Değerli Hanife,
İsveç demokrasisi dünyanın en ileri demokrasilerine örnek gösterilir.
İsveç'te geçen yıl Stockholm Üniversitesi tarafından yayınlanan istatistiki rakamlara göre
İsveç'te her yıl 20 bin kadına tecavüz edilmektedir. 20 bin tecavüz olayının sadece % 7'si yargıya intikal etmekte, % 3'ü cezai kovuşturmaya uğramaktadır.
İsveç'te her yıl 10 bin incest vakası oluşmaktadır. Yargıya aksedeni % 1 olarak istatistiğe geçmiştir.
İsveç'te her yıl 55 kadın aile içi şiddet nedeniyle eşleri, birlikte yaşadıkları erkekler yada erkek evlatları tarafından katledilmektedir.
Aile içi şiddete maruz kalan kadınların sayısı yılda 200 bin civarındadır. Şiddet suçlarının ancak % 5'i cezai yaptırımlara uğramaktadır.
İsveç'te kadınların % 2'si şirket yönetimlerinde 1. dereceden yönetici olabilmektedir.
İsveç'te aile reisi yasal olarak erkektir.
İsveç'te kadın ile erkek yasalar gereğince eşit ücret alamamaktadır. Devlet sektöründe dahi kadın ile erkek arasında erkekler lehine ücret eşitsizliği vardır. 8 Mart Dünya kadınlar gününde devletin resmi kanalı olan SVT 1'in haber texinde yer alan haberlerden biri kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlerden daha az maaş almalarının protestosuna ilişkindi.
İsveç'in nüfusu 10 milyon. Kurulu devletleri ve anayasal nizamlarına ilaveten dünyanın ileri demokrasilerinden biri olarak kabul edilmek durumundalar. Kürtler ise 30 milyonu Suriye ve Türkiye sömürgeci faşizminin boyunduruğunda yaşıyorlar. İran fundamentalist yönetiminin esareti altındadırlar. Kadınlar için hak ve hürriyetlerin sınırını tesbit eden, ihlali halinde uygulanacak müeyyideleri belirleyenler sömürgeci rejimlerdir. Güney'deki yarım demokrasi bile Saddam döneminin etkisini aşamamış arap gericiliğinin ipoteği altındadır. Buna rağmen İsveç ile Kürdistan'ı karşılaştırmanızı öneririm.
Kadın haklarının sadece yanlısı değil, aynı zamanda savunucusuyum. Bugünden değil, siyasetle ilgilenmeye başladığım gençlik yıllarından beri kadının eşitliğini insan eşitliği temelinde en önemli ve vazgeçilmez prensip olarak savunageldim. Kadın hak ve hürriyetlerine karşıtlığım sözkonusu olamaz. Kürdistan'a gelince, kürt halkını küçümseyerek, ilkellikle suçlayarak, adeta aşağılama babından eleştirerek kürtleri yabanilere indirgeyen sömürgecilerin ağzıyla konuştuğunuzu görmek üzüntü verici.
Sizlerin örnek gösterdiğiniz "uygar" ülkeler türklere, farslara, araplara sağladıkları siyasi, ekonomik ve hepsinden önemlisi askeri destekle kaç kürt kadınının ırzına geçilmesinden sanıktırlar? Bir bilginiz varmı?
Uygarlığın silahlarıyla kaç kadın kucağında bebeğiyle can verdi?
Uygarlığın destek verdiği, finanse ettiği operasyonlarla kaç kürt köyü haritadan silinmiştir? Türkiye şehirlerini varoşlarına mahkum edilen kaç bin körpe yavrumuz açlık ve fuhuş tehdidine maruz bırakılmıştır? Bir bilginiz varmı?
Amerikalıların her zaman başlıca destekçisi olduğu askeri darbelerde kaç genç kızımızın tenasül uzvuna cop sokuldu yada ademi tecavüze uğratıldı? Haberiniz varmı?
Köy basıp kadınlara tecavüz edenlerin, kayınpederinin penisine ip bağlayıp gelinin eline vererek köy meydanında dolaştıranların ellerindeki M 16 tüfeklerini, bindikleri REO ve JEEP marka araçları, köylere sürdükleri M 60 tanklarını, Cobra ve Apachi helikopterlerini türklere çoğu kez hibelerle temin edenler kimlerdir? Söyleyebilirmisiniz?
Türk kurmayları hangi ülkede eğitilir, gayri nizami savaş talimatnamesi denilen sömürgeyi bastırma ve halkı sindirme yönetmelikleri hangi devletin ordusunca hazırlanıp türklerin kullanımına sunulmuştur? Bu talimatnamelerde kadınlar nasıl tanımlanır bilirmisiniz?
Bölgenin detaylı haritalarını hazırlayan ABD yetkilileri Türkiye'nin doğusunda Kürdistan'ın bulunduğunu, Türkiye her hangi bir devletle savaş hali yaşamadığına göre temin ettikleri silahların, sağladıkları eğitimin, askeri talimnamelerle önerdikleri "sindirme ve safdışı bırakma" yöntemlerinin kürtlere karşı kullanılmakta olduğunu bilmiyorlarmı?
Doğrudur. Amerika'da bunları ağızlarına alıp sözünü bile etmezler. Ne 8 Mart'ta ne de başka bir günde.
Kürtlere kürtlerin gözlüğünden bakmanızı öneririm. Uygar diye bildiklerinizden daha az sabıkalı ve daha temiz olduklarına sizi temin ederim.
Kürdistanın bir kadın cehennemi olmasında kadınları için cennet yarattıklarını sandıklarınızın vebali eşitsizliğin suçlusu olarak gösterdiğiniz kürt erkeğininkinden yüzlerce defa daha fazladır. Uygar bildikleriniz, en ilkel kürtten kadın hak ve özgürlükleri konusunda binlerce kez daha ilkeldirler. Hiç değilse kürtler sadizm ve tecavüzcülük ihraç etmiyorlar, sadist ve tecavüzcü eğitmiyorlar.
İngiltere, Amerika, Almanya, Japonya ve Fransa İsveçten fazlaca farklı değiller.
Kadın hak ve hürriyetleri konusunu kürtleri kötülemenin aracı yapmak yerine evrensel bir eşitsizlik olarak ele almanın ve insanın eşitliği temelinde çözümlemeye çalışmanın daha doğru ve sonuç alıcı tavır olduğuna dikkatinizi çekerim. Dünyanın hiçbir ülkesi kadın sorununda kürtlerden daha az ilkel ve inkarcı değil. Sorun, erkek egemen kültürün sorgulanması, insan eşitsizliğinin sorgulanması sorunudur. Kadın hakları sorununu kürtlerin sorgulanmasına indirgediğinizde en büyük kötülüğü kadınlara yapmış olursunuz.
Hürmetlerimle.
Kaynak goster