Fena bir ironi degil Amma velakin Alan Lezan gercektende Kurdistan'in baskani olsaydi ve gercektende boyle konussaydi, iste o zaman gercektende hemi de sert bir sekilde elestirilmeyi hakederdi. Nicin? Cunki ulusal liderlerin liderlik ettikleri halklara karsi yukarida ornekleri gosterilen sekilde negatif yorumlarda bulunmaya hakki yoktur. Sadece bireylerin kendi halklarindan utanmaya hakki vardir. Halk onderleri eger o turden negatif yorumlarda bulunacaklarsa ona sorarlar: "Madem halkinin butun katmanlarini ayni oranda kucaklamak istemiyorsun, peki sen nicin bu halkin onderlik ofisini isgal ediyorsun" diye. Tabii ki Kurdistan baskani geri donup cevaplayabilir "Ben bunlari baskan olarak degil birey olarak soyluyorum". O zamanda derler ki "hele bir secim zamani gelsin gorursun o zaman kicinda tekmeyi ve iste o zaman artik bir Kurd onderi olarak degilde bir Kurd bireyi olarak istedigini soyleyebilirsin!" Demokratik toplumlarda durum boyle. Kendi halki hakkinda aptal, kendi ulkesi hakkinda kerhane gibi ifadeleri kullanalari kesinlikle hukumetten atarlar. Baska turlusu, yani bu turden ifadeleri sarfeden Abdulah Ocalan gibi bir birey hala "Kurd halk onderi" seklinde tanimlaniyorsa eger bu kesin olarak anti-demokratikligin varliginin bir diger ispatidir. Alan Lezan'in bir Kurd bireyi olarak soylecegi seyler ve bir Kurdistan baskani olarak soyleyecegi seyler birbirlerinden kesin farkli olacaktir.