"HESAP SORACAGIZ"!

Türk yöneticileri ne yapmak istiyorlar? Açiklamalarina bakilirsa sanki PKK iktidar kendileride muhalefettir.! komutanlardan Basbakan'a, Cumhurbaskani'ndan medya'ya kadar PKK'yi Amerika ve AB ye sikayet ederek birlikte mücadeleye çagirmalari, diger taraftan PKK 'yi muhatap almiyoruz vaazlari artik tuhaf olmaya basliyor.! Sözkonusu çagriyi türkler yapinca dogru, kürtler yapinca neden hainlik oluyor? Türk yöneticileri, yakinda kürtlerin isgali altinda olduklarini'da belirterek sikayetlerde bulunurlarsa sasirmayin.! Dünya'nin hiç bir ülke yönetimi, sorunlu oldugu hususlardan dolayi kendi vatandaslarina karsi bu kadar kindar ve acimasiz olabilir-mi? tehdit eder mi? öldürür-mü? kendi topragi saydigi cografya'yi suursuzca bombalayip, Ormanlarini atese vererek harabeye çevirir-mi? Elbette; jenosit, inkar, ayirimcilik ve "dort bir yani düsmanla çevirilmis" bir ruh haline sahip bir devletin etkileme sansi sifir olunca geriye çilginlik ve tehdit kaliyor. Kendisine haksizlik edilen bir kisi veya toplumu sürekli etkileyebilmek olanaksizdir. Etkilemenin en iyi yolu, o kisi veya milleti hak ve çikarlarini garanti altina alinmis hiseden bir ruh durumuna sokmaktir. Böyle bir görüs açisini gözönünde tutan bir siyaset, insandaki; toplumsallik duygusundan yola koyulacagi için etkili olacak, baris ve güven içinde yasama kültürüne katki sunacaktir. Aksi halde Kürtlere huzur vermeyenler, huzur içinde asla yasamayacaklardir...NATO nun lejiyon ve ucuz askeri gücü olarak desteklenen türk ordusu, bu güne kadar kürdistan ulusal kurtlus mücadelesine karsi ABD ve AB'nin hertürlü siyasi, ekonomik ve askeri testegini alarak agir ve kirli bir savas yürütügü bütün çevrelerce bilinmektedir. Gelinen asamada özellikle Kürt cephesinde maddi, manevi olarak dünyada emsali görülmemis tahribatta kurallsiz, dengesiz bir savasin yürütücüleri olarak arzuladiklari sonucu alamamislardir. Fakat türk generalleri malesev kana doymuyorlar. Savasin hiç bir sorunu çözemeyecegini bildikleri halde ve kendilerini her yaniyla pazarlama utanciyla ABD ve AB'nin daha aktif yardimini talep ederek bu güne kadar yaptiklarindan farkli olarak bir sey yapamayacaklardir.Kürtlere dayatilan bu kirli ve haksiz savas dün oldugu gibi bugünde kürtlerin bir tercihi degil, bu savas zorunlu bir savunma mecburiyetiyle karsilanmistir. Kürtler bu sömürge savasin ne baslaticisi, nede bitiricisi olacaklar. Uluslararasi güçlerin disinda bu savasi durduracak tek güç türk genelkurmayidir. Kuzey Kürdistan türk devletinin sömürgesi olarak, topraklarinin isgal altinda olmasi bir savas sebebidir. Kürt ulusal kimligin inkari, türklerle kürtler arasindaki esitsizlik ve demokratik ifade özgürlügün olmamasi; huzursuzluk ve savas nedeni olmaya devam edecektir. Mevcut nedenlerin irkçi algilarla ele alinmasi akilli çözümlerin olusturulmasini sekteye ugratarak felaketler serisine sebebiyet vermektedir. Türk ordu komutanlarin devir teslim töreninde yaptiklari konusmalar; konjöktürel, bölgesel gelismeleri algilamaktan uzak söven histerilerle kürt meselesinde ayni nakaratlari tekrarlamalari yeni bir katliam hazirligidir.Türk generalleri, Kürt sorununda caydirici güce sahip dinamik ulusal güçleri mümkün oldukça inkar, imha könsepti çerçevesinde devre disi birakma ve zayif olanlari oyalama, zaman asimina ugratma manipule etme tekrarini yenilerken, AB de dahil kendileri gibi düsünmyen herkese tehdit retoriklerini siralamasi çözüm degildir. Genelkurmay baskanligina atanacagini aylar önce belirtigimiz problemli org. Yasar Büyükanit ve ondan az katliam mimari olmayan, Ilker Basbug'un ortak temasi; uniter devlet irkçiligindan hiç bir taviz verilemeyecegi, Kürtlere ulusal hak esitligin bagimsizliga götüreceginden hareketle köle statüsünün sürdürülecegi biçiminde tehdit salvolarindan baska yeni bir sey yoktu. Türk Cumhurbaskani Sezer ise; disariya asker göndermenin ulusal çikarlarina olmadigini, degistiremeyecegi karara muhalif ve bagimsiz görünmesi sadece bir aldatmacaydi. Zira türkiye'de cumhurbaskanligi sistemi genelkurmayin yedek adresi ve sivil yüzüdür. Fakat birbirlerini kutlayarak doping yapan Sezer ve generaller, Basbakan'in disinda uyumlu bir tablo çizme gayreti ile Basbakan ve partisini bir mendil gibi kullandiklari, kullanacaklari rahatligiyla hiçlestirerek siradanlastirmalari ayri bir yazi konusu olmakla birlikte gerçekten ilginçti.!Büyükanit ve Basbug'a göre demokrasi ve insan haklari adi altinda ülkenin parçalanmasi amaçlanmisti. Bu savas generallerine göre demokrasi kavramini kullananlarin asil amaci baska-imis ! Dahasi Jenosit ve Katilikleriyle dünya'ya nam salmislarin hesap vermesi gerekirken, "Hesap soracagiz" ruh haliyla göreve atanan bir Genelkurmay'dan o ülkeye göz yasi, huzursuzluk ve savastan baska bir sey gelmeyecektir. Bu manzara kürt ulusal haklariyla birlikte Alevi inancina ve diger degisik azinlik inançlara gözdagi vermek, gelecek seçimlerle birlikte savas ranti ihalesine degisik aday ve hükümetle inkar ve baski yoluna devam edileceginin habercisi olmasi açisindan yararliydi. Kisacasi bir asira yaklasan isgalci ve soykirimci "kardeslerimizden yeni bir degisiklik yoktu. Mevcut hükümet ve Kemalistlerden kürtlerin lehine olumlu bir degisiklik bekleyisi içinde olanlar bir kez daha hüsrana ugradilar. Genelkurmay mevcut kararlariyla kuzey kürdistan'da hatiri sayilir bir ulusal savunma muhalefetiyle karsilasmazsa sadece kuzey kürtleri için degil Güney Kürdistan için-de ciddi bir tehlike olmaya devam edecektir. Genis bir ulusal savunma ve muhalefet cephesinin olusturulmasi bütün kuzey kürtleri için gecikmis tek seçenektir. Sömürgecilerine güç yetirmeyen bütün uluslar gibi kürt ulusu'da ulusal örgütleri araciligiyla AB, ABD ve diger devletlerle kürt ulusal cephesi olarak tek merkezli diplomatik çalismalari yogunlastirmali ve mevcut devletlerin Isgalci türk ordusuna müdahale etmeleri için kürt ulusu adina irade beyaninda bulunarak hertürlü karsi mücadele için etkin bir hazirlik içine girilmelidirler. Dünya'da Bu güne kadar hiç bir millet ve öncüleri ulusal devletlesme ve milli haklarindan vazgeçmemistir.(Tabi kürtlerin ulusal kurtulusunu türkiyenin demokratiklesmesine baglayanlari polemik nedeni olmasin diye simdilik saymiyorum.) Toplumsallik duygusu, kisinin sorumluluk dürtüsünü tetikleyerek ve toplumsal girdapta kendisinin'de çikarina hitap ederek insani belirli ölçüde bir baskasinin etkisine açik duruma getirir. Ancak etkilenebilirlik derecesini belirleyen bir etkende, etkileyen kisinin, etkilenmesi istenilen toplum veya kisinin hak ve çikarlarini ne ölçüde savundugu ve güvence altina aldigiyla ölçülür. Bu baglamda kürt ulusal birlik stratejisiyle hareket etmeyen örgüt ve siyasetçiler tarih boyunca kürt ulusaligi aleyhine kullanilmislardir. Görünürde bütün siyasetçiler düsmanlari tarafindan manipule edilmeye karsi direnir ama inanç zaifligi ve aleyhine dönüsen kosullara yenik dösenlerlede düsülmemelidir...