Sevgili derbeder,
Kanimca Sezgin Tanrikulu'nun tavri net ve saygıya değerdir.Ben sizinle bu konuda ayni fikirde olmadığımı belirtmek isterim.
Diplomaside düşmani güçlerle istesek istemesek ilişki olacaktır. Bu ilişkide kullanılan dil ve duruş önemlidir.
Eğer Tanrıkulu, 'annam Türk ve hizmetinize de amadeyim' deseydi seninle aynı tepkiyi göstermede bir sakınca görmezdim.
Ayrıca bayrağınız benim de bayrağım deseydi, sizin değerleriniz bizim içinde değerdir desydi, ben de sizinle aynı düşünceyi paylaşırdım.
Amedin bir semtinde Türkçe dil dersi seminerleri istiyoruz, zira bizim kadınlarımız konuşurken x,w harflerini kullanarak hıyara,xiyar ve heval kelimesini de 'hewal' diyerek türkçenin ırzına geçmekteler, dolayısıyla sayın başbakanım kurslar düzenleyin dememiş ama,kürd meslesi, Kürdçe nin de dil olarak önemine dikkat çekmiş, siyasi erkde de kürdlerin hak ve hukukunu dile getirmis bir sivil oluşmda yerini almıştır.
Aydın olmanın da gereğini yerine getirerek, TC başbakanın inkarcı duruşuna tepkisini toplantıyı terk ederek göstermiştir.Diğerlerinin bu tepkiyi koymamasını ise milli duruştan taviz olarak algılıyorum.
Tanrıkulu'nu yalnız bırakanların aybıdır bu.
Selam ve saygilar....
Re: DÌL SÙRTÙ$MESÌMÌ YOKSA HAKARETMÌ ?