Son günlerde, İnternet sayfalarına düşen video görüntülerini seyrederken, Kürd gençlerine saldıran polislerin yaptıklarını, tamı tamına,aç kurt sürülerinin saldırılarına benzetiyorum.
Bu saldırılar, kış aylarında, dağda aç kalmış kurt sürülerinin, sağa sola saldırmaları gibi bir görüntü veriyor. On beş- on sekiz yaşlarındaki Kürd gençlerinden birilerini aralarına alan bu kurt sürüsünden 15-20 tane kurt polis, hep birden bir tek gence saldırıyorlar. Acımasızca, kinle, linç edercesine tekme tokat, potin ve cop ile dövüyorlar.
Daha önce de,Türk polisinin ve askerlerinin gerillaları ve Kürd insannı çırıl çıplak soyup, sokaklarda panzerlerin arkasına bağlayıp sürüklüyorlarken, potinli askerlerin, ölü gerillaların kafalarına tekme attıklarını da görmüştük.
Bu barbarlar, gerilaların kullaklarını kesip madalya diye boyunlarına asarlarken,Türk dincileri, Kemalistler ve Türk "Solu", sanki bu yapılanlar çok olağan şeylermiş gibi hiç bir tepki vermiyorlardı. Hala da, her hangi bir haksızlığa karşı bir tepki verdikleri görülmedi.
Ama İsrail askerlerinin, Filistinlilere bir fiske vurduğunu görmeyi versinler! Bu güruhtakiler, hemen ciyak ciyak bağırıp, İsrail Halkı'na yapmadıkları hakaretler bırakmıyorlar. İsrail Devleti'nin varolma savunmasına olmadık suçlamalar getiriyorlar.
Oysa Araplar tarfından, dört tarafı abluka ve çember içine alınmış durumda bulunan İsarail'in kendi devletini savunma ve koruma tedbirlerine baş vurması kadar doğal bir sey olabilir mi?
İsrail bu tedbirleri almak zorundadır. Yoksa, kelle kesen Arap celatlar, aynen Türk kurt polis sürülerinin Kürdlere saldırmaları gibi, İsrail'i bir kaşık suda boğmaya çalışacaklardır.
Tük sömürgecilerinin ve Arap islamistlerinin kapı bekçiliğini yapan Kemalist Türk ''solu'' fedaileri, ırkçı veya sol soslu sıloganlar atarak ortalıkta cızgarlık yapıyorlar.
Yanı başlarındaki Kürdlerin ızdırapları, Kürd annelerin bağrını paralarken, bu sahte sosyalistler, "yaşasın halkların kardeşliği, Filistinlilere özgürlük" diye sıloganlar atıyorlar. Nasıl bir kardeşlikse!
Bakıyorum ki, son zamanlarda Türklerle sarmaş dolaş kardeş olmuş, aslını terk edip Türkiye'lileşen birçok Kürd kesimi de bu cırtlak ses çıkaran koroya dahil oldular.
Kürd Halkı'ndan çok, barbar Filistinleri savunmaya başladılar. Ne de olsa yanında yattıkları atların huylarını almışlar. Onun içindir ki, barbarlar, barbarları savunurlar.
Üstelik bu barbar Filistinliler, Sadam Hüseyin'in, Güney Kürdistan'da yaptığı Enfal ve Halepçe katliamları sırasında, Sadam'ın katil tugaylarıyla birlikte, en ön saflarda, Kürdlere saldırıp,"Allahu Akbar"lı tekbirler getiriyolardı. Sevinç çığlıkları atarak Kürdleri boğazlıyorlardı.
Barbar dedim, çünkü yine bu canavarlar, Sadam'ın Kuveyt işgali sırasında, Kuveyt'li genç kızlara tecavüz ederek, döktükleri genç kızların kanlarıyla, duvarlara, "Yaşasın Filistin Devleti" diye sıloganlar yazmışlardı.
Son aylarda da, Filistin başkanı, felaket telalı çulsuz Mahmut Abbas,"Ortadoğu'da Kürdistan Devleti'nin Kurulması bir felaket olur" diyerek alçakça ve insanlık alemine yakışmayan ırkçı, düşmanca beyanatlar veriyor.
Bu ırkçı ve düşmanca davranışlara rağmen, her şey bu kadar açıkken, milli duygulardan ve yurtseverlikten sapmış, Türkiye'lileşmiş ve köleleşmiş Kürdlerin bir kesimi de, İsrail'e karşı kin kusuyorlar.
Ortadoğu coğrafyasında, karşı karşıya oldukları barbarların zulmüne maruz kalan ve Kürdler gibi, aynı tehlike ve acıları yaşayan tek dostumuz, İsrail Devleti olması gerekiyorken, İsrail'e karşı düşmanlik yayan ve sırf islam oldukları için, Kürdlerin, din kardeşliği mazaretiyle Filistinlileri histerik bir şekilde savunmaları da neyin nesidir?
Kendi durumları ortadayken, kendi devletlerini kurma çabası ve mücadelesi verme yerine, Kürdleri katletmiş ve Kürdistan Devleti'ne karşı olan Filistin'lilere duydukları bu aşk neyin nesidir? Ortadoğu'daki tüm İslam ülkelerı Kürdistan'ın kurulmasına karşılarken, Kürdlerin kendi İslamlıklarına ve ''İslam kardeşliği'' masalına nasıl bir anlam yükleyeceğiz?
Bu politika,Türkiye'yi demokratikleştirme anlayışının paraleline nasıl da yakışık ve denk düşüyor!
Sırf dini duygularla birliktelikler esas alınmış olunsaydı, onlarca ayrı Müslüman devletler veya yüzlerce farklı Hristiyan ülkeler kurulmuş olurlar mıydı?
Kasabın bıçağını yalayan kurbanlık koyun olmak, tam da buna denir.
Ne zaman bu hain bıçakları yalamaktan vazgeçeceğiz?
28. 03. 2014
