Ana içeriğe atla

Destxweş birayê delal, destxweş H.E Kürdistan, parçalanmış bir sömürge ülke olarak hep direnişlere sahne olan bir ülkedir.. Tarih boyunca işgallere ve derinişlere sahne bu ülkede özgürlük ve bağımsız için binlerce Kürd kahramanı isimleri dahi sonraki kuşaklarca bilinmeden Kürdistan devriminin “Meçhul askerlerinin“ saflarına katıldılar... Aso Zagrosi'nin bir Fransız kaynağından aktardığı adsız Revanduzlu Kürd lideri gibi... Aslında bu anlamda büyük Kürd şairi Abdullah Pêşew'in “Leşkeri Winda“ şiiri Kürdistan gerçekliği çok iyi özetliyor.. Diğer bazı Kürd meçhul askerleri ile hep aramızda oldular, Kürd ve Kürdistan davası ve özgürlüğü sürekli ve sistemli bir mücadele içinde oldular.. Ama biz, toplum olarak bu insanlarımıza ne yaşamları esnasında ve ne de yaşamı terkettiklerinden sonra kendilerine gereken itinayi ve sahiplenmeyi gerçekleştiremedik ve gerçekleştiremiyoruz.. Bu ikinci kategori içinde değerlendirebileceğimiz Kürdistan özgürlük kahramanlarından biri de İsmail Hakkı Şawêstir.. İsmail Hakkı Şawês 1894 yılında Güney Kürdistan'ın Musul şehrinde dünyaya gözlerini açıyor.. Aslında kendileri Suleymaniyeliler babası o dönem Musul'da subay olarak görevli olduğundan dolayı orada dünyaya geldi. İsmail Hakkı, 1903-1908 yılları arasında Suleymaniye ve Bağdat'ta bulunan Askeri Ruştiyelerde ilk eğitimin aldı... Daha sonra İsmail Hakkı Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olan İstanbul'a giderek 1909 ve 1912 yılları arasında askeri eğitimini tamamladı.. İsmail Hakkı 1913 yılında katıldığı Balkan savaşında Selanik'te esir düştü.. Serbest bırakıldıktan sonra İsmail Hakkı 1914 ve 1918 yılları arasında Osmanlı ordusunun saflarında binbaşı olarak Birinci Dünya savaşına katıldı.. Birinci Dünya savaşının 1918 yılında bitiminden sonra İsmail Hakkı Güney Kürdistan'ın Suleymaniye şehrine dönüyor.. O, dönem Suleymaniye merkezli Kürdistan kralı Şeyh Mahmud önderliğinde Kürdistan hükümeti oluşturuluyordu... İsmail Hakkı aktif bir şekilde hükümet çalışmalarına katıldı.. Major Noel bölgede olduğu zaman Şeyh Mahmud İngilizler tarafından resmi olarak “Kürdistan Kralı“ olarak tanınmıştı.... Daha sonra İngilizler Kürd politikalarını “değiştirdikten“ sonra Major Noel'i yeri çektiler ve onun yerine Major Soan atadılar.. İngilizler 1919 yılında Kürdistan hükümetini son vermek için harekete geçtikleri zaman, Şeyh Mahmud önderliğinde halk ayaklanarak Suleymaniye ve çevresinde bulunan İngiliz askeri ve idari güçlerine saldırarak bir çok askeri öldürdü ve geriye kalanları esir aldılar.. Suleymaniye tümden Kürdlerin denetimine girdi.. İngilizler askeri olarak Suleymaniye'yi kuşatmaya çalışırken Kürdistan Hükümeti ile İngilizler arasında sorunlara çare bulmak için görüşmeler yapıldı.. Kerkük'te yapılan görüşmelerde Şeyh Mahmud önderliğindeki Kürdistan Hükümeti'nin delegasyonun başında İsmail Hakkı Şawês vardı.. İngilizlerin temsilcileri İsmail Hakkı'dan “Kürdlerin kayıtsız şartsız teslim olmalarını....... el konulan silah ve paraların geri verilmesini, esir alınan askerlerin geri iade edilmesini“ istiyor. Ayrıca İngiliz temsilcileri İsmail Hakkı Şawês'e “bu istemlerimiz yerine gelmese savaşla Suleymaniye'ye alacağız“ diyerek gerçek niyetlerini ortaya koyuyorlar.. İsmail Hakkı Şawês özet olarak İngiliz delegasyonuna “bu savaşın sorumlusu sizsınız.. Siz Kürdistan Kralı ve Hükümeti ile yaptığınız antlaşmayi bozdunuz.. Siz Kürdistanı işgal edebilirsiniz... Ama asla Kürd halkının kalbini ve ruhunu işgal edemezsınız“ diyor.. Görüşmeler sonuç vermiyor.. İngilizler büyük güçlerle Suleymaniye saldırıyor... Şeyh Mahmud “Berde Qehreman“da yaralı bir şekilde esir düşüyor.. Daha sonra mahkeme edilip Hindistan'a sürgüne gönderiliyor.. Konumuz Şeyh Mahmud olmadığından bu meseleyi kapatıp “Meçhul Askeri“mize geliyorum.. İngilizler Suleymaniye'yi işgal ettikten sonra her tarafta İsmail Hakkı Şawes'i aramaya başlıyorlar.. Suleymaniye'li yurtsever Kürdler İsmail Hakkı'ye yaşlı bir kadını kuriye olarak gönderiyor ve kendisinden Suleymaniye'yi terketmesini istiyorlar.. İsmail Hakkı, bir imam kılığına girerek şehri terkediyor ve Germiyan mıntıkasına gidiyor... O dönem “Bêstan Sor“ adlı bir köyün imamı ölmüş ve köy imamsız kalmıştır.. İsmail Hakkı hemen söz konusu olan köye gidiyor ve kendisini köyün “yeni imamı“, “ Mela Şawês“ olarak takdim ediyor... İsmail Hakkı'nın takma ismi olan “Şawês“ daha sonra kendisinin ve tüm ailesinin soyadı olmaya başlıyor.. İsmail hakkı köyde kısa bir süre gizledikten sonra hemen aynı yıl (1919) gizlice Suleymaniye geliyor, oradan Doğu Kürdistan'a geçiyor ve Tebriz üzeri Kuzey Kürdistan'ın Kars ve Erzurum mıntıkasına varıyor.. İsmail Hakkı Şawês bu dönemi yıllar sonra Irak'ta bir işe girmek amacıyla yazdığı bir sayfalık öz geçmiş hikayesinde “Türk Ordusunda Ermenistan Kars-Aras savaşına yuzbaşı olarak katıldığını“ söylüyor ve detaylarına girmiyor.. Bildiğimiz bir gerçek var: O da 1920 yıllında Sovyetler Birliğinin örgütlediği Baku'daki “Doğu Halklar Kurultayına“ İsmail Hakkı Şawês Kürd delegesi olarak katılıyor... Daha sonra kendisinin kendisinin ifadesi ile “1921 yılında Miralay Xalid Begi Cibrî önderliğde kurulan Komitey İstiqlali Kurdistan“ a katılıyor.. İsmail hakkı Şawês “Komitey İstiqlali Kurdistan“ adlı makalesinde “Azadi Partisinin“ “24 kahraman tarafından kurulduğunu“ detaylıca anlatıyor.. İşte bu “24 kahramandan“ biri “Meçhul Askerimiz“ İsmail Hakkı Şawêstir. Aris Arda arkadaşının Newroz Com'da çevirisini yayınladığı “Sovyet Arşivinde Kürd-Sovyet İlişkileri ve 1925 Devrimi“ adlı yazı serisinde İsmail Hakkı Şawes hem Azadi Örgütünün üyesi olarak, hemde tercuman olarak Cibranlı Xalid Bey ve Yusuf Ziya Beylerin Sovyet yetkilileri ile yaptıkları görüşmelere katılıyor.. Daha fazla lafı uzatmadan İsmail Hakkı'nın yaşamını özetlemeye çalışayım.. İsmail Hakkı Ağrı İsyanın Önderi İhsan Nuri Paşa ve başka subaylarda Kürd subaylarla birlikte Türk ordusu içinde “ Azadi Örgütünün“ askeri gizli çekirdeğini oluşturuyorlardı.. Bu Kürd subayları 1924 yılında başlayan “Beytülşebab Ayaklanmasını“ bastırmaya gönderilirken, silah ve denetimlerindeki askerle saf değiştirip ayaklanmaya katılıyorlar.. Ayaklanma yenilgi altı, Kürd subayları Güney Kürdistan'a ve Irak geçtiler.. Ama onların bu girişimi çağdaş Kürdistan tarihinde bir ilkti... Kürd subayları düşmana silahlarını çevirdiler, halkıyla birleştiler. İsamil hakkı Şawes daha sonra 1927 yılında oluşturulan “Xoybûn Partisine“ katılıyor.. “Xoybûn“un Güney Kürdistan'daki faaliyetleri İngilizler tarafından deşifre edilince “Komelay Zerdeşti“ diye bir başka örgütlenmeye gidiyorlar.. İsmail Hakkı Şawes 1927'de Paris'e gidiyor.. Orada Ermeni ve Fransız basınında Türk devletinin Kürdlere karşı giriştiği kıyım savaşına ilişkin Fransızca geniş makaleler yazıyor.. Garo Sasuni'nin aktardıklarına göre İsmail Hakkı Şawes Ermeni dergisi “Troşak“ın aralık 1925 sayısında “Şex Said hareketi“ hakkında uzun yazıyor.. “Azadi Örgütünden Beytüşebab hareketine ve oradan 1925 ayaklanmasına kadar detaylı bir rapordur.. O, kısa bir dönem sonra yeniden Kürdistan'a geri dönüyor ve Kürd davasını ilerletmek için çeşitli örgütlenmeler içine giriyor.. 1937 kurduğu “Komelay Brayeti Kurd“(Kürd Kardeşlik Örgütü) İsmail Hakkı Şawes, Birinci Dünya savaşından sonra Pêşawa Qazi Muhamed Başkanlığında Doğu Kürdistan'da kurulan “Kürdistan Demokratik Cumhuriyet“inin kuruluşuna katıldı.. Cumhuriyet'in yıkılışından sonra yeniden Güney Kürdistan'a döndü... İsmail Hakkı Şawes Irak'ta ve Güney Kürdistan'da yatmadığı cezaevi kalmamış gibi.. Ayrıca bir o kadar da zorunlu sürgün... 1950'ler sonrası bloklar arasındaki sürtüşmeler neticesinden oluşan “Barış Hareketlerinin“ Irak kolunun en önde isimlerinden biriydi o.. Tabi Kürd serbest şiirinin doruğu olan Abdullah Goran'da o faaliyetler içindeydi. Güney Kürdistan'da Molla Mustafa Barzani önderliğinde “Büyük Eylül Devrimi“ başladığında o artık ihtiyar bir Kürd yurtseveridi.. Ayaklanma sonrası Irak devletinin bakanı Suleymaniye'ye gelerek şehrin ileri gelenlerine “isyanın kötülüklerini“ anlatıyor. İsmail Hakkı Şawes'te o toplantıda hazır bulunuyor.. O, Irak bakanını ve hükümetini herkesin önünde suçluyor “Barzani'yi ve Eylül Devrimini“ savunuyor... Bakan ve toplantıda olan herkes İsmail Hakkı'nın söyledikleri karşısında şoke olurken, Suleymaniye halkı onun söylediklerini dilden dile Kürdistan'ın her tarafına yayıyorlar.. İhtiyar Şawes halk içinde bir efsane gibi anlatılıyor.. Kürdistan'ın“Meçhul Askeri“ İsmail Hakkı Şawes 12 Mayis 1976 yılında kalp krizini geçirerek Kürdistan halkına veda etti.. Kürdçe, Türkçe, Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce dillerini bilen İsmail Hakkı Şawes Kürd tarihine ilişkinde bize ciddi bir miras bıraktı.. Koçgiri Hareketi üzerine Cibranlı Halid Beyin önderliğinde kurulan Azadi Örgütünün kuruluşu ve çalışmaları Beytüşebab Ayaklanması 1913 Bitlis Ayaklanmasının önderi Mela Selim hakındaki çalışması Mir Abdulrezaq Bedirxan üzerine olan makalesi İbrahim Paşayê Mili üzerine olan makalesi Kürd Ata Sözleri Kürd dili, Kürd şiiri, Kürd tiyatrosu ve kısacası Kürd edebiyatına ilişkin bir dizi makale... Newroz Com'a bu büyük insanın dev yaşamını küçük bir makale ile anlatmaya çalışırken sayın Umêd Aşna'nın “İsmail heqî Şawês: Jiyanî w Berhemekanî“ adlı eserinden geniş bir şekilde yararlandım.. Dilêr İsmail Hakkı Şawes'in babasına ilişkin yazısı, Mehemedi Mela Kerim, Tahir Ahmed Hewêzi Tahir Salih Said'ın ve Garo Sasuni'nin konuya ilişkin çalışmalarına bakılabilinir.. Ama, İsmail Hakkı Şawes hakkında okuduğum yazılar bir dizi soruya cevap vermiyor.. İsmail Hakkı 1914 ve 1918 yılları arasında nerelerde savaştı? Serhat mıntıkasında olduğu zaman hangi alanlarda görev aldı? Rus arşivlerinde biliyoruz Kazım Karabekir ve diğer Kürd generalleri Cibranli Halid Beyi izole etmek için Kürdistan diğer parçalarında bölgede bulunan Kürd subaylarının memleketlerine gitmelerini istiyorlar.. Bu hususta Türk devletinin ve ordusunun arşivlerinden yararlanılabilinir.. İstanbul'daki Kürd kuruluşlarıyla ilişkileri neydi? Koçgiri Hareketinin önderleri ile hangi ilişkileri oldu? Çünkü, Koçgiri hareketi ve önderleri hakkında çok detaylı bilgilere sahip... İki defa Paris'e gidiyor... Paris'te Fransızca Kürdlere ilişkin bir dizi yazıyor.. Bizim elimizde sadace Garo Sasuni'nin “Troşak“dan aktardığı makalenin özeti var.. Tahir Ahmed Hewêzi yazısında çok enteresan bir hususu gündeme getiriyor. Hewêzi “İsmail Hakkı Şawêz'in Türkiye'de evlendiğini ve sözkonusu kadından çocukları oluyor.. Bir sefer Suleymaniye'de kendisine bu meseleyi sordum.. İsmail tümden sinirlenerek bana ’Kak Tahir seni çok seviyorum bir daha bana bu soruyu sorma“ dediğini söylüyor.. İsmail Hakkı Şawes'in Türkiye'deki çocuklarını bulmak ne ilginç olurdu.. Sonuç olarak İsmail Hakkı Şawes gibi “Meçhul bir Kürd Askeri“nin yaşamı hakkında sahip olduğum bilgileri sizinle paylaşmak istedim.. Rahmetli Mehemed Uzun Ağrı hareketini Memduh Selim'in aşkı ile bütünleştirerek “Sîya Evîne“ diye güzel bir roman yazdı.. Ama, Memduh Selim hep Suriye'de kaldı.. Fransız gizli servisi sürekli onu takip etti ve kayıtlara geçirdi.. Ya biri “İsmail hakkı Şawês'i“ romanına kahraman olarak seçerse, Koçgiri'den Şêx Mahmud'a, Azadi Örgütünden Xoybûna, Mahabad'tan Paris'e ne ilginç olur..

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.