavramamakta inad edip pusular atmakla mesgulken bu think tanklara verilen parayi tumuyle bosa harcanmis sansirsin. ne sistematik dusunme aliskanligi edinme niyetiniz ne hayati cekip ceviren acimasiz gerceklere gore bir akil yurutme terbiyeniz var varsa yoksa icim sizliyor dagdaki gerillar rest cekelim bagimsizlik dusleri kuralim zirt pirt! bagimsizlik DUSLEYENIN degil BECERENIN olur. birak bagimsizligi senin dusuncelerinle koye muhtarlik bile yapilamaz. benim burdaki islevim yuzunuze israrla gercekci aynalari tutmaktir. her turlu reziliginize ragmen-cunku bu rezaletlerde icinde debelendigimiz GERCEKLERIN dupeduz ve ne yazikki koca parcalari. kurdlerlde bugunku dunyaya hakim olan kulturun isleme mekanzimlarina vakif ekipler olsaydi yabanci think tanklere de bu kadar para gitmezdi. niye yok think tankler? senin gini aklina estigi fikri ileri suren OGRENMEYE de direnen hic bir mesru kontrol sisteminden gecmemis hic bir mesru metodolojiyi hic olmazsa gecic bir sure kullanmamis kuru siki hamasate ve gereginden fazla duygu istismarini bir halt sanan gerceklerden bi haber ekiplerden think de cikmaz thank de cikmaz ne cikar? sizlanan bireyler hic bir seyi becerememis ekipler ve bu hirsla kendini daga bayira atip apo turu sebeklerin idaresinde telef olan onca enerjiyi siradan kazanimlarla bosa harcayan kisler cikar. vicdan micdan edebiyati kuru siki hayallar filan fistik bunlari yazmak hakkin tepe tepe kullan ama sunu bilki bunlarla bir arpa boyu yol alamazsin! bak sistematik testi baslattim bille tesin adi "bakalim 10 yil sonra bu kafayla giderse alan efendi nerde olacak?" bu testin denegi olmak istemiyorsan benim gibi adamlari dort kulagini acip dinleyeceksin! iste sana secenek ister begen ister begenme aso da kisileri eziyorsun diyecek bir noktadan sonra zihinsel planda gerekli dusunsel disiplini edinemeyenleri ekrate etmek gerekir bir dersin anlamaz iki dersin anlamaz uc dersin anlamadigi gibi bir de saldirganlasir. siradan bir ameliyatin basina acemi doktoru ne hasta sahibi ne de hoca istemez! siz acemi doktordan da bin betersiniz. simdi becerebilyorsan bu habere bir baska perspektiften bak bakalim. BB ve kargalari liberalligin hakki uctur, otuz uc degil!

Tartismalar uzerine refleksiyonlarim! Evet malesef gercegi bu guneyin. Oyunu bes verip bir alarak oynayabiliyorlar. Kurallari biz henuz etkileyecek gucte degiliz. Gercekler acida olsa sindirmek zorundayiz. Insallah think tanklarda olusur bir gun. Yeterki dunya gerceklerinin dogrultusunda hareket etmemiz gerektigini anlayalim. Potansieller var ama bir araya getirilebilmesi ve desteklenmesi lazim. Bence bu konuda cok tartisilmali. Acida olsa simdilik biz hala böyle perisanken olanaklar bu kadar pahaliya elde edilsede belki ilerde rahat nefes almamiza neden olabilir. Özgurluk paraylada elde edilinebilinir ama satin almasida basli basina bir huner ister. Bunu kavramak zor degil nasil elde edilinebilir bu yollar onu bilmek zor. Kurt ekonomlar, isadamlari yani sermaye sahipleri,siyasetciler, pazar arastirmacilari,siyasetciler, muhendisler, toplumplanlayicilari, bilimadamalri sosyologlar, egitimciler ve askeri strategler size buyuk görevler dusuyor. Kurdistan projesinde yogunlasip bir embirio olusturulamazmi? Selamlar

merhaba yazinin sonundaki sorunun kisa ve ne yazik ki kisa vade icin cevabi baslikta. simdi bu cumleyi alip (bu kurdleri hor goruyor hakir goruyor!) diye yaygara yapacak olanlara fisrat vermemek icin ekliyeyei, her kavimin ayni oranda deha yetenek kabilyet uretme potansiyeli var. insan beyni yahudisinden pigmesine bastu sundan kurdune kadar bu yetenekleri uretecek fazla fazla donanima sahip-bu is uzerine yillardir arastirma yapanlarin bize aktardigi bugunku bilgi boyle). o hale nicin yahudi nin kendisine yeteni birakalim, butun dunyaya bilgi sanat fikir felsefe sacan bunca kadrosu elemani varken, bizde bu yok? sorunun evabi yapisal degil elbette. dupeduz icsel dissal biri suru faktorun (konjokturun) ortaya koydugu gercek bu. sen meslek gruplarini saymissin "Kurt ekonomlar, isadamlari yani sermaye sahipleri, siyasetciler, pazar arastirmacilari, siyasetciler, muhendisler, toplumplanlayicilari, bilimadamalri sosyologlar, egitimciler ve askeri strategler size buyuk görevler dusuyor. " demissin. basit bir soru sorayim yukarida saydiginiz meslek ve ilgi alanlarinda kendini urunleri veya aksiyonlari ile tanitmis elinde dunyanin bize ait olmayan, bizim disimizdaki kapilarindan girebilecek ehliyeti edinmis(bu onemli illa gerekli mi demeyin, malesef gerekli ve apayari uzun bir konu bu kadarla keselim) kac kurd var bildiginiz? ekonom? muhtemelen vardir ama kurd uluslasma projesinin tek sahibi gibi kendini sunma aliskanligi edinmis siyasi (cogu da fazlasiyla amator) cevrelerin icine karisma "cseareti" (appatligi mi denemk lazim artik emin degilim) gosteren kac ekonom var? tersni sorayim dunyada kendini kabul ettirmis ve 1+ uasina kadar da kurdce den baska dil konusamadigini halatrkce konusmadigini kendinden ogrendigimiz , kendini en iyi ifade eden dilin ingilize oldugunu bildigimiz bir kurdun TC nin ekonomiyle ilgili kararlar alan tepesinde ne isi var? bu adam britanya daki bir ekonom icin cok munasip gorevini birakip, nicin TC yi tercih ediyor? bu kurdu bu surece sokan dinamikler, gercekler vs nedir. bu tepe ornek, bunun altinda binlerce benzeri ornekler de var. sorunun cevabi kurdlerin bir ekonomu istihdam edecek duzeneklerinin henuz olmamasi. ancak guney de boyle br imkan var peki guney kurd ekonmlari istihdam etmeye hevesli mi? veya guney kurd cevrelerinden bir think thank olusturmaya giristi mi? bir ulke icin kadro, bilgi ve teknolji uretme merkezi olaan universiteleride durum nedir? sen listerken dikkatimiz cekti siyaseticileri yanlislikla iki kez zikr ettmissin? bu basit bir yanlislik ,i? yoksa senelerdir kurdistan deyince sadece ve sadece isi siyaset ekseninde dusunen garip bir kultrun herkesi otomatik etkilemis bombardimaninin bir yan urunu mu? evet kurdlere bin yil yetecek miktarda siyasetle ilgilenen nufusumuz var. ebflasyon o boyutlardaki ki artik kisi basina en fazla siyasetle ilgili eleman listesinde muhtemelen dunyada ilk sirada yer aliyor olabiliriz. elinde cekicten (balyoz desem biri uzerine alinir!) baska bir alet olmayan her sorunu civi gibi gormeye baslar derler. pek de yanlis degil. vesselam listende iki ilgi alani (meslek denilemezyecek, siyasetci ve askeri uzman) disnda kurd ulusal projesinin icine duhul etme niyetinde kadro bulmak cok zor. tek tuk varlar ve onlarin urettigi dusunceler de henuz kurd siyasi cevrelerinin kapali devre dunyasina sizamiyor. bunun da nedenleri var -bunun naelere yol actigini da gormek icin-burda yeterine canli ornek var. siyasetci ekibinden dis dunya ile mecburen iliskiye gecen kesim aninda kurd siyaset uzmanlarini terkedip dis dunya platformunda el oglunun think tankina bunca para aktarmasinin gercekci nedenleri var. herseyi burdan izlemk bilmek mumkun degil ama, burya yansayan turde bir dunya algisi ile karslasan is uretmek problem cozmek durumunda kalmis ve dis dunyanin isleyisini mecburen hissetmis bir kararverici (ornegin necirvan veya mesud barzani) buralarda azimsanmayacak bir etkiye sahip bir dunya algisina sahip ekiplerle is yapmaz. kurdler analizden cok ne yapilmali sorusundan hoslaniyorlar. ne yapilmali isi analize dayanmadikca kuru siki haylllerle ve hamasi soylemle bogulur gider. en guzel ornegi de caresiz alan in burda yazdiklaridir. onerdigi konular(bilim teknolji filan) ile bile sahici baglanti kuracak metod yerine , koylu hamasetini ve vicdan micdan gibi test edilemezyecek, olculemeyecek, bicilemeyecek seylerle zaman oldurur. bu tur cabalarin-niyetin-alginin insanca bir boyutu olmasi ayr bir sey, hic bir ise yaramayacagi apayari bir seydir. ben karar verici olsam ipe sapa gelmeyen gerceklikle baglantisini yitirmis hayllerden gorus oluturan kisleri kapidan iceri sokmam. konu cok derin ve uzun simdilik bu kadar. bu ekipler nasil olusturulur?ben direk yaziyorum. benim gibi adamlarin yazdiklarina "way kil way tuy, way bize capulcu dedin, yok ukelasin idi bidi" demeden kizip siirleme hakkiniz kulanarak bir suru seyin yanlis olabilecegini hep akilda tutarak ve yazilan cizleni gozunun yasina bakmadan surekli elestirerek sinirlenen ama kesinlikle yazinin bicimine hic takmadan zarfi birakip mazrufu kendi kendine tartisarak olur. bu servisimiz bedavadir! baska yere parayla verdigimiz (askeri atasanin cogu mesela ! akli olan bir topluluk bu tur seyleri yazana kapiyi gostermesi gerekir!) bu tur bilgi transferinde kurdlerde yaygin bicimde sahtede olsa bir alcak gonululuk talebi var. bende bu yok-asla da olmayacak baska alcak gonullu kurdler de var benzeri dersleri ogrenecegimiz ancak analizleri asap bozabilir. buna katlanacak kultur yaratilirsa potansiyelin fazla fazla ortada oldugu asikardir. bir de buraarda tartismalarin yatay olmasi gerektigini dikey derinigine isler yapacaklarin ancak ve anak basit bir inspriation edinmek icin buralari kullanabilecegini akildan cikarmamak gerekir. dikey derinligine uzmanlik gerektiren islerin alani apaayridir ve burasi olamadigi kesin. bunlarin yapildigi mekanlar (universitler, arastirma enstituleri vs) kurdler de ya yok (kuzey) ya da henuz berbat durumda(guney) ama guney de bu is hizla gelisecek ve ben onlarin yerinde olsam kurdur degildir demeden ilk asamada sadece MERIT bazinda ekipler olsutururdum. yaptiklari da galiba budur. irili ufakli bir suru hatalari var, ama kuzeyliler gibi kendi teahyulleri ile degil de gercek hayat ile interaksyon halinde olduklari icin bunlari hayatin dayatmasi ile degistirecekler hizla. rafineri lafla yurumez, distilasyon kulesini insa edecek muhendisle yurur. yatirmci toz toprak icindeki kentlerede yasamak istemez. kent planlayicisi, mimar gerekir(alooo mimar gerekir-bana laf yetistirmek le mesgul bir mimara duyrulur!) vs vs vs iste tartisilmasi bir nebze ise yarayabilecek bir mevzu. bakalim dedikoduya cikan alici kadar alicisi cikacak mi? hurmetler BB ve kargalari

Merhaba! Gecte olsa nihayet cevap yazabilecegim. Konjukturlerin degiseceginden eminim. Eger kurtler guneyde Think tanka para yatiriyorsa bu ihtiyactandir. Bu ihtiyaci bugun satin alarak karsiliyorsa yarin kendisi uretmeye calismasi dogaldir sadece zaman lazim, cunku potansiel var ve potansiel oldugu konusunda hemfikiriz. Benim saydigim meslek gruplarindan aksiyonlari ve urunleriyle ehliyet sahibi insanlar var ama siyasete bulasmamislar. Simdiye kadar siyaset yapanlar kuzey icin söyluyorum bunlarin bilgilerinden yararlanip hareket etmeye ne pratikte nede teoride zahmet edip bir caba göstermediler. Siyasete bulasmamis biri olarak gördugum bu. Bizde siyasetciler coktur meslek grubu olarak cok kalablik bir grup belkide yaptigim yanlislik bilinc altindan kaynaklaniyor :). Bunlarda kendilerini bir toplumun veya devletin insasinda gerekli olan diger yetkin gruplardan soyutladiklari icin cabalarinda cokta olsalar sonuc almada basarili degiller. Tabi bu bir cok etkenden biri. Bir embiriyo olustrulamazmi konusunda yazmamin sebebi bu konuda yatay bir tartisma yaratmakti. Dikey tartismalar bilimsel kurumlarda yapilir. guneyde bu ortam var ve bencede ekipler ilk etapta disardan olustrulabilinir. bunu var olan guclu devletler bile yapiyor. Önemli olam para ve ortam olustrulmasidir. Lafla pilav pismez tabi. Gercek hayatla interaksiyon sarttir. Sorunlarimizin ve eksiklerimizin sahibi olursak bunlari asabilmekte kolay olacaktir. Ben seceneklere bakip ona göre hareket edilmesinden yanayim. Benim icin kurtlerin somurgecilerinden en kolay kurtulma yollarini aramasi gerektigidir. Bunuda her zaman bizimde diger milletler gibi herseyin en iyisine layik oldugumuzdan hareket ederek hep cikarlarimiza en uygununa yönelmekte goruyorum. Bu bir team isidir ve cok seslilik sarttir. Kurtler bagimsizlik vizyonundan asla taviz vermemeliler. Bunun hayalperestlikle alakasi yoktur buna hedefe kilitlenme denir. Yol zikzaklida olsa böyle olmalidir. Olmasini istedigim yatay tartisma pek ilgi görmedi. Ilginiz ve görusleriniz icin tesekkurler! Selamlar

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.