kemal bey'in roportajindan asagiya bir paragraf aktariyorum, onemli gorunuyor: " PKK 'Kürt halkı için çalışıyorum' diyorsa, silahları bırakmalı. DTP içindeki birçok kimsenin PKK gibi düşünmediğini biliyorum, ama cesaret edemiyorlar. İşte bu cesaret gerekiyor. Kürtlerin kültürel haklarında belli adımlar var, bunlar genişletilmeli. Siyaset kanalları çalışmalı, çatışma durmalı." kemal bey'den gelen Pkk'nin silahlari birakmasi tavsiyesinin, silahli mucadelenin yanlisligina mi, yoksa BU TARZIN ASLINDA TC'NIN kurd halki uzerindeki etki alaninin , uluslararasi odaklarinda gozunde bizatihi kurd halkini Pkk sahsinda marjinalize etme planinami isaret ettigi, paragrafin basinda muglak gorunuyor. siyaset kanallarinin calisma sartini, catismanin varligiyla, nihayetinde durmasina bagladigina gore, demekki tc ile pkk'yi yandas olmak yerine, zit kutuplarda taraf gosterme noktasinda duruyor. oyleyse,kemal bey'e gore pkk, ajan-ergenekon -mit orgutu degil, kurd orgutu ! bunca beyanat ve ithamlardan sonra gelinen nokta biraz tuhaf; belki de kemal bey oyle demek istememistir ve bizde kendi kendimize yorum yapiyoruzdur. neyse, bu beyanlari ogutmek icin bin degirmen yetmez, daha sonra devam ederiz.