Kürdistan´da Êzîdîlik Yada Êzîdî Olmak!!!

Bu makele daha
önce newroz com'da yayımlanmıştı

Êzîdîlik uygarliğın beşiği olan Mezopotamya'da kurulmuş, tek tanrı
varlığını kabül eden ilk dindir Kürdistan'da..
Êzîdîlik- Mezopotamya ve ortadoğunun, hatta dünyanın en eski en köklü dinlerden
biridir.
Êzîdîlik dininin kökeni Mani, yada Zerdüşt dininın çok öncesine dayanır.
Zira , Zerdeşt dini iki tanrı varlığına inanır.
Fakat Êzîdîlik dini ise tek tanrı varlığına inanılır, dolayısıyla Êzîdîlik ve Zerdüştü aynı katogoride değerlendirmek ve Êzîdîliği zerdüşt dinine bağlamak Êzîdî inancına haksızlık olur.
Bu nedenle Êzdîliği ve Êzîdî dnini diğer dinlerden ayrı değerlendiermek , ayrı görmek gerekir.
Yani bazı güçler Êzîdîliği Zerdüşt dinine bağlamak , yada zerdüş dininin davamı olarak görmek Êzîdî dinini saptırmak gayreti içerisindedirler.
Bu güçler Êzîdî dininin üzerinde büyük oyunlar oynamaktadırlar ve Kürdlerin dinini
Kendi ve başkalarının emelleri için kullanmak istiyorlar.
Êzîdîlik dini çok eski ve köklü bir din olduğu bir gerçek zaten bu konuda bir çok yazar ve araştırmacı hem fikirdir.
Fakat Êzîdîlik ile ilgili , yada tarihlri ile ilgili bilgiler çok azdır.
Zira bu din ile ilgili bilgiler ve kaynaklar zamanla kayıb olmuş yada kayıb ettırılmiştır.
Bu nedenle Êzîdîlik dininin tarihi gerçek anlamda yazılmıyor yada yazılmak istenmiyor.
Êzîdîlik ile ilgili belgeler Mülüman komşu ülkelerin saldırması ve Mülüman Kürdleri yanlarına alarak ÊZÎDÎLERE SALDIRARAK büyük jenosid ve katliamlar gerçekleştirip
ve Kürd orjinalli Êzîdîleri kılıçtan geçirip, Êzîdîleri yerlerinden,yurdundan ettiler.
Dolayısıyla Êzîdî kütüphaneleri yazılı belgeleri ve bir çok tarihi belgeler yakılmış, yok edılmiş ve talan edıilmiştir, yasaklanmışrir.
daha sonra-ki dönemlerde sömürgeci ülkerin yazarları, tarihçileri ülkemiz Kürdistan ve ortadoğu ile ilgili
Araştırma yaptıklarında, özellikle ÊZÎDÎLIK ve ÊZÎDÎLER den bilinçli bir şekilde bahs etmemekte, bu konuya değinmemişlerdır.
Yani sömürgeci yazar, tariçileri Êzîdîlik dinini bilinçli ve büyük özen göstererek , bu esk, köklü ve kürdlüğün mayası olan bu dinin tarihini
ele almaktan kaçındılar.
Nedeni ise Bu yazar ve tarihçilerin sömürgeci ve islam dinine bağlı olduklarına bağlamak gerekiyor sanırım.
Aurupa yazarları ise bu yazar ve tarihçilerin çalışmalarını kaynak alarak bu köklü dini yanlış göstermek durumuna düştüler.
Eğer sözünü bahs ettiğimiz bu(sömürgeci yazarlar) bu tarihçiler Êzîdîlik konusuna değimiş olsalardı, islam dinine Arap barbarlğını yazmak zorunda kalacaklardı ve islamiyetin Êzîdî Kürdler üzerindeki şiddet ve katliamlarını ve arap işgalciliğini, vahşetinide yazmak zorunda kalacaklardı.
Tabi buda onların işine gelmiyecekti ve onların sonu olacaktı.
Eğer doğruyu yazsalardı Arap fanatik islamcıları onları yaşatmazlardı.
Zaten bu yazarların bir kısmıda bilinçli bir şekilde yazmak istamiyorlardı bu konuyu.
Bu yazarlara bir çok Kürd yazarlarınıda ekleye biliriz??
Êzîdîler Arap,Türk ve Pers sömürgecilerinnin katliam, soykırım, jenosid ve insanlık dışı baskılarına maruz kaldı/kalmaktadırlar..
Bu katlıamlar gellikle İslamiyetin Kürdistanda yoğunlaştığı ve geliştği döneme raslanmaktadır.
ÊZÎDÎLER İslamiyetin çıkışıyle birlikte katliam üstüne katliam yaşadılar ve yerlerinden, yurtlerinden olup, sürgün edildiler.
Bu katliamlar peş peşe geldiler ve tarihe geçen katliam sayısı 72'dır, sadece yazılanlar'dır bu katliamlar, ya yazılmayanlar nekadardır acaba??
Acaba bu katliamlar, jenosidler, soykırımlar, yağmalama ve talan etmeler Êzîdîlerin kaderi(mi) ?
Ben bu tür kadere inanmam!
Bir halk eğer katliam ve babarlığa uğruyorsa bunu bir kaderle alakası olmasa gerek!
Dahası kaderle ne alakası var?
Bir sonraki yazıda Êzîdîlerin katliama uğrdıkları tarihleri dataylı bir şkilde vermeye çalışacağım.
saygılarımla