Gulan Gazetesi 20 Ocak tarihinde Kürdistan Peşmerge Bakanı Mustafa Seyid Qadir ile çok uzun bir röportaj yapıp yayinladı.. Bu röportajda Mustafa Seyid Qadir savaşın gidişatı, gelen silahların durumu, Şengal Kantonu, Kobanê gelişmeleri, Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi ve daha başka bir çok meseleye ilişkin görüşlerini açıklıyor. Sonuç olarak yıllarca Peşmerge Komutanlığı yapan ve bugün Daiş teröristlerine karşı yürülen mücadele de kilit bir pozisyonda bulunan Mustafa Seyid Qadir’ın anlatımları önemlidir.. Peşmerge Bakanı Mustafa Seyyid Qadir Gorran Hareketi’nin de kurucularındandır.
Aso Zagrosi
Gulan: Kürdistan Peşmerge Güçlerinin durumu nasıl ve aktüel olarak Peşmerge Bakanlığı olarak hangi ödevlerle karşı karşıyasınız?
Mustafa Seyid Qadir: Peşmerge Bakanlığı olarak iki önemli görev omuzumuzdadır. Bunlardan biri, vahşi düşmanımız olan teröristlere karşı istenmeyen savaşı yönetmektir. Tüm savaş cephelerinde Kürdistan sınırlarını savunmak Peşmergelerin ve Kürdistanlı silahlı güçlerinin görevidir. Bu görevin farklı aşamalarda geçtiği doğrudur. Fakat, aktüel olarak tüm engel ve eksikliklere rağmen, Peşmerge Güçleri ve tüm silahlı güçler savaşı kontrol altına alabildiler. Tüm cephelerde Peşmerge’nin ilerleyişi devam ediyor. Her gün peş peşe tüm Kürdistan bölgeleri teröristlerden temizleniyor. Tüm Kürdistan bölgelerini özgürleştirmek, savunmak ve bölge halkının yerleşim yerlerine dönmeleri için plan ve programımız var.
Peşmerge Bakanlığının ikinci görevi de Kürdistan Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesidir.
Bu sorun Kürdistan Bölge Hükümetinin 8. Kabinesinin programının bir parçasıdır. Kürdistan Parlamentosunun bu konuda bir kararı var. Sayın Kürdistan Başkanı Parlamentonun aldığı kararı onayladığı gibi, ayrıca kendisi Kürdistan Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi bir karar çıkardı ve Kürdistan Peşmerge Bakanlığına gönderdiği tavsiyelerinde Peşmerge güçlerinin hükümetin gücü, Kürdistan halkını ve Kürdistan sınırlarını savunmayı boyun borcu olarak bilen ulusal ve örgütlü bir kurumda birleştirilmesi için tüm çabalarını birleştirilmesini istemişti.
Gulan: Acaba Kürdistan Başkanı’nın karar ve tavsiyeleri doğrultusunda süreci hızlandırdınız mı yoksa engellerle mi karşılaştınız?
Mustafa Seyid Qadir: Kürdistan Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi prosesi tüm Kürdistan halkının istemidir. Bunu gerçekleştirmek için acele etmek gerekir. Fakat, bu talebi gerçekleştirmek için realist bir yaklaşım göstermek gerekiyor. Önümüze gelen bazı faktörler gerektiği gibi acele etmemizi engelliyor. Bu faktörlerden biri bir bu sürece ilişkin adım atarken savaş devam ediyor. Kuşkusuz savaşın devamı için savaş cephelerinin idare edilmesi ve başarılı olmasını gerekli kılıyor. Bundan dolayı bazen bu taraflar adımlarımızı yavaşlatıyor. Diğer yandan bu savaş Peşmerge güçlerinin birleştirilmesi için ortam oluşturdu. Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesini bu aşamada tüm taraflar için zorunluluk haline getirdi. Çünkü bu savaş eksiklerimizi ortaya çıkardı. Savaş eksiklerimizin ne olduğunu ve nasıl çözüleceğini gösterdi. Şimdiye kadar Peşmergelerin birleştirilmesi için gereken hızlanmaya yapamadık. Fakat sevindirici olan kararlar vardır. Biz Peşmerge Bakanlığı olarak bir kaç defa 70. Ve 80. Birliklerle toplandık. İki birliği birleştirmek için plan yaptık... Bu benim teminim di. Sürecin başarısı için Peşmerge Bakanlığı içinde dayanışma var. Kürdistan Bakanlar Kurulu Başkanlığının desteği var. Daha önce vurguladığım gibi sayın Kürdistan Başkanı’nın bu konuda kararı var ve bize gönderdiği tavsiye mektubunda tam desteğini veriyor. Ayrıca kendisiyle yaptığımız toplantıda ise sayın Kürdistan Başkanı süreci hızlandırmamız gerektiği üzerine ısrarla durdu. Bu konuda bazı adımlar atıldı.. Süreci hazırlamak 70 ve 80. Birliklerin kasalarıyla Peşmerge Bakanlığının kasasıyla birlikte bir kasalar birliği oluşturuldu. Bu kararın alınmasından sonra Ocak 2015 tarihinden itibaren maaşlar ve harcamalar Peşmerge Bakanlığı kasası tarafından yapılacaktır. Bu karar önemlidir, ve ikinci sorun olan 70 ve 80. Birliklerini birleştirilmesi için zemin hazırlıyor. Bu sorunun çözülmesi kolay olmadığı ve zaman istediği açıktır. Açıkça söylüyorum tüm tarafların Peşmerge Bakanlığından büyük beklentileri var ve daha fazla adımlar atmamız bekleniyordu. Peşmerge Bakanlığı için önemli olan bu sürecin tüm tarafların istemi doğrultusunda sonuca varmasıdır.
Gulan: Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi konusunda KDP ve YNK arasında farklılıkların olduğu gözlenmekteyiz. Siz Peşmerge Bakanı olarak bu farklılıkları nasıl değerlendiriyorsunuz? Acaba sürece ilişkin yeni bir mekanizma öneriniz var mı?
Mustafa Seyid Qadir: Bende basından bazı şeyler duydum. Hiç bir taraf ne KDP ve ne de YNK benim yüzüme böyle bir sorunu getirdi. Resmi olarak Peşmerge Bakanlığına KDP şunu istiyor yada YNK bunu istiyor diye bir şey olmadı. Benim gözlemlediğim Kürdistan Bölge Başkanı, Kürdistan Bakanlar Kurulu Başkanı, yardımcısı, Peşmerge Bakanlığı içindekiler KDP’den yada YNK’den olsun tamamıyla süreci destekliyorlar. Diğer taraftan bir hala pratikte birleştirme aşamasına gelmedik. Pratik adımları atmaya başlayacağımız zaman hangi tarafın bizim işlerimizi kolaylaştırdığını ve hangi tarafın engel çıkardığını göreceğiz. Ben 70 ve 80.birliklerle yaptığım toplantıda iki tarafında Peşmergelerin birleşmesi konusunda hazır olduğunu gördüm.
Gulan: eğer açıkça cevaplasanız, Peşmerge Bakanlığı KDP ve YNK politbüroların yapacakları ortak toplantıyı mı bekliyorsunuz?
Mustafa Seyid Qadir: KDP ve YNK iki parti olarak ortak toplantı yapabilir. Bunun hükümet ile ilişkisi yok. 8. Kabine yalnızca KDP ve YNK’nin değildir. Hükümet ulusal ve geniş tabanlı bir hükümettir. Seçimlerde başarılı tüm taraflar hükümette katıldılar. Bundan dolayı bu sorun hükümetin sorunudur. Diğer yandan YNK ve KDP’de hükümette katıldılar. Bu sorunun hükümet içinde konuşulması gerekir. Bu proses Kürdistan Hükümetinin 8. Kabinesinin programının bir parçasıdır. Tüm taraflar KDP, YNK, GORRAN, YEKGİTU ve KOMEL üzerine anlaştılar. Kürdistan Parlamentosu bu programı onayladı ve Kürdistan Başkanı da imzaladı. Yani hükümetin programı hükümeti kurumlaştırmak, iki idarenin izlerini yok etmek ve reform yapmaktır. Peşmerge Bakanlığına ilişkin bölümde ise Peşmerge güçlerinin kurumsal ve ulusal bir güç haline getirilmesi gerekiyor deniliyor. Bu sorun böylece hal edilmiştir. Eğer bir taraf buna düşmanlık yaparsa kendisi zarar eder ve Kürdistan halkı da kabul etmez.
Gulan: 7 aydan beri çetin bir savaş içindeyiz. Acaba bu süreçte 70 ve 80. Birlikler Peşmerge Bakanlığı için engeller çıkardılar mı?
Mustafa Seyid Qadir: 70 ve 80. Birliklerin birleştirilmesi sorunu savaşı öncesi üzerine konuşuldu ve karar verildi. Eğer bu savaş olmamış olsaydı adımlar daha çabuk atılabilirdi. Daha önceki sorularda cevap verdiğim gibi savaşın sürmesi yüzünden gerektiği gibi süreçten acele edemedik. Bu savaş var olan eksiklikleri de ortaya çıkardı. Daha önceleri Peşmergelerin, Peşemerge Bakanlığının bünyesinde kurumsal ve vatani bir yapılanma haline getirmesi ve kararların Peşmerge Bakanlığın tarafından verilmesi gerekiyordu.
Gulan: Şimdi Kobanê’den Xaniqin’e ve oradan Celawla’ya kadar geniş bir savaş cephesini nasıl idare ediyorsunuz?
Mustafa Seyid Qadir: Peşmerge Güçlerinin Genel Komutanlığı olarak Peşmerge Bakanlığı, savaşı yönetmek ve idare etmek için 8 operasyon odası/hücresi oluşturdu. Bu odalarda farklı güçler var: Peşmerge Bakanlığına bağlı Tugaylar, 70 ve 80. Birlikler, Teröre Karşı Güçler, Asayiş, Polis ve İlk Yardım Savunma güçleri vs... Hatta gönüllü güçler ve özürlü Peşmergeler de var. Bunlar idare etmeyi kolaylaştırmıyor. Ayrıca herkesin bildiği bazı eksiklikler var. Eğer birleşik bir Peşmerge Gücümüz olsaydı, kimse bu savaşı KDP yada şu savaşı YNK yapmış demeyecekti.
Gulan: Peşmerge Bakanı olarak bu son saldırıdan önce Kuwer cephesini ziyaret ettiniz. Bir kaç hafta önce bu bölge saldırıya uğradı. Biz Gulan gazetesi olarak bu saldırı ile ilgili yaptığımız incelemeler ve duyduklarımız, Gwer cephesi savaşı için hazırlanan savunma güçlerinin işleri Peşemerge Bakanlığı tarafından işleri geciktirilmiş. Bu ise eksikliklerin Peşmerge Bakanlığından kaynaklandığını gösteriyor. Bu olaya ilişkin bir açıklamanız var mı?
Mustafa Seyid Qadir: Biz Peşmerge Bakanlığı olarak hiç kimse için askeri güç kurmuyoruz. Ben Peşmerge Bakanlığında göreve başladığım zaman bir karar aldık. Eğer bir askeri güç oluşturursak askeri eğitimden geçirerek yapacağız. İsmini yazdırıp Peşmerge olmak isteyen her vatandaşa kapılar açık olacak. Gwer’de sözünü ettiğiniz olaya gelince, teröristlerin geçen Ağustos ayında Kuwer ve Maxmur’a yönelik saldırıları sırasında Gwer cephesinde bir grup gönüllü mertçe ve dirayetli olarak savunma savaşını yapmıştı. Bundan dolayı bu gönüllülerin askeri eğitimden geçirilerek örgütlenmesi konusunda bilgilendirilmiştik. Biz askeri eğitim için askeri kadrolar gönderdik, fakat bir sorun vardı. Bize daha önce verilen sayı ile daha sonra gelen sayı arasında fark vardı. Biz kendilerinden savaşta aktif rol oynayan o gönüllülerin gerçek sayısını ve onları ayırmalarını istedik. Maaşlar meselesine gelince kimsenin maaşı verilmedi. Çünkü Peşmergelerin maaşları 2 ay gecikti. Bu sorunu araştırdık, bunların örgütlenmesi ve birleştirilmeleriyle birlikte bu sorunları da çözeceğiz.
Gulan: Peşmergelerin başarılarından Zummar, Şengal Dağının ve Şengal’ın bir kesiminin özgürleştirilmesinden sonra sosyal medyada ve bazı Kürd televizyon kanallarında ‘Peşmerge Bakanı’nın savaş cephelerinden ve savaş planından haberi yok’ diye bazı haberler yayınlandı. Bu haberler ne kadar doğrudur?
Mustafa Seyid Qadir: Hayir bu haberler doğru değil. Bugün (20.01.2015) Dicle cephesinde geniş bir alana yayılan bir savaş var. Ben savaşın planı ve detaylarından haberdarım. Sürekli haberleşiyoruz. Ne yazık ki bu dedikoduların hiç bir maddi temeli yoktur ve doğru değildir. Savaş cephesi çok geniş bir alana yayılmıştır. Doğru, ben tüm savaş cephelerinde hazır bulunamam. Eğer Peşmerge Bakanlığının işlerine bakarsanız işlerimiz çoktur.. Bakanlığın içindeki toplantılar , müttefik güçlerle yapılan toplantılar ve savaş cephelerinin yönetimi vs.. Bazı yabancı delegasyonlar geliyor ve zamanı bizim elimizde değil.. Bazen çok önemli işlerimiz olmasına rağmen, geri dönüp toplantılara katılmak zorundayız. Bugün Daiş teröristlerine karşı mücadele için uluslararası müttefik güçler var. Biz de Peşmerge olarak savaşın en ön cephesinde yer alıyoruz. Müttefik güçlerden savaş için silah ve patlayıcıları alıyoruz. Yapılan toplantılara katılmasak olmaz. Onlar Peşmerge Bakanı ile görüşmek istiyorlar. Bir çok defa da Kürdistan Başkanı ve Başbakanı ile görüşüyorlar. Ayrıca bu delegasyonlar bizden bizim beraber Peşmergelerin eğitim üslerini ziyaret etmek istiyorlar. Bizim görevimiz bu işleri yapmak ve askeri cepheleri gitmektir. Aynı anda her şeyi yapamıyorsun. Bugün Dicle cephesinde geniş bir alanda savaş var. Bir çok kimseye göre Peşmerge Bakanı’nın cephede olması gerekir. Eğer benim imkanım olsaydı ben de savaş cephesinde olacaktım. Savaş cephesi geniş bir alana yayılmış ve işlerimde çoktur. Bundan dolayı aynı anda tüm savaş cephelerinde hazır bulunmam imkansız.
Gulan: Kürdistan Peşmerge Güçleri sizin de işaret ettiğiniz gibi farklı örgütlenmesi var. Sayın Kürdistan Bölge Başkanı Kürdistan Peşmerge Güçlerinin Genel Komutanıdır ve siz Peşmerge Bakanısınız. Acaba Peşmerge Güçlerinin genel komutanlarıyla Operasyon odalarında savaş planlarını nasıl yapıyorsunuz ve aranızdaki dayanışma ve yardımlaşma nasıldır?
Mustafa Seyid Qadir: Gerekli değilse bu işin detaylarını basın ile konuşmam. Şunu demek istiyorum sayın Kürdistan Başkanı ile sürekli olarak kontak içindeyiz. Sayın Kürdistan Başkanı işlerimde benim ile iyi bir dayanışma içindedir. Aramızda iyi bir koordinasyon ve dayanışma var. Bizim aramızda hiç bir engel yoktur. Bizim aramızda iyi bir uyum, dayanışma ve birlikte çalışma var. Şimdiye kadar ondan büyük bir dayanışmacı gördüm.
Gulan: Yine Peşmerge Bakanlığı söylenti var, deniliyor ki, Peşmerge Bakan eşit bir şekilde savaş cepheleri arasında silahları dağıtmıyor. Acaba savaş cepheleri arasında ayırım yapıyor musunuz?
Mustafa Seyid Qadir: Kuşkusuz ayırım yapmıyorum. Hükümet programının bir bölümü Peşmerge Bakanlığı içindir. Burada açık bir şekilde Peşmergeler arasında ayırım yapmaksızın ulusal ve yapısal bir kurum haline getirilmesi isteniyor. İki idarenin bıraktığı izleri yok etmek gerekiyor deniliyor. Kürdistan’a gelen silahlar meselesine gelince belgeler var. Bu silahları Peşmerge Bakanlığı alıyor. Peşmerge Bakanlığı içinde de idare bölümü bu silahları alıyor ve kayıt altına alıyor. İhtiyaçlara göre silahlar savaş cephelerine gönderiliyor. Bu ise Peşmerge Bakanı’nın kararıyla oluyor. Cepheler arasında dağıtılan silahların bir listesi Müttefik Güçlere gönderiliyor ve bir listesi de Peşmerge Bakanlığının ilgili kurumuna gönderiliyor. Yani ayırım yapılıyor diyenler doğru söylemiyor.
Fakat şunu da açık bir şekilde söylemek istiyorum. Örneğin bugün(20.01.2015) Musul barajının doğu ve batı cephesinde çok geniş bir alana yayılan şiddetli çatışmalar var. Diğer cephelerde savaş yok. Böyle bir durumda başarılı olmak savaşın yoğun olduğu cepheye silah ve patlayıcı aktarmak zorundayız. Daha önce Celawla ve Sadiye cephesinde yoğun bir savaş vardı o alana ağırlık verdik. Bir gün geliyor, Kerkük, Gwer ve Maxmur’un daha çok ihtiyaçları oluyor. Eğer ayırım bu ise bu yapılıyor. Doğru olanda budur.
Gulan: Bu savaşın diğer bir boyuttu da Peşmerge güçlerinin verdiği kurbanlardır(şehitler ve yaralılar). Bildiğimiz kadarıyla şehidler için bir mekanizma oluşturmuşsunuz. Yaralılar için ne yapıyorsunuz? Bunlardan bazılarının yurtdışı hastanelerine ihtiyaçları olabilir?
Mustafa Seyid Qadir: Bakanlar Kurulunun bir kararı var. Savaşın idaresi için para ayrıldı. Bu paranın bir kısmı şehid aileleri içindir. Yaralılara ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı ile Peşmerge Bakanlığının sağlık bölümü arasında bir koperasyon var. Bir program hazırlamışlar. Bu plan savaş cephelerinden başlıyor. Nasıl askeri operasyonlar için 8 oda oluşturulmuş ise Sağlık Bakanlığı ile Peşmerge Bakanlığının sağlık bölümü arasında da aynı görevlendirme yapılmıştır. Her savaş cephesi için tüm gerekli araç ve gereçlerle bir sağlık timi oluşturulmuştur. Savaşta yaralanan her Peşmerge’ye ilk tıbbı müdahale alanda yapılıyor. Sonra yaralı Kürdistan hastanelerine (özel ve devlet) gönderiliyor ve tedavi ediliyor. Eğer ülkede tedavi imkanı yoksa yurtdışına gönderiyoruz. Daha önce Ürdün ve Türkiye’ye gönderiyorduk. Bu son dönemlerde masrafları Peşmerge Bakanlığı tarafından karşılanmak üzere Almanya’ya gönderiyoruz. Askeri hastanelerde tedavi ediliyor ve masrafları biz karşılıyoruz. Şunu da okuyuculara söylemek istiyorum. Bazen tek bir yaralı için özel uçak tutuk ve yaralıyı Ürdün’e gönderdik. Bazen de örneğin Duhok bölgesinde olduğu gibi 100 yaralımız var. Böyle bir durumda bölgedeki tüm hastaneleri yaralı Peşmergeler için boşaltamıyoruz. Böyle bir durumda gerekli ilk yardımlarda sorunlar çıkabiliyor.
Gulan: Daiş teröristlerinin saldırısının çok negatif yanları vardı, fakat Peşmergelerin savunması beraberinden pozitif yanları da getirdi. Bunun ışığında Peşmerge’nin tarihine baktığımız zaman şimdi görüyoruz ki Peşmerge Güçleri büyük güçlerin müttefiki olmuş, Kürdistan hala devlet olmamasına rağmen Peşmerge Bakanı Güvenlik Konseyi Daimi üyelerinin ve Avrupa Birliğinin savunma bakanlarıyla oturuyor. Bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa Seyid Qadir: Gerçekten de büyük değişimler oldu. Biz Peşmerge olarak dağda partizan savaşıyla başladık. Bizim amacımız bugünlere ulaşmaktı. Fakat, bugünlere ulaşıp ulaşacağımızı bilmiyorduk. Çok Peşmerge yoldaşlarımız bu kavgada şehid düştüler. Buna rağmen, Parlamentomuza ve hükümetimize kavuşmak için devrim, mücadele ve Raperin devam etti. Saddam rejiminin yıkılmasından sonra Irak hükümetine katıldık. Şimdi Daiş teröristlerinin savaşı yakamıza yapışmış. Bunun için müttefik güçler Kürdistan’a geldiler. Bunun bir çok anlamı vardır. Bu ilişkilerin siyasi ve uluslararası boyutu dışında bizim için ulusal anlamda da büyük bir önemi vardır. Biz dağdaki Peşmerge mücadelesinin alt zemini üzerinden yükselerek Peşmerge Bakanı olduk, Avrupa ve dünyanın savunma bakanları ve savunma bakanlıklarının diğer yetkilileriyle oturuyoruz. Bu Kürdlerin ve Kürdistan Bölgesinin bölge ve dünya denklemlerinde önemli bir yere sahip olduğu anlamına geliyor. Müttefik güçlerle yaptığımız toplantılarda açık bir şekilde görülüyor, ki Peşmergelerin gösterdikleri kahramanlıklar karşında hayretlerini gizlemiyorlar. Tüm sözünü ettiğimiz eksik ve aksaklıklara rağmen, bu bir realitedir. Peşmergeler Daiş teröristlerine karşı mücadele de çok yüksek bir rol oynadı. Şimdi Peşmerge’nin ünü tüm dünyaya yayılmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinin başkanları ve Birleşmiş Milletler Başkanı Peşmergelerden söz ediyorlar. Bunun nedeni ise Pakistan’dan Nijerya’ya kadar 20 devletin sınırlarında teröristlere karşı savaş var. Bunların içinde yalnızca Peşmergeler teröristleri durdurdu ve yenilgiye uğrattılar. Bu Kürdistan için gurur kaynağıdır ve bunu savunmamız lazımdır. Şimdi Peşmerge uluslararası arenada Kürdlerin ve Kürdistan’ın ulusal kimliği olmuştur.
Gulan: Müttefik güçlerin Peşmergelerin tecrübesini askeri tecrübeye katmak için bir çabaları var mı? Teröristleri durdurma ve yenilgiye uğratma konusunda?
Mustafa Seyid Qadir: Müttefik güçlerin amacı Peşmergelerin askeri iradesini, akademik askeri eğitim ile güçlendirmektir. Gözlemlediğimiz kadar Müttefik Güçlerin büyük bir kesimi bu çaba içindedir. Burada Peşmerge Bakanlığının iki önemli görevine gelmek istiyorum. İlk görevimiz Peşmergeleri başarılı kılmak ve teröristleri yenmektir. Onlar daha önce sahip olmadığımız silahlar konusunda Peşmergelerin eğitimi ile ilgileniyorlar. Onların bir şartı var: Peşmergeler eğitim devresi süreci içinde söz konusu olan silahları kullanabilecek kabiliyete ulaşmasıdır. Örneğin biz 32 subay Milan silahlarının eğitimi için Almanya’ya gönderdik.. Alman subayları Peşmergelerin çok kısa bir süre içinde silahlar konusunda teorik bilgilere sahip olması ve savaş cephelerinde kullanmaları karşısında hayrette düşmüşlerdi. Bu sadece bir örnektir. Daiş teröristleri bu savaşta sürekli olarak plan ve taktiklerini değiştiriyorlar. Biz hafta da bir gün Peşmergelerin tarihi tecrübesiyle ve müttefik güçlerin tecrübelerini birleştirerek teröristlere cevap vermeye çalışıyoruz.
Gulan: Müttefik Güçlerinin hava saldırılarıyla koordinasyon nasıl?
Mustafa Seyid Qadir: Peşmerge Bakanlığı içinde 8 operasyon odası arasında koordinasyonu sağlayan bir odamız var. Tüm savaş cepheleriyle ilişkileri var. Müttefik güçlerle ortak bir Üssümüz var. Orada Peşmerge Bakanlığının temsilcisi var. Tüm savaş cepheleriyle, operasyon odalarıyla ve müttefik güçlerle ortak Üs arasında çok sıkı ve dakik ilişkiler var. Biz ve müttefik güçler arasında hava saldırılarını organize edilmesi konusunda çok detaylı koordinasyonumuz var. Müttefik güçlerin hava saldırıları çok etkili oldu. Peşmergelerin karadan saldırılarıyla birbirlerini iyi tamamladılar.
Gulan: Almanya’nın gönderdiği Milan silahlarının dışında Müttefik güçler daha hangi etkili silahları Peşmerge’ye gönderdiler?
Mustafa Seyid Qadir: Fransa’nın gönderdiği 20 mm Kanonları etkili oldular.. Zırhlı araçlara karşı bir hayli etkili bir silahtır... Daha başka ülkelerin bize gönderdiği daha başka silahlar da var.. Sadece örnek olarak iki silahı verdim. Bize gelen farklı silahlardan yararlanıyoruz.
Gulan: Şimdiye kadar kaç ülke Peşmergelerin askeri tedrib ve eğitimi için askeri danışman gönderdi?
Mustafa Seyid Qadir: 8 müttefik devletin danışmanları buradalar. Peşmergeleri silahlar konusunda eğitime tabi tutma programları vardı. Şimdi yeni bir programımız var ve 4 Ocak ta başladı. Bu program için daha fazla danışman gönderecekler.
Gulan: Amerika’nın 3 Peşmerge tugayının yeniden eğitme ve silahlandırma kararı vardı. Acaba bu plan başlatıldı mı?
Mustafa Seyid Qadir: Şimdiye kadar yapılmadı, fakat başlatma kararları var.
Gulan: Teröristlerle bu savaşın bir başka boyutu da savaşçıların Kobanê’deki direnişleriydi. Siz de Peşmergeleri gönderdiniz. Peşmergeler savaşın gidişatını değiştirdiler. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa Seyid Qadir: Biz, baştan beri Kürdistan Başkanlığı, Kürdistan Hükümeti ve Peşmerge Bakanlığı olarak Kobanê’ye dayanışmak için hazır olduğumuzu beyan ettik. Bunu her yanıyla bir görev olarak bildik. Fakat, Kobanê’ye gitmek için yol yoktu. Tek yol vardı, o da Türkiye üzeriydi. Biz bu konuda Amerika ile görüştükten sonra Türkiye Peşmergelerin Türkiye üzerine Kobane’ye gitmelerine razı oldu. Bunun için biz Peşmerge Bakanlığı olarak Kürdistan Bölge Başkanlığı ile birlikte Rojavalı taraflarla Duhok’ta görüştük. Onlar da bize piyade güçlerine ihtiyaçları olmadığını orta ve ağır silahlarla dayanışmacı güçlere ihtiyaçları olduğunu söylediler. Gönderilecek orta ve ağır silahlar konusunda uzman olan Peşmergeler isteniyordu. Fakat çok geniş bir cephe de savaşmamıza rağmen Kobanê’ye bir askeri güç hazırladık ve gönderdik. O dönem Kobanê’nin %30 Şervanların elinde kalmıştı. Peşmergelerin Kobanê’ye gitmeleri, ağır silahları devreye sokmaları ve müttefik güçlerin hava saldırıyla birlikte savaşçılar savaşın gidişatını değiştirdiler. Günden güne adım adım teröristleri şehirden atmaya başladılar. Gönderdiğimiz ilk birlik Kobanê’nin %50-55’I kadar, ikinci birlik %70-75’e kadar ve 3. Birlik %90’nına kadar özgürleştirdi. Savaş alanında insiyatif Kürd güçlerinin elindedir. Peşmergeler Kobanê’ de etkili bir rol oynadılar.(bu söyleşi Kobanê’nin özgürleşmesinden bir kaç gün önce yapıldı-Aso)
Gulan: Kürd güçlerinin Kobanê’deki başarıları, Şengal Dağının özgürleştirilmesi, Şengal şehrinin bir kesiminin alınması ve bugünde Dicle cephesinde geniş bir alan özgürleştirildi. Acaba bu başarılar ne ölçü de Kürd ve Kürdistan iradesini dünyaya duyuruyor?
Mustafa Seyid Qadir: Kuşkusuz bu başarılar çok önemlidir. Bu başarılar Kürdistan’ın hangi parçası olursa olsun imkanlarımızı birleştirip dayanışma içinde olduğumuzu gösteriyor. Uluslararası arenada Peşmergelerin teröristleri yenilgiye uğratabileceği bir güç olduğunu gösteriyor.
Gulan: Şengal Dağının ve Şengal şehrinin bir kesiminin özgürleştirilmesinden sonra Şengal’ın bağımsız bir Kanton olması meselesi gündeme geldi. Siz bu soruna ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Mustafa Seyid Qadir: Bu sözlerin hiç bir etkisi yoktur. Çünkü bizim Parlamentomuz ve hükümetimiz var. Parlamento ve hükümet bu konuda karar verecektir. Bizim Güney Kürdistan’da Kanton adına hiç bir şeyimiz yok. Burada bir abartma var ve iyi görmüyorum.
Gulan: Daha şimdiden Güney Kürdistan Bölgesinin büyük bir kesimi özgürleştirildi. Acaba bundan sonra Peşmerge’nın Güney Kürdistan’ın sınırlarını korumak için bir stratejiniz var mı?
Mustafa Seyid Qadir: Evet bu konular üzerine düşündük, bu amaç için, Kürdistan sınırlarını korumak ve savunmak için ise plan ve programımız var.
Gulan: Peşmerge Bakanı olarak Musul’a karşı saldırıya katılma niyetiniz var mı?
Mustafa Seyid Qadir: Musul meselesi karışık ve etkilidir. Eğer huzur ve güvenlik içinde yaşamak istiyorsak Daiş’ın Musul’da kalmaması gerekir. Açıkçası Daiş’ın Musul’dan atılması tüm Irak için önemlidir. Fakat bu süreç karışık ve hassastır. Bu Peşmerge’nin görevi değildir. Tek başına böyle bir şeye girişmek Peşmerge’nin işi değildir. Çünkü, Kürd ve Arap savaşına dönüşür. Fakat eğer Musul ve Irak halkı bu işe hazırlarsa biz kendilerine yardımcı olacağız. Bu konuya ilişkin olarak Müttefik Güçlerle beraber detaylı ve sağlam bir plana ihtiyacımız var.
Gulan: sonuç olarak sorduğumuz sorular dışında bir söyleyeceğiniz bir şey varsa söyleyebilirsiniz.. Son mesajınız nedir?
Mustafa Seyid Qadir: Ben Kürdistan Peşmerge Güçlerini tebrik ediyorum. Tüm dünya Peşmergelerin iradelerine saygı duyuyor.. Onlar Kürdistan’ın savunmacıları olduklarını ispat ettiler. Buradan şehid ailelerine baş sağlığı diliyor ve yaralıların sağlıklarına kavuşmaların temenni ediyorum. Peşmergelerin gösterdiği bu başarıların, saflarımızı birleştirmeye ve Kürdistan Peşmerge Güçlerinin en kısa zamanda birleştirilmelerine olanak sağlamasını umut ediyorum. Buradan açık bir şekilde beyan ediyorum, eğer bir taraf yada kimse Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi karşı çıkarsa kendileri zarar edecektir. Kürdistan Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi tüm Kürdistan halkının ve Müttefik güçlerinin talebi haline gelmiştir. Kuşkusuz, Müttefik Güçlerinin bize sundukları yardım bu ölçüde olmayacaktı, eğer biz Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi konusunda niyetimizi ortaya koymamış olsaydık. Kürdistan savunması için hükümet ve Peşmerge Bakanlığının Peşmergelerin yaşam şartlarını iyileştirmesi, silah ve diğer ihtiyaçlarını daha fazla karşılaması için Peşmerge Güçlerinin birleştirilmesi için acele etmeliyiz.
Çev: Aso Zagrosi