Hoca,
Bu iş gülmeyle ağlamayla olmuyor. Ülkesi parçalanırken kürtler yine keskin milleytçilere ve örgütlenmelere sahiptiler. Bugün kürtlerin 4 milyonu aşkın insanı vatanlarından koparılmış olarak sürgünde yaşıyor, kürtler tarih boyunca sahip olmadıkları sayıda keskin zekalıya sahipler. Avrupa Birliğine katılım adı altında Kürdistan'ın parçalanmışlığı ebedileştirilmek isteniyor, kürtlerde bilgiçlikten geçilmiyor.
Kısacası ne bilgiçlik, ne gülmek, ne ağlamak, ne miting, ne de gösteri yürüyüşleri kürtlerin acılı yaşamını dönüştürmeye yetmedi.
Ermenistan, Türkiye soykırımı tanımasa da olur demekte. Sonra vurgu yaparak Ermenistan'ın Türkiye'den toprak talebi yoktur açıklamasını devlet olarak net bir tonla açıklıyor. Ermenistan bunu yaparken, tek-tek ermenilerden yada sivil toplum örgütlerinden farklı olarak bir devlet beklentisi ve tavrı olarak ortaya koymakta. Son derece tutarlı bir tavır ve hiç yanlışı yok. Soykırım gerçektir(zaten kimsenin şüphesi yok), soykırımı yapan türklerdir ama Türkiye tanımasa da olur denmesinin anlamını sen idrak edemesen bile ben idrak ediyorum.
Ermenistan şunu söylüyor; Soykırım demekle olmaz. Benim 4,5 milyon exilde ermenim var. Bunların yurt sorunu var. Soykırım derken ikiyüzlü davranıyorsunuz (deyim Ermenistan'ın resmi açıklamalarında yer almıştır). Hiç kimse ermenilerin yurdunun iade edilmesi gerektiğini söylemiyor. Biz tazminat ve özür beklemiyoruz. Topraklarımızı geri istiyoruz. Ermenistan yönetiminin dünyaya deklare ettiği yaklaşımı budur.
Bu yaklaşımın eşliğinde; Ermenistan, Türkiye tanımasa da olur derken esas talebinin soykırımın Türkiye tarafından tanıması yada özür yada tazminatla işi geçiştirmek olmadığını ifade ediyor. Bir kararlılığı öne çıkarıyor. Benim esas talebim ilhak edilmiş ülkemin bana geri iadesidir diyor. Türkiye'den toprak talebinde bulunmuyor. Türkiye'nin sınırlarını kemalistler gibi algılayanlara bu çelişik gibi görünebilir ama ermenilerin tavrı çelişik değil ve tam aksine son derece berrak ve tutarlı. Ermenistan, Türkiye ile Kürdistan'ın ayrı ülkeler olduğu gerçeğini iddialarına ve tezlerine esas edinirken doğru ve gerçekçi bir yaklaşımdan hareket ediyor. Ermenilerin bir milim toprağı Türkiye içerisinde değil. Ermeni yoprakları Kürdistan'da. Ermeniler, istediklerini kürtlerden, toprak taleplerini Kürdistan'dan koparacağını ilanen duyuruyor ve uyguluyor. Ermeniler bu nedenle olası bir Kürdistan'a karşı gardını almış olmanın ötesinde uluslararası resmiyet kazanmış Kürdistan parçasını bir çırpıda yokederken dünyaya gayet net ve anlaşılır bir resim sunuyorlar. Niyetlerinin ve mevzilenmelerinin yönelimini saklamaya dahi ihtiyaç duymadıkları açık soykırım ve tehcirlerle tüm dünyaya ve bu arada kürtlere bir kararlılık örneği sunuyorlar.
Ermenistan, ermeni soykırımına katılmamış, o dönemde Rusya'nın siyasi sınırları içerisinde olan, bulundukları topraklarda binlerce yıllık geçmişi olan kürtleri bir çırpıda etnik temizliğe uğratıyor. Ermenistan, bizzat ermenilerin ve kürtlerin katliamlarından kaçarak Rusya'ya sığınmış ve orada eskiden beri yaşamakta olan kürtlerin arasında bulunmuş ezdileri ayrıma tabi tutmaksızın cenderesinde öğütürken gözü karalığının boyutları hakkında kuşkuya yer bırakmayan bir profil çiziyor.
Ermenistan, kürtlerin varlığını inkara, zazaların kürt olmadığına, kürt dilinin inkarına ve yasaklanmasına azami baskıyı uyguluyor. Bu konudaki politikaları İran ve BAAS baskıcılığını geride bırakıyor. Türklerinkiyle eşdeğerde olmanın ötesinde kolonyalist inkarcılığı ve ilhakı, soykırım uygulamaları ve tehcirleriyle İran, Türkiye ve BAAS'la aynıyet gösteren bir kürt poltikası izlediğinin inkar edilemez kanıtlarını ortaya koyuyor.
Ermenistan'ın kürtlere uyguladığı soykırım ve tehcir İran ve Türkiye'nin açık desteği ve fiili yardımları ile gerçekleşiyor. Öyleki türk çeteciliğinin örnek isimleri Türkeş ve Demirel bile bu dönemde Ermenistan'la muatabakat sağlıyor, Azerbaycan'da darbe örgütlüyorlar.
Senin gibi düşünmeyenler bu gelişmeleri alt-alta sıralayarak aslında fazla kurcalamaya hiç ihtiyaç hissettirmeden ayan-beyan ortada duran niyetleri ma hepsinden önce kürtlere katliam ve ilhak şeklinde yansıyan gelişmelerin ilerde varacağı merhaleyi pekala görüyor ve anlayabiliyorlar.
Sen gülmeyi seçmişsin. Evin yanarken tam-tam çalmak yangını söndürmeye yetecekse davulu boynundan indirme derim. Fakat burası acı bir gerçekki senin çaldığın davulun önünde ancak türk ve ermeni devletleri halaya durur. Baksana, ermeni soykırımının tanınması türkler arasında bile girişim olarak imzaya açıldı. Kabak kimin başına patlıyor sorusu senin sorunun olmasa bile benim ilgi alanıma giriyor.
Ben senin bu bilgisizliğine ve ilgisizliğine gülemediğim gibi katılamıyorum.
Neşen bol olsun Hocam.
Çok gülmek sonuçta boğazı düğümlenerek yutkunmak zorunda bırakır