بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 5 March 2010

DEVRİMCİ MÜCADELEDE ŞEFAFLIK ŞART?

Ben gençlik yıllarında devrimci mücadeleylen tanıştım ve sempati duydum ve zamanla devrimciliği öğrenmeye çalıştım ve devrimciliği bir yaşam biçimi olarak gördüm ve yaşam biçimi olarak yaşamaya çalışıyorum?
Neden devrimci oldum kısacası vurgulamak istiyorum, devrim köhnemişi kokuşmuşu, zalimi ve zülümü yıkıp yerine daha adil adaletli bir yaşam biçimini yaratmaktır, ezenlerin karşısında ezilenden yana durmaktır? inkarcı sömürgeciler karşısında sömürülen ulustan yana taraf olmak ve o ulusal kurtuluş mücadelesine destek sunmaktır? devrimcilik emek sermaye çatışmasında safları nettir ve net olmalıdır devrimcinin yanı emek cephesidir, devrimci sömürüsüz soygunsuz bir iktidarı hedefler ve hedeflemeli?
Devrimci kişilik yada örgütlü yapılar şefaf olmak zorundadır şefaf olmayan kişilikler ve örgütlü yapılar zamanla kirlenir ve idiallerinde sapmalar olur ve hedeflediği amaça ulaşması zordur ve olanaksızdır?
Eğer kirlilikle ve alevere dalevereyle ömrünü uzatmak olanaklı olsa egemenler her türlü kirliliği çok daha iyi bilir çünkü onların yaşam tarzları ve iktidarları kirlilikler ve her türlü dalavareler üzerine kuruludur emperyalist kapitalist sistemlerde sömürü çarkları tamamen kirlilikler üzerinde yaşamlarını sürdürür ve onların sınıf karekterleride buna uygundur?
Ama unutulmasınki onlarda ebedi değildir olamazlarda çünkü şefaf olmayan bir sistem er yada geç yıkılmak zorundadır?
Sömürgeci devletler her ne kadar inkardan ısrar ederlerse etsinler her ne kadar zalim ve zorba olurlarsa olsunlar sömürülen uluslar bir gün mutlaka bağımsızlıklarını kazanmışlar ve kazanacaklarda?
Diktatörler zalimler hiç bir zaman şefaf olmazlar ve onlardan bu şefaflıkta beklenemez ama hiç biriside sonsuz değildir yıkılmak zorundalar.
Devrimcileri egemenlerden, diktatörlerden, zalimlerden ayrıt eden en temel durum şefaflıktır eğer ezilenden emekten ve ezilen sınıftan yana taraf olan birey,örgüt, parti kurum ve kuruluşlar şefaflıklarını yetirirlerse onlarında akibetleri egemenlerin uğradığı, uğrayacağı hazin sonuç olur olmak zorundadırda......
Zalimler iktidarlarını yetirmemek için her türlü kirli yolu yöntemi denerler ve onların sınıf karekterleri buna uygundur ama halkın kurtuluşu idialinde olanların bu egemenlere benzeşmeleri ve onların kulandığı her türlü kirli savaş aygıt ve yöntemlerini kulanmaları onlarında sonunu hazırlar belki uzaya bilir bir süre ama o hazin sonuç onlar içinde kaçınılmazdır.....
Türkiyede yaklaşık 30 yıldır süren kirli bir savaş var ve bu kirli savaşta nemalananlar zamanla çeteleşti ve devlet içerisinde güç oldular ve halende aktifler yer yer devlet içerisinde çatışmalar ve çekişmeler olsada halen onların güç olduğu her gün süren gözaltılar, soruşturmalarla gözler önüne serilmektedir ki bu çatışma egemenlerin kendi aralarındaki iktidar olma savaşıdır ve bu çeteleşmeler devletin şefaf olmadığı için her türlü kirlilikle yönetme şeklinin bir aynasıdır...
Bunun öncelleride var bu ülkede devlet kendi başbakanını, bakanlarını idam sephasında salandırdı, muhalif olanları astı, kesti, doğradı defalarca darbeler yaptı ülkeyi işkencehanelere çevirdi?
Ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış cumhurbaşkanlarını zehirleyerek öldürdü en üst düzeyde askeri generallerini katleti çeşitli kirli yol ve yöntemle?
Muhalifleri zindanlara tıkadı, kimisini dağ başlarında kimisini sokak ortasında katletti?
Kimisini failli belli (meçhule) gömdü ülkede resmi rakamlara göre 20 binin üzerinde kayıp var? Ölüm kuyularında insanlar yakıldı? bunların hepisi birer yazı konusu ama konu şefaflık olduğundan dolayı kısaca değinip geçmek istiyorum....
Devlet karşısında savaştığını idia eden PKK zamanla devletin ve devlet içerisinde çeteleşmiş çetelere benzeşti oda muhaliflerini katleti, kayıp etti onları arayan soranlara saldırdı, tehdit etti ve her türlü kirli yol ve yöntemi denedi ve halende bundan ısrar etmektedir?
T.C Devleti kendi içerisindeki çetelere yeterli olmasada yönelmiş ve onları temizlemeye çalışırken PKK içerisinde örgütlenmiş çeteler halen korunmaktalar ve bir çok alanda halen çeteler işbaşındalar durum böyle oluncada bu yapılanmadan şefaflığın şesi yok bu gidişle beklenez beklenemezde?
Bu kirlilikle günbe gün güç kayıp edecekleride gün gibi aşikardır bir çok alanda bu güç kayıbı gözlenmekte ve zamanlada bu daha fazla kendisini gösterecekte? bunu zaten bir çok alanda söz ve yetki sahibi olan çetelerde zaten istemekte çünkü onlar bir çok karanlık noktanın aydınlanmasını istememekteler eğer karanlıklar aydınlanırsa o çetelerde biliyorki onların sonuda kaçınılmaz olacaktır?
Yaşadığım Avrupa alanında kuşkusuz dürüst bireyler vardır ama yönetim tarzı ve köşe başlarını tutan çeteler şefaf olmak istemiyorlar ve yapılan her şeyin karanlıkta kalmasını istemekteler ve bu alandaki ranttı ellerinde kaçırmak istemeyen bir çok yönetici var şefaflığın olmadığı yerde mutlaka karanlıkların olacağı unutulmamalıdır.
Sorun sadece PKK de değil diğer devrimci yapıların çoğuda şefaf değil yapılan işlerin bir ayağı hep karanlık ve şaibelidir öyle oluncada hızla kan kayıp ediyorlar bunu kimileri farkında kimilerininde işine geldiği gibi hep gidenlere küfür edilir gidenler alçak hain olur çünkü başka söyleyecekleri bir şeyleride yok .
Kısa yolda ayrılan hemen tukakadır hiç duymadım birisi ayrılıpta ayrılan yapının o insan hakkında iyi bir insandı dahi demiyorlar her türlü karalama kampanyası yürütüyorlar? bir çok yerde sosyalist sol hareketlerde kendi aralarında çatışmış ve suçsuz günahsız insanlar katledilmişlerdir.
Bazı alanlarda bazı örgütler insanları ajan diye ateşin içerisinde bırakarak yanmalarına yol açmışlar ve çok geçmedende o yanan insanların ajan olmadıklarını kendileri yazmış kamuoyundan ve yakınlarından özür dilemişlerdir bu özür kabul görürmü hani derler ya özürü kabahatinde büyük diye işte tam bu deyim bu çevreler için söylenmiştir.
Kimileri merkez komitelerini toplayıp kongre yapacaklarına merkez komitelerini infaz etmişlerdir ajan ilan etmişlerdir ama kamuoyuna duyurucu ikna edici somut bir delil ortaya koyamamışlardır.
örnekleri çoğaltmak mümkün ama gerek görmüyorum çünkü bunları yazarken dahi devrimcilik adına utanıyorum ve suçsuz bir şekilde kayıp edilen katledilen insanlarda bir devrimci olarak özür diliyor saygıyla anıyorum?
Şefaf olmayan her türlü kirlilikle yürüyenleri ve yürümeye çalışanları lanetliyorum.
Şefaf olmayan birey, Şefaf olmayan aile, Şefaf olmayan devlet, Şefaf olmayan parti,örgüt, kurum ve kuruluş yıkılmaya mahkumdur ölmeselerde sürünürler?
Devrimci mücadeleden şefaflık ilk görevdir dürüst olmayanlar hiç bir zaman devrimci olamaz, şefaf olmayanlar mutlaka bir gün kirliliklere bulaşmak zorundalar?
Adalette şefaflık, hukukta şefaflık, demokraside şefaflık, insan haklarında şefaflık ve dahası bireyde şefaflık ilkesine uyan dürüst devrimcilere selamlarımla saygılarımla......
Kalender Şahin
[email protected]
www.kayiplar.net

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.