Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 1 March 2010

İçinde yaşadığımız dönem klasik bir deyimle, konvansiyonel olarak bilinen kullanımdaki enerji kaynaklarının riskinin arttığı bir sürecin başlangıcıdır. Bu risk birçok faktörü içerir. Birincisi, klasik enerji kaynaklarının birçoğu hesaplanan yaklaşık bir süre sonunda tükenecektir. İkincisi, bu tür kaynaklar çevre için büyük ve geri dönüşümü olmayan tehlikeler yaymaktadır. Üçüncüsü, klasik enerji kaynaklarının artan ihtiyacı ve gelişen teknolojiyi beslemekte yetersiz kalmasıdır. Dördüncüsü ve en önemlisi, gelişmiş ülkeler enerji çeşitliliğini artırmakta, yaymakta ve belli enerji kaynağı türlerine büyük oranlarda bağımlı olmamaya çalışmaktadır, yani “Yumurtalarının hepsini aynı sepete koyma“ felsefesine uygun düşünülmektedir. Batı gibi geçmişte petrol, günümüzde petrol/doğalgaz ve gelecekte doğalgaz bağımlısı olacak ülkelerin bugünü ve geleceği açısından bu felsefenin önemi daha da artmaktadır.

Çağımızda yeni veya yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği artmakta, bir kısmı ekonomik alternatiflik açısından değer kazanmakta, bir kısmı üzerinde ekonomik analizler yapılmakta ve her gün başka enerji kaynakları ortaya çıkmaktadır. Bu kaynakların neredeyse tamamının ortak yönü çevreye kısa ve uzun vadede olumsuz etki oluşturmamasıdır. Eğer Batı kendisini konvensiyonel enerji kaynaklarından kurtarırsa Araplar da çölde geberecektir inşallah.

Şimdi bu gerçeklerden yola çıkarak yazdığım “Letya“ romanım üzerinde kısaca duralım. Bilindiği gibi roman kesinlikle bir bilimsel eser değildir. Roman da, masalda vs. gerçeklik aramak beyhudedir, çünkü romanın özü kurgu ve fantezidir. Tabii gerçeklere dayanan romanlarda vardır ama örneğin masallarda sıkça dev, cin ve perilere rastlanır. Bunların hiçbiri gerçek yaşamda yoktur. Science-Fiction romanları da tamamen uydurmadan oluşur.

İsterseniz bu konuyu bir çoğunuzun gördüğü “Avatar“ filmini örnek gösterek açalım: Avatar, Titanik, Aliens, Terminator filmlerinin yönetmeni James Cameron'un senaryosunu yazdığı ve yönettiği, destansı bilim kurgu filmidir. Üç boyutlu (3D) sinema tenkniği ve son teknolojiyle çekilen film en yüksek bütçeli yapım olarak bilinmektedir. 18 Aralık 2009 tarihinde gösterime girmiştir.

Filmin hikâyesi 22. yüzyılda, Pandora adlı bir uyduda geçer. Bir gaz devinin yörüngesinde dönen Pandora, 3-4 metre uzunluğunda, mavi insansı görünümlü, kabile kültürünü benimsemiş, saldırıya uğramadıkları sürece barışçıl olan Na'vi halkına ev sahipliği yapmaktadır. İnsanlar, Pandora'nın havasını soluyamadıkları için, sinirsel bağlantı aracılığıyla kontrol edilebilen insan ve Na'vi karışımı Avatarlar üretirler. Felç olan Deniz Piyadeleri mensubu Jake Sully (Sam Worthington), bir Avatar olarak Pandora'da yaşamaya gönüllü olur.

Bir Na'vi prensesine aşık olan Sully, kendisini Pandora'yı gün geçtikçe tüketen insan ordusu ile Na'vi halkının arasındaki çatışmanın ortasında bulur. Onu en çok etkileyen şey, en nihayetinde daha iyi bir beden içinde olup, felçli olan bacaklarını tekrar hissedip ( Avatar bedeninde ) eskisi gibi koşabilmesidir.

Zamanla Prenses Neytiri ile bir ilişki içine girdiklerinde, Jake artık insanların amacını tamamen unutup, Na'Vi direnişine katılarak organize bir şekilde insanlara karşı koyar. Daha sonra Na'Viler, Jake'in onlara ilk başlarda yalan söylediğini anlayınca onu öldürmeye kalkarlar ama en sonunda bu karardan vazgeçerler. Hikayenin sonu, Neytiri ve Jake'in tekrar buluşması ve Jake'in tamamen Avatar bedenin içine girmesiyle biter. (Wikipedia)

Burada ve klasik Science-Fiction filmlerinde de görüldüğü gibi filmin konusu tamamen kurgu, yani uydurmadır. Şimdi kim kalkıp böyle bir gezegen ve halk yoktur, siz bunu yaratamazsınız diyebilir? Romanın belli başlı tekniksel kriterleri var. Onları bilen istediği şekilde romanını yazar. Yok sen söyle ya da böyle yazmalısın diye bir kural yoktur. Çünkü sanatın kendisi kural tanımaz!

Benim Letya “romanı“nın 20. Bölümündeki enerji öngörüleriyle ilgili yapılan sözde eleştiriler de işte “sen bu konunun uzmanı değilsin bu nedenle konuşma hakkın yok“ denilmeye getiriliyor. Bu bence çok şaçma bir şey. Biz buralarda her gün politikadan bahsediyoruz. İçimizde kaç kişi politoloji okumuş ve bu dalda uzmandır? Biz politolog değiliz diye politik görüşümüzü belirtmeyelim mi? Her politikacı veya milletvekili politolog mu sanki? Siz insanların düşünmesini, konuşmasını mı yasaklıyorsunuz? Bir insan her istedigini –saçma da olsa- konuşmakta yazmakta serbesttir, çünkü konuşmak ve düşünmek bedavadır. Ben enerji bakanı veya uzmanı değilim ama romanda enerji ile ilgili yapılan -doğru veya yanlış- Letya'nın arkadaşı olan Vincent'in görüşleridir, ki bu görüşler de yukarıda enerji üzerine yazdığım paragraflarda da görüleceği gibi doğru olan çok şey vardır. Nedir bu doğrular? İçinde yaşadığımız dönem klasik bir deyimle, konvansiyonel olarak bilinen kullanımdaki enerji kaynaklarının riskinin arttığı bir sürecin başlangıcıdır. Şimdi bu yalan mı? Vincent'in yaptığı bu öneriler yanlış veya kurgu, yani uydurmada olsa felsefede ileri sürülen bir teori gibi tartışılır, insanı düşündürür. Zaten romanın amacıda budur: İnsanı düşündürmek! Yoksa bir romanla kimse devrim yapmak istemedi. Ben tüm bunları yazmasaydım örnegin böyle bir tartışma olur muydu?

Diğer bir hususta romanın didaktik olduğu söylemidir. Ben Avrupa'dan gerillaya katılmış bir Kürd/Alman kadının yaşamını konu ediyorum. Bu nedenledir ki onun geldiği toplumu, onu gerillaya götüren nedenler, onun içinde şimdi yaşadığı toplumu -ki bu toplumlar arasında dağlar kadar fark vardır- onun duygu ve düşünceleri, davranışları ve yaşam biçimi üzerinde de durmak zorundayım. Letya Almanya'da refah içinde yaşamasına rağmen büyük acılar içinde kıvranan bir Kürd kadınıdır. Letya neden böyledir? Letya neden her Alman kadını gibi her şeyi olduğu halde “mutlu“ bir yaşam sürdürmüyor? Letya'nın çektiği bütün bu acıların nedenini anlatmam gerekmiyor mu? Yok “Kürdler ile ilğili pargrafları çıkarında ondan sonra roman roman olsun“ demenin yine çok saçma olduğunu düşünüyorum, çünkü ben Kürdler ile ilgili paragrafları çıkarırsam o zaman roman klasik bir aşk romanından öteye gitmez ve buda benim amacım değildir, çünkü böyle olan yüzbinlerce trivial literatür vardır. Benim böyle bir şey yazmama gerçekten gerek yoktur.

Benim daha çok yapmaya çalıştığım bir Kürd kadını olan Letya'nın yaşam hikayesini anlatırken Kürd sorununu, bir Kürd kadınının Avrupa'da çektiği acıları ve ızdırapları derinden incelemek ve romanı bir araç olarak kullanarak derlemektir. Ben zaten sıkça belirttim ben klasik bir yazar falan değilim, klasik yazar olma onunla para kazanma diye bir derdim de yoktur. Geriye ne kaldı? Amacım. Nedir amacım? Kürd sorununu konu ederek bilince çıkarmak. Bu “roman“ ile ben hiçbir şey becermesem de hiç önemi yoktur. Çünkü benim hiçbir kaybım yok ama bu çalışmayla öğrendiğim çok şeyin olduğu kesindir. Ve esas olan da budur. Yoksa para, şan, şöhret, kariyer umrumda olmadığı gibi dünya klasik yazarlar arasında yer alma gibi bir derdim de yoktur.

Tarihi/politik romanlar okuyan benim ne dediğimi anlarlar. 1933-45 yılları arasındaki Nazilerin Yahudilere ve insanlığa karşı yapmış olduğu vahşeti konu etmiş ve büyük bir ustalıkla anlatılan tarihi/politik romanlar/filmler vardır. Örnegin Jonathan Little'ın 1400 sayfalık “Wohlgesinnten“ romanı gibi. Ben neden Kürdlere yapılan bunca vahşeti bir roman da anlatmayacağım ki? Bu roman iyi veya kötü olur. Benim kaybım nedir? Eğer iyi yazarsam başarılı olurum, kötü yazarsam gümbürtüye gider. Na und? Wenn schon! İnsan önceden öleceğini bilse mezarını kendisi kazar. İlkin hele bir işi yapıp bitirelim de gerisi kolaydır. Bitmemiş bir romanı, yazarını sevmediğiniz için eleştiri adı altında kötülemek art-niyettir ve etik değildir.

Ben elbette eleştiriye açığım ve yapıcı eleştiri yapanların kulu kölesi olur ve eleştirilerini kesinlikle değerlendiririm ama yıkıcı ve kötü eleştiri yapanlar benden kendilerini dikkate alacağımı beklemesinler, çünkü bu tür eleştiriler hiç umrumda değil. Benim bu yazıyı kaleme almamın nedeni bazı art-niyetli kişilerin Kürd forumların da bazı katılımcıların kafasını bulandırdıkları içindir. Bunlar objektif olup insanı geliştiren yapıcı eleştiriler yapacağına benim kişiliğimle anlaşılan olan problemlerini sözde eleştiri adı altında yaptığım işe karşı kinini kusuyorlar. Ben Letya'nin 20. bölümünü haftalar önce foruma astım. Peki neden o zaman sustularda ne zamanki yapılan hakaret ve küfürler dolayısıla bozuştuk o zaman sözde romanı eleştiriyorlar? İşte bu eleştiri değil, tam tersine gözü kör kötülükten başka bir şey değildir. Neyse; yazılarımı okuyan 100 kişiden bir ikisi de yan çizsin. Ne önemi var? Herkes beni sevecek değil ya? İnsanlar için dünyada çarmığa giden Hz. İsa'yı bile sevmeyen milyarlarca insan varken beni neden sevsinler? Gülü seven dikenlerine de katlanmalı! Ben bu gerçeğin bilincindeyim. Burada asıl önemli olan benim boş durmamam ve bir şeyler ile uğraşmamdır. Bir çocuk nasıl ki düşe kalka yürümeyi öğreniyorsa ben de deneye yanıla yaşamı öğreniyorum. Başarılı olursak iyi; olmasak ne yapacağızki? Bize ait olan dünyayı mı kaybedeceğiz? Benim tek bir isteğim vardır o da iyi bir roman yazmak, kariyer, şan söhret sahibi olmak değil, ülkemin özğürlüğü ve bağımsızlığıdır. Varsın benim romanlar da bütün romanlar içerisin de en kötüleri olsun. Bu beni hiçbir zaman üzmez! E a vida pa!

[url=http://alanlezan.net]alanlezan.net[/url]

PS.: Benim yaptığım hata yazdığım romanı bu konuda uzman olan kişilere değilde forumlarda herkesin bilgisine sunmak. Benim bunu yapmamın nedeni Kürdler için önemli siyasi bilgiler içeren bölümleri forumdaki arkadaşlar ile paylaşmaktı. Yoksa romanı bir iki bölüm sunarak tartışmak değildi.

reaksiyonun karakteristik gorunuyor sende, bende hepimizde birbirimizden surekli ogreniyoruz yoksa ne diye birbirimizi okuyalim Alan oturup carsaf carsaf savunma yazmaya ihtiyac duymana gerek yok sen devam edeceksin, biz devam etmeliyiz bu boyle olmali arada biri bisey dedi, durup dinlemeli sonra devam etmeli ileri ileri ama hep ileri daima ileriye gitmeli ve hep yukselmeli cunku biz en mukemmeli ortaya koymaliyiz malum bi statumuz dahi yok iste bu yuzden herkesten daha ileri en ilerde farkliligimizi ortaya koymaliyiz sevgili alan iste ol butun hikayat alan devam et kardesim devam et

"PS.: Benim yaptığım hata yazdığım romanı bu konuda uzman olan kişilere değilde forumlarda herkesin bilgisine sunmak." burya bazi seyleri asamnin sakincasi yok sadece roman edebiyat narrative vs nin de kendine gore bir harmonisi oldugunu farketmen gerekir. bu is icin de sana gozunun icine baka baka dogruyu soyleyecek(kibarlik yapmayacak) isin tadindan renginden tinisindan anlayan birilerini bulman. o zaman goreceksin ki oyle kitaptan aktarma kokan uzun uzun enerji tekstlerini romana sokusturmak uygunsuz olur, o romanini da okuyan bulursun ancak ancak ciddi bir roman olmaz. yoksa romanin sunun bunun icine istedigini sokarsin- kim dedi sokmayacagini? (okudugunu iyice kavramadan uyduruyorsun). USTRUPLU bicimde istedigin seyi narrative eserlere sokarsin. USTURUPLU sekilde romani okuyan amator solcu bir enerji cahilinin yazdigi kose yazisini okuyorms hissine kapilir ise b is iyi olmaz. yazdigin seyin narrative yani CILIZ sagdan soldan edindigin yalan yanlis moda malumat yani da BASKIN idi zevk sahibi ve sozunu saknmayan kisler o yazdiklarini saftrik bulacaktir. seven de bulursun merak etme namik kemal i de kemalettin tugcuyu da seven coktu (ikincisini cocukken bende severdim) ancak bunlar silinip gitmeye mahkum romancilar- seninki o duzeylere bile gelmekten uzak. defalarca soyledim minciklama kurdistanin yuzeysel knularini minciklama iyice bilmedigin konulari haydi diyelim bilmedigin konuyu lla yazacaksin o zaman FANTAZINI kulan didaktik amator sol junk malumatlari degil sana FANTAZI ullanma diyen mi oldu bak orda hayal gucu yaraticilik ucmak gerekir tabbiki ossuruktan bir solumsu makaleden yalan yanlis enerji malumati aktarmaktan zordur bu isler orjinal olmak gerekir ucmayi bilmek gerekir sen kendi hayatindan in betwennes hallerinden bahsedince orda fantazi kurman da tasvirlerinde hareket serbestin de yaraticiliginda daha iyi olacaktir daha evvel de soyledim. kendi dunyani yazinca iyi yaziyorsun ulan ne laf anlamaz seysin sen! bedeva servis veriyorz yok illla ucuncu turev didaktik kadin sorunu muhabbbeti yok konvansiyonal enerji ivir ziviri yahu bunlarin mesneti yok fosil fuel tabii bitecek amma ne zaman? sana kaynak verdim bu fosil fueller bittiyor yerine gunes ruzgar cicek bocek enerjisi geliyor erken palavrasini rakamlarla verilerle calismalarla tartisan bir kitap. baska bir suru veri de var fosil fulein su an yerini aacak altarnatif yok keske olsa ama yok hic bir aternatif ne miktar olarak talebi karsilaacak gucte ne de fiati munasip-uretimleri pahali vs millet kicini yirtiyor yeni bir enerji kaynagi buluruz diye merak etme bu arastirmalara da en fazla para gene habire kapilastir emperyalitir dediginiz yerlerden geliyor. fosil fule elbet bitecek adi uzerinde gecmisin biomassinin basinc ve isiyla olmus hali sonu var ancak ne zaman bitecek ? ve onun yerine aday olan enerjiler gercekten bugunku uygarligin talebini karsilaacak gucte mi? yada fosil fueli insan oglu keyfinden mi tercih ediyor alternatifi varda -yok bunu kullanp kendimizi de dunyayai da batiralim mi diyor? ustune ustluk haydi koy butun bu seyleri tartismayi yahu insan ancak hem KURD olurp hem de bu kadar sade suya salak olur mu? kurdlerin onunde iki koz varsa biri petrol-dogal gaz ve asphaltitten mutesekkil FOSIL FUEL kaynaklaridir oteki de hala senin turunden kalin kafalilarin hakim olmasindan oturu bir turlu onemini kavrayamadiklari SU dur SU simdi bu fosil fueli birakalim-kotudur kakadir vahsi emperyalizm kapitalizim sudur budur muhabeti petrol satarak kendine bir gelecek yaratacak kurdlere uyar mi? yada muazallah haydi fantazi yapalim oyle kolay degil tabii fantazi olmali sak diye ucuza mal olan ve bol bol uretilebilen bir enerji bulundu (bir ara amerikali iki uyanik prof soguk fuzyon yarattik basit bir elektroliz aleti ile dunyanin enerji sorunu cozduk!-diye ortaya atlamisti. tabbi ahmaklik sadece size ait bir ozellik degil, heryerde var ve bolca da var- butun duyada goya saygideger universiteler, arastirma merkezleri herkes-bizde tekrararladik bu deneyi, biz de yaptik, bizde becerdik diye ortaligi velveleye verdiler.sonunda her sey fos cikti vs). diyelim ki boyle bir caba fos cikmadi, basarili oldu ve duna bir anda evde bayirda cayirda, bir platin bir cinko nun daldirildigi tuzlu sulardan cayir cayir herseyine enerji uretmeye basladi. MP bile koyunde bunu becerdi ve cencer yerine makinalarla samani saptan ayirmayi gozu kesti vs. ee ne olur guney kurdistanin hali dersin? ben sana soyliyeyeim COKER! simdi bana ulusal menkibeler anlatmayin kurdistani ucuracak iki sey var bunlar rasinda menkibeler kuru siki kehramanliklar yok petrol ve su var. ister inanirisiniz ister inanmasizin kurdistan bunlari kullanmazsa kurdler elbette buharlasip ucacak degil yasayacaklar ancak malesef hizla kurdluklerini yitirerek. sosyal yasalar boyle diyor ben kim oluyorum ki? yani oturup kalip amman fosil fellere s 100 yilda da bir aleternatif cikmasa da dusuruldugumuz bu cukurdan petrol sayasinde ciksak diye dua etsek bize munasiptir kimse de bize way ahlaksizlar da diyemez! bu dunyanin en altinda kalamk hep bizim mi kaderimiz olacak? bak inadini kir kulagini ac dinle ben moruk sen de comezsin hayatin hep ufurukten eserlere inanip onlari buraya aktarmakla gecmesin-boyle gidersen adam olmayacaksin alan! lafimi dinle tez elden, pisman olmaz 45 yasinda, hiyarin biriydi ama bana soyledikleri dogruydu dersin, beni nefret ve hayir karismi bir duyguyla anarsin!. ME kendin gibi olmaktan bahsetti. cok dogru laf ediyor o gunahi kadar beni sevmeyen adam kendin gibi olmanin yani sira insan kendi dunyasinin sonsuz zenginliklerinden bir seyler yazarsa hakiki yazar sana yagmi yaacagim -yok sen kendi dunyana girdinmi ordan bize hikayler anlattin mi kendine has gozlem tarzin ve yazim tarzinca ortalamanin cok uzerine cikiyorsun. ancak isin icine kurdistanin zittin kere yazilmaktan vicigi cikmis mevzularini brde buna solumsu trak -gencere cekici gelen-enerji kapitalizim vs vs sini ekledin. tamam bunlari da yaz-ama soyle bir dokun -ustaca dokun kisaca dokun -gec ne o oyle enerji makalesi yazar gibi. bir oglan bir kiz bu sekilde konusursa o flort orda biter. neseli bir mevzu yok mu? araya katacagin? allah hatiri icin yazdiklarini sana harbi elestiri yapabilecek birilerine goster kaliteli romandan anlayan birilerine cabuk goster de bu sidik yarisi da bitsin yenilen pehlivan gibisin gurese doymuyorsun hani ignor edecektin --tabii canim bana degil ucunc sahslara yaziyorsun amam donup donup beni yaziyorsun. bak ben seni ignor edecegim dedim mi? tam tersi seni model yaptim yanilgilarin VLA modeli oldu- enerjide saftrik disinformasyon demiyecegim artik enerjide VLA modeli diyecegim. kisiyle mevzuyu ayirma konusunda da artik HABER-BOSH modeli oldu ona da hakiki kurd ME modeli diyecegim. bedeni yillardi kentlerde zihni hala kirlarda olan durumlara da MP modeli okudugunu anlamadan tarihi-ustelik yakin tarihi-bayrak tarihini bilmeden ortada-ustelik esip gurleyerek, junior nuri dersimilik oynamaya kalkanlar icinde model hazir: K4all(dogrusu K4me olmali, yazdiklari ile bu isim daha uyusuyor)-bayrak manyagi desem kizacak bir destan da bu lafa yazacak-demiyim en iyisi-ancak palamut deyince hep onu ve elinde palamutlu bir bayrak salarken hatirlayacagim . bak yaraticlikla dort kurdish model yarattim. simdi sizi beni taklide zorluyor ve bir HeK mdeli yaratmaya tesvik ediyorum. kusun kininizi rahatlarsniz. hepiniz kurdistanin gerceklerisiniz bu sebeple vakit ayirmaya degersiniz ignor edilMEmelisiniz-kiymetiniz var HeK

İşte bak bu olmadı ! Bir hafta yokum dedin, Bizde şükür kafamız kulağımız dinlenecek dedik Baktık elinde ütü-hemde ütüpress- ütüle ha ütüle... Yani birde beni katmasan işin içine rahat etmezsin ! Enerji dediğin neki ? Petrol bittiyse kıyametmi kopar ? Tezek yakarız , yani alternayif enerji değilmi ? Şimdi odun yakacağız desem korkacaksın Korkma söğüt veya kavak yakmıyoruz, sen kurtuldun. Biz meşe yakarız, meşe kadar sağlam olanlar yandı ! Ha gelelim Bayrak meselesine Şeyh Mahmud Berzenci nin bayrağından haberimiz var. Pekte beni açmayan bir karşım olmuş Lakin he rne kadar Torkler Ay-Yıldız dese bile Ortadoğunundur ay-yıldız. Ana kaynağı Süryanilerdir dense bile (yani Asuriler) Sadece bir tez olarak kalmıştır hala Güneş ve üç rengin tasviri konusunda welatparezde bildiğimi aktarmıştım.Tekrara gerek varmı ? Gümeş ise neden dersen ? Hala aşiretimde bı wi topa ro yé be ! diye yemin ediyorlarsa - Ki şu anki dinlerine göre böyle yemin olmaz - o zaman düşün derim. Bu bayrağın tarihi Mehabat ile başlar Ama Ağrı dağında kullanıldığına dair rivayette var işin içinde Lakin bir anlatım sadece, esasını tam bilmiyorum. Ha mutlaka bir bayrakmı gerek ? Yeryüzünde bayraksız devlet veya milletmi var ? Mehabattan bu yana o bayrak altında yeterince şehadet yaşandımı ? Yaşandı diyorsak demek bayrak yerine oturmuştur. Kan bulaşdı diye değil, Kurdistan uğruna şehadet yaşandı diye Yani özgürlük uğruna diyorum. Yok illa bayrak istemem diyorsan Sende külotunu al eline salla gitsin ! ABD ninde bayrağı kadın külotundan esinlemiş diye duydum Seninde erkek külotundan olsun ne olacak ? Meşe konusuna gelince , Şu Tırkleri deli eden Kürdistan Tilkisini hatırlıyorsun değilmi ? Madem Tilkisi var, neden meşesi olmasın ? Bir adedine rast geldim bile... Google ye gir ve Almanca yakalamaya çalış... Fakat bir şekilde ben onları bulacağım Artık Botanikçimi yakalarım, Meşeleremi sorarım onu bilmem ama ya üç yada dört çeşit olacaktı. Hani övünmek gibi olmasın birazda ziraat işinde çalışmıştım. Şefim ne demişti bilirmisin ? Güllerin anavatanı Kürdistandır. De buyur burdan yak ! Bir gün git şu çiçekten beş tane getir demişti Giderim otlar var ama çiçek yok ! Bey lafını sevmezdi ve ön ismi ile hitap ederdik Norbert bulamadım İkincisinde ise fiyasko olunca adam sinirlendi ve birlikte geldi Bak işte bunlar ve sen görmüyorsun. Ben onları görmüştüm ama çiçek diye satıldığını bilmiyordum ! Müşteri gitti ve anlattım Bu bizim yaylalarda doludur. Koyun yemez, at yemez, eşşek bile yemez, ( sadece çiceğin başını bazen belki!) Bunların kuruyanın saplarını toplar ateş için kullanırdık. -Dikkat ettiyseniz buda bir enerji bulma yötemidir- Ve başkada hiç bir şeye yaramazlar. Bizdeki ismide masicaniktır. Ha birde son yıllarda ukalatika Kurdistanica zırtolekuslar denilen insanı andıran bir çeşit hasıl olmuş ama botanik hala el atmadı... Evrimin bir başka evreside kürdistana mal olacak gibi...

teknolji gelisti otobusten trenden bile yaziliyor artik ucaktan internete girme eli kullaginda SAS ilk olmaya ugrasiyor ziraatten anliyor olabilirsin ama heyvanlar aleminin uyesi olan bizlerle ilgilenen botanik degil zooloji olur botanik nebatat ile ilgilenir. bayrak olsun olmasin bu mevzuya girdigimi bile hatirlamiyorum paslastigin adam, bilim ilim irfan sanat sayfasina amblem olarak onerdigim mese veya palamut u aldi cahil diline doladi vara vara bayraga vardi. boyle komik otesi kicindan anlamalar zincirine duhu olmayi seviyorsunuz sen de vara vara benim donuma vardin! simdi ben size bayragin tarihcesini bu isin sadece entropiyi azaltmak icin icat edildigini anlatsam cehalete meyilinizden oturu ukelaligimi percinleyeceksiniz bu kelimenin asil manasi (turklerin yanlis kullaniminin da pesine takilmisiniz yani) beni tarif ediyor ise ne mutlu bana. insan gunduz goge bakarsa gunesi gorur patagonya yerlileri de onu gorur aztekler de inaka lar yeni gineliler de ay da gece ortaya cikar nihayetinde ben hilali turk sembolu diyen akli basinda adam gormedim goksel kureler insanligin her doneminde insanlari etkilemis sembom filan fistik olmustur. oysa ne bileyim palamutun bazi turleri kurdistan cikislidir endemiktir mercimek oyle bugday oyle arpa yulaf oyle sadece nebatat degil keci koyun hatta domuzun bie demoesticlestigi mekan kurdistan yamaclaridir Zohari nin kitabina bir goz atsan yuzlerce domestiklesmis bitkinin kurdistan kokenli oldugnu gorur sadece meseye sevinmez otekileri de kendine benzetirsin ben ise kurdistan da bir ruzgar gibiyim gelir gecerken kulaginiza uflerim. meseleri yaka yaka tuketmisiz simdi mecburen bokla istigal ediyoruz. burda da mecazi anamda delevanlar dikmiyor muyuz? yanliz bokla isitilacak eni sonu bir komdur, br tadur evidir daha fazlasina enerjisi yetmez bu sebeple petrol bizim milli karekterimiz olsa iyi olur su ve petrol. nasil olsa mahabat tan bu yana bicimlenmis olduguna gore (mahabat bayraginda kalem malm bugday vs bazi detaylar da var, gunse o cascavak degil-bunlari sunun icin yaziyorum, sembollere temsil ettigi seylerin otesinde kutsaliklar bicim tapinmak iyi degildir, bayraklar degisebilir.nitekim kisa bir sure icinde degismis olduklarini da goruyoruz. bayrak statuyubiz varizi ve var olmak haklarimizi koparip almak icin gerekirse olumu goze alirizin kisa yalin temsilcisidir, hepsi bu) hikayesi 100 yillik . kurd ulusu 100 yillik mi? elbette degil demek ki bayraga fazla abanmamak lazim- helvet halindeki dostun k4all a ben anlatamiyorum artik sen nasil anlatirsin onu da bilmem. korkma ucak biletimi persembeye ertelemek zorunda kaldim hayat bu evdeki hesaplar carsiya uymuyor bir hafta gene rahat edeceksiniz ama o hafta bir iki gun sonra basliyacak malasef. ignore edemediginizi kanitladim bari bana alisin bak ben sizlerle bir omur tuketmek uzereyim sana takilmadan burda gecilir mi? model oldun marka oldun. HeK salkim sogut deve dikeni! masi cerk! mese palamudu!

Allah !... Allah !... Demek trenden, Otobüstende yazılabiliyormuş !... Ah benim cahil kafam, nasılda dünyadan bi haber yaşıyorum ? Yalnız kafama takılan bir soru var ; Bu sadece latin harfleriylemi mümkün ? Yoksa tüm Alfabeler içindemi mümkün ? Haklısın Nebati yani botanik Zoologi yani Heyvani İşte otmu , etmi olduğunu ayrımak mümkün olsa Belki bir şeyler yapacağız amma bendeki ilim buraya kadar... Meşe falan derken Lübnanın bayrağı olan ağacı unuttuk galiba ! Başkada ağaçlı bayrak varmı bilmem Ama sakız ağacı onlar için kutsal olsa gerek ! Şimdi senin donuna varma meselesine gelince ; Azizim şimdi senin gibi bir Alimle nasıl bizim gibi Cahiller aynı değilse Senin külotünda aynı değildir muhakkak... Mesela en son seninle Arjantini bile ziyaret etmiştir. Kuzey kutubu falan filan Nede olsa seninle aynı teni paylaşıyor. Mutlaka ilminden feyz almıştır.... Şimdi bitkiler ya oralıdır Yada buralıdır Her arazi ve kendine göre biçime sahiptir. Dolayısıyla varsa akademik bir değeri tamam. Gerisi beni pek etkilemez. Hani bir zamanlar Şah Rıza pehleviyi öven bir şiirin durmuna düşmek Gülünç olur. Bu şiiri 68 kürdleri , daha doğrusu 49 lardan devralanlar Çok güzel analtırlardı ve espirisi ise harika idi. Varsa o kuşaktan biri tekrar hatırlatırsa şahane olur. Ama Wan kedisi tektir ve sadece Wanlıdır. Mesela Kedi olsa nasıl olur ? Kedilik korkaklıkla eşdeğer olmuştur Ama benim bildiğim en cesur hayvanlardan biridir Kedi. Geldik Réx meselesine , Şimdi Réx pox değildir ! Réx ayrı, Gu ayrı, pışqul ayrı , zirç ayrı ayrıdır. Türkler ikisini ayrımıştır ama gerisi hepsi bir saymıştır. Mesela sürü içinde tek kelime kullanırlar Lakin Kürtçede senin tabii olduğun sürü ayrı başkasının tabii olduğu sürü ayrıdır. Mesela biz cahiller ref ref olarak geliriz Siz alimler garan olarak gelirsiniz. Neyse konuyu dağıtmıyalım , konuya dönelim. Şimdi Tezekle sadece tandır ısınır sanıyorsun öylemi ? Yada ağacı biz bitirdik öylemi ? O ormanda köylümün kestiği sadece kışlığı içindi ve bitmezdi. Mesela bizimde kendimize ait meşeliğimiz vardı bir sene bir tarafı budar ve öteki sene öteki tarafı budardık. Ben çocuktum amcamla gider seyrederdim ve nedeninide sorardım. Yeğenim devamlı kullanalım diye derdi. Ha o orman nasılmı bitti ? Bir ömür benim gibi Kürdistan dan durmadan odun yüklü kamyonların batıya doğru gidişini seyretseydin belki çözerdin. Mesela Amazon ormanları nasıl meşhur ise Kığı ceviz ormanları ise bir o kadar meşhur idi. Ama meşhurluğu bizle sınırlı kaldı birde onu Amerikaya satan Tırko ile !... Neyse yine tezek meselesi yarım kaldı Devamla, Küresel ısınmanın baş nedeni olarak İnekleri gösteren bir haber okumuştum. Meğerse bu hayvanların çıkardığı gazlar dünyayı ıstıyormuş Bak Réx yolları gaz üretme tesisleri dünyayı ısıttıktan sonra neden enerjik kaynka olarak görülmesin ? Hani benimki cahil sorusu Yoksa Bilimsel tez olarak savunmak benim haddimemi düşmüş ? Mehabat bayrağı buğday, kalem , kitap tartışması olmuşsa bile Güneşin kullanıldığı ve o bayrağında Qazi Muhammed tarafından Rahmetli önderimiz Melle Mıstefa Berzani ye emanmet olarak verildiği gibi duruyor.İstersen onu bir Güney hükümetinden sor Belki yanılıyor olabilirim. Kürdler 100 yıllık bir ulusmu ? Uluslaşma ve ulusal kurtuluş mücadelesinin tarihi 100-150 yıl civarında olduğu söylenmiyormu ? Ondan önce ise kavim veya klan veya geçim savaşlarının olduğunu Hep okuduk durduk. Şimdi uluslaşma süreci nerden başladı ? Dersek yanıtınıda verirsek , biz kürdlerinde yaklaşık bir on veya yirmi yıl sonra da olsa aynı döneme geldiğini görürüz diye düşünüyorum. Yinede siz alimler daha bilirsiniz... Bileti perşembeye ertelemişsin Hayat bu evdeki hesap çarşıya uymuyor demişsin ! İşte benimde hep demek istediğim budur ! Biz Kürdler hep bağımsız olmak istedik Savaştık, öldük, sürüldük, acı çektik Ama eğer devlet olmadıysak Hatamız olsa bile Asıl neden hesabımızın çarşıya uymadığıdır Daha doğrusu çarşı diye bilinen Aqvami cihana uymamasıydı.... İşte bazen nasıl uçak olmadıysa Ben hemen ya otobüs, yada arabama biner yola çıkardım. Mesela çoğu zaman Ankarada gecelemek yerine ve bir gün sonra Uçağa binmek yerine, Otobüse binip Xarpéte gittiğimi bilirim. Yani yarım gün bazende tam gün erken varmışımdır. Şimdi bağımsızlık otobüs yolcuğumudur ? Diye dalga geçeceksen eğer İyi düşün derim İkisinin ucundada varmak istediğin bir hedef vardır Hayırlımı, hayırsızmı ? olduğunu ise vardıktan sonra ancak görebiliyorsun... Ütücümü yada latince isimmi ? Ne kadar çok isim , o kadar çok ilim demektir. Sanada bu yakışır azizim ! Mesela Ordunaryus Professor Doktor Filankes ile Dr. Filankes aynı olurmu?

sizinki cehallette inat kategorisine giriyor senin sorumlugun ise daha agir cehalete destek ! yoksa defalarca tekrarlayacgim gibi cehalet gunesin altindaki her ferdin surekli tasidigi normal bir seydir. lafi evirip cevirip kendinizi kurban, alcak gonullu yerine sokuyorsunuz tek maddelik bir mevzudur bu cehalette inad iyi bir sey degildir senin metaforlarina donelim evde yanlis hesaplar yapip yapip carsiya cikmak yerine carsidaki gerceklere gore eve donup yeniden planlari gozden gecirelim dedim adim bagimsizlik istemiyorum a cikti ustelik bagimsizlik istemiyorum diyen kurdlere de yer acmaniz gerekir elestri ayri buyurganlik tek seslilik ayri seyler koca bir yanlis algilama ile bak basima usustunuz kurdler bir kac seyle meshursa bunlari ben soyle siralarim 1-bol bol tarih treni kacirirmakla, yalan mi? 2-kazanmasi imkansiz MEVZI savaslara girmekle kacan trenler icin benim onerim bu kez olsun istasyona erken gitmek sakin sakin ucuncu mevki de olsa bileti almak trene bidikten sonra da menzile varmak kervan yolda dizilir diye bir laf vardir senin mutlaka bilmen lazim bizim kurdler de oturduklari yerden esip gurleyerek menzile varmaya cabalar kervani da katirciyi da kacirtirlar gelelim kazanilmasi imkansiz savaslara girmeye burda bir sovalyelik ruhu var tabii sen nde de var ben de var ama carsidaki gercege gore bir plan programla kullanilmadiginda munasip bir lider veya liderler bulunmadiginda hic bir halta yaramadigini artik kabul edip sovalyeligi simdilik bir kenara koyup siradan.gundelik islerle kosulari daha munasip hale getirmeye bakmak lazim kurdlerin gundelik yasamina girmeden cepheye saldigimiz cengaverlerimiz sovalyelerimiz hava civa icin olurler olmediler mi son 30 yildir kuzey de? o enerji ile arka plan saglam tutulabilseydi dunya yerinden oynamasi gerekirdi yalan mi? gelelim tezek cesitlerine bak benim cehaletimi yakaldin bu enerji kaynagi miktar olarak fosil yakitla bas edemez ancak kucuk olcekli enerji talebini karsilar rakam verditme bana-aslinda verdim VLA modelini elestiriken devede kulak miktarda bile degiller hayvanlari daha fazla sitiramayacagina gore kolay bicimde artmasi da mumkun degil illa merde olmadan bio enerji mumkun degil mi? milllet buyuk bir hevesle cesitli bitkilerden yakit yapmaya soyundu baslangicta isler bugunku kullanilan enerjinin % 2-3 duzeyine de yukseldi, hatta % 5 lere vuracagi hesaplandi. sak diye hic dusunmedikleri baska bir bela geldi insanlarin basina enerji icin yenilenebilir enerji uretmek icin kullanilan tarim alanlari daha once nufusu 6 milyara vuran insana besin uretmek icin kullanilan alanlardi zipladi mi temel besin fiatlari aniden vurdu mu darbeyi bu bicimde enerji uretme surecine. hikaye uzundur aslinda enerji ureten ulus olmaya nihayet soyunmaya baslayan guney kurdistan dan dolayi kurdler elbette bu mevzuyu idisina didisina kadar bilse iyi olur mese budur ve bu sebeple gencleri zaten apo ekolojik toplum gibi genclere hep cekici gelen bu tur martavallarla oyalayip onlara carsidaki gerceklerden uzaklastirinca roman denemesi icine buna benzer lakirdilari ustelik de roman sanatini hice sayarak koyana iki satirlik isaret caktim (implisit olsun da uzatmayalim diye) o anlamadi destana doktu destan sa ben de destanin daha uzunu var-carsaf carsaf enerji hususunda da mese budur kurdler fosil fuel uretecek ve satacak fosil fuel kotu kapitalism emperyalizm sudur budur diyene de siktiri cekecek bu sade mecburi olan degil dogru da olandir. genclerin kafasina luzumsuz martavallari koymak kor yoldur yoksa bana ne romana ne koymusun faturasi onume gelmedigi surece kimsenin isine haytta karismam amma velakin gecmiste sol hastaliklarin faturasi bir omur sikinti olarak hala onumuzde duruyor simdi de abdoist zirlavar bunlara taviz vere vere susa susa bugune geldik benzeri sacmaliklara benden taviz yok alti ustu zihinsel duzeyde burda yazdigim her satirin bana suc olarak cevirdiginiz beni nefret miknatisi haline donusturen her kiskirtici yazinin altinda bu durtuler var. sana da pastoral diye surekli tacizatda bulunmanin berbat bir haksizlik oldugunun farkindayim ama malesef pastora dunyayi su yada bu sekilde besliyorsun pastoral dunya-kirlar gezmesi yasamasi dolasmasi hosh mekanlardir ordaki insanlar da kentlerde bulamayacgin durustluk, cengaverlik sagllamlik da bulabilrisin ancak bugunku zamazingosu bol dunyada zaten berbat bicimde gaspedilmis hakkimizi hukukumuzu almak icin mecbruen kentlerin dili yontemini kavramak zorundayiz yoksa ban sorsalar atla kirlaarda dolasmayi burda taka tak destan yazmaya bin kere tercih ederim bana ne milletin koylu mu sehirli mi oldugundan-umurumda degil, kurdlerin ulusa projesi pastoraliktan kesinlikle kurtulmak zorundadir. bu bir hipotez yanlisi eksigi olmazsa hipotez olmaz. oturup gecmisi degil onumuze cikacaklari tartismak gerekir. bir de bana unvan delisi muamelesi yapma! hic dogru degil bu internet mekaninda da gercek hayatta da zavalli kurd halkinin zayifliklarindan faydalanip kendini unvan ile satanlara epey yazi yazdim bak biri senin bolgesel hemserin Dr: sirac elli kere bulundugu ortamda tip doktirlugunun bir relevansi olmadigini ona hatirlaata hatirlata bu sekilde imza atmaktan vazgecirdik. bak eski yazilarina bak bu unvandan vazgectigi anlara tarih sana bir seyler anlatacaktir. haa kurdler niye bu kadar unvan meraklisi -yada bu dogru mu acaba diyorsan internette kepaze olmak pahasina bu isi yapan bir kurd var Prof. priv doz, Dr. Dr. Umit adam unvan birakmamis isminin onune yazmaktan. kurd camiasinda da pek populer di. gellawejde yazdi welatpare zde de galiba her yerde vardi bir ara. simdi de yuksekova haber de aynen unvani ile yaziyor. bir de vikipedia ya dustu-kendini galiba unlu biri seklide vikiye sokmus-kendi sokmus-simdi blokaj koymuslar adini sanini da vererek. ben burda her yerde yazdiklarimla ve MAHLASIM la varim hafizamda tasidiklarim ogrendiklerim ve yanlislarimla birak o unvanlari beni zoralamadiklari surece ne yapip ettigimden de bahsetmedim yillarca. dirsek curutugum mevzularda tereciye tere satmaya kalkanlar ucundan isaret cakmaktan baska beni kurdlerin bir kismini pencesine gecirmis unvan salakligi ve bir sekilde guclu olana tapinma cemberine sokma ne dedik benden nefret etmek serbest lakap takmak da serbest sevyeli hakaret te (hakaretin de sevyelsi olur mu deme olur) ancak olmayan yakistirmalari yapma! bak sen itiraz etmiyorsun pastoral yonun var bana surekli ben su egitimi aldim su kadars ey bilyorum diye niye yaziyorsun? senin kirmizi sarapa(pardon kirmizi siraya) benzettigim koca fici halindeki bilgeligin, bilgin, saglam kisilgin (cehalete destek isi ayri) iyiniyetin, bu ficinin icine habire damlatigin damla damla siyanur le berbat oluyor. siyanurunu yaziyorum-siran icilmez hale geliyor. butun mesele bu cahil oldugumuz alanlari tesbit edelim birbirimizden GOCUNMADAN ogrenelim GOCUNMADAN metod da fakirsiniz-hupoo itiraz etme! hayat deneyiminde(en kiymetli bilgilerden birdir ve nedense kurdler bunu sistematik olarak kullanmaz bir turlu) cok zenginsiniz. bu zenginligi yeriinden kaldirmak ise cevirmek icin size carsida isleyen metod lazim! olay bu mudur? budur budur! kizgin hurmetler HeK

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.