Ana içeriğe atla

Bra, Tesbitin kaya gibi. Azadi'yi bilen, 49'lara dahil olan biri olarak Yaşar Kaya, Öcalan'ın bu geçmişe mal olmuş her iki direniş ocağının anılarına incir dikerek kendini milad ilan etmesine seyirci kalması bir yana, ocaktan arta kalanların kendimleştirilmesine çanak tutuyordu. Lokma-hırka uğruna.. Barzani hakkında söylediklerinden çok daha ağırını, Azadi'ni göndere çektiği bayrak olan Genç ve Cebaxçor direnişi (Xalid Begê Cibrî de dahil olmak üzere çoğu hala mezarzıdır)şehitlerinin anılarına aldırmadan 'Bingölden adam çıkmaz' deyimiyle, Öcalan'ın Bingöllüleri topyekun hain ve işe yaramaz ilan edip, sürek avıyla bir-bir katlettiği dönemde onunla eşzamanlı söylüyordu. Ben ve Selim Çürükkaya farklı nedenlerle sıkıştırdığımız zaman ne durumlara düştüğünün ve sonunda tevil etmek zorunda kaldığının tanığısın. Gerçekten dünya çabuk değişiyor. Geçenlerde internete yansıyan Apo'nun son ayetinin en altında Bingöllülerin yiğit ve direnişçi olduklarını itiraf etmesi de ilginçti. Sebeplerini biliyorum ve şimdilik değinmeyeceğim. Sirac Bilgin, 15 bin kişilik bir örgütü üç yıl içinde 15 kişiye düşürdükten sonra ihbarcı ve itirafçı oldu. Polis ifadelerine geçmiş ihbarları ve karşılaştırmalı sorguda yol arkadaşlarını sorgucularla birlikte sıkıştırmaya ve itirafa zorlamaya varan tavrı emsalsiz bir yüz karası örneğidir. Mahkeme tavrı savunusuz itiraftır. Cezaevindeki yeri itirafçılar koğuşudur. İtirafçıların koğuş sorumlusudur. Eline sopa almaya kadar işi ilerletmiştir. Biri barzanici iken dönerek barzanilere küfür etti, diğeri Öcalan'ın kemalist olmasından çok daha ağır ve şaibeli konumuna yandaşlık adına barzanilere küfrederken sonra döndü lokma-hırka gereği barzanici oldu. Kürtlerin değerlerine küfredenler bunlar. Adı küfürbaza çıkan benim gibi günahsızlar... Yılmaz Güney'in Salpa adlı romanının bitiş paragrafını anımsıyorum. Rahmetli Güney, salpanın treni kaçırdığından bahisle 'şimdi trenin arkasından koşuyor' demekte. Bunlar tabanlarıyla birlikte onurlarını da kaptırdılar. Şimdi her biri farklı trenlere yetişmeye ve binmeye çalışıyorlar. Tutarsa vay halimize. Öcalan'ı mumla aratırlar. Sirac, Sirac olsaydı.. Yaşar da Yaşar olsaydı bizim halimiz bu olmazdı. Son yazısı yine de olumlanmalıdır. Hatasını görenler, kabul edenler için affedilmeyecek hata yoktur. Affetmekle unutmak arasında fark vardır. Kürtler bunların yaptıklarını unutmamalı ve layık oldukları değerden daha fazlasını vermemelidirler. Hiç kimse gereksiz yere övülmemeli ve yüceltilmemelidir. Bunların hataları onlarca insanın bedenine maloldu ve oluyor. İki güzel laf etmeleri gönlü alınmış çocuk saflığıyla güvenmenin nedeni olmamalıdır. Günah çıkarıyorlar. Günah çıkarmaya diyeceğim yok. Affetmeye de açığım ve taraftarım. Bunları yeniden güç sahibi yapmaya herkes itiraz yükseltmelidir. Kürtlerin bağımsızlık mücadelesi onurlu bir kavgadır. Ancak, kişilik sahibi insanların rehberliğinde yürür ve yürütülmelidir. Güney 'abilerine' sinyal gönderiyor. Yaşar Kaya bugünler için beslendi semizlendi. PKK yeğenini öldürdüğü zaman niteliğini yutabiliyordu da Öcalan'ın ne olduğunu şimdi mi anladı. PKK üzerinden anlaşacaklarını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Onlar bizim çocuklarımız. Bizim savaşçılarımız. Bizim analarımız doğdu. Ne Avdo'nun ne de Yaşar Kaya'nın anası doğmadı. Güney'in kısa vadeli selameti için pazarlanmalarına, kemalist Öcalan'ın İmralıdaki rahatı için bedel yerine konmalarına, türklerin önüne yem olarak atılmalarına seyirci kalamayız. Vicdanı olan, namusu olan evlatlarını yem etmez. Sevgi ve saygılarımla.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.