Önce hoş geldiniz!!
Şeddadiler üzerine yazdığım yazıyı hala bitirmedim. Malazgirt Savaşının arifesine kadar yazabildim. Şeddadiler 1199 yılına kadar
varlılarını sürdürüyorlar.
Diğer bölümleri önümüzdeki süreçte yazacağım. Şeddadiler başkentlerini Ani'ya taşıdıktan sonra Ermenilerle çok ciddi ilişkileri
oluyor.
Anida bulunan Cami Şeddadiler tarafından inşa edildi. Ama aynı zamanda Kiliseler de inşa edildi. Ani katedralı Şeddadi kralları tarafından defalarca tamir edildi. Şeddadi kralları Hıristiyan vatandaşlar tarafından seviliyorlar.
Şeddadilerle ilgili yazdığım bölümü okursan Bzanslar Ermeni Kralını İstanbul'da rehin tutuyorlar. Bzans orduları Ermeniler üzerine yürümeden önce Ermeni Aristokrat çevreleri bir durum değerlendirme tolantısını yapıyorlar. Ermeni Aristokratların büyük bir kesimi Bzansların hakimiyeti kabul etmektense Şeddadilere bağlanmak istiyorlar. Bu konuda Bzans ve Ermeni kaynaklarında bir dizi belge var. Fakat, Ermeni Kilisenin başı gizli olarak Bzanslara sığınıyor ve şehrin anahtarına onlara teslim ediyor.
Birde bu Ani sürecinde rol alan Hıristiyan Kürdler var. Mesela 1199 yılında Gürcü ordularının başında bulunan Zekeriya bir Hıristiyan Kürdtür. Daha sonra o Ani'nin başına geçiyor. Onun kardeşi İvane vardır. Bu iki kardeş Hıristiyan dünyası içinde üzerlerine şarkı söylenen ve destanlar yazılan iki kahramandır.
Fakat Ermeni ve Gürcü kaynaklar onları kendi milletlerinden sayarlar.
Ama, bulunan arkeolojik çalışmalarda bu kardeşler ve onların büyükleri aile seçerelerini "Kürd soyundan Prensler Prensi Xusro'un çocukları" diye kaydetmişler.
Yazımın sonraki bölümünde bunlara değineceğim ve var olan belgeleri aktaracağım.
Kaynaklar konusunda yazı dizisine bakabilirsin. Şeddadiler konusunda İnternet'te küçük özetler dışında bir şey yok. Zaten üzerine ciddi bir araştırma yapılmış değildir..
Ayrıca Barzani Şeyhlerinin Hıristiyan ve Yahudilere karşı insancıl tutumlarına ilişkin bir hayli Avrupalı ve Yahudi kaynaklarına ulaştım. Aslında bir gün imkanım olursa bu konu üzerine de yazmak ve var olan kaynakları aktarmak isterdim.
Eyubiler dönemi de kendi başına bir olaydır. Haçlılar, Yahudilerin, ortadoksların vs.. çevrelerinin ibadet yerlerini kapatırken, Selahadin bunların hepsini yeniden ibadete açıyor. Aynı şey Kudus, Halep, Urfa, Şam, Kahire vs... şehirlerinde yaşanıyor.
Şeyh Ebeydullah Nehri'nin Hıristiyanlara karşı tutumu eşi az raslanan bir tolerans ve akseptans örneğini teşkil ediyor. Şeyh Ebeydullah ve Hıristiyanların ilişkileri üzerine yüzlerce mektup, belge ve tanıklık yapan yerli ve yabancı gözlemcinin aktardıkları var.
Aslında bunların hepsi yayınlanmalı. Benim zaman sorunum var.
Senin gündeme getirdiğin konu daha sonraki süreçtede yaşanıyor.
Geçenlerde Rohat Alakom "Muhtila Bege Mokse" üzerine bir makale yayınladı. Bana Newroz.Com'da yayınlamamıda istedi. Muhtila Beg ERmeni Kırımı sürecinde bir dizi riski alarak 4459 Ermeni kurtarıyor.
Alakom halkların kardeşliği için [url=http://www.netkurd.com/?mod=news&option=view&id=3775]"Muhtila Bege Mokse"ye[/url] ödül verilmesini istiyor.
Sana bu konuda bir dizi olay anlatılabilinir. Şimdilik buradan kesiyorum.
Selamlar
Merhaba Hek'in Arkadaşı