Şer Cephesi Komutanı Ahmedinejad Kılıcını Kuşandı
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, 13 Ekim 2010'da Lübnan'a ilk resmi ziyareti için Beyrut'a gitti. Hizbullah ve müttefikleri ile taraftarları halk tarafından büyük bir coşku ile karşılandı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Süleyman başta olmak üzere önde gelen siyasal liderin yanısıra terörist Hizbullah hareketinin liderleriylede görüşmelerde bulunacak.
Eğer vazgeçmese Lübnan-İsrail sınırına kadar gidip boy gösterecek.
İran büyük paralarla Hizbullah ve müttefiklerini bir yerde esir almış bulunuyor.
Hizbullah, müttefikleri ve taraftarı halk bu ilişkide memnuniyetini gizlemiyor.
Duruma bakılırsa İran'ın Lübnan üzerinde epey derecede gücü var.
İran'nın Hizbullah ile ilişkisi derindir.
Aslında Hizbullah İran'ın eseri.
Maddi ve manevi her türlü desteği kendilerine sağlıyor.
İsrail'e kafa tutacak kadar silaha boğmuş.
Lübnan'da devlet içinde devlet olmuş.
İran Hizbullahı İsrail'e karşı kendi ileri karakolu olarak görüyor.
Hizbullah tarafından onuruna düzenlenen mitingde konuşan Ahmedinejad:
“Lübnan'ın örnek bir Cihad üniversitesi olduğunu ve İran ile birbirini seven iki ülke ve bilhassa İsrail'e karşı savaşmak olmak üzere birçok ortak noktaları olduğunu“ söyledi.
...
Bu gelişme Suriye'yide endişe boğuyor.
Suriye bir taraftan Hizbullah başta olmak üzere İsrail karşıtı Lübnanları desteklerken, diğer yanda İran'ın Lübnan'da kendinide aşan söz sahibi olmayı çıkarına görmüyor.
Dahası bölgede çıkacak bir savaş İran'dan çok Suriye'nin başını ağrıtacak.
Kimi uzmanlara göre çıkacak bir savaş eski savaşlara benzemeyecek.
Lübnan ve Suriye devletleri ortadan kalkacak.
Filistinlerin devlet olma planları bir daha dirilmeksizin tarihin derinliklerine gömülecek.
Bölgede yeni bir siyasi harita çizilecek.
...
İsrail, ziyareti provakasyon olarak görüyor.
İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev, Ahmedinejad'ın Lübnan ziyaretini provakasyon olarak değerlendirerek;
“İran taşeronu Hizbullah vasıtasıyla Lübnan'daki barış için varolan son şansıda ortadan kaldırdı. Lübnan'ı İran'ın bir uydusu ve bölgesel terör merkezi haline getirdi” dedi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor Ahmedinejad'ın ziyaretini;
"Ahmedinejad Lübnan'ı İran'ın İsrail ile sınırı gibi gördüğünü gizlemiyor. Bölgeye herkese karşı art niyetlerle geldiği, Ayetullahların saldırgan ve radikal ideolojileri ile zaten hassas olan dengeleri bozmayı amaçladığı gayet açık, bölgesini kontrole gelen bir toprak sahibi gibi" açıklamasında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un, Ahmedinejad'ın Lübnan'ı ziyaretinin yol açacağı olumsuzluklar konusunda Lübnan Cumhurbaşkanını uyardı.
İsrail ve ABD, bu ziyareti kaygı ile karşılarken İran'ın Lübnan üzerindeki etkisi derinleşiyor.
Buna karşın İsrail ve Lübnan üzerinde emelleri olan Suudi Arabistan ABD'nden büyük miktarda silah aldı.
Taraflar olasılı bir savaşın hazırlıklarını yapıyor.
…
Ahmedinejad'ın ziyaretinden memnun olmayan Lübnanlılarda var.
250 kadar politikacı ve değişik meslek grubundaki kişiler Ahmedinejad'a bir mektup yazarak İran'ın Hizbullah'a verdiği desteği eleştirmelerinin yanısıra ülkeleri Lübnan'ı İsrail ile bir savaşa sürüklemekle suçladılar.
Ahmedinejad'ın Lübnan ziyareti bir taraftan İsrail, ABD, Suudi Arabistan ve diğer Sunni Arap devletlerini kaygılandırırken diğer taraftanda Lübnan iç savaşıda tetikliyor.
Her an Hüzbullah ve müttefikleriyle Batı ve Suudi yanlısı başını Başbakan Saad Hariri ve onun destekliyenler arasında her an bir iç savaş patlayabilir.
Her iki cephenin taraftarı halk silahlandırılıyor.
Tarafsız olan halk Lübnan'ı terk ediyor.
Baba Hariri'nin öldürülmesinde Hizbullah'ın parmağının olma ihtimali bu iki cephe arasında savaşı kaçınılmaz kılıyor.
Davayı inceleyen uluslararası savcının raporu yakında açıklanacak. Tahminlere göre cinayet Hizbullah'ı adres gösterecak. Bu da iç savaşı kaçınılmaz kılacak.
...
Bu arada Türklerde boş durmuyor. Son dış gezilerin aslında esas amacı PKK'nin silahsızlandırılması meselesi değildir.
Türk Başbakanı, Dişişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve değişik heyetlerin ABD, AB ve bölge devletlerini turlamasının nedeni aslına bakılırsa her an patlayacak bir Ortadoğu savaşında kendilerine bir rol biçme turlarıdır.
14 Ekim 2010
