Ana içeriğe atla
Submitted by Rojgar Merdoxi on 30 September 2010

Rojgar Merdoxi

Zaten illegal duruma düşen Suleyman Muini 1956 yılında Tebriz üzeri Tahran'a giderken Şah rejiminin gizli ajanları tarafından tutuklanıyor. Fakat kimsenin Suleyman'ın tutuklanmasından haberi yoktur. Aradan belli bir süre geçtikten sonra Abdullah Hekimzade adlı biri Tahran'daki bir gazetede çıkan tutukluların resimleri arasında Suleyman'ı tanıyor ve ailesinde haber veriyor. Suleyman Muini bu tutukluluk süreci içerisinde bir dizi ağır işkencelere maruz kalıyor. Suleyman Muini'nin babası Mirza Muhammed Muini o dönemin parasıyla 10 bin Tümen ruşvet olarak veriyor ve Suleyman 1 Mart 1957 tarihinde serbest bırakılıyor.(daha geniş bilgi için Siyamend Muini'nin daha sözü edilen makalesine bakınız) Suleyman Muini belli bir dönem Tahran'da kalıyor. Babası Mirza Muhammed Muini'nin kendisine verdiği maddi destekle Dr. Rehim ile birlikte geçimini sağlamak için bir foto dükanını açıyor ve bu arada Bahri adlı bir arkadaşıyla siyasal faaliyetlerini sürdürüyorlar.(M. Xiziri, age )
Suleyman Muini belli bir dönem Tahran'da kaldıktan sonra 1959 yılında Kürdistan'a Mehabad şehrine geri dönüyor.
Muini, Mehabad'ta döndükten sonra Meryem adlı bir bayan ile evleniyor. Bu evlilikten 1960 yılında Siyamend Muini dünyaya geliyor.

Geçmişte Tudeh ile çalışan ve daha sonra KDP'ye katılan Dr. Qasimlo'nun akrabası İsmail Qasimlo'nun tutuklanmasından sonra Savak ile girdiği işbirliğininde neticesinde Savak Kürdistan Demokrat Partisine 1969 yılında büyük bir darbe vuruyor.(İsmail Qasimlo meselesi çok uzun bir hikaye.. Ahmed Tevfik ve Dr. Qasimlo arasındaki çatışma ve ayrışma meselesi, Tudeh ve KDP ilişkilerine değinildiği zaman bu hususa değinilecektir.) Bazı Kürd kaynakları KDP'ye yönelik olan bu operasyonda Tudeh'inde rolü olduğu söylenir. Çünkü, Tudeh KDP'nin 1955 yılında kendisine karşı bağımsızlığını ilan etmesini hazmetmemiş ve intikam duygusu ile hareket ediyormuş........ Kürd kaynakları bu operasyonun boyutları konusunda çelişkili bilgiler veriyorlar.. Celil Gadani anılarında „ 200'e yakın KDP kadro ve taraftarının tutuklandığını ve 180 kişinin Güney Kürdistan'a geçtiğini“ yazıyor.
M. Xiziri „ KDP'nin 200 üyesi tutuklanıyor ve 300 kişi Güney Kürdistan'a geçiyor“ diyor.

Siyamend Muini „ 1500'den fazla insanın Kürdistan'da tutuklandığını“ yazıyor.
Sonuçta şunu biliyoruz.. KDP Merkez Komite üyelerinden Qani Biluryan, Yusuf Azizi ve Dr. Mewlewi gibi üyeler bu süreçte Savak'ın eline düştüler. Bilindiği gibi Qani Biluryan 25 yıl hapis yattı.. Herhalde Kürdistan'da en uzun hapis yatan siyasi tutsaktı. Yusuf Azizi ondan biraz az hapis yattı. Çünkü ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı, Serbest bırakıldı ve kısa bir süre sonra vefat etti.........

Suleyman Muini'de bir dizi KDP kadrosu gibi operasyonlardan kurtuluyor ve Güney Kürdistan'a geçiyor. Güney Kürdistan'a geçen bu KDP kadro ve taraftarları büyük oranda Suleymaniye'nin Serçinar
mahalesine yerleştiriliyor.( O dönem orada olan KDP kadrolarının anılarında anlatıkları Serçinar'ın bugünkü Serçinar ile hiç bir alakası yok... Bir ve iki ev varmış) O dönem Irak'ta Abdulkerim Kasim iktidarı var.. Her ne kadar Molla Mustafa Barzani ve Kürdlerle ilişkileri eskisi gibi sıcak olmasada iyi bir atmosfer var. Irak devleti Doğu Kürdlerine siyasi iltica statüsünü tanıyor.
O dönem KDP önderlerinden Ahmed Tevfik'te Güney Kürdistan'dadır. Molla Mustafa Barzani ile çok sıcak ve yakın ilişkileri var. Yine KDP önder kadrolarından Qadir Şerif, Mele Baqi ve Mele Said Reşid'te Suleymaniye'de bulunuyorlar.
Tam da bu süreçte KDP içindeki çelişkiler en boyutlarda seyrediyor. Ahmed Tevfik ile Dr. Qasimlo arasındaki çelişkiler Dr. Qasimlo'nun partiden tasfiyesiyle sonuçlanıyor. Irak devleti Qasimlo ve Kerim Hisami'yi sınır dışı ediyor.
Bu olaya ilişkin olarak Kerim Hisami anılarında şöyle yazıyor: „06.10.1338(İrani takvim) gecesi ben, Qasimlo, Qasim Sultaniyan, Aziz Felahi, Heme Haci Said, Mele Baqi , Cuynella Barzani ve Ahmed Tevfik toplantı halinde bulunuyorduk. Qasimlo dediki: 'Bazı arkadaşlar ülkeden gelecekler. Onlar gelene kadar kimse parti sorumlusu değildir. Ahmed Tevfik'e de ülkede görev verilmiştir, görev yerine gitmiyor' diyor. Ahmed Tevfik ise Qasimlo'ya cevaben 'Ben Abdulrahman Qasimlo'yu KDP'li olarak görmüyorum. O Tudeh'in üyesidir. Qasimlo, Kerim Hisami ile birlikte her gün Hamza Abdullah ve Nejad Ahmed Aziz'in yanındalar. Heme Haci Said ve Aziz Felahi'de KDP'li değiller' dedi. Molla Mustafa Barzani Hamza Abdullah ve Nejad'ın ismimlerini duyduğu zaman kızıyor ve şöyle diyor: 'ben yalnızca Ahmed Tevfik'i KDP temsilcisi olarak görüyorum. Eğer Ahmed Tevfik'e karşı yayın yaparlasa onları hain olarak göreceğim ve Irak'tan çıkaracağım“demiş. Biz İbrahim Ahmed hocaya gittik. O da Barzani'nin söylediklerini tekrarladı..diye yazıyor “( Hisami'nın Anılarından akt Mam Ömer,Komelay J.K û Kurtey Beşek le Rudawekani naw Hizbi Demokrati Kurdistani İran, sayfa 14).
Bu uzun alıntının daha anlaşılır hale getirmek için, Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin tarihine ilişkin detay bilgilerine sahip olmayan arkadaşlara kısa bir açıklama yapmak gerekiyor.
Bilindiği gibi Hamza Abdullah Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin sekreteriydi.. Irak Komunist Partisi'yle sıkı ilişkiler içindeydi. Daha sonra IKP'sine katıldı. Hamza Abdullah IKDP Sekterliğinden alınıyor ve yerine İbrahim Ahmed geçiyor.
Dr. Qasimlo ve Kerim Hisami komunizme inanan kadrolardı. Tudeh ile ilişkileri vardı. Ahmed Tevfik Kürd milliyetçisiydi ve Sovyetler Birliğine ve onların kardeş partileri olan IKP ve Tudeh'e karşıydı. Daha sonra Irak devleti Dr. Qasimlo’yu sınır dışı etti.
Kerim Hisami'nin anlatımlarına göre „Dr. Qasimlo 1 Mart 1960 günü Çekoslovak'ya ve ben 30 Mart'ta Sofya'a uçmak zorunda kaldık“ diyor.

Devam edecek

[email protected]

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.