Tarihi bir fırsat, fakat kaçırıldı!!!!

    Halklar için her zaman tarihi fırsatlar peyda olmazlar. Halklar, onlarca yıl mücadele ederek ancak belirli, uygun bir zaman ve mekanın yakaladıklarında büyük amaçlarını gerçekleştirebiliyorlar.. Fakat, o tarihi anı, zaman ve mekanı yakalamak, o hareketinin önderliğinin öngörülü ve o işin erbabı olup olmadığını ortaya çıkarır. Baas rejiminin yıkılmasından önce, Irak opozisyonun içinde şimdi iktidar olanların hepsi sürgündeydi.. Yalnızca Kürdler alanda en güçlü siyasi oyuncuydu.. Kürdler, askeri, siyasi ve ekonomik güç olarak etkiliydiler. Çünkü, Kürdler kendi toprakları üzerindeydi. Her ne kadar iki Kürdistan Bölge hükümeti olsada, Irak içinde Kürdlerin bağımsız bir iktidarı vardı. Baas rejimin yıkılması esnasında Irak devletinin tüm kurum ve kuruluşları darmadağan oldu. Irak’ta siyasi, güvenlik ve idari alanda alanlarda idari boşluk doğdu.. Irak’ta yalnızca Kürdler örgütlü bir güçtü. Kürdler hükümet ve siyasi partilere ait kurumlara sahipti. Kürdistan Bölgesinde idari, güvenlik ve siyasi iktidar boşluğu yoktu. Yıllarca mücadele eden Kürdler, Baas rejiminin yıkılmasından sonra , bazı temel istemlerini ve özellikle Kürdistan sınırlarını kabul ettirmek için bekledikleri tarih anı yakalamışlardı. Eğer bu fırsat zamanında değerlendirilmiş olsaydı, eski sorunlar çözülseydi ki tüm sorunların şahdamarı olan Kürdistan sınırlarının sorunu çözülseydi büyük siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri kazanımlar elde edilirdi.. Kürd siyasi önderliği kendi partileri arasındaki sürtüşmeler nedeniyle ve Amerika’yı razı etmek sebebiyle bu tarihsel anı kaçırdı. Yıkılan Baas rejimi beraberinden Irak devletinin tüm savaş kurumlarını, idareyi, siyaseti, ekonomiyi, kültürü ve diplomasiyi yıktı.. Irak devleti andıracak hiç bir şey kalmamıştı. İktidar boşluğu tüm siyasi ve güvenlik boyutlarda oluştu.. Yıkılan iktidarın kadroları kendilerini gizlemeye ve kaçmaya başladılar, hükümet kurumları boşaltıldı ve talan edildi. Mal, can güvenliği kalmadı ve hükümet yok oldu.. Bu proses yıkılan Baas rejiminin kontrolundeki tüm alanlara, Irak’ın kurulduğu 1921 yılından beri Kürdlerle Araplar arasında sorun olan Kürdistan’dan koparılan tüm bölgeleri sarmıştı..Irak'ın derin siyasi ve yönetim krizine yuvarlandığı bu ortamda ne Bağdat’ta ve ne de Irak’ın diğer eyaletlerinde halkı yönetmek için hükümetin bir kurumu kalmıştı.. Büyük bir idari boşluk ve sınırsız bir kaos ortamı doğdu.. Hizmet sektörü çöktü... Eğer Kürd önderliği partiler arasındaki sürtüşmelerden vazgeçmiş olsaydı, partici değil Kürdçü bir program dahilinde bu bölgelerdeki idari ve güvenlik boşluğunu doldurmuş olsaydı ve bu bölgelere temel hizmetleri götürmüş olsaydı, Kürdistan Bölge hükümetinin kendilerine sahip çıkacağını dört gözle bekleyen, o dönem sahipsiz olan Kürdistan koparılan bölgelerin hepsi olmasa dahi büyük bir kesimi Kürdlerin “emri waqi idaresinin” altına girecekti.. Fakat bunun yerine: Kürd siyasi önderliğinin kendisi yeni Irak devletinin siyasi, ekonomik ve kanuni bir yapılandırmaya kavuşturmak için Bağdat’ta gitti.Aynı zamanda partilerinin ikinci ve üçüncü derecedeki kadrolarına yol vererek Kürdistan’dan koparılan bu bölgelere hucum edip Baas rejiminin yöneticilerinden kalan daha fazla ev, daire ve bina işgal ettiler. Sibey Gazetesinden Çeviren: Rojgar Merdoxi