Kemalist ceberrut sistem önceki gün CHP Bursa Milletbekili Onur Öymen`nın ağzından özelde Kürd düsmanlığını genelde Irkçı , Faşist , katliamcı ve Asımilasyoncu karakterini bir kez daha itiraf etti.
86 yıllık tarihi süreç içinde sürekli iktidarda bulunan ve iktidarını ırkçılık ve inkarla taçlandıran sistem kurucusu CHP önceki gün Onur Öymen`in ağzından Kemalizmin ne menem bir ideoloji olduğunu , tekçi faşist ideolojinin sistemin hücrelerine kadar nasıl işlediğini göstermiştir.
Biz CHP sözcüsünün Türk meclis kürsüsünde yaptığı konuşmanın onların doğrusu olduğunu ve dolayısıyla öfkenin asıl hedefe yöneltilmesi gerektiğini düsünüyoruz.Öymen`in konuşmasını yaptığı ilk andan itibaren bizimde içinde bulunduğumuz bir çok kalem erbabı ve tabii Kürd –Alevi çeşitli biçimlerde tepkisini gösterdi , göstermeyede devam ediyor.
Gösterilen tepki ve infialleri iyi gözlemlemek gerek diye düsünüyoruz , bu tepki ve infialleri iki ana kategoriye ayırmak mümkün.söyleki;
1-Hedefin sistemi inkar ve katliam üzerine şekillendiren tekçi , faşist Kemalist ideoloji olduğunu dolayısıyla resmi kemalist ideolojinin 86 yıldır halklara , inançlara düsman olduğunu savunanların doğru ve geleneksel tepkileri..CHP`nin bu ceberrut Faşist sistemi kuran parti ve kurulduğu günden bu güne fiilen iktidar sahibi olduğu gerçeğini savunan ve dolayısıyla Onur Öymen`in konuşmasının bir anlamda sistemin sıradan bir itirafı olduğunu dillendirenler ve bunun salt Özmen' le sınırlandırmamak gerektiğini savunanlar.ki bizde onlardan biriyiz.
2-CHP gibi ‚''Sosyal Demokrat“bir partiye mensup milletvekilinin nasıl böyle inanılmaz(!) bir konuşma yaptığını ileri sürüp tepki gösterenler ki özünde o tepki sahiplerinin büyük çoğunluğu yine bu partiye kan . can verenlerdir.infialleri salt Onur Öymen`e yönelik tepkilerle sınırlı bu kesim objektif olarak CHP`nin bu sistemin sahibi olduğunu gözden ırak tutmakta ve tepkilerini CHP`li vekilin olabilirse istifa etmesi yada en azından çıkıp özür dilemesiyle sınırlandırıyorlar.
Oysa sorun tek başına Onur Öymen adlı Hitler artığı milletvekili değildir. Öymen sadece bu faşist ideolojinin sözcüsü konumundadır. Dolayısıyla söyledikleri onun doğrularıdir. O bu sistemin Kürd`lere . Alevi`lere nasıl baktığını özetlemiştir. 86 yıllık TC tarihine bakıldığında Türkiye ve Kürdistan`da yaşanan bütün baskı , inkar , katliam uygulamalarının altında imzası olan Parti CHP`dir.Dersim katliamı CHP iktidarı döneminde yaşanmıştır.
Şeyx Said başkaldırısı ve sonrasındaki Agiri katliamın`da yine CHP ve Mustafa Kemal vardır.Şark ıslahat planı yine CHP döneminde uygulamaya konmuştur.tünceli kanunu CHP iktidarı döneminde çıkarılmıştır.
Kürd inkarı ve katliamları`nın yanısıra , Türkleştirme , Suni inanca dayalı diyanet anlayışı ve dolayısıyla başta alevi inancı olmak üzeri Türkiye ve Kürdistanda var olan bütün farklı inanç biçimlerinin yok sayılmasının mimarı yine CHP`dir.
Her fırsatta ordu göreve diye haykıran Ergenekon avukatı parti yine CHP ‚dir.
Maraş , Malatya ve o çokça sözü edilen Sivas katliamı yine CHP iktidarları döneminde olmuştur.
Dersimde Munzur`u kızıla boyayan katliam yine CHP iktidarı dönemine tekabül eder.Dersim iktidarı sonrası sürgün kararnamelerinin mucidi yine kemalist CHP`dir.
Yukarıda vurguladık CHP 86 yıllık TC tarihi boyunca savunduğu ırkçı Kemalist resmi ideoloji CHP`yi iktidar sahibi yapmıştır.
Bir örnek verecek olursak o ilerici olduğu iddia edilen 27 Mayıs 1960 darbesi yine bu Partinin asker eliyle yaptığı darbedir. İktidarda olan DP bu darbeyle alaşağı edilmiş ve darbe gerekçelerinden biri dönemin kemalist Milli birlik komitesi`nce söyle ifade edilmiştir.
31 Mayıs'ta Cumhuriyet Gazetesi'nde Milli Birlik Komitesi kaynak gösterilerek yayınlanan yazıda, "Milli Birlik Komitesi'nin neşredeceği vesikalar, bir Kürdistan hükümeti tesisi için DP grubu içinde çalışanlar varmış. Sabık iktidar bunlara ve Şeyh Said'in oğluna Rus yapısı ciple Doğu'da propaganda yapmasına göz yummuştur."
27 mayis 1960 “ilerici kemalist“ darbeden tam dört gün sonra Kürdistan`da tutuklanan 485 kisi (Alev Alatlı ve İsmail Beşikçi 485 kişi- Said Ensarioğlu 300 kişi demektedir.) Sivas Kabakyazı'da dokuz ay süren bir zorunlu misafirliğe tabi tutuldular. Bölgelerinde etkili olan toprak ağalarından, aşiret reislerinden, şeyhlerden ve Kürt ulusallığı temelinde siyasi faaliyet içinde olduğundan şüphelenilen toplam 485 kişi. 1960 Aralık ayında 485 kişiden 55'i Antalya, İzmir, Burdur, Muğla, Afyon, 1sparta, Manisa, Çorum ve Denizli'de mecburi iskana tabi tutuldular. Bazılarının mahkemeleri komik gerekçelerle sekiz vilayet dolaştırıldı.Dönem yine Kemalist darbeciler yani CHP iktidari dönemi ve mecburi iiskan.
Bakınız aynı dönemi Ilerici yazar (!) Yakup Kadri Karaosmanoğlu nasil dillendiriyor. 12 Ekim 1960 tarihinde ulus gazetesinde yazdığı yazıda “...Bu gibiler için medeni haklardan mahrumiyet söz konusu değildir ve çıkarıldıkları bölgeleye dönmemek şartıyla memleketin her tarafında dolaşmak serbestliği de elerlinden alınmayacaktır. Doğrusunu söylemek lazım gelirse, bu bakımdan Mecburi İskan tasarısındaki sertlik biraz yumuşatılmış gibi görünüyor. Bununla beraber iddia edemeyiz ki, mecburi İskan Tasarısı'ndaki sertlik biraz yumuşatılmış gibi görünüyor...“
CHP ve O'nun sözcüsü Onur Öymen`in mecliste dillendirdiği katliam savunuculuğu ile 1960 darbesinin şeflerinden ve dönemin İçişleri Bakanı olan asker kökenli Muharrem İhsan Kızıloğlu “Babam şarkın celladıydı ben de sizin celladınız olacağım“ cümlesi arasında ne fark vardır.
Yada AKP iktidarının açılım tartışmaları sürecinde CHP Genel başkanı Deniz Baykal`ın ana dilde eğitime karşın bölgede ekonomik düzenlemer yapılmalı orada yaşayan gençleri alıp buraya getirmeli onlara türkçe öğretilmeli demesi arasında ne fark vardır.
Sözün kısası Onur Öymen CHP ve O'nun savunduğu ırkçı kemalist ideolojinin sözcüsüdür.bu ideoloji bir bütün olarak ırkçı ve Faşisttir.
Olması gereken ki bu aynı zamanda bir çağrıdir.bu güne kadar şu yada bu biçimde CHP ye destek vermiş Kürd ve Alevi`ler bu yanılgılarından vazgeçmelidir.
CHP içinde yer alan Kürd ve alevilere düşen Onur Öymen anlayısının yanında değil gerçek onurun yanında yer almaktır.
Tacidar SEYHAN-Adanam.v-Adiyaman Kürd
Yılmaz ATEŞ-Ankara mv-Dersim –Kürtd –Alevi
Tekin BİNGÖL-Ankara mv-Bitlis-Kürd
Zekeriya AKINCI-Ankara-Erzurum –Kürd
Ensar ÖĞÜT-Ardahan mil-Kürd
Şevket KÖSE-Adiyaman mil-Kürd
Kemal KILIÇDAROĞLU-Istanbul-Mazgirt Kürd
Esfender KORKMAZ-Istanbul-Ardahan-Kürd
Mehmet Ali ÖZPOLAT-Istanbul-Maras-Kürd
Mehmet SEVİGEN-Istanbul-Malatya/Arapkir-Kürd
Ferit Mevlüt ASLANOĞLU-Malatya-Arapkir-Kürd
Ali Kılıç, CHP MKYK üyesi –Dersim -Pülümür
Mehmet Ali Özpolat, -MKYK üyesi –Maras-Kürd
Mesut Değer, MKYK üyesi-Diyarbakir-Kürd
Savcı Sayan MKYK üyesi –Agri-Kürd
Sırrı Özbek MKYK üyesi-Adiyaman/Kahta – Kürd
Sinan yerlikaya , Ahmet Ersin , Gürsel Tekin
Ve sayamadığımız diğer isimlere utanmıyormusunuz demek elzemdir onlara bildik bir öyküyü anımsatıyoruz.
Kürdistan`da hep bir keklik öyküsü anlatılır. Soyuna ihanet eden keklik öyküsü. Keklik pazarında dolaşan keklik alıcısı pahalı kekliğin hünerini sorar. Satıcı başlar anlatmaya: "Bu keklik öyle bir öter ki, tüm keklikler toplanır. Avcı da onları avlar." "Öyle mi?" Pahalı kekliği satın alan akıllı, kimlikli, soyuyla barışık ve korumaya özenli biri 'soyunu satan, gün gelir beni de satar' diyerek satın aldığı kekliğin yaşamına son verir.
Bahçeli'nin Mecliste bulunan CHP ve AKP'li Kürd milletvekillerini kasten söylediği bir cümleyide ekleyip seçim sizin diyelim.
Bahçeli; GÜNEYDOĞU'DA MİLLETVEKİLİ ÇİKARMIŞ OLABİLİRŞİN AMA GÜNÜ GELDİĞİNDE NEREYE ÇALIŞTİKLARINI SENDE GÖRECEKSİN"
Yazımıza Dersim başkaldırısı sürecinden iki kesit aktararak nokta koyalım.
„“...Dersim`li Direniscilerden. genç bir kadının küçücük bebeği sürekli ağlıyor. Çocuğun sesinden dolayı yeri tespit edilen bu insanların hepsi öldürülebilir. Bu insanların hayatını düşünen anne, bebeğine yalvarıyor: "Ağlama yavrum, bağırma yavrum, bak üzerlerimizdeki tepeler askerle çevrili. Duyarlarsa sesini, yok ederler bütün yiğitlerimizi." Ama bebek bu hiç sözden anlar mı? Etrafındaki kadınlar korku ve panik içindeler. Bebeğin annesine bağırıyorlar. "Bir bebek yüzünden hepimiz öleceğiz, kurşuna dizileceğiz. KIRKLAR aşkına sustur şu bebeği." Anne çıkmaz içinde. Ya bu bebek susacak, ya da tüm gurup, yüzlerce insan ölecek!
"YA KIRKLAR bağışla beni, ya MERDAN ALİ affet günahlarımı," diyor, kaldırıp bebeğini Munzur Suyu'na atıyor. Ama annenin ciğeri parçalanıyor, içinden kanlar akıyor. Bu sahne unutulmuyor. Anne ölene kadar bu derdi içinde taşıyor. şartlar ve acılar o kadar ağır, o kadar dayanılmazdır ki, bir anneyi kendi küçücük yavrusunu suya atarak öldürecek duruma itmiştir.“
““...1937-38 Savaşının anlatıldığı türkülerin birinde ise İvisê Seykali'nin ağzından şunlar söylenmektedir:
"Bira pêrodê na qewxa aşîre nîya,
Merevê Kirmancan û zalimanê Tirkan o."
"Döğüşün kardeşler, bu aşiret kavgası değil,
Kürtlerle zalim Türklerin hesaplaşmasıdır."
“... Hozat yöresi Kurêşanların büyüğü, Pir Usênê Sêydi 1937 de Elazığ'da Sêy Rıza ile birlikte idam edildi. Ona yakılan ağıtta:
"Hêfê mi yêno ve Sêy Usênî rê
Heqê dîna cor vêneno ke rêîsê kirmancî yo."
Sey Usê için üzülüyorum
Gökteki Tanrı şahittir ki reisidir Kürtlerin.
Unutmayalım Usênê Sêydî, Dersim'in en etkili Pirlik ocağı olan Kurêşan'dandır. Hem aşiretin ileri gelenlerinden biri, hem de pirdir.
Şu sözler de Usıvan aşiret reisi Qemer (Kamer) Ağa'nın oğlu Fındık için söylenen türküden alınmadır. Fındık Ağa, Sêy Rıza ile birlikte idam edilen Dersimlilerden biridir.
Tırko Tırko Tırko
Tırko, zındıq o
Berdo darde kerdo
Begê mı Fındıq o
Türk Türk Türk
Zındık Türk
Götürüp astıkları
Beyim Fındık.“
..................
Bu vesileyle Dersim Başkaldırısının ölümsüz önderi ŞeyiT Rıza ve Arkadaşlarını saygı ile anıyor.Kızıla boyanan Dersim`i . Kana bulanan Ali Boğazını unutmayacağımızı belirtiyor ve katliamı uygulayan Kemalist ırkçılığı lanetliyorum.
(*)
"No kelepurê ma
Wertê kirmancîye de
Çi ra honde bîyo uciz"
Haydaran aşiret reislerinden Xıdırê Alî (Hıdır Ağa)'nın sözleridir.
"Bira
Xidir vano, "No kelepurê ma
Wertê kirmancîye de
Çi ra honde bîyo uciz"
Kardeş,
Hıdır diyor ki,
Talan edilişimiz, neden bu kadar basitleşti
Kürtler arasında.
14.11.2009
Halis Açar