Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 31 August 2008

Bréz Berwarto

Aşağıda Adem (a.s) ın Kürd olduğu iddia edilen yazıyı ilk okuyanlardan biriyim.
Açıkcası bana ilkokul günlerimi hatırlattı.Bir farkla ! Onlar herşeyin Türklerden
türediğini iddia ederken burda ise ana figür Kürdlerdi.

Buda pek önemli değil.Herkes bildiğini söyleme hakkına sahip olduğu gibi
saçmalama hakkınada sahip olmalıdır.

Asıl ilginç olanı ise bir Türk atasözüne tam uymasıydı.Biri bir taş atar kuyuya
işte akıllı geçinen kırk kişide çıkarmaya çalışır.Bunların içinde , entel HEk,
Dezam Kenan dan sonra seninde bulunman beni epey güldürdü !....

Eğer bu bizim bildiğimiz ilk insan olan Adem peygamber ise , yani Havva anamızın
kocası olan babamız ise , o zaman ondan başka insan yeryüzünde yoktu.
Eğer yazıda dikkatinizi çekmişse Adem (a.s) Hindistan'a gidiyor.
Niye gidiyor ? ézdiliği yaymak için !
Peki ondan başka insan yoksa , o zaman kimlere anlatacak ?
Eğer ben bu sorunun yanıtını çözersem dünyanın en akıllı adamalrı arasına
gireceğim. Lakin çözemiyeceğim apaçık belli olduğu için,
kaldıkmı Elazizli ? Anlarsın ya açıkca Deli kaldığımı söylecek değilim ya!...

De hadi hepimize kolay gelsin .....

Merhaba Deza, Berwarto alevi. Anladığım kadarıyla HeK ateist. İkisi de bu işten alınlarının akıyla yırtar. Sen müslümansın. Dindarsın. Fazla dindar olmamakla beraber ben de müslümanım. Biraz daha yazarsam Müftü Mücdeddin gibi tımarhaneye kapatılmakla kalmam bir de onun gibi harici (dinden huruc eden, dinden çıkan) sayılırım. İşi sen de biliyorsun bam telinden yakalamışsın. Dini konularda çoğu kez yazmaya cesaret edemiyorum. Ya alevilerden olurum ya sünnilerden, ya êzdîler incinir ya ali ilahiler. Hepsine saygılı olmayı esas alan bir tutarlılığa ise bazen ateistlerimiz "din kuyrukçusu" isnadıyla vururlarki maazallah. Dediğini anladım. Bari sen vurma. Bu arada dini bilgilerimin gelişmesinde emeği olan büyük alim Mücdeddin Efendi'yi rahmetle ve şükranla yadediyorum. Hürmetler.

OOO xalê Mihemmed ez heyra tu cawa yî. Derler kí, kirk kanatlı, kırık kanatlı kuş; Yola çıkmışlar Kaf dağına doğru. Uzunca gitmişler ve yüksekten uçarak.Aleme ve alemde gidişatı konuşa konuşa. Tek bir amaçla bu kuşlar havalanmiş. Tanrıyı aramakmış maksatları. Uzun bir yolculuktan sonra varmışlar oraya ve başlamışlar saymaya; Ne bır fazla ne de bir eksik, tamı yamına kırk. Bence arıyan sonunda kendini bulurmuş.' Onun içindir ki; ben de Kürd Seyd Nesimiyi rehber alarak; 'ÜŞÜDÜM,MELANET HIRKASINI GİYDİM KİME NE! SORDULAR, NESİMİ YARİN İLE HOŞ MUSUN...O yar benim,hoşta olsam kime ne...! Kenan Fani dostun belirttigi gibi...Halacin; En el hak kavramindan pişerk dünyayı seyre daldım. Ve o kırk kuşlardaki hıkaye ile ben de katarına katıldım ve dile geldim ki dile kolay; DIN IMAN, AYIN IMAN KURDISTAN...! Bunu bilir bunu söylerim.Başka da hakikatım yoktur kek Mıhemmed ve gözlerinden öperim. Rivayete, rivayet ekliyerek; Kenan Fani ye selam ve saygilar...HEK in de gözlerinden öperim.

merhaba MP beni kendine dert edinmen bile gozlerimi yasartti. ancak yas ilerleyince dikkattinde azalmis. sozunu ettigin'n o zincirin baslangic yazisina yazdigim yorumu senin guzel hatirin icin burya tekrar asiyorum aynen soyle: "bir de yorum mu yazalim? kim uydurur bunca deli sacmasini?" yani o ilk yaziya yorum bu kadar yani o kuyudan tas cikartmaca yok. ancak daha sonra baska mecraya kayan tartismaya duhul etmek icap ediyordu cunku orda mevzu ademden cikti kendine guven sorunu olan halkimiza nasil guven veririz sorununa donustu sonrasi da senin kuyudan tas cikartma metaforu hikayesi ki o kuyya tasi halkimiz atmis durumda ve sen de o halkin attigi taslari cikartmaya cabalayan akillilar ekibindensin ha birde su benim mahlasin uzerine torklarin irzina gectigi o sifati eklemeseydin ne guzel olacakti. o sifatin hakkiyle kullanimi iyidir ve seni de kapsar. torklarin kucumsedigi seye benzemez. kullanilmasi da gerekmez. olmayaki karsindakine kucumseyici bir laf cakma niyetinde degilsen. neseli ve saglikli gunler HeK

Karinca kararinca bende uzerime elzem olmayan bu soruya bir cevap vereyim 1. Ademin Kurt olup olmadiginin ispati yok 2. Ademin Allah tarafindan yaratildiginin ispati da yok. Ya inanirsin yada inanmazsin. Hangisine inanaiyorsan senin icin gercek odur. 1.A. Ademin Kurtlugu meselesi tabiiki bir biyolojik Ademin Kurtlugu degildir. Adem bu hali ile bir mitolojik olgudur. Iste bu mitolojik olguyu ilk yaratan ulus kim ise Ademde otomatikmen onlardan oluyor. Adem kavramini Islam 1400 yildir soyliyor. Adem kayramini Yahudiler 3000 yildir soyliyor Adem kavraminin olustugu Ortadoguda 5000 yildir yasayan Kurt halki 5000 yildir Ademden bahs ediyor. Bunun boyle oldugu iste tartisma esnasinda dillendirildi. ISTE bu sebebden dolayi adi var kendi yok Adem Kurt farzediliyor. Bilmem anlatabildim mi? 2.A. Modern bilim Ademin Allah tarafindan yaratildigina dair daha bir delil bulamadi. Belkide Darwinin soyledikleri dogrudur. Bu durumda Ademi Allah degilde bir halk yaratmis oluyor. Kim bu Ademden bahs eden ilk halk?

Merhaba, Benim bugüne kadar okuduklarımın tümü Adem kavramının menşei olarak Jerusalem'i (Kudüs) gösteriyor. İlk insana ve peygamberliğe indirilmeden önce tapım gören bir tanrı olduğu, Jerusalem tanrısı olduğu, dolayısıyla mitolojik bir olgu olduğu söylenebilir. Bu konuda seninle hemfikirim. Hepa (Heva-Havva), Hurriden, Hitit'e, Kilikya Krallığından (Kizzuvatna) Urartu'ya, kadar yaygın tapım görmüş bir tanrıça. Bu ilk saydıklarımda Hepa ismiyle kabul ve tapım görmüş. Mitanni'nin ilk üç tanrısında anatanrıça var ama adı Hepa değil. Sumer'de anatanrıça tapımı, Babil rahibeleri ve Asur'da anatanrıça kültü, eski araplar arasında islamiyete kadar varlık sürdürdüğü Mekke'deki putlarla kayıtlara geçen anatanrıça kültü ile birlikte düşünüldüğünde Önasya ve Ortadoğuda çok uzun bir zaman dilimi yaygınlık arzeden bir tapım şekline tanıklık ediyor. Hurriler saydığımız halklardan devlet olmuş en eskisi. Diğerleri Sumer ve Hurri'nin mirası üzerinde yükseldi. Daha eskisi Çatalhöyükte bulunan anatanrıça heykelcikleridir. İ.Ö. 7000 yıllarına tarihleniyor. Jeriko ise İsrail sınırları içerisinde İ.Ö. 7500 yıllarına tarihleniyor. Jeriko'yu inceleme fırsatım olmadı, burada aynı kültün izlerine rastlanıp rastlanmadığını bilmiyorum. Adem'in Hindistan'a götürülmesine bazıları alay ederek yaklaştılar. Ben hiçbir hipoteze alayla yaklaşmam ve yaklaşamam. Sadece mevcut bilgilerimle kıyaslarım. Reddetmek ve onaylamak yetkisini de kendime alıkoymam. Bilgilenmede sınır konulmaz. Bilgilenmenin yetkisi yoktur. Yetkesi ve yeteneği vardır. Hindistan'ın kuzeyini kapsayacak şekilde hint-avrupalı dil ve hint-avrupalı olarak diğerlerinden ayrılan kültür İ.Ö. 1500 yıllarında istila dalgalarıyla Hindistan'a yayıldı. Hindistan'ın güneyi ve bu arada Sri Lanka(Seylan)'nın bir kısmı hala hint avrupalı diller grubuna dahil olmayan dravidi diller konuşuyorlar. Elam'ın dili de Susa sürecine kadar dravidi gruptan bir dildir. Susa süreciyle hint-avrupalı dil eskiyi tasfiye eder. Hindistan'a hint-avrupalı dil ve kültürün yayılmasında sıçrama tahtası gören medeniyet merkezi oldukça ünlü bir tarihi şehir olan Pali-putradır. Ben, Hindistan'ın kuzeyinden Yugoslavya, İran ve Amerika da dahil olmak üzere gerek Avrupada gerekse Kürdistan'da birçok Bali-Pali-Palo-Palu sıfatlandırması içeren şehir isimleri buldum. Türklerin ciddi araştırmacıları türkçenin sanskritçe etkisinde oluştuğunu itiraf ederek türkçenin yapay ve yamama bir dil olduğunu kabule mecbur kaldılar. Sankritçe kürtçe yakınlığı çok kez işlendi. Bütün bunları kürtlükle açıklamak abesle uğraşmak olur. Bu bilgilerle olsa-olsa kürtlüğün kökenine, kültürel kaynaklarına daha sağlıklı yaklaşmak olanaklı hale gelir. aksini iddia etmek güneş-dil teorisinin kürt versiyonu olurki bilimden çok politikanın hem de ırkçı mayadan usaresini alan bir politikanın malzemesi olur. Buddha, kendini tanımlarken babasının adının Sakyamuni olduğunu belirtiyor. Ansiklopedilerde bu bilgiye rahatlık ulaşılabilir. Sakyamuni Buddha'ya göre sakyaların (iskit, eşkan) kralı anlamına geliyormuş. İskit bahsi yahudi, asur, pers, grek, hint kaynaklarında geçiyor. Her halk kendi fonetiğine göre isimlendiriyor. Kırım'dan Saksonya'ya, İskoçya'dan Sicilya'ya, İran'dan Hindistan'a kadar göçmüş ve savaşmış bir halk topluluğu olarak geniş bir coğrafyada hareketlilik gösteriyor. Herodot'un hikaye olarak naklettiklerinin dışında iskitlere dair görgüye dayalı tanıklıları da kitabında var. Med bahsinde de iskit kralı Madiyas'ın Keyaksar tarafından yenilmesine değiniliyor. Keyaksar'ın babası Feruar(Firyar)'ın iskitlerle çıkan savaşta öldürüldüğü bize ulaşan bilgiler arasında. İskender'in babasının da iskitlerle yürüttüğü savaşta bir gözünü kaybettiği İskender'le ilgili kitaplarda yazıyor. Bütün bunları bu halkın hareketliliği ve geniş bir coğrafyada varlık göstermesine misal olarak veriyorum. Başkaca bir iddiam yok. İddia dayanakta. İsteyen bulur. Ben sadece yolunu ve yöntemini göstereceğim. Coğrafi isimler ve etnolojik isimlendirmelerle ilgili olarak isterseniz internet araştırması yapınız, isterseniz ansiklopedik araştırması yada sözlük araştırması yapınız. Dünyanın her yerinde iskit etnolojik sıfatlandırmasını çağrıştıran SK yada SC ünsüzleri içeren topluluk isimlendirmeleriyle Bali-Pali-Palo-Palu isimlendirmelerini aynen tesbit edeceğiniz gibi BL ve PL ünsüzlerini içeren coğrafya yada şehir isimleri bulacaksınız. Bunlara zaman-zaman Susa-Şuşa-Sason-Sasun formlarıyla SS ve CC ünsüzlerini içeren isimlendirmeler eşlik edecektir. bu denli yayılan bir halkın gittiği yere inançlarını götürmemesi ve gittiğ yörelerin inançlarını etkilememesi olası değil. Ben, BL ve PL kavramının inançlarla ilgili olduğu sonucuna vardım. Hitit'in imparatorluk dışında ana ülkesi iki büyük eyaletten oluşuyordu. Pala ve Tumana. Buna ilaveten Pala dili ayrıca kayıtlara geçmiş sözlüğü olan bir dildir. Hitit'in 'çekridek ülkesi' sınırları içinde yer alan Katpatuka (kappadokia) yani Halys (kızılırmak) yayı çevresinde yer alan bugünkü Nevşehir'in ismi "Türkiyedeki Tarihsel Adlar" isimli Bilge Umar'a ait kitapta Scania olarak veriliyor. Hitit döneminde de PL-SC yanyana. Yazılı kaynak olmadığı zaman dini kavramların ve şahsiyetlerin yer değiştirmelerinin farklı kişilere ve kavramlara yüklenebileceği ihtimalini düşündüğüm gibi, aynı kişi ve kavramların farklı dillerde farklı isimlendirmelerle yer alabileceği ihtimalini de hesaba kattım. Kesinlikten kaçınarak belki de diyorum.. Êzdî inancında yer bulduğu anlaşılan bu sözlü anlatım gerçek boyutu da taşıyor olabilir. Çünki olumlamak yada reddetmek konusunda hiçbir veriye sahip değiliz. Kabullenmek kadar reddetmenin dayanaklarından da yoksunuz. O halde not edelim. Yanlışta olsa bilgi saklamak zazarlı değildir. Yanlıştan kaçınmaya olanak sunar, bu anlamda bir yarar içerir. Bilimde bilgiyi reddetmek yada küçümsemek yoktur. O güne kadar edinilmiş bilgilerle kıyaslamak ve analiz etmek vardır. En aykırı ve en saçma görünen bilgi de sonuçta bir bilgidir. Doğruluğuna katılıp katılmamamız ayrı bir meseledir. Kuşkuyla yaklaşma hakkını bilimin bizatihi kendisi ilgili olan herkese verir. Sonuçta, yazılı belgeden yoksun olduğumuz konularda ve hele oldukça girift olan mitoloji bahsinde kesin yargıya varmak son derece güçtür. Bunun yerine malzemelerimizi biriktirerek geleceğe saklamak daha yararlı olacaktır. Değerli bilgilerini paylaştığın için kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Hürmetlerimle.

Ademin bu kesmekesli durumunu uzerine Tum Insanligin Faydalanacagi net bir sekilde aciklama getirdigin icin minnetdariz sana. Kurtlerden (ezdilerden) baska adem hakkinda rivayet edip 5000 yila dayanan tarihi bir halk yoktur tabii. Mezopotamyada yasayan en eski uygar´ kavim sayilan Sumer mitolojilerinde Adem yoktur. Bu olgudan dolayi Adem mitolojisini yaratanlarin da bizatihi kurtler oldugu hicte o kadar zor anlasilacak bir konu degildir. Sonra bir iki kelimeyle Darwin konusuna degindiniz. Onun hakli olup olmadigi konusuna... Size kisaca sunu diyeblirim ki Darwin in EKSIK HALKA diye adlandirilan teori kirikligi 2004 yilinda Darwin in 200 sene onceden aynen haber verdigi gibi, TAAKALIT denilen bir kesif ve bulguyla onarildi ve bu teori cok saglam bir sekilde TAMAMLANDI. Yani Darwin in EVRIM TEORISYLE DOGAL SECIM (natural selection) denilen teorisi TAM KESINLIK KAZANDI. Soyleki Darwin HAYATIN KOKENI´nin teolojinin iddia ettiginin tam tersine TABIATIN DOGAL SECIM sonucu olarak tabiatin kendisinin yarattigini iddia etmisti. Insanlarin da suda olusan ve sonra karaya cikan canli oldugunu iddia ediyordu. Ama FLORA (nebat/bitki alemi) FAUNA (hayvan alemi) konusunda cok genis ve derin bilgisi olmasina ragmen Darwin SUDAN KARAYA cikabilen o canli yaratiginin varligini yasadigi o donemde birturlu ispat edememisti. Ama Darwin in bu teorisi isiginda calisma yapan bir gurup Amerikali uzman, 2004 yilinda yedi yillik bir arastirma sonucunda Darwin in yasarken varligina isaret ettigi fakat birturlu kesin bir sekilde bulundugunu gosteremedigi TAAKALIT diye adlandirilan AYAKLI BALIK haywaninin miljonlarca yillik FOSILINI Alaskada (butun dunya kitalari tek kita iken adlandirilan PANGEA da) buldular. Yani Darwin hakli cikti gibi, Kurtlerin Adem konusundaki SOZLU ve hatta YAZILI (Cilwe) YAZINLARINDA aynen bahsedildigi sekilde kisa bir tarih ve antropolojik calismasi sonrasinda gercege uygun bir teori ve musbet bilim uzerindeki rayina pekala oturtulabilir.. Selam ve saygilar Eliye Remi

darwin i bir kenera birktim (ordaki hayatin denisde baslayip karaya ciktigina dair cizginin sizin sundugunuz kadar kesinlik kazandigi tartismali ancak burda bunlari konusacak alt yapida bilgin yok-olmasina da gerek yok) gelelim adem efsanesine onun baslangicina ve baslatanlara eger es zamanli benzer mitoljiler farkli kavimlerce baslatilmamislar ise (oyle ya insan kendi cikisini ister istemez merak eder ve bunu bulmak icin yasadigi ilk donemden bugune kadar dusunur ugrasir durur. bu insana ait bir vakia ise,farkli kavimler genesis uzerine kafa yormus olmali ve herkesin de bir yaratilis hikayesi olmus olmali. insan aklinin sasirtici bicimde benzerlikler icerdigini londrada ki rihtim iscileri ile darwinin adalari ziyaret ettigi donemede halen tas devrini yasayan adali yerliler in akil yurutmelerinin nasil da bir birine yakin oldugu gozlemi de darwine aittir) bu durumda kavimler birbirine bu kadar yakin dusununce yarattiklari mitoljilerde de sasirtici benzerlikler olabilir. boyle olmasa bile birbirilerinden etkilenmis olmalari mumkundur haydi diyelim 5000 yil once etkilesim sinirliydi (gerci tarim devrimi ve hayvan domestikasyonu sonrasi (yani bugunden yaklasik 10-12 bin yil once)ister istemez ilkel ticaretin baslamasi (taslar ve ilk mineraller) homo sapiens in ilk donemlerindeki izolasyonun muthis bicimde kirmis bile olsa biz gene de kavimlerin etklesimi cok az tutan izolasyonda yasadigini varsaylim. bu durumda bil genesi hikayesini yaratan ilk kavimin (diyelim ki bugunku hewler mintikasini merkeze aldigimiz 100 km lik bir yar capi olan mintikada yasamis br kavim olsun) bu hikayeyi buldu ve saga sola yaydi (bu isin 5 bin yildan cok once olmasini tahmin etme egilimlisiyim-sadece educated guess (egitimli tahmin diye cevirelim gitsin) benim yaptigim. bugunden 5 bi il once yaklasik MO 3000 lere duser ki insan o donemde bir hayli yazili kaynak uretmeye basladi ve genesi ile ilgili epey sofistike malzeme uretmis olmaliydi. demek ki orjinin en azindan bir 3-4 bin yil oncesine gitmesi lazim. aksi halde bir hayli sifistike devrim yapmis kavimler bu 3-4 bin yili bir genesi hikayesi olmadan geciremez. sosyal kulturun bir hayli gelistigi bu donemlerde genesis in derli toplu olmasa da olmasi gerekmez mi? neyse tarihi ister 5000 ister 7-8 bin gerilere ceksek de benim rpoblem dedigimn sey degismiyor o da su national tarihi bu kadar geriye nasil cekeriz? bakmayin milletin bunu yaptigina bu bicimde national tarih muhakka kitleleri gaza getirmek icin yada ahmak turistlere veye boyle bir surukliige inanacak bol sayida insani etkilemek icin kesinikle ise yarayacaktir (bakin insanlar hala bu tur seylere feci bicimde inanmaktalar-son 10 yilin liste basi satan kitaplarina bakin bu durum gorunur) ancak bu tur hipotezleri bilim diye satmak (bu da mumkun ancak bu isi hakkiyle yapan cevrelerde degil) bence mumkun degil demek ki problem burda bu tur tezlere bilimi bulastimak (hakkiyle) kolay degil GEREK de yok bilimsiz bicimde bu tezlerle positif bir is cikaranlarin ici rahat olsun. bilimselik ise karistiginda ise dunyada hic bir national tarihin 5 -7 bin yil geriye cekilmesi pek kolay olmaz. ne arkeoloji ne kulturel dinamikler ve ulturel izler, ne de gen teknigi bu tur bir hiptezi dogrulamaya yetmedi-yetecegini de sanmiyorum. insanin oldugu her yerde hizla degisim hizla etkilesim hizla haraket hizla karisim olur. geriye dogru gidildiginde bu karman cormanligi ancak cografya ile sabit tutabilirsiniz. ulus daha taze daha yeni bir olgu. hurmetler HeK

Bende (biyolojinin Marxi) Darwini es geciyorum. uzun sorularinizin kisa cevaplari sunlar. Avci-toplayici toplumlarin dini inanci hakkinda bilgi elimizde yok. dolayisi ile bunlari es geciyoruz. Sira geldi ilk ciftci-yerlesimcilere. Tarihte evcillestirilmis bitki ve hayvanlarin listesine bir goz attiginizda karsiniza ortadogunun ortasi (bugunki Kurdistan) cikacaktir. Hatta Urfada (Gobeklitepe de) bulunan dunyanin en eski yerlesim yeri ve tapinagina bakarsaniz gorurusunuzki. http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=5039.new bu 1. Daha diger halklar avci toplayci hayat yasarken Kurdistanda bilim, teknoloji, teoloji vebenzeri husularin temelinin atildigini goreceksiniz. Ademi avci-toplayici toplumlar mi yoksa ilk cifci-toplumlar mi buldu? Tabiiki cifciler hayata (baska) bir pencereden bakabildiklerinden vizyonlarida genislemisti. Artik bu ortanda Ademin de dogmasi gerekiyordu ve dogdu da. Yukardaki link tekrarliyorum. Bunu biz Kurd milliyetcileri laf olsun diye soylemiyoruz. Elin adamlari soyliyor. Lutfen su linklere bakin. 1. http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=5039.new 2.http://www.saradistribution.com/perestgehaherikevin.htm Simdi Ademimize sahip cikmak isteyen bir ulus varsa Erkekse ortaya ciksin.

sakin kizma kuu tartismalara biraz heyecan iyi gelir once son yazdigin nota bir iki laf edecegim sonra da hala problemin devam ettigini soyleyecegim. bereketi hilal, fertile crescent tarm devriminin dunyada basladigi yer olarak bilinir. bugunku bilgiyle b boyle yarina kadar allah kerim (yani yarin bu bilgi degisebilir) bereketli hilalin uclari filistin israil den vikip hilalin en genis kesimi de bugnku urfa diyarbekir i icine alarak asagida msul, dohuk sanidar hewler kerkuk u duzluklerde ve zagrosun guney bati etekerini de sulama gerektirmeyen yerlerede tutarak guney mezopotamyaya kadar ulasir. bu tarim devriminin e yogun oldugu bolge periferisi se kuzey batida anadolya kuzy doguda gurcustan ve transa kafkasya a kadar uzanan cok gens bir bolge. glacial-interglacial cyclelarin (buzul cagi buzullarin erime cagi cevrimi mi oluyor?) en sonuncusunda toros ve zagroslarin etekleri her halde yasama elverisli imkanlar sundu. bu genis topraklarda hatirlatirim o donemde henuz avci toplayicilikla stigal eden birbirinden bir hayli izole bir suru topluluk yasiyor olmali. bunlarin sayisi da pek oyle kabarik olmamali. o donemde o bolgenin barindirdigi nufusu bugune extrapole edersek (model hesaplarimizin icine o gunden bugune tarihe kaydedilmis btun savas dogal felaket vs vs leri de b modelin icine katarsak eger o bolgenin o gunku butun kavimleri kurd idilerse bugun kurdlerin nufusunun 300-400 milyona ulasmasi gerekirdi. bu yazdiklarim deli sacmasi bir yaklasimdir elbette tersinden gidersek yukarida kabaca sinirlarini cizdigimiz bolgede gecmiste yasayan ahalileri sadece kurdlerin atasi olarak kaydetmek hosh bir fantezi bir suru kisiyi de inandirabilecegimiz bir sey olabilir ancak gerce olur mu? bakmayin ucu acik soru halinde formule ettigime bana sorarsaniz b fantazinin gercek olmadigi asikar. ancak hayiflanip tuh be kacirdik sasali br tarihe sahip olma imkanini demeyin o cografya bugun nufus itibari ile bize ait bilinen yakin gecmisinde de bize ve bir turlu herkese uyabilecek bir uzlasmayla yasayamadigimiz bir kac baska kadim halka da ait tabii tarihten ismen yok olup cismen baska bir adla devam edenleri de unutmamak lazim. hikayeyi uzatmayacagim kurdler modern br ulus olarak kendilerini tanitacak ise saf(trik) bir kok arayisina girmeleri fuzululidir ancak bu cabanin egenceli ve ise yarar sonuclari olabilir. ancak yasadigimiz cografyanin bu zenginligine tum insanligin ortak mirasi olarak birinci elden sahip cikma sansimiz var. adem belki koken itibaren ezdiler belki kurmancara belki aramaikere belki de ismi dili yok olmus bir kavime ait soyence-ancak kesin olan bir sey var bu bolgedek erken yasama baglantisi olan ve bugun o bolgede yasayan halklarin farkinda olmadan yaratiklari ortak bir urundur. bu anlamda kurdur de. ibraniler -suryaniler-araplar ona bugun kurdlrin yeni kesfettigi bicimde sahip cikmaktalar ve bu sahip cikista bolgenn yerli halki olan kurdleri bal gibi yok saymaktalar. bu edepsizliklerine karsi onlara deli sacmasi tezlerini hatirlatip mirasta bizim de hakkimiz oldugunu soylemek yerine belkide cografi olarak mirasta bizim en fazla hakkimiz oldugunu soylemek yerine o yanlisi ustelik cok ciliz bicimde tekrarlamanin cok fazla faydasini da goremeyebiliriz. kurdleri tum irili ufakli haksiziliga ugramis yok sayilmis halklar gibi bu dunyanin kulturune elbette buyuk katkilar sunmus bir halktir-tersin dusunmek be imkansiz. yasadiklari cografya da gecmisi fazlasiyla zengin br cografyadir atalarimizin becerileri ne kadar kesin ise bizim bugunku beceriksizligimiz de boburlenmek icin kala kaa en eski antikaci dukkanina dalmaktan baska yapacak seyimiz kalmamasiyla dogru orantili bicimde kendini gostermektedir. bugunku becerileri artirmayan bugunku dnyada becerikli olmayan sahiden kendine ait olan hic birseye de sahip cikamaz ademi brakin gotumuzdeki dona bile sahip cikamayiz (mesela petrol mesela akip giden dicle ve firat sulari karli daglarda depolanan sular-verimli vadiler-en guzel saraplari uretebilecek cesit cesit uzumler-madenler ivirlar zivirlar-. hele hele Hemdo bir de kabadayica nara atmis butun dunya miletlerini urkutmustur her halde! adem bu naradan sonra kesinlikle bizimdir tek basina bizimdir ya hava? dogrusu ona da sahip cikmak lazim ciplaktr diye bugunku kurd adetlerine uymuyor mu yoksa. amman namus cinayetine kurban gitmesin! simdi net bicimde probemlemi tekrarlayayim o ilk yazimda en sonlarda cografyaya tutunun ordan iyi seyler cikartma sansimiz var yolunda bir gris yaptim. adem miti turunden eski bir mitin cikisini bugun adina kurd dedgimiz modern bir ulusun kokenine baglamak sadace kurdler icin degil arap aramaik ibrani kobrani tum modern uluslar icin imkansizdir. kemikleri olsaydi da dna testi yapsaydik bile gene imkansiz olacakti. rakinin bardakta durdugu gibi durmadigi meseli tarih icinde sekilden sekile giren kavimler icinde dogrudur. mesela kurdce hint avrupa dili ise hint avrupali kavimlerin bugun kurdistan dedigimiz bolgeye gelmelerinin bilinen bir tarihi vardir. peki bundan once orda yasayanlar kimdi? eger onlar kurdlerin atalari ise peki aa bu hint avrupa dilini bize kim verdi? filan fistik neseli saglikli gunler HeK adem ve havva oglu

(Kurtlerin yigit delikanlisi Hemidoyu saygi ile anarim) Ben Modern millet olan Kurtlerin Hind-Avrulapi Efendilerin (Aryanlarin) (zagroslarin ve Guneydogu toroslarinin) yerli Halki ile karismasindan olustuguna inaniyorum. Dil Atalarimiz Hind-Avrupalilarin bolgede tespit edilen varliklari bundan asagi yukari 4000 yildir. Ama biyolojik atalarimiz (ki bunda Hind-Avrupalilarin payi % 30 civarinda olmali) Kurdistanin yerli halkidir. O sizin bahsettiginiz Altin-Hilanin irgatlari iscileridirler. Bundan suphem yok. Adem Ortadogunun ortasinda dogmustur/yaratilmistir (mitolojik figur olarak). Bugunki Modern Kurt milleti Ademi yaratan ilk koylu ciftcilerin ortadogudaki yegane mirascilaridirlar. (ayrica ben Ademi Biolojik olarak Kurtlere baglayanlardan degilim) Bunu bizim gibi iddia eden bir baska ulus varmidir ki Ademimize sahip cikisnlar. (Kutsal kitaplarda bahsedilen) Cennet Kurdistan da ise bunu Kurdistanlilar olusturmustur. Cennetinde Ademe, Ademin de Havvaya ihtiyaci var. Bunlari (mitolojik olgu olarak) sizce kim yaratti. Kuzey afrikanin Tuaregleri mi? Cin u Macinin cekik gozluleri mi? Sibirya ormanlarinin yerli halki Ekimolarin Emmoglulari Turkler mi? Kafkaslarin Soluk benizli haklari mi? Avrupanin en eski halklarindan olan Basklar mi? Babalari Ur(fa) dan Israile gelen Yahudiler mi? Ifriqiyanin bahti kara halki mi yaratti Ademi? Yada soruyu tersinden sorayim Ademi yaratan tarihteki koylu-cifcilerin bugunki (kulturel, cografik, ve hatta hatta bioloijk) ardillari sizce kimlerdir? Colgen gelen Araplar (yada bolgeye disarian geldigi ilmen sabit olan Samiler) mi? Otukenden kopma Turkler mi? Trakyadan gelme Haylar (Ermeniler) mi? Araplarin ve Yahudilerin Amcausagu Babil-Asurlular mi? Ortadoguda baska hangi halk kaldi geriye? Kim bu mirasyediler.

insan hic olmazsa karsi fikirleri okurken hem egleniyor hem de ogreniyor eglenme babinda bu eglenceli serbest bicimi icin Hamido yu hakli bicimde sahiplenen (ben de sahipleniyorum -galiba Hobsbawn mi veya oteki ulus uzmani (bu deyimle dalga gecerek kullaniyorum) ismini hatirlayamadigim bir zat mi soyle boyle bir lakirdi etmisti eskiyalarin ulus insasindaki onemine dair- mutlaka kalitesi giderek sasirtici bicimde artan kurdistan cocuklarindan biri daha dogru duzgun referasn verecektir bu hususta) Hemdo ya once bir candan tesekkur edeyim. gercekten egnelerek okudum cevabini. ogrenme noktasina donuyorum ogrendigim bize anlatigi halklar gecidinde veridgi bilgiler degil cogu eksik yanlis-Hemdo nun yazisindan asikar bicimde hissedilen kivrak zekasi bundan daha iyi bilgileri hakkediyor-eninde sonunda bu bilgeri bulacagina eminim. ogrendigim sudur: kurdistan cocuklari kendilerine ait olan sadece onemli seyleri degil en kiytirik seyleri bile kopara kopara alacaklar! Hemido dan yazi tarzindan inadindan ogrendigim budur simdi oteki ansiklopedik bilgileri tartismayi bir kenara koyuyorum nasil olsa hebberaber ogrenecegiz bunlari ancak kurd insanlarinin tabiatlarinda olan INADI bu bicimde geri kazanmis olmalari cok onemlidir melanet yumagi abdo ve onun esrik hempalari kurdlerde eskiden belirgin olan bu inad ve bu oz guveni curuten tork vahsetine bol bol kredi taviz verdikleri bu gunlerde en azindan diasporanin hakli ahlakli esitlikci kurd inad dalgasini yeniden sahlandirmasi gayet guzel bu yaziyi soyle bitireyim adem mi hemdo turu mu bize lazim? bana sorrasaniz adem hemdo nun temsil ettigi hakli inadin tirnagi bile olamaz. Hemdo ademe ben de hemdolara sahip cikarim onun misyonu ile benimkinin farki budur hepsi bu mudur? budur hurmetler HeK

hek biraz sabir önümüzde önacici iki gelisme olacak birine ömrümüz yetmiyebilir ama ikincisi yakinda bize sunulacak o zaman cok seyin degisecegi acik biliyorsun gecmiste yasayanlarin seslerini bize sunacak bir calisma var bu proje ne zaman bitter bilinmiyor ama bu gelismeyi bizim görmemiz belki ömrümüz yetmiyebilir digeri yakinda Ezidilige -dolayisiyla kürdlere- iliskin basilmasi düsünülen bir kürd arastirmacinin kitabi simdiye kadar kürdler üzerinde yazilanlari bir kenara birakacak kapsamda kimi arkadaslara verdigin alayci cevaplardan ve hatta hizini alamiyarak kürdlerin bir tank gördüler mi kacacak delik diyebilecek kadar kendinden gecmen tanidigim hek mi diye kendime sormadim degil sen degilmiydin hek? said-i kürdüyi türklerin elinden alma cabasi veren? peki simdi sana ne oldu da birdenbire daha önce söylediklerini unutan sahi yaslaniyormusun? kendine bak bir daha düsünmen dilegiyle eliye remi ne diyor? bizim olana sahiplenmek yanlislik bunun neresinde

merhaba Poturgeli bu guzel tartisma burda curumesin diye ilk vakit buldugumda yukari tasiyacagim. simdilik sadece bir iki kisa deginmeyle yetinelim 1-adem ile said gayet farkli biri farazi oteki etiyle kemigiyle bir gercek 2-adem in bu dunyada sahibleneni cok, etkisi tavasamiz-said ise tam da su anda kurdistan da fetullah adiyla hancere donusmus bagrimizi oyuyor-yani acil bir vakia onceligi olmasi gerekmez mi? 3-bize ait olanlara sahip cikalim- bu tez gayet dogru ben de adem in neresinin bize ait oldugunu tartisarak ortaya koyma isine kenarindan katkida bulunuyorum. bana gore adam hikayesinin cografi cikis yeri bize ait. cunku o hikayeyi birlikte olsturan kavimlerin biyoljik izini surmek artik mumkun degil-cok karman corman karisimlar olmus-ancak hikayenin ciktigi cografya belli- fena adam sayilmaz deyip hegel e kulak verisek, uluslari cografyalarin da belirledigini dusunerek-adam-adem havva hikayesinin olustugu cografyaya bugun sahip olan bir halk olarak isin bu yanina sahip cikmak hem makul hem guzel hem mumkun hem de isteyene bilimsel imkanlar da sunar simdilik bu kadar hurmetle tartismaya sunarim

Degerli HeK Cevabiniz icin tesekkurler! Darwin konusunu bende es geciyorum. Beni sadece kisi olarak ilgilendirdigi icin. Ulus ve mitoloji konusundaki kayginiz anlasilirdir. Hem ilmi acidan ve hatta siyasi acidan bircok soru ve sorunlari icinde barindirabilir. Fakat suan, su lahza bile tarihidir. Her maddi ve manevi degeri elinden alinmaya calisilan Kurd Halkinin KENDISNDEN ALINMIS OLANI SORGULAMASI VE YABANCI ZIMMETE GECIRILMIS OLANI, KAYBEDILMIS OLANI TEKRAR GERI ALMA HAKKI VARDIR. Elbetteki baskasinin malinda gozumuz olmamali ve yilan hikayeleriyle kimseyi uyutmaya calismamaliyiz. Ama bizim olan mali sorusturma ve geri alma hakkimizi sonuna kadar da kullanabilmeliyiz. Madem Ezdilik´te Adem konusu merkezidir, madem Ezdilik neredeyse tarih oncesi bir donem bile diyebilecegimiz eskilige kadar variyor, o zaman Adem (teoloji ve mitoloji) konusunda arastirma yapma ve cesitli nazariyeleri gozden gecirme ve degerlendirme hakki herkesten once bizde degil midir acaba? Bu konuda daha geniz yazma ve tartisma umuduyla... E.R.

Efsanelerde her sey mumkun. Zaten efsaneler doga ustu hikayelere dayanir ve mantigi yoktur. Mesela, yanilmiyorsam Uhud savasi olacak, muslumanlarin anlattigina gore colde eshabeler sussuz kalmis ama sonra Muhammed bir mucize gostermis ve her on parmagindan su fiskirmis, ashabelerde doya doya suyu icmis. Simdi eger dunyada bir tek insan yasiyorsa ve bu inan dini yaymak icin Hindistana gidiyorsa ahmakca bir karar almis oluyor lakin dunyada sadece bir insanda yasiyorsa o trek adamin Hindistana gitmesi mumkun olabilir fakat bir insanin on parmaginda suyun fiskirmasi mumkun gorulmuyor. Herkese selamlar,

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.