Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 15 May 2008

[b]Barzani'nin ajanlarından 2'si korucu çıktı[/b]

15 Mayıs, 2008

Özgür Cebe / DHA/ Diyarbakır

Kuzey Irak'taki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) istihbarat teşkilatına, sınırdaki askeri birlikler hakkında istihbarat verdikleri için 'askeri ajanlık' suçlamasıyla yakalanıp Diyarbakır'da tutuklanan 1'i korucu, 1'i eski korucu 4 kişinin itiraflarını DHA ele geçirdi.

K.E, H.T, korucu Ş.E ve eski korucu H.E., Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Diyarbakır ve Şırnak il jandarma alay komutanlıklarının ortak operasyonuyla Şırnak'ın Uludere ilçesinde yakalanmıştı.

Zanlılar, Mesud Barzani liderliğindeki IKDP'nin istihbarat teşkilatı olan 'Parastin'e ajanlık yaparak, sınırda konuşlu birliklere ait fotoğraf ve kroki gönderdikleri için tutuklanmıştı.

Zanlılardan bir kısmı asker hakkında bilgi vermediğini söylerken, bir kısmı "Pişmanım, utanıyorum" dedi.

[b]Bordo Bereliler hakkında bilgi[/b]

Eski konucu H.E'nin telefon kayıtlarında ise, Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Bordo Bereli Özel Kuvvetler Timi ile ilgili IKDP'ye bilgi verdiği tespit edildi. H.E.'nin bordo berelilerden 'kırmızı şapkalılar' diye söz ettiği belirlendi.

Olayla ilgili halen 6 kişi ise KDP'ye ajanlık yapmak suçundan aranıyor.

[b]Nöbetçi mahkemede itiraflar...[/b]

Kuzey Irak'ın Duhok kentinde doğup büyüdüğünü, 1995 yılında ise Irak'tan ayrılarak Şırnak Uludere'nin Ortasu köyüne yerleştiğini anlatan K.E., IKDP'ye verdiği istihbari bilgilerle ilgili şu itiraflarda bulundu:

"1998 yılında Afyon ve Adana E Tipi Cezaevi'nde askerlik yaptım. Zaho'da Abdurrezzak adlı kişi bir tanıdık aracılığıyla beni telefonla aradı ve bulunduğum bölge ile ilgili kendisine bilgi vermemi istedi. Bu kişi beni belli aralıklarla arayıp bölge ile ilgili gözlemlediğim konuları bana soruyordu, ayrıca gizlilik sağlansın diye bana 'Desti' adını verdi.

Ben de kendisine bilgi veriyordum. Abdurrezzak IKDP'ye çalışıyordu, ancak IKDP'nin Parastin adlı istihbarat şebekesinin elemanı olduğunu bilmiyordum.

[b]"Karakolların fotoğraflarını çektim"[/b]

Abdurrezzak'ın talimatı üzerine bazı karakollar ile askeri alanların fotoğraflarını gizlice cep telefonundan çektim ve bunu Abdurrezak'a vermesi için hafıza kartı ile birlikte kaçakçılık yapan ve Irak'ta yaşayan Fadıl adlı kişiye teslim ettim.

Ben de 3 kez yasadışı yolları kullanarak Irak'ın kuzeyine gidip geldim. Çektiğim fotoğrafları Fadıl, Irak'a götürüp Abdurzezzak'a veriyordu ve SIM kartı boş olarak bana geri getiriyordu. 2 kez fotoğraf gönderdim.

Cep telefonumda ele geçen yol, arazi ve Hilal Karakol Komutanlığı'na ait fotoğrafı ben çektim. Telefonumdan silmiştim, ancak nasıl ele geçti bilmiyorum.

Köyümüzde korucu olan Ş.E'nin çevresi geniştir. Asker ve korucuları tanır. Ş.E de benim gibi Abdurrezzak ile görüşüyordu. Abdurrezzak Ş.E.'ye telefon görüşmelerinde 'Zozan' diye hitap ediyordu. Kendisiyle Kürtçe konuşuyorduk.

[b]"Rütbeler hakkında bilgi veriyordum"[/b]

Son olarak operasyonda öldürülen kişilerle ilgili benden bazı bilgiler istedi ve 'Yetkililer bizden haber bekliyor' dedi. Beni aradığında bölgeden giden askeri araçlar içindeki kişiler, rütbeleri hakkında bilgi veriyordum. Ömür üsteğmen bizim bölüğün komutanıdır. Ben görüşmelerimde onunla ilgili bilgiler verdim.

Görüşmelerde askerlerden 'Koyun', koruculardan ise 'Uzun kulaklılar' tanklardan 'Uzun boru' diye söz ediyorduk. Telefon kayıtlarındaki Roboski bizim köyün adıdır. Şırıde ise sınırdaki bir karakoldur. Küranşe ise mıntıka adıdır ve PKK'nın Haftanin kampı yakınındadır.

[b]"Pişmanım, yaptığımdan utanıyorum"[/b]

Öldürülen asker, korucu veya PKK'lılarla ilgili bilgileri korucu Ş.E. ile köylülürden alıp IKDP'ye aktarıyordum. Askeri birliklerle ilgili verdiğim bilgilerde 8 adet 120'lik toptan söz ettiğim doğrudur. Bu bilgiler karşılığında Abdurrezzak bana 750 YTL olmak üzere 2 kez para, ayrıca kaçakçılık yapan Fadıl'ın pikabı ile 300 YTL'lik erzak ve kontör gönderdi.

Hilal karakolunun fotoğraflarını ise korucu Ş.E ile çektik. Fadıl'ı Korek GSM hattından arayıp buluşma noktası bildiriyordum. Bir başka ülke insanına kendi bölgem ile alakalı askeri ve özel bilgileri verdiğim için pişmanım, yaptığımdan utanıyorum ve devletimden özür diliyorum. Devlet merhametlidir."

[b]H.T.: "Sosyal içerikli bilgi verdim"[/b]

Irak'ın Zaho şehrine taziyeye gittiğinde burada Bavir adlı kişi ile tanıştığını, bu kişiye gösterilen saygıdan dolayı önemli biri olduğunu belirten H.T. de, "İşyeri gösterişliydi. Bana yaşadığım bölgedeki sosyal olaylarla alakalı bilgilere ihtiyacı olduğunu söyledi, ben de kabul edince telefon numaramı aldı. Verdiğim bilgiler sosyal içerikliydi, askeri bilgi vermedim. DTP'nin toplantıları, köyde yapılan sosyal çalışmalar ve sağlık hizmetleriyle ilgili bilgiler verdim. Oraya tekrar gittiğimde bana yardımcı olması için bilgi verdim, para almadım" dedi.

[b]Korucu Ş.E.: "Asker aleyhine istihbarat toplamadım"[/b]

1997-98 yıllarında bölgede görev yapan birçok general ile çalıştığını belirten korucu Ş.E.'nin itirafları ise şöyle:

"1997-98 yıllarında Salih paşa ile çalıştım. Kendisi o dönemde Yarbay'dı. Aynı birlikteki Ömer Paşa beni özel time seçti. Hatta kendisiyle birlikte bir operasyonda Haftanin kampına kadar gittik. Alihan Gülyazı'da Dırbaz köyünün ileri gelenlerindendir ve bölge korucubaşıdır. Haftanin'de bir asker mayına basmıştı. Komutanımız bizi gönderip mıntıkanın kamera ile görüntüsünü istedi.

Ayrıca Bedrettin Albay ile Arif Paşa köyümüze gelerek evleri ziyaret ettiler. Bedrettin Albay bu sırada fotoğrafının çekildiğini belirterek evi kontrol etti, ancak birşey bulamadı. Ben telefonla bu bilgileri verdim.

Ben IKDP içerisinde Osman Kasım'ı tanırım. Kendisi Zaho'da paşadır, yani peşmerge generalidir. Onu da babam eskiden bu bölgede peşmergelik yaptığından dolayı tanıyordu. Geçen ay Habur Sınır Kapısı'ndan çıkış yaparak Zaho'ya gidip IKDP komutanı Osman Kasım ile görüştüm. Ben 15 yıllık korucuyum. Bu süre içinde çok sayıda takdirname aldım. Ülkemi seviyorum, ülkem aleyhine ya da birlikte çalıştığım asker kişilerin aleyhine istihbarat toplamadım."

[b]Eski korucu H.E.: "Kaçak mazot ile ilgili bilgi verdim"[/b]

Mazot ticaretiyle uğraştığı için askeri birlikler hakkında telefonla bilgi verdiğini belirten, evinde Glock marka tabanca ile çok sayıda SIM kart ile yakalanan ve 5 yıl önce koruculuktan atılan H.E. ise şunları söyledi:

"Kaçak mazot ile ilgili telefonda askeri birlikler hakkında bilgi vermiş olabilirim. Çünkü Reşit adlı kişiye arazide asker olduğunu, mayın döşendiğini söyledim.

Ayrıca bölge ile alakalı arazide asker olduğu için Reşit'e gelemeyeceğine ilişkin bilgi verdim. Askeri araç ve askerler hakkında bilgi vermedim. Bizim yörede koruculara uzun kulaklılar denilir. Ben de öyle bilirim.

Benim dayım Zaho'da yaşıyor. Belki beni Parastin adlı yapılanmanın içine kadar götürüp yemek yedirmiş olabilir. Ancak benim Parastin adlı bir teşkilattan haberim yok. Bölgede Bedrettin Albay gelene kadar 15 kilometrelik alanda herkes rahatça karşıya gidip geliyordu. Şu anda ise kimse karşıya yani Irak topraklarına gidip gelemiyor. Bu problemin bundan kaynaklandığını düşünüyorum.

Ben 10 yıl koruculuk yaptım. 2 göreve üst üste gitmediğim için işten atıldım."

Telefon kayıtlarında Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Bordo Bereli Özel Kuvvetler Timi ile ilgili de IKDP'ye bilgi verdiği tespit edilen H.E.'nin bordo berelilerden 'kırmızı şapkalılar' diye söz ettiği belirlendi.

Anonymous (not verified)

Thu, 2008-05-15 14:19

[img]http://peyamner.com/filesbank/news/fullsize/140508072508.jpg[/img] Kürdistan - 14-May-08 PNA-Halepçe katliamıyla ilgili yakından bilgi edinmek üzere Kürdistan Bölgesinde bulunan Dünya Soykırım Merkezi başkanı Prof.Gregory Stanten ve beraberindeki üstdüzey heyet, Halepçe'ye ziyaretinin ardından Selahaddin kentine geçerek Kürdistan Bölge başkanı Mesut Barzani ile görüştü. Kürdistan Bölge Şehit ve Enfal İşleri bakanı Çınar Sait Abdullah'ın da hazır bulunduğu görüşmede Prof. Stanten, başkan Barzani'ye Kürdistan bölgesine gerçekleştirdiği ziyaterinin amacına ilişkin açıklık getirdi. ''Halklara Yönelik Soykırımlar''la ilgili bilgi ,belge ve doküman toplamaya çalıştıklarını belirten Prof. Stanten '' Bu konuda soykırıma uğrayan bütün dünya halkları ile ilgili ortak bir kitap yazmayı düşünüyoruz ve bu kitabın bir bölümü soykırıma uğramış Kürtlere ayrılacak'' şeklinde konuştu. Stanten ayrıca , Soykırım suçunun daha iyi anlaşılması için Uluslararası bir konferans düzenlemeyi amaçladıklarını da söyledi. Kürt Soykırımı'nın dünyada tanıtılması için gösterdiği büyük gayretlerinden dolayı Stanten'e teşekkürlerini sunan başkan Barzani de, Prof. Stanten'e , Soykırıma uğrayan dünya halklarıyla ilgili bu iki önemli amaca ulaşılması için hertürlü desteği vermeye hazır olduğunu söyledi. [url=http://peyamner.com/details.aspx?l=6&id=56350]Peyamner[/url]

Anonymous (not verified)

Thu, 2008-05-15 14:31

bir taraftan ihanet icinde olduklari icin gerilanin hedef tahtasinda.tc tuzagina dusurdugu yuzbinlerce korcuyu bos iftiralarla yok etmek istiyor. gerilla derhal bu durumu guz ununde bulundurup.koruculari af etmeli. bu af belki,birdaha bu tc tuzaga dusmemeleri icin onlara vesile olur dusuncesindeyim.

Anonymous (not verified)

Thu, 2008-05-15 22:53

turk devletinin pdk ajanlari korucular yakalandi idasina pdk den yalanlama geldi. zaten turk devletinin amaci kurdu yok etmek,yoksa on yillik korucusunu nasil imaha edecek.sirf kurd oldugu icin isi biti canida gitti misali. bu devlet kadar alcak bu devlet kadar insan kanina giren baska devlet yer yuzunde yok esi benziride olmayacak.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.