Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 29 April 2008

[b]AB, Rusya ile ’stratejik ortaklık' arıyor[/b]

29.04.2008

AB dışişleri bakanlarının bugünkü görüşmelerinde öne çıkan gündem Rusya. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Rusya ile 2 yıldır rafta bekleyen stratejik anlaşmanın artık imzalanabileceği görüşünde.

Solana, Rusya ile imzalanacak bir “Ortaklık ve İşbirliği“ anlaşmasının hem AB'nin, hem de Moskova'nın çıkarına olacağını vurguluyor.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Rusya ile yeni bir anlaşma imzalanması konusunda AB içinde görüş birliğinin hakim olduğunu belirtiyor. Ancak Solana, Rusya ile görüşmelere başlamadan önce birtakım pürüzlerin ortadan kalkması gerektiğine değiniyor, örnek olarak da AB üyesi Litvanya'nın bu konudaki çekincelerini gösteriyor.

1997 yılında imzalanan ve enerji alanında işbirliğini içermeyen anlaşmanın geçerliliği, 10 yıllık süreden sonara geçen yıl sona ermişti. Rusya'nın Polonya'dan et ihracatına ambargo koyması sonucu, Polonya da 2006 yılında Rusya ile yeni bir anlaşma imzalanmasını engellemişti. Ancak şimdiki Polonya Dışişleri Bakanı Radoslav Sikorski, yeni hükümetin Rusya ile görüşmeleri bundan sonra engellemeyeceği sözü verdi.

[b]Baltık ülkesi Litvanya'dan koşul[/b]

AB üyesi Litvanya anlaşmaya yeşil ışık yakmak için ilk olarak, Rusya'nın bu ülkeye 2006 yılında durdurduğu Litvanya'ya doğal gaz sevkiyatını yeniden hayata geçirmesini istiyor. Litvanya ayrıca, AB'nin Moskova ile görüşmelere başlama şartının, Güney Kafkasya'daki anlaşmazlıklar konusunu yeniden masaya yatırması olduğunu vurguluyor. AB'den diplomatlar, Litvanya'nın kastettiği şeyin, Güney Kafkasya'da özellikle Gürcistan'dan ayrılma eğilimindeki Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri olduğuna işaret ediyorlar.

[b]Sırbistan'la anlaşma masada[/b]

AB'ne bağlı 27 Dışişleri Bakanı bugün Lüksemburg'taki toplantılarında ayrıca, Sırbistan'a sunacakları “İstikrar ve Ortaklık Anlaşması“nı ele alacaklar. Söz konusu anlaşmanın daha önce imzalanması da Hollanda ve Belçika'nın engellemesi nedeniyle gerçekleşmemişti. Bu iki AB üyesi, Sırbistan'ın La Hey'deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi ile yeteri derecede işbirliğine girmemesini gerekçe gösteriyordu.

Ancak şu sıralarda her iki ülke de anlaşmaya onay verebilecekleri yönünde açıklamada bulunuyorla Bunun için de Sırbistan'ın en azından savaş suçlusu olarak aranan eski Sırp General Radko Mladiç'in Mahkeme'ye teslim edilmesi konusunda AB'ni ikna etmesi gerektiği belirtiliyor.

Bu arada AB, Bosna ile de mümkün olan en kısa sürede “İstikrar ve Ortaklık Anlaşması“ imzalamak istiyor. Ancak, anlaşma metninin bugünkü toplantıya yetişmeyeceği de bildiriliyor... Kısa adı “SAA“ olan “İstikrar ve Ortaklık Anlaşması“, AB ile üyelik müzakerelerine başlamak için ilk adım olarak algılanıyor.

AB Dönem Başkanı Slovenya'nın hazırladığı takvime göre, Rusya ile görüşmeler, Haziran ayı sonunda yapılması planlanan AB-Rusya Zirvesi öncesinde gerçekleşecek. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, bu akşam AB Dönem Başkanı Slovenya ile, AB'nin iki üst düzey yetkilisi, Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve Dış İlişkiler Üyesi Benita Ferrero Waldner ile Lüksemburg'ta biraya gelmesi bekleniyor.

[url=http://www.dw-world.de/dw/article/0,2144,3299913,00.html]Deutsche Welle[/url]

نەناسراو (not verified)

Tue, 2008-04-29 12:53

[img]http://www.cnnturk.com/images/dunya/maykilhbr2904.jpg[/img] [b]CIA: "Suriye'deki tesis nükleer reaktör"[/b] 29 Nisan, 2008 Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Michael Hayden, İsrail'in geçen eylülde Suriye'de vurduğu tesis hakkında ilk kez konuştu. Hayden, Suriye'deki tesisin bir nükleer reaktör olduğunu söyledi. CIA Başkanı Hayden, yapımına Kuzey Korelilerin de yardım ettiği iddia edilen tesisin, yılda 1 ya da 2 nükleer silah üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Bush yönetimi, İsrail'in Suriye'de eylül ayında nükleer tesis olduğu iddiasıyla bombaladığı tesisle ilgili istihbaratı, 25 Nisan'da Kongre üyeleriyle paylaştı. Beyaz Saray'a göre, tesis, Kuzey Kore'nin yapımına yardım ettiği, barışçıl amaçlı olmayan bir nükleer reaktör. Suriye ise tüm iddiaları redderedek saklayacak birşey olmadığını söylüyor. Nükleer santral olduğu iddia edilen yer, 2007 eylül ayında İsrail uçakları tarafından vurulmuştu. [url=http://www.cnnturk.com/DUNYA/haber_detay.asp?PID=319&haberID=453521]CNN[/url]

[img]http://peyamner.com/filesbank/news/fullsize/290408101240.jpg[/img] [b]HALİLZAD: "İRAN VE SURİYE, IRAK'A SİLAH VE MİLİTAN GÖNDERMEYİ BIRAKMALI"[/b] Irak - 29-Apr-08 PNA - ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Zalmay Halilzad, İran ve Suriye'nin, Irak'a silah ve yabancı militan gönderdiğini öne sürdü. BM Güvenlik Konseyinin Irak'taki durumu görüştüğü toplantıda konuşan Halilzad, İran'ı, Irak'ın özellikle Basra ve Bağdat kentlerinde görülen çatışmaları körüklemekle suçlayarak İran yönetiminin Irak'taki militanlara silah temin ettiğini ileri sürdü. Suriye'nin ise kendi topraklarından yabancı militanların Irak'a geçmelerine izin verdiğini ileri süren Halilzad, "İran ve Suriye, Irak'a silah ve yabancı militan göndermeyi bırakmalı" diye konuştu. [url=http://peyamner.com/details.aspx?l=6&id=53591]Peyamner[/url]

[img]http://peyamner.com/filesbank/news/fullsize/290408123452.jpg[/img] [b]KERKÜK'TE SON İKİ GÜNÜN BİLANÇOSU..[/b] Kürdistan - 29-Apr-08 PNA - Diyar Kerkuki/Kerkük: Kerkük'ün farklı bölgelerinde dün ve bugün düzenlenen terörist saldırılarda bazı polis ve sivil vatandaşlar hayatını kaybetti. Celevla Asayiş Merkezinden bir kaynak, bugün Kürdistan saatiyle 08:30'da Sadiye kasabsında yere yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu 2 kişinin yaralandığını bildirdi. Kaynak, yaralananlardan birinin çocuk diğerinin de kasaba müdürünün koruması olduğunu belirtti. Aynı kaynak, dün gece Celevla ilçesinde Irak askeri üniforması giyen kimlikleri belirsiz bazı kişilerin Khaneqin İnsan Hakları Örgütü Müdürü 'Şeyh Hüseyin Hüzeyir Abbas'ın evine saldırı gerçekleştirdiklerini ve saldırıda Abbas'ın hayatını kaybettiğini belirtti. Kaynak, saldırı sırasında Abbas'ın komşularının yardımına koştuğunu, ancak askeri üniformalı kişilerin ateş açmasıyla 2 kişinin daha hayatını kaybettiğini belirtti. Öte yandan, Kerkük Asayişinden bir kaynak, Kerkük'ün 'Feyleq' mahallesinde Irak ordusuna ait bir konvoyun geçişi sırasında yol kenarına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucunda 3 askerin ve bir kadının yaralandığını bildirdi. Aynı kaynak, dün gece İç güvenlik güçlerine ait bir konvoyun geçişi esnasında Kerkük'teki Vilade köprüsüne yerleştirilen bir bombanın infilak ettirilmesi sonucunda 3 polisin yaralandığını belirtti. Bu arada, Havice ilçesinde dün akşam saatlerinde uyanış güçlerinin yanlışlıkla bir vatandaşa ateş açtığı ve vatandaşın olay yerinde yaşamını yitirdiği bildirildi. [url=http://peyamner.com/details.aspx?l=6&id=53632]Peyamner[/url]

[b]Hewler'den notlar... BAKİ GÜL -ANF[/b] HEWLER (28.04.2008)- “Güney Kürdistan 2. Dubai Olacak“ sözü son dönemlerde bir hayli revaçta. Bir buçuk yıl sonra Güney Kürdistan'a gelirken bu sözün ne anlama geldiğini daha iyi anlamak gerektiğini düşünüyorum. İlk gözlemim Hewler Havalanına inerken oluştu. Havaalanı iki yıl önceki gibi değil. Biraz daha büyümüş, gidiş-geliş kontrolleri genişletilmiş, giren kişilerin pasaport kontrolü yapılırken bir de fotoğrafı çekiliyor. Güvenlik önlemlerinin bir hayli artırıldığını da rahatlıkla belirtebilirim. Ancak havaalanının içi biraz daha sakin. Alış-veriş merkezi hala bitmemiş. Yolcu iniş bölümünde kimse kalmıyor. Protokol uygulaması ise hala geçerli. Havalanından hemen çıkamıyorsunuz. Özel araçlar çok ’özel' değilse havaalanına 1-2 kilometre uzaklıktaki çıkışa kadar servis araçları ile gidiyorsunuz. Boş arazide sizi karşılamaya gelenler varsa onlarla yoksa da bir taksiye atlayıp şehre gidiyorsunuz. Şehir merkezine giderken iki yıl önce başlayan birçok inşaatın bittiğini, yolların biraz daha temiz olduğunu göreceksiniz. Hewler merkezine yaklaştıkça toplu konutların farklı kümeler oluşturduğunu, yeni yüksek inşaatların ise devam ettiğini, kaç katlı olduğunu saymanıza gerek kalmadan büyük rakamlarla kaç katlı inşaat olduğunu anlayacağınız rakamlar inşaatlara asılmış durumda. Yolda ilerlerken yeni konut ve iş binaları inşaatlarının devam ettiğini göreceksiniz. Alman Köyü, İtalyan Köyü, İngiliz Köyü, Amerikan Köyleri şeklinde yeni mahallelerin yapıldığını ve bir hayli lüks olduğunu-olacağını inşaat tanıtım levhalarından öğrenebilirsiniz. Şehre vardığınızda ana caddelerin hemen hepsinin isimlendirildiğini, levhaların asıldığını gözleyebilirsiniz. Kentin içinde eski yapı ile yeni yapılanlar birbirinden biçim ve içerik olarak farklı bir kent sunuyor size. Bir yerde Arap-İran mimarisi ile yapılmış yerleşik eski evler bir yanda aynalı camlar ile “modern“ iş merkezleri ve eski yapılara göre daha ihtişamlı villa tipi evler gözünüze çarpıyor. Kentin çarşısı da eklektik bir görünümde. Eski kalenin etrafındaki rengarenk çarşı yine kalabalık. İş merkezleri ve yeni alış-veriş yerleri de aynı kalabalığı ağırlıyor. Cep telefonları ve son model arabalar kentin sokaklarında düzensiz bir görüntü oluşturuyor. Bankalar kurulmuş. Ancak sokakta döviz bozanlar daha da revaçta hala. Yine cep telefonu kontürlerini çocuklar ellerinde mendil satar gibi satıyorlar. Hemen herkesin cep telefonu var. Birçoğunun da birkaç arabası. İki yıl önceye göre sokakta eski görünümlü arabalar giderek azalmış. Yeni benzin istasyonları yapılmış ve hala yenileri yapılıyor. Ama bidonlarda benzin satan küçük seyyar istasyonlar da hala yaygın. Benzin fiyatları bir hayli yükselmiş durumda. Neredeyse litresi bir doları buluyor. Eskiden benzin sudan ucuzdu! Elektrik kente yine kesintili veriliyor. Jenaratörler hala çokça kullanılıyor. Ancak yol kenarlarında yeni enerji hatlarının oluşturuluduğu, cep telefonları için yeni yaygın istasyonlar da kurulduğunu gözlemleyebilirsiniz. Güney Kürdistan da bu yıl kuraklık çok büyük tehlike. Hala baharda yağması gereken yağmurlar yağmamış. Ekinler büyümeden, olgunlaşmadan kurumak üzere. Bu yıl hasat yok diyor köylüler. Bu durum ciddi bir kriz doğurabilir. Marketler açılmış, modern büyük iş merkezleri kurulmuş. Son model arabalar ve cep telefonları kenti işgal etmiş. Ama gözümüze çarpa bir fabrika inşaatı hala yok. Bütün mallar Türkiye başta olmak üzere İran, Suriye, Avrupa ülkeleri, Çin, Kore vb yerlerden geliyor. Bütün büyük yatırımların ortağı ise KDP üst düzeyindeki isimlerden oluşuyor. Türkiye'den gelen birçok yatırımcı geri gitmiş. Bazısı vurgun yapmış bazısı zarar etmiş. İşini tutturanlar ise hala işlerinin başında. “Dışardan gelen yatırımcıların mutlaka yerel partneri olması gerekir“ ilkesi Hewler'de farklı bir sonuç doğurmuş. İşi öğrenen yerli partner dışardan geleni ortağını tasfiye etmiş... Bu bilgileri dışardan gelen işadamları veriyor. Daha çok bilgi var. Daha çok yazılacak ve araştırılacak konular var Güney Kürdistan'da... Yarınki Güney Kürdistan izlenimlerinde Hewler sokaklarındaki yabancı işçileri yazacağım. Okuduğunuzda şaşıracaksınız!.. [url=http://www.firatnews.com/modules.php?name=News&file=article&sid=41295]ANF NEWS AGENCY[/url]

[img]http://www.kurdistantv.net/rwdx/nucewene/2008/04/22876856786578658678.jpg[/img] [b]Babacan: “Kürt yönetimiyle ilişkiler sıklaştırılacak“[/b] 2008-04-28 Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye ile Kürdistan Bölge Yönetimi arasında görüşmelerin beklenebileceğini söyledi. Babacan, Türkiye'yi ziyaret eden Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Irak'taki bütün gruplarla ilişkilerigeliştirmek gibi genel bir politikalarının olduğunu dile getirdi. Babacan, Türkiye ile Kürdistan Bölge Yönetimi arasındaki ilişkilere yönelik ise Türkiye ile Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim arasında, PKK konusunda farklı görüşler bulunduğunu vurgulayarak, "Ancak önümüzdeki dönemde Irak'ın kuzeyindeki yönetimle farklı seviyelerde farklı temasların sıklaşmasını bekleyebilirsiniz“ dedi. [url=http://www.kurdistantv.net/nivisek.asp?ser=130&cep=1&nnimre=7629]Kurdistan TV[/url]

[img]http://www.radikal.com.tr/veriler/2008/04/29/yo2.gif[/img] [b]Irak'ın Arap kimliği İran korkusu yüzünden değere bindi MUHAMMED SADIK ELHUSEYNİ[/b] Suriye Dışişleri Bakanı Muallim'in, ABD'nin Lübnan'a yönelik 'sıcak yaz' tehdidi ve İsrail Başbakanı Olmert'in, daha büyük bölgesel rol arzusundaki Türkiye'nin aracılık çabalarını taçlandırarak Golan Tepeleri'ni Suriye'ye vermeye hazır olduğuna dair haberler sonrasında, acilen Tahran'a gitmesi gerekirdi. Keza Muallim, ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın Kuveyt'teki Irak'a komşu ülkeler toplantısına giderken ifade ettiği üzere 'Irak'ı İran nüfuzuyla mücadelede yeniden Arapların arasına alma ve Araplığını güçlendirme'ye yönelik Amerikan çabalarına dair haberler sonrası da bu ziyareti yapmalıydı. Bu meselelerin her biri tek başına savaşı ateşleyebilir. Şu an yaşananlar, ABD'nin söz konusu üç çekişmenin çözümü için 'iki engel' olarak sınıflandırdığı İran ve Suriye'nin acil bir danışma toplantısı düzenlemesini gerektirmiyor mu? Arap bölgesi, İsrail'in bu yeni aldatma konusundaki gerçek planı ve Lübnan'daki yeni Amerikan senaryosu ortaya çıkmadan önce ek gerginlikler ve sıcak haftalar yaşayacak. Bu bağlamda, 'Suriye'nin İran'la bağının kesilmesi ve İran'ın maşasına dönüşmesi' sonrası, bedeli ne olursa olsun Araplar arasına iade edilmesinin kaçınılmaz olduğuna dair son aylarda yapılan konuşmaları hatırlamak gerek. Böylelikle Şam, Tahran ve Hizbullah koalisyonuyla temsil edilen direniş üçgeniyle ilişkinin şekli açısından son noktaya gelinecek. Muallim Tahran'ı, 'Olmert'in hilesinin' işe yaramayacağı, hilenin derhal anlaşılıp öncekiler gibi buharlaşacağından dolayı Suriye'nin İran ve Lübnan'la bağlantılarını kesmeyeceği konusunda rahatlatmak için İran'a gitmeliyidi. Rice'ın çağrısını yaptığı gibi 'Irak'ın Arap kimliğinin güçlendirilmesi', İran'dan korunmaya destek olacaktır. Peki Araplar, Müslümanlar ve Irak'a komşu ülkeler ne zamandan beri Irak'ın Arap kimliğinden şüphe ediyor? Irak'ın Arap kimliğine, tarihine, müzesine ve bilim adamlarına ilk saldıran kimdi? Suriye Devlet Başkanı Esat sadece birkaç gün önce, eski ABD dışişleri bakanı Powell'ın, Irak savaşı sonrasında kendisinden Suriye'nin Iraklı bilim adamlarını kabul etmemesini istediğini su yüzüne çıkardı. Bu gecikmiş bir Amerikan uyanışı mı, yoksa boyutunu bilmedikleri bir eylemden duyulan pişmanlık mı? Eski İran cumhurbaşkanı Hatemi, Irak'a komşu ülkeler toplantısının yanı sıra Mısır ve daimi BM Güvenlik Konseyi üyelerinin eski genel sekreter Annan'ın gözetiminde bir toplantı düzenlemesi teklifinde bulunan ilk isimdi. Bu teklif, savaşın çıkmasını ve Irak'ın egemenliğini, toprak bütünlüğünü, Araplığını, Müslümanlığı ve komşu ülkelerle iyi ilişkilerini korumasını amaçlıyordu. Fakat Amerikan hükümeti Annan'ın arzusu ve teşvikine rağmen öneriyi şiddetle reddetti. Bugün gözlemciler soruyor: Irak'ın Araplığına bu gecikmiş hamaset niçin bugün geldi? 'Yeni Arap liberaller' de, Irak'ın Arap kimliğine yönelik yeni çabalar sarf ediyor. Oysa geçmişte, Irak'ın Arap kimliğini ve Müslümanlığını savunanları milliyetçilik ve İslamcılıkla suçlayıp, özgürlüğük ve demokrasiye karşı çıkmakla itham etmişlerdi. Hedef, Irak'ın Araplığını savunmak değil, Irak'ı İran'a karşı kışkırtmak, Arapları ve dünya kamuoyunu sözde İran tehlikesine karşı seferber etmek. Aksi takdirde ABD Irak devletini, ordusunu ve polisini niçin imha etti? ABD'nin meşhur 'Irak valisi' Bremer bu kararlarını hâlâ savunuyor. Irak'taki yıkım ve ardından milyarlarca dolar kâr kazanma misyonunun çıkmaza girdiğini, yeni bir yıkım ve kazanım misyonuna hazırlık yapıldığını ifade edenler var. [i](Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Beyan, 27 Nisan 2008)[/i] [url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=254348&tarih=29/04/2008]Radikal[/url]

[b]Barak: Ateşkes zamanı değil[/b] İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, artık Hamas ile ateşkesten söz etmenin zamanı olmadığını söyledi. AA 29 Nisan 2008 Salı KUDÜS - Ehud Barak, bir basın toplantısında, Hamas ile bir ateşkes yapmanın gündemde olup olmadığının sorulması üzerine, “Mevcut durumda Hamas ile çatışma halindeyiz. Bir ateşkesten söz etmekten yerine, olan biteni ifade etmemin en iyi yolu budur.“ dedi ve Filistinlilerin hayatını tehlikeye atan saldırılardan Hamas'ı sorumlu tutu. Haberin devamı Barak yaptığı açıklamada, “Hamas şiddet ve terörün, Filistinli sivillerin yaşamını tehlikeye atan saldırıların sorumlusudur. Sivillerin ölümünden memnun olmadığımız açıktır. İsrail ordusu Gazze'deki bütün teröristlere karşı harekete geçmektedir ve harekete geçmeye de devam edecektir“ sözlerine yer verdi. Barak'ın bu açıklamayla dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki operasyon sırasında Filistinli bir anneyle 4 evladının ölümüne atıfta bulunduğu belirtiliyor. [url=http://www.ntvmsnbc.com/news/444542.asp]NTV - MSNBC[/url]

[b]'Suriye Altılı Görüşmeleri Etkilemeyecek' [/b] 28/04/2008 Amerika'nın Seul büyükelçisi, Kuzey Kore - Suriye nükleer işbirliği ilgili son açıklamaların altılı görüşmeleri etkilemeyeceğini söyledi. Büyükelçi Alexander Vershbow, Seul'da yaptığı açıklamada Suriye-Kuzey Kore nükleer işbirliğinin, daha iddialar Amerikan Kongresine açıklanmadan önce görüşmeleri zorlaştırdığını belirtti. Vershbow, Kongreye sunulan video ve fotoğrafların , tartışmaya yeni bir şekil vermesine rağmen olayın özünü değiştirmediğini söyledi. İsrail uçakları, geçen Eylül ayında Suriye'de nükleer reaktör olduğu önesürülen bir tesisi bombalamıştı. Amerika, tesisin Kuzey Kore'nin yardımıyla inşa edildiğini savunuyor. Kuzey Kore'nin Suriye'deki faaliyetleriyle ilgili tartışmalar, altılı görüşmelerde duraklamaya yolaçtı. 2007 sonuna kadar tüm nükleer çalışmalarını açıklama sözüveren Kuzey Kore, Amerika'nın açıklamasına Suriye'deki çalışmalarını da eklemesini istemesi üzerine bunu erteledi. [url=http://www.voanews.com/turkish/2008-04-28-voa24.cfm]Amerika'nın Sesi[/url]

[img]http://www.gundemonline.com/resimler/askerisevkiyatsemdinli.jpg[/img] [b]Şemdinli'ye askeri sevkiyat[/b] 29.4.2008 Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nden çok sayıda tank, top gibi ağır silahlarında bulunduğu yaklaşık 200 araçlık askeri konvoy Şemdinli İlçesi'ne hareket etti. Yüksekova 21. Sınır Taktik Tümen Komutanlığı'ndan çıkan 20 otobüs, 40 tank, çok sayıda top, sınır hattına çekilmek için çok sayıda tel örgü, ambulanslar ve asker ile askeri mühimmatın bulunduğu yaklaşık 200 araçlık konvoy Federal Kürdistan Bölgesi sınırında bulunan Şemdinli'ye sevk edildi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı sevkiyat sırasında frekans bozucu 'Jammer' tipi askeri araçlarda konvoya eşlik etti. Sevkıyat bölgede bu yıl yapılan en büyük sevkiyat olarak değerlendirildi. DİHA [url=http://www.ozgurgundem.org/haber.asp?haberid=50899]Gündem Online[/url]

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.