Elıf ORHAN /
Bircan Yıldız...!
Dersimli Bircan ..!
Pilvenkli sevgi dolu ası bir kız..
Gula Pilvenke...
...böyle mı hitap edildi acaba?..
Ha sen ne diyorsun Pertekli güzel kız..!
Nenem hep kişinin isminin onun kaderini belirliyeceğini söylerdi...ara ara bende buna inandım .., bazen öyle tuhaf şeyler yaşanıyorki anlam vermekten zorlanırız.. Kişi çocuğuna isim ararken ne kadar güzelikler varsa, sevdiği, onlar için kutsal, değerli, unutulmıyan bir isim olmasına dikkat eder..
Bircan..!
Bilmiyorum sevgili Bircan'a bu isim takılırken sevdikleri onun için;
_“Bir-Can“ sen bizim Bircanımızsın, senden başkası olmaz, senin kadar değerlimiz yok“ bunu mu demek istediler...?
Bilinen o ki Bircan gerçektende yaşamında „tek ve Bir-Can“ olarak yüreklerde buruk da olsa yerini almış..
.... yüreklerde parlıyan yıldız ..
..Evet evet böyle olmalı..
O' yaşadığı kısa yaşamında yüreği hep sevgiyle dolup taştı... Sonunda sevgi düşmanı sevgisizler Füzül Beko kılığında onu öldürdüler ki yüreğindek sevgi çoğalmasın..
..Sevgiden korktular..
...Sevginin erişilmez güzel ,özgürlük kokan büyüsünün onların yüreğindeki çamuru yüzlerine yansıtacağından korktular ...onun için yüreği sevgiyle tasan Bircan'lar onların korkulu rüyaları oldu...käbuslar yaşadılar...
Ne demiş bir katil gruhu;
“Korkuyorum.. bunları öldürdükçe bunlar yeniden filiz verip çoğalıyorlar...çoğalıyorlar.. ben bunların büyümesi karşısında tükeniyorum“.. tam da bu cümleyi karabatan karanlık gruhu demiş olmalı...!
Bircan'in yüreği yoldaşı için sevgiyle çarptı. Katiller bu yürekteki sevgiden korktular..Daha öncede yüreklerden kim sevgi taşımışsa O'nu öldürdüler..Yine de hep yüreklerden sevginin giderek çoğaldığını Füzül Beko' lar dehşetle gördü..Onun içindir ki, dört bir yana kararlarlar-yasalar çıkardı kara vijdanlı karanlıklar prensi....
Diyormuş ki;
_ “Çabuk ne kadar sevgi varsa yüreklerden filizlenmeden öldürülmeli“.. korkuyla, dehşetle gördü ki ne kadar sevgi dolu yürekleri öldürse, „sevgi bir ölür bin filiz veriyordu“..gün gelirki o sevgi filizlerin büyüyeceğini, çoğalacağını ve onu boğacağını iyi anlamıştı..
Bircan Yıldız..!alt
Jar û Diyar'in ası kızı..
..Nasılda toprağınla bütünleşti sevdan..
İnananlar ülkesinin ası kızı, yola inancın için geriye bakmadan sevdiklerine „elveda“ demeden sen de mı çıktın...?
Nasılda inandığın o erişilmez özgürlük için koşar adamlarla çıktığın gibi, aynı şevkle dağların doruklarında soluklanmadan Dersim'i kana bulayan Rom'ların varlığının olduğu her yeri vatan bildin..
Rom'lara karşı yürütülen savaşı istiyerek omuzladın..
Bedelini ödedin..
Savaşan sevgi dolu bir yürekle masal kahramanlarının safında usulca yerini aldın..
Katil gruhu bu şahlanmış yürek sevginin karşısında bir kere daha yenildi..yenildiler.. aldıkları yenilgiyle senin yüceliğin karşısında her gün eridiler..çözüldüler..tükendiler..
Bircan Yıldız..!
Sen Dersimin yürekli ası kızı...
..Pilvengin nazlı gülü..
...yüreğin nasılda sevgiyle dolup taştı...
Gözlerinle dünyayı kuçaklamak istedin değil mi?
....Gözlerindeki sevgi pırıltıları o kahrolası katil gruhunu her gün daha da ezdi... Gün geldiki katledilen sevgiler onlara ölümcül darbeyi vurdu..
Bircan'ların ölümsüz olduğunu seni bügün yazılan halinle tarih karşısında ispatladın...
..Bircan giderek özgürlükle bütünleşti...
Geleceğin ancak sevgiyle, özgürlükle elde edileceğine yüreğiyle inanandı..
O' da tıpkı ondan önce ya da sonra yüreğini avuçlarına alıp özgürlük için alana inenlerin ikirciliğini asla taşımadı...Özgürlügün getirdiği tüm bedelleri yoldaşlarından geri kalmadan karşıladı..
Dersim öğretmen okulunda Dapir'lerimizden dinlediği Cirok'larla büyüdüğünü yanındaki yoldaşlarına anlattı..Sonra cuntanın gelmesiyle tıpkı Sevgili Saime, Semir ve diğerleri gibi yurtdışına gitmek zorunda kaldı...
Ortadoğuda terör estiren, devrimcileri katleden katil Rom'lara karşı savaşmak için hem verilen eğitimi aldı hem eğitimci olarakda yeni yoldaşlarını eğitti..
Bircan inanmıştı tıpkı yüreğini avucuna alıp inen diğer yürekli Jar û Diyar'ında yola çıkanlar gibi...
....yiğitmi yığıttı Dersimin yürekli kızı..Görenler öyle diyorlarmıs;
“Analar ne yiğit Bircanlar doğurmuş“...Jar û Diyarın ası kızı avucuna alıp alanlara indiği yüreği hep sevgiyle çarpardı..
Önceleri ana, baba, kardeş, yakını, yoldaşı ,özgürlük ve derken sevginin bir başka tılsımını his etti...
Yüreği özgürlük için yola çıkan yoldaşı için çarpti..
....Içi sevgiyle dolup taşıyordu...
....özgürlük sevgisi, ana sevgisi. yar sevgisi...
...Bunların bütünün kutsallığına "inananlar diyarından" gelmişti..
Çiroklarından ölümsüz sevdaların masallarını Dapir'lerinden çok dinlemişti..Ancak masallarda olan ,sevgilerin düşmanı füzülbekoların varlığını yürek coşkusundan bir an unuttu..Bu unutma ona ölümü getireceğini bilmedi..
Dersimin ası kızı Bircan seni sevgin için, yüreğinde sevgi taşıdığın için öldürenler tarih karşısında hep lanetli olarak yaşıyacaklar...tarih bunu yazar..
Sevgiyi yüreğinden barındıran Dersimli yürekli kız seni öldürenler bugün yüreksizliklerinden her gün senin karşından yerlerde sürünüyorlar..
Sevgili Bircan seni unuturacaklarını sananlar lanetllenerek tarihde siliniyorlar..
Sen rahat uyu yürekli Dersimli kız..
....Seni yüreği çarpanlar, devrimciler, yoldaşların asla unutmıyacak..
Jar û Diyar'ın yürekli kızı...
.... hep Yüreklerde olacaksın..
Elif ORHAN