Kürdler, dünyanın devletsiz en büyük nüfusuna sahip bir millettir.
Bir devlete sahip olmak isiyorlar.
Fakat kendilerine Kürd aydını ve politikacısıyım diyenlerin ihanetine uğramasalar, çoktan olurlardıda.
Gerçi Kürd'ün devlet olmaması için çok engel var.
Kaba bir tanımlama ile bunlar, dış ve iç düşman olurlar
Kendi aralarında şık ve tonlara ayrılırlar.
Herbiri aşılmaz engel olurlar.
Kürd milleti, bu engeller arasında sıkışıp kalır.
Bir engeli aşayım derken, bir diğerine takılır.
Onu aşsa bile, bir diğeri önüne dikilir.
Bir türlü aşamaz.
Yorulur, bir sessizliğe gömülür.
Dinlenir, nerden hata yaptığının muhasebesini yapar.
Kimi zaman doğru, kimi zaman yanlış sonuçlara ulaşır.
Çoğu zaman da, kandırılır.
Kurtuluşuna soyunan kendi kök kazıyanları tanıyamaz. Düşer peşlerine. Elinde avucunda ne varsa, kızını, xızanını verir. Dahası namusunu teslim eder.
Kendini satanların peşinde koştuğunu iş işten geçtikten sonra anlasada, ağlıyanı olmaz.
Olsun! Onun andı andtır. Pes yoktur onun kitabında. Düşer yollara arar kurtarıcılarını. Her şeyini vermeye hazırdır.
Birilerini bulmaktan zorlanmaz. Fakat buldukları bir öncekilerini aratmazlar.
Düşman bilinenlere “kardeş“, “büyük abı“ derler.
Kürdlere devlet mi?
“Gereksiz ve imkansız“ derler.
Kendileri olmazlar, dahası olmak istemezler. Bilmem kaçıncı alt kimliği kendilerine ve kurtarmaya çalıştıkları millete reva görürler. Boyunlarına takarlar kölelelik zincirini. Tutuklatırlar ve tokatlatırlar kendilerini. Hem de kurtarmaya çalıştıkları milleti.
Elin oğlu da, kalkar; “Kürdler'in asıl temsilcisi“ni sistemin bir partisini ilan eder. Biz de, bu ense olduktan sonra şamar indiren çok olur.
İsmi kimi zaman Kürd, Arap, Fars,kimi zaman Avrupalı, Amarikalı, kimi zaman kapitalist, sosyalist olur.
Haksızlar mı? Haksız olsalar ne yazar. Biz de, ayakaltında gezinen bunca sömürge kişilikli düşkün dururken elinoğluna ne denilebilinir ki.
Kürdler, kendilerini kurtaracak "godo"sunu ariyor.
Adem ve “günahı“ Hava'nın Kürd ilan edilmesi bu godo arayışı sonucu olmasın?