GÜNEY KÜRDISTAN HALKIMIZ BAGIMSIZLIK DEDI!
GÜNEY KÜRDISTAN HALKIMIZ BAGIMSIZLIK DEDI!
Eyyup
Irak ve Guney Kurdistan'da nihayet beklenen secimler oldu. Kazananlar ve kaybedenler oldu. Kazanan ve kaybedenler sadece secime katilanlarla sinirli olmayip yillardir Kürdistan´da siyaset yapan politik güclerin politikasinin yenilgisi ve zaferinide ortaya cikardi.
Simdiye kadar izlenen politika ve hedeflerin halkimiz tarafindan kendi özgür iradesiyle verdigi cevabin bazi politik güclerin ezberinide bozacak kadar net oldu. „30 seneden beri izledigimiz politika bizi dogruladi“ diyen güclere karsi halkimiz özgür iradesiyle „haydi ordan be“ oldu. Temenim bu güclerin halkimizin bu onurlu sessine kullaklarini tikamamalaridir. Kendilerini esasli bir gözden gecirmeleridir.
Kurtulus arayisi, sömürgeci baskentlerin karanlik dehlizlerinde degil, naylon catirlarda yasam mücadelesi veren halkimizin ortaya koydugu irade de aranmalidir.
Hic kimse halka ragmen siyaset yapamaz. Hic kimse subjektif niyetlerini hakin ortaya koydugu iradeden üstün tutamaz.
30 Ocak 2005 secimlerinde halkimizin ortaya koydugu özgür iradesi kurtulusu ezen ulusla birlikte yasamayi politika edinenlerin sevgili Idris-i Birlisi´nin bir baska vesileyle dedigi gibi, „boyunun ölcüsünü“ aldirdi. Bugünden sonra bu politik gücler, her halde „boyunun ölcüsü“ kadar konusurlar.
Güney Kürdistan halkimiz kendi özgür iradesini demokratik kosullarda secim sandigina yansitti. Herkese bugüne kadar politika edindigi yaklasimlarini bir kez daha masaya koyma zorunlulugunu dayatti.
Ya halkin özgür iradesine ragmen bildiklerinde ayak diretecekler, ya da halkin iradesine boyun eyip sadede gelecekler. Artik bugünden sonra hic kimse
„mücadele tarihimiz bizi dogruladi“ gibi komik ve gülünc durumu ikidebir tekrarlamayacaktir.
„Kürt toplumunun büyük ço?unlu?unun federal bir çözümü destekleyecekleri kan?s?nday?m.“ diyenler, bir ömür vallahi. Bu kanaata nasil vardilar bilemeyiz. Ama bildigimiz bunu diyenlerin 30 Ocak 2005 secimleriyle halkimiziun ortaya koydugu özgür iradesiyle obsayida düstükleridir.
Bazi cevreler, hangi dünyada yasiyorlar, saniyorum bunun farkinda degiller. „Gelismeler“, „tarihsel gidis“, „uzak görüslülük“ vs. üzeri kurulu bir ezber olusturmuslar. Allah askina bu cevreler hangi gelismelerden bahsediyorlar? Hangi „tarihsel gidis“ bu cevrenin „siyasal belrlemede, ne denli uzak görüslü oldugunu“ gösterdi? Anlasilan bu cevrenin gelismelerden haberi yok. Dahasi gelismeleri tersinden okumayi siyaset edinmisler.
Kuskusuz federasyon ulusal sorunun bir cözüm bicimidir. Bugüne kadar bunu reddeden Kürdistan parti ve örgütlere rastlanmadi. Fakat bagimsizlikci gücler, bunun kosullarinin olmadigini söylediler ve bugünde bu iddialarinin arkasindadirlar.
Güney Kürdistan ve Irak arasinda yasanan gelismelerde bunun böyle oldugunu göstermektedir. Federasyon dahil birlikte yasama taraflarin istemiyle olur. Tek tarafli istemle olacak bir sey degildir. Irak ve Güney Kürdistan´daki gelismelere bakildiginda ne Kürtlerin, ne de Araplarin birlikte yasama istem ve arzulari yoktur. Su an dünya süper güclerin dayatmalari disinda baskada hic bir neden yoktur. Bunun tersini iddia edenler gercekleri ya göremiyorlar, ya da görmek istemiyorlar.
Kimse hayal görmesin. „Tarihsel gidis, bizi hakli cikardi“ gibi ucuz bir saplantiya kapilmasin. Bu kendi kendini kandirma olur ki, bazi cevreler zaten hep kendi kendilerini kandirmanin politikasini yaptilar. Ama yanildilar.
Güney Kürdistan geri döndürülemez bir sekilde bagimsizlik yoluna girmistir. Güney Kürt liderlerin verdikleri mesajlar bunu ete kemige büründürecekleridir. YNK Sekreteri Celal Talabani, bu gelismeleri daha Mayis 2003 tarihinde acikca dile getiriyordu. Son noktayi PDK Baskani Mesut Barzani koydu.
Kürt liderler, ne diyorlar? Bu söylenenlere bakildiginda Kürt ulusunun hedefi bagimsizlik seklinde förmüle edildigi ve mücadelenin buna odaklandigi görülecektir. Bunun ne zaman ilani ise dünya dengeleri belirleyecektir. Simdi Kürt liderlerinin söylediklerine bakalim.
Hasan Cemal, Celal Talabani ile 2003 y?l? may?s ay?nda yapmis oldugu görüsmedeki izlenimlerini söyle dile getirmektedir.
„Irak'ta i?lerli?i olan yeni bir devlet kurman?n güçlüklerini anlatm??t?. ?iileri, Sünnileri ve Kürtleri ayn? devletin çat?s? alt?nda ya?atman?n kolay olmad???na ili?kin örnekler vermi?ti. Ancak çok gev?ek bir federasyonla i?lerin belki yürüyebilece?ini söylemi?, eklemi?ti:“
"Geçmi?te kurulan zoraki bir devletti. Bu tecrübe, bu topraklar?n insanlar?na çok pahal?ya mal oldu. Ayn? ?eyi bir daha tekrarlamaya kalk??mak ne kadar do?ru olur ki?"
Mesut Barzani, 30 Ocak 2005 secimlerinde Selahaddin'de oyunu kullandiktan sonra, yaptigi basin aciklamasinda söyle dedi:
"Kerkük bir Irak kentidir. Kerkük kimligi Kürt olan bir Kürt kentidir. Türkiye'nin veya baska bir ülkenin Kerkük ya da Irak'in bir sehriyle ilgili bir sey söyleme hakki yok. Tehditle bu isler olmaz. Bagimsiz Kürt devleti kurulacaktir, ancak ne zaman kurulacagini bilmiyorum.“
Bu söylenenlerden anlasilmayacak bir sey var midir? Eger birileri bunu anlamiyorsa kimsenin yapabilecegi bir sey yoktur.
Tüm yollarin Kerkük´e ciktigi, Bagimsiz Kürdistan´in Baskenti ilan edilme hazirliklarin yapildigi bu sürecte tersine gitme politikasini terketmek gerekir.
Bir de bölge sömürgeci devletlerin, Saddam artiklarinin, El Kaide ve Zerkavi gibi cagdisi islami-Arap irkci fanatiklrtin tüm engelemelerine ragmen Irak ve Kürdistan´daki etnik ve dini topluluklarin ölümüne secim sandiklarina gidip iradelerini serbestce belirlemelerini taktir etmek gerekir.
31 Ocak 2005