Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 5 June 2008

Forumda okuyucu sayisinin az oldugunu nihayet anladim; kitle, genelde gunluk kisisel mevzulara daha fazla prim veriyor gibi; o zaman da, bir cogumuzda yazma hevesi sorgulanir oluyor.

Ote yandan da, yazmanin( yazmayi isteyenler, benimseyenler icin ), tartismanin Kurdlerce dogruya ulasmanin en onemli basamagi oldugu da bir gercek.

Kisaca ornek vereyim; OB'ya hitaben yazdigim, 70 in uzerinde tiklanmis; bence cok onemli ve dahada geliskin tartismalari zorlayabilecek kisa ve " berwarto'ya" isimli makelem ise, henuz 40 degil !

Anliyorum, bazilari beni okumak istemeyebilirler; ama en azindan merakli olup okuyanlarin, hic olmazsa - ovgu falan asla beklemiyorum-yazida yer alan konulara itirazlarida mi yok ?

Seyx Said isyaninin tartismasi, dikkatlice yapilmak zorunda; aslinda bazi platformlarda yapildi ama burada da olmasi sart; isyanin isminden tutalim, hazirlanisinda motor gucu olan orgutlenmeler, Milli kahramanlarin nitelenmesi, yenilerin hazirlanacak, onerilecek Milli Kahramanlar listesinde yer alip alamayacakalarinin tartisilmasi gibi, kanaatimce Millet formasyonunun olmazsa olmaz sartlarini guclendiren, gelistiren ve giderek kurumlasmaya varacak kanallarin, forumlarda, sitelerde acilacagina inaniyorum.

Bazilarimiz, hani konu Apo idi, bu da neyin nesi diyecekler. 1925 ayaklanmasini olusturan ideolojik kuramci ve beyannamesinin hazirlayicisi Azadi Teskilatinin mahiyeti arastirilamadigi, bilinmedigi icindir ki, basimiza bu son 30 yillik felaketler gelmistir; oyle dusunuyorum ve bu bakimdan meraklilarina tartismalarini oneriyorum.

Asagida deginecegim sahis ve orgutlenmesi ile isimlerini zikretmeyecegim ama ayni olcude netice olarak digerlerinin benzer akibetlerde basarisizliga yuvarlanmalarinin esas faktorlerinden en onemlisi, 1925'in ne demek istediginin anlasilmamasi, ideolojisine sahip cikilmamasidir.

Abdullah Ocalan'dan kisaca bahsederken, Kurd politik dunyasinda var olan bir ekstremden digerine hizla kayabilen, yani olgular, feneomenlere tahlil gelistirmek amaciyla yaklasilirken, ak ve kara bolumlerde kumelesme sabloncukluguna deginmek gerekiyor.

Mesela Abdullah Ocalan'la ilgili bir gercegi aktarirken, taraftarlarinin bu vakiayi cile cekmek, cesaret olarak algilamalarina, muhaliflerince ise,adi gecen vakianin Abdullah Ocalan'in MIT adina calistigina esasli bir delil olarak goruldugune tanik olabiliyoruz.

Daha da sasirtici olansa, PKK'da en onemli ust duzeyde gorevler almis bazilarinin, Abdullah Ocalan ve PKK'sinin Ankara gunlerine dair hic bir bilgilerinin olmayisidir.

Konuya dair arastirma yapmaktansa, Ocalan'in mevcut politik durumundan hareketle conspiricy theori- komplo teorisi uretme yolu seciliyor, hemen her kesimce...

Ama burada bir tehlike var; komplo teorileri, tuzu kuru devlet sahibi halklarin politikacilarinca, kisisel ikbal-sohret- mevkii acisindan yararlar saglayabilir ama o ulke devletinin geleceginde komplo teorilerinin hemen hic bir etkisi olmayabilir.

Kurdlerin benzeri luksu oldugu soylenemz.

Gelelim AYOD sekreteri Abdullah Ocalan'in Ankara gunlerinin kisa bir kesitine:

Abdullah Ocalan, 6 Mayis 1972'de Deniz-Yusuf-Huseyin uclusunun idamini muteakip,Siyasal Bilgiler Fakultesi koridorlarinda dagitilan bildiriden oturu yakalandi ve 5-6 ay hapiste tutulduktan sonra, serbest birakildi.

Ayni gun, ayni suctan yakalanan bir baskasi ise, ancak 1974 affinda serbest birakilmisti.

Ocalan ne bir ajan ne bir provokator falan degildi. O gun, kendiside ortalikta dolaniyordu ve esasen ya bildiriden haberi yoktu, ya da kendisi arka planda durmayi tercih etmisti.
Daha sonralari mahkemede, 1974 affiyla kurtulanlardan birileri mahkemede , Ocalan'in bildiri dagitma ve organizesiyle , bu arada o gun rastladiklari fasistlere saldiri olayiyla hic ilgisi olmadigi ifadesini vermis, ve gercekten de Ocalan'da ayni iddiada bulunmustu.

Ve bu gercektide...

Ocalan'in, hapis yatma seruveni iste budur. Hayatinda , hicte alakasi olmadan girdigi, girecegi, karistigi karisacagi ilk ve son siyasi-sol eylemdir bu...

Bunlari bana, aftan sonra saliverilenlerin icinde olan bir arkadas, baskalarininda yaninda nakletmisti olayi.

Yukarida naklettigim olayi bazi Apo'cular, Ocalan'in cesaret ve inancina, muhalif partililerse muhtemelen MIT ajani oldugundan erken tahliye edilmis olabilecegine,sahsi muhaliflerinden Selim Curukkaya ise, o sirada tutuklanmayan ve bildirinin kaleme alinisindan sorumlu tuttugu Dogu Perincek'in Ergenekon uyeligine bagliyor.Giderekte, anlayamadigim tarzda, Abdullah Ocalan'in da ayni orgutun uysesi oldugunu ima ediyor. Bu arada eger bu iddiasi dogruysa, kendisininde Ergenekon uyesi olan liderine hizmet ederken, dolayli olarak Ergenekon'a hizmet ettigini de hic aklina getirmiyor.

Devam edelim:

Abdullah Ocalan o zamanlar, bildiri dagitma eyleminden hapse girenler gibi, Marksist-Leninistti ve Cayan sempatizaniydi
Daha sonra yanina aldigi ve PKK'nin ana kadrosu olan Kurd olmayanlarinda icinde bulunanlarinda Cayanci oldugunu saniyorum.
Pilot Necati'nin etkisi, yok MIT falan, bu isnadlarin, suclamalarin hepsi, komplo teorisi..Abdullah Ocalan oylesine hirsli, kariyerist, megaloman , curetkar ve yalanci ayni zamanda da korkak biri ki, liderlik icin yapamayacagi sey, vermeyecegi taviz yok...
Kendisi MIT'le kel alaka olsa bile, sirf etrafindakilere cok gizemli, anlasilmasi, erisilmesi guc bir sahis oldugu izlenimini verebilmek icin, rahatlikla palavra atabilecek biri. Kaldi ki MIT'le ajan-muhbir duzeyinde temasi olmus olsa dahi, cokta onemli degil, Apo o temasin hacmini Himalaya Daglari yapabilen biriymis, hepsini simdilerde anliyoruz.

Abdullah Ocalan 1974 yilinda Parti-Cephecilerin listesinden ( THKP- C, yani Cayan'ci) Ankara Yuksek Ogrenim Dernegi yonetimine secildiginde, 27 yasindaydi.

O donemin hay huylu gunlerini yasamis olanlar, her seyden evvel 12 Mart doneminde hapiste bulunmus olanlarin, yeni yetmelerin gozundeki degerini hatirlarlar. Bir de buna ilaveten, yas farkini goz onune aldigimizda, aniden yukselme egilimi gosteren politik alaborali hayata onemli rollerde girebilmenin bazi temel faktorleri hakkinda bilgi edinmemiz kolaylasir.

Ocalan THKP/C listesinden secime , her hangi bir Kurd orgutu adina degil, hasbelkader hapis yatmisligi olan, Cayanci bir " dogulu" ve yasi yerinde bir militan olarak girmisti-alinmisti.

Bu liste daha sonralari, Dev Yol ve Kurtulus olarak ayrilacak, bu fraksiyonlar hot zotculuk ve lumpenlik tasiyan saldirganliklarla, birbirlerini oldurmayi baslatacaklardi.

Mesela daha sonra Kurtulus ( KSD) olacak fraksiyonun basinda, tamami 12 Martta hapis yatmislar vardi.Aynen Dev yol'un ve hatta HK ninde. Ve bunlarin yasi, mesela bir ben ve akranlarimdan, dorder beser yas fazlaydi.Ilaveten bir de mapus tecrubesi !

Ocalan bu kosullarda, orgutunu, benzeri Cayanci arkadaslarindan hic bir farkli sosyal-politik yani olmadan kurdu. Siyasal'daki arkadaslari ( KSD ve Dev Yol cular) gulumseyerek " yahu bizim sumuklu Apo bile orgut kurdu" diyorlardi ve bende bunun canli sahidiyim. Sumuk meselesiyse, Apo'nun sinuzitinden dolayi surekli burnunda olan akintiyla ilgiliymis, onuda soylemislerdi.

Ve Apo'cu tabiri, kendi Cayanci arkadsalrindan kaynaklaniyordu.

Zamaninda MHP ile savasi Ankara'da genel olarak ,1977 1 Mayisinda ismi Dev Yol olacak Cayanci iki orgutlenmeden Dev-Genc ile KSD ve bir olcude de HK suruduyordu.

Ocalan, kendiside Cayanci olmak hasebiyle, aynen Turk solcusu yoldaslarinin mantalitesini tasiyordu ve hizla MHP ile catismalara mudahil olmaya basladi.

1977 yilinin Bahar aylarinda Ankara'da Nigde Ogrenci yurdunun yakinlarinda bir kac devrimci ogrenci, yurttan cikan MHPlileri dovup, Hacettepe Universitesi yurduna kactilar.

Bunun uzerine, kendilerine guvenen bir grup MHP'li, Hacettepe yurdunu basmaya gelirlerken, o zamanlar nobet sirasi kendisinde olan bir Apo'cu militan, yaklasan MHPlileri gorunce, tereddutsuz silahini atesledi ve grubun en onunde yuruyen MHPliyi , gazetede yazdigi bicimde, alnindan vurdu.

Artik gerisini bilmem anlatmaya gerek var mi ?

O andan itibaren Turk solculari, ilk defa lider Kurd olan bir orgutun sag-sol catismasinda aktif rol alarak, taraf olduklarina tanik oluyorlar ve " sumuklu Apo'yu ciddiye almaya basliyorlardi.

Apo aynen diger Turk solu'n un kendi arasinda yaptigi gibi, hizla once Turk soluyla, sonrada maalesef Kurd soluyla catismaya girerek, prestij saglama yoluyla ve hizla buyumenin alt yapisini kendince olusturmaya basladi.

Ve muvaffak oldu da...

Ocalan'a karsi gelistirilen elestirilerde, nedense zamanin ideolojisine catanlar gorunmuyor pek; oysa, bu megalonamik-korkak-lumpen yari kasabali kisiligin Marksist-leninist anlayisla harmanlanmasindan olusan bir sosyal faciya isaret etmek daha dogru olmazmi ?

Bu yapilmiyor; henuz daha zamanin Leninizmi tapinasi bir din kabullenen orgutlerinden, su anki Milli mevzilere gecerlerken vermeleri gereken ozelestiriye rastlanmiyor.

Ideolojik ozelestiri olmayinca, Apo'nunda ideolojik boyutu aynen karambolde kaybolmaya mahkum kiliniyor; eh elde kalanda, yakalanisi itibariyle sergiledigi rezil ihanet performansina sifat bulmak...

Bu mevzuya biraz hikaye tarziyla deginmemin sebebi, bazi basit ama onemli ayrintilari paylasmaktir.

Abdullah Ocalan'a, hain dururken ve ustelikte bu sifatin dogruluguna binlerce somut ornek varken, muhaliflerinin bu gercekle tatmin olmayip, adami ajan ilan etmelerinin altinda, ilkel bir savunma icgudusumu yatiyor acaba , bilemiyorum.

Oysa ajan, para veya her hangi bir menfaat karsiligi,ornegimizde, bir devletin adina bilgi toplayan, desinformasyon, provokasyon orgutleyen, baskaca orgutlere sizan gorevlilere verilen isimdir; ve bunlarin, ihanet gibi bir kavramla alakalarida yoktur, sadece profesyonelce gorevlerini yapip, hayatlarini idame ettirmektedirler.

Abdullah Ocalan ise, adina savastigi halkina ihanet eden bir sefildir.

okuyuculara saygilar sunarim

Masal anlatmıssin fakat mevsimi degil benim bildigim masal kisin sobanin erfani sararken büyüklerik kücüklere anlatimidir anladik büyüksün de karsinda cocukta yok ayrica mevsim yaz sahi yasadigin ülkede kis mi var? varsa eger sende haklisin o zaman bir özür borcum olur yok degilse bu anlatiklarin kabak tadi verdi demem gerekecek hani büyüklerin bir lafi var derler ya; anlama kabiliyeti yasta degil basta bunu da hatirlatmam icap ediyor Haydi bakalim bir de sans diliyeyim Melek e Taws zihin acikligi versin

Sanada Allah akil fikir versim, ne diyeyim yarabbi bunlara ben; ulen tartismami simdi bu ? Varsa bildigin, aklin, fikrin soyle gec git; ne diye tacizkar yazarsinki ?

Yazdiklarin niye okumuyor? 1.sebep; Kitle gunluk kisisel mevzulara daha fazla prim veriyor gibi(acaba?) 2. sebep; yazdiklarin kabak tadi veriyor 3.sebep; eski yazdiklarini bit pazarina iteliyorsun 4.sebep;forumu kucumseyen havan var 5.sebep; yazarlar biliniyor cok mahlas degisene guven sifir 6.sebep;kurdistandan habariniz yok 7. sebep; sizde seviye dusuk halkin seviyesi ileri 8. sebep; 1990da kalmissiniz

eski yazdiklarimi " bit pazarina" iteledigimi nereden biliyorsun ? yazilarimin okunmadigindan degil, genelde okuyucu sayisinin az oldugundan, gayet tabii insanlarin aktualiteye daha fazla itibar ettiklerinden bahsediyorum. senin gibi cok mahlas degistiriyorum, ama niyetim tek bir mahlasla taninmak, meshur olmak degil, istemiyorum bunlari artik. .istersem sadece bu mahlasi, istemezsem kurdoyi tijr veya hasane hamoyu kullanirim, ne olacakki ? senin gibi, karsindakinin kimligini bilerek, ama karsindakinin senin kim oldugunu bilemeyecek durumda olmasindan faydalanmam ki ben? al sana, sixbizin diye yazanda benim, ne olacak ? birine satasiyormuyum, pislikmi yapiyorum... neden yazilarimi okuyorsun, madem kabak tadi veriyor ? patlayip catlamana gerek yok, kendini gelistir, beni yine sevme sayma, kizmam, ama kendini gelistir, su ilkel halinde durma.

[i]Abdullah Ocalan, 6 Mayis 1972'de Deniz-Yusuf-Huseyin uclusunun idamini muteakip,Siyasal Bilgiler Fakultesi koridorlarinda dagitilan bildiriden oturu yakalandi ve 5-6 ay hapiste tutulduktan sonra, serbest birakildi.[/i] Dogru oldugunu kabul edelim ... [i]Ayni gun, ayni suctan yakalanan bir baskasi ise, ancak 1974 affinda serbest birakilmisti.[/i] [b]Kim bu birisi? Örnek, zaman, mekan ....[/b] [i]Ocalan ne bir ajan ne bir provokator falan degildi. O gun, kendiside ortalikta dolaniyordu ve esasen ya bildiriden haberi yoktu, ya da kendisi arka planda durmayi tercih etmisti.[/i] [b]Öcalan'in ajan olmadigina bende inanmiyorum. Onun ajan oldugunu söyleyenler örnegin belgeleriyle ispatlayabiliyorlar mi?[/b] [i]Daha sonralari mahkemede, 1974 affiyla kurtulanlardan birileri mahkemede , Ocalan'in bildiri dagitma ve organizesiyle , bu arada o gun rastladiklari fasistlere saldiri olayiyla hic ilgisi olmadigi ifadesini vermis, ve gercekten de Ocalan'da ayni iddiada bulunmustu.[/i] [b]Nerede? Nasil? Ne zaman? Kim tarafindan? Elinde bu olay ile ilgili bir tek belge var mi? Yoksa neden böyle seyler iddia ediyorsun?[/b] [i]Ve bu gercektide...[/i] [b]Gercek????[/b] [i]Ocalan'in, hapis yatma seruveni iste budur. Hayatinda , hicte alakasi olmadan girdigi, girecegi, karistigi karisacagi ilk ve son siyasi-sol eylemdir bu...[/i] [b]Tüm bunlari nereden biliyorsun? Tüm bunlari belgeleyebilir misin?[/b] [i]Bunlari bana, aftan sonra saliverilenlerin icinde olan bir arkadas, baskalarininda yaninda nakletmisti olayi.[/i] [b]Arkadasin yalan söylemedigini nereden biliyorsun?[/b] Iste böyle uzayip gidiyor ... Simdi size bir soru? Öcalan Ergenekon üyesi olsa ne olur olmasa ne olur? Öcalan tarafindan örgütlenen halk Kürd mü degil mi? Ispatlanmayan bir ajan nasil bu Kürdleri düsmanina karsi örgütler? Eger PKK'yi TC kurduysa, TC kendisine karsi neden PKK gibi bir örgüt kursun ve kendisine karsi savastirsin? Bunun mantigi nerede? Lütfen güzel zamaninizi bu tür bos seylerlen gecirmeyin ... PKK'nin basinin hepsi ajanda olsa ergenekon üyeside olsa PKK'nin tabani Kürd oglu Kürdtür. Asil önemli olanda budur. Ve PKK bir halki derin uykusundan uyandirmistir. Hatta ben Öcalan'in ihanetinide anliyorum ... Öcalan Talabani, Barzani, ABD, Israil ve Ingilterenin en azili düsmani eski kafali komünisttir. O simdi can telasindan Türklere yaranmak icin söylediklerini söylüyor ama onu artik hic kimse kurtaramaz ve böylelikle Öcalan öldü, PKK'de tarih oldu. BIZ NE ISTIYORUZ ONA BAKALIM!!! Selam ve saygilar

Yahu Alan Sana ve ortaya simdi bu KSDlinin ismini versem ne olacak ? Sen KSD nedir, onuda bilmezsin. Mahkemedeki mahkumiyeti, ne kadar yattigi, kimlerin o mahkemede ne ifade verdigi aciktir. Sen, bir seyi bilemdigin zaman, hic kimseninde bilmedigi falan zannedip, Amerikayi yeniden kasfediyorsun kardesim. Ocalanin kendisi bu mahkemeden zaten bahsetti, ara bul. bana verdigin cevapta en asagidaki sorulari da, bana degil, Ocalan'a ajan diyenlere sor...Yazilarida lutfen biraz dikkatli oku. selamlar

Dedigim gibi; sinirlenmene gerek yok, bir iddia ortaya atiyorsan ispatlamalisin, burada yapilan tartismalarin cogu asilsizdir, bu nedenle kavga cikiyor, yukarida astigin yazida ne ögrenecegiz? Ben PKK tarih oldu, Öcalan'da öldü diyorsam, siz ise hergün onu gündeme oturtuyorsaniz artik ne yapalim? sanki bizim baska sorunumuz yok, Öcalan'in lesiyle mi ugrasacagiz? Iyi geceler ...

Alan Kardesim PKK'nin tarih olduguna, Ocalan'in sa oldugune inaniyorsan, yani artik bu ikiliyle ugrasmaya gerek yok diyorsan, sana tavsiyem, burada yazacagina git para kazanmak, gununu gun etmek icin ugras. Kurd'un basindaki en buyuk, su anda yegane bela Apo ve PKKsidir. Apo'suz ve PKK'siz bir Kurd politik ortami yaratilmadigi muddetce, Kurd halkina hic bir parcada huzur yok, bilesin bunu. ABD hakkinda yazilsa ne olur ? Ben burada niye yaziyorum, Aso Zagrosi'nin, Hasan Huseyin'in gozune girmek icin mi ? PKK'yi, Apo'yu duzgun tartisabilmek, kendimiz ne olursak olalaim, careler uretebilmek, kendimiz ne olursak olalim, politikaya girmek isteyenlere yol gosterebilmek, bizzat kendimizden orneklerle, gelecekteki tehlikelerden haberdar edebilmek vs den dolayi... Eger sen PKK ve Apo'ya bulasmadan yuruyebilecek bir politik hat biliyorsan , soyle, ben burada birinin dedigi gibi bosu bosuna bildik laflari tekrar etmeyeyim, isime gucume bakayim. selamlar

Valla Dostum, bence sen en iyisi PKK ile ugrasacagina, isine gücüne bak, kendini gelistir, dil ögren, eger cocuklarin varsa onlarin iyi bir egitim almasini sagla vs. Simdi PKK bir partidir bizde bir grup dahi degiliz. Yani eger Kürdistan'da secimler olsun ben oyumu Baskan Barzani'ye veririm ve olur biter. Yani anliyacagin ben KDP'liyim. Ben PKK, DTP'yi elestirmeyin demiyorum. Yukarida bir yazimda yazdim; Berwarto'nun yaptigi gibi: Öcalan'i Öcalan'in sözleriyle vurun. Varsa eger zamanin örnegin Öcalan neler demis, derle bir kitap yap ve satisa cikar. Bu sadece kücük bir örnek. Öte yandan biz burada hergün bagimsizlik deyip duruyoruz. Zaten bagimsizlik isteyen, bunu istemiyen diger tüm parti, kurum ve kuruluslari reddediyor demektir. Yani ben sahsen burada PKK tartisilmasin demiyorum ama bizim amacimizin ve bas düsmanimizin sanki PKK' imis gibi hareket etmek ve günlerce ona karsi yazmanin dogru olmadigini düsünüyorum. Kürdler eziliyor, aci ve eziyet cekiyor, dört despot devlete karsi savasmasi lazim. Örnegin böylesi bir savasi nasil örgütleyebilir, halki bu ugurda nasil mobilize edebiliriz? Öcalan kim Allah askina? Önümüzde Iran, Türkiye ve Suriye gibi devletler duruyor ... Siz bakmayin onun müritlerine, cogu cahildir, eger sen iyi bir konzeptle onlara gidersen, yarin öbürgün hepsi bu yana kayar. PKK'nin tabani Kürd oldugundan bizim tabanimizdir ayni zamanda. ama burada yapilan tartismalar bir tek PKK'liyi kazaniyor mu? Sanmiyorum. Gelen geldigi gibi kacip gidiyor. Onun icin bizim günden KÜRDISTAN olmalidir hep, halkimizin sorunlarini, sikintilarini, elle tutulur projelerini dile getirmeliyiz. Örnegin ben cok degisik konularda yazdim, Kültürden erkeklere, erkeklerden kadinlara, ne bileyim yazilacak o kadar konu var ki? saymakla bitmez, ama esas konsantre olacagimiz bagimsizlik projesidir. bagimsizliga dair yazin, bagimsizlik mücadelesini, savasini nasil örgütleyelim? ben yazdigim yazilardan örnegin üc site yaptim, ama hic birisinde anti-PKK yazi yok, yanlis anlasilmasin, ben PKK'yi elestiriyorum, ama saldirmiyorum, biliyorum ki IC IHANETTTEN KURTULMAK ZOR, cünkü her yerde her zaman olabilir, ama asil önemli olan bizim saglam dayanaklari olan bir program ve projeye sahip olmamizdir. Gelim hep beraber bagimsizligin manifestosunu yazalim. onu gelistirelim, partiler üstü bir örgüt kuralim, vs.vs.vs. Iyi geceler ...

Eger yazilarini bir kisi dahi tikliyorsa yazini as o bir kisi okusun ... Bir yazinin kac kisi tarafindan tiklandigi bence önemli degil, gördügüm kadariyla sende genellikle uzun yaziyorsun, ve cok mahlas kullandigin icin taninmiyorsun, yani söyle taninmiyorsun, mahlasin hep yeni oldugundan, insanlar ne yazdigini, nasil yazdigini bilmiyorlar, örnegin benim yazilarim, belli basli kisiler tarafindan okunuyor, cünkü ben uzun süredir yaziyorum, kac kisinin tikladigini aslinda önemsemiyorum, ama hedefim akli basinda 30-40 kisidir, zaten bu forumu düzenli takip eden 50 civarinda CEKIRDEK vardir, bunlarlan bir is gelecek yillarda becerdikse becerdik becermedikse KDP vardir, onu destekleriz, yani kiblemiz Güney'dir. Bence sen moralini hic bozma, PKK disinda Kürdler aslinda birliktir, Güney'e gercekten gözü dikmek gerekiyor, Güney'de olan hersey Kuzey ve diger parcalarida etkileyecektir. Belki bizim örgüt veya bir parti kurmamizada gerek duyulmayacaktir, onun icin halkimizin egitim düzeyini yüksekte tutacak nitelikte yazilar yazmak belki en dogrusudur, baskada herkes kendisni gelistirmeli, ingilizce ve Kürdce ögrenmeli, yavas, yavas - gümbe gün bagimsizliga dogru yürümelidir. Iyi geceler ...

gercektende hikaye anlatmisin. Yani simdi biz gercegemi inanalim senin masalarina. Hani biraz tutarli olsan gene neyse. Bir yazdiginla diger yatininin ruhuna fatiha okuyorsun. Biz biliyoruzlarimla

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.